22 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

22 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Teşrinisam e RA ŞA 5 V 'ÖLÜM KULESİ — SON POSTA O1 LA L C Tayyare Atelyesinde Çalışmıy Baş- ladım Pilotlarla Ahbap Oluyordum —— ŞN di İlk Havalandığım Gün Çok Mes'uttum! — ü Yarım saat süren bu kaybol- Sadan sonra, (Han), elinde bir kâğıtla avdet etti: — İşte dostum, kumandan Bluherden, Bahriye Efrat Deposu Kumandanına bir emirname ah dim. İstersen oku.. Bizim san'atte Mütehassıs olduğun için seni der- hal bizim karargâha kaydetmesini ve yine bu evrak ile buraya göndermesini emrediyor. — Fakat, bu mümkün mu ? — Dostum, sen kumandan Blaheri bilir misin?.. Değrudan doğruya ( Karargâhı umumi ) ye Mensuptur. Pek o kadar göze Çarpmaz amma, onun her bir Sözü, bir emirdir. Görüyorsunuz ya, vaziyetim gittikçe nazikleşiyordu. Ben, bu kâğıdı elime alır da, nasıl bah- Fiye efrat deposuna gidebilirdim: — Hanıya. Kaydın nerede?.. Diye sormazlar mı idi bana?.. Hayatta hiç sevmediğim bir #ey varsa, oda, helecan çekmek- tir .. derhal — masanın Üzerine eğildim. Metin ve mütevekkil bir tavırla: olur — Dostum!.. Görüyorum ki &en, açık kalpli ve temiz hisli bir adamsın.. Seni “aldatmak ls- temem. Ben, ne askerim, ne de bahriye beposunda mukayyidim. Bana bir iyilik yapmak istediğini biliycıum. Onun için vaziyetimi tana açıkça söylemek isterim. Dedim... Han, — birdenbire kendini topladı. Kaşlarını çattı. Dirgeklerini masanın Üstüne da- Yadı. Çenesini avuçlarının arasına t : — Söyle bakalım... Dedikten sonra, beni dinle- Biye başladı: — Evet ben asker değilim.. — Ya, nesin?.. — Buz gibi bir asker kaçağı- — Yaaa... — Evcet... Mamafih, bumu da eyerek yapmadım... Bir aşk Yüzünden başıma büyük bir felü- geldi. Uzun müddet serseri l'fi gezdim. Sonra nedamet '“llıg. Buğgünlerde gidip kendimi ndanlığa teslim caeceğim, — Fakat göreceğin cezayı dü- 'medinmi?... — Ne yapalım dostum.. Ce- aya müstahak olanlar, cezasını kmelidir. Birkaç dakika, süküt ile geçti. .:. Sonra, (Hân) birdenbire ayağa karak: — Een, işi bana birak. Dedi, Bi N de ) v0 (Han) a.. -Hakikaten dediğini yaptı. Bahriye depo- daki yazıcılardan bir abbabı ."h.ıile_ s. © .gibi sevkiyat defterine ge- ğ ge :“'— amandan Duloherin emri- üi aİitna da şerh - verdirerek ılyu'"h. mal ettirdi. Sarhoş ve ddi 2 Muavinini attı, beni yabına F; 'h'—_— İki gün sonra, bizim y Yak'asının da kokusu çıkmı- beni yeni gelmiş bir | ya başladı. Bereket versin, zavallı Yuhan'ın maruz kaldığı hâdise, adi bir soykunculuğa atfolunuyor, ve faili aranıyordu... Bir iki gün sonra İşittik; o rıhtımda çalışan sivil amelelerden bazıları tevkif olunmuş, divanıharba — verilerek isticvap — olunuyorlarmış... Han, eğer çok saf bir adam olmasaydı, ihtimal ki benden şüphelenir ve hiç şüphesiz ki derhal beni ele verirdi... Sizi temin ederim ki bu tahar- riyat esnasında en çok (Han) ı düşündüm. şayet hüviyetim mey- dana çıkarsa, düşeceğim felâket | mekti. Fakat, çukuruna muhakkak onu da sü- rükleyecektim. Bereket — versin, © aralık limandaki cephane de; larında büyük bir iştial n;'l?ı; buldu. On beş kişinin ölümüne sebep oldu. Bu vak'a, bizim mese- lenin tahkikatını unutturdu. Tayyare karargâhma bu su- retle yerleşir yerleşmez. İlk dü- şündüğüm şey, tayyareciliği öğrene ne kadar olsa, Almancayı bir Alman gibi te!âffus edemeyişim beni ürkütüyor, daima herkesten uzak ve bilhassa sükü- ti bir vaziyette yaşamıya mecbur ediyordu. ( Arkası var ) Pti —a —e aa Üi Taltösaka Dakü Tabsile Devamı Temin Edildi Karilerimiz - hatırlıyacaklardır: Bir müddet evvel orta veya yük- sek mekteplerimizde nazarı dik- kati celbedecek derecede çalışma ve istidat gösteren bazı talebe- lerin münhasıren maddi sıkıntı yüzünden tahsillerini yarıda bırak- mak tehlikesi ile karşılaştıklarını yazmıştık. Ve — bunlardan bir kısmına az çok yardım etmenin mümkün olup olmadığını düşün- müştük ve Tokantacılar cemiyeti sıfatile Cemal Bey lokantasi sahibi Cemal Beyin fikrini sormuştuk, Cemal Bey bir kısım talebeleri saymı muvaffakıyetle tahsillerine devam etmek şartile - kendisi iaşe ettikten başka bir kısınını da diğer lokantalara yerleştirmişti. Dün haber aldığımıza göre Galatada ( Abdullah Efendi ) ve Beyoğlunda (Amerikan) lokanta- ları da birer talebeyi iaşeyi deruhte etmişlerdir. Gerek tavassutundan dolayı Cemal Beye gerek bu iki lokantaya taşekkürlerimizi takdim ederiz. Di ve kadın omgu n hastalıkları DOKTOR Hüseyin Naşit Hastalarını Türbe — karşısında uîı.i il binasındaki muayenehansinde her gün öğleden sonra kabul etmektedir. Telefon İstanbul 22622 Ati geee n Üat İNGİLİZ PAZARI L.LASTNİCK ıstanbul Eminönünde Köprü meydanında 13 numarada 1 inci katta MUŞAMBALAR İngiliz kumaşlarından ayni zamanda hem pardesü, hem tıınîğuııbıı ıv-ı.ııfııııı Ş:Z:teıı. ıhıı:,ııııılı:ıı' Hııı:rvı ısmarlama. Deri jaketler de bulunur, Her ÜNİFORMA, ASKERİ, MEKTEPLİ v esire, Kadın ve erkek, çocuklara mahsus toplan ve perakendi FABRiKÂA FiATINA SATIŞ janr Angle kaı empermeabilize çeşit ve renklerde: İnhisarlar İdaresi Umum Müdür- lüğünden: İdarenin Diyarbekir fabrikası Için dizel motöründe çalışmış tesviyecilik ve elektrikçilik bilir 100 lira maaşlı bir makiniste ihti- yaç olduğundan talip olanların 7/12/932 tarihine kadar - imalât şu- besine “Müskirat kısını,, müracaatları. ğ - i #UU yi aÜa alndzk5 (Baş taralı 1 inci sayfada ) nesinde bugün yatan akıl hasta- ları tamam 1400 kişidir. Bunlar- dan 300 ü kadın, diğerleri er- kektir. Diger hastahanelere gelince; şehrimizdeki Balıklı Rum hasta- hanesinde 254, Ermeni hastaha- nesinde de 132 hasta tedavi görmektedir. — Şişlideki Fransız hastahanesile Tıp Fakültesi Mü- şahadehanesinde yatan hastalarla birlikte bugün İstanbulda tedavi gören akıl hastalarının yekünu tamam 1986 kişidir. Fakat şurası da şayanı dik- kattir ki Bakırköy hastahanesinin hakikf yatan kadrosu “1100, o duğu hualde müracaat adedinin fazla olması yüzünden bu hasta- haneye açıktan 300 basta daha almak mecburiyeti hasıl olmuştur. Tıbbi. Adli işlerile uğraşan mütehassıs ve salâbiyet sahibi bir zat bize delilerin artması sebepleri hakkında şu malümatı vermiştir: — Eski senelere nispetle son senelerde memlekette akıl basta- larının arttığı şüphe götürmez Resminizi maz - değildir. Mektep çanta- sına — kilap, defter ve ka lemlerini gü- zelce ve mun- tazam — yerleş, tirmesi, ve ki- taplarını — kâ- gıtla — kaplıya- rak üzerlerine yazılar — yaz- maması ve temiz tutması — VO bıı | suretle intizam kuyudatından bir ı kısmıma riayet etmesi Tâzımdır. 60 Nihat Ba Vakur ve müstağni dir. İzzeti ne- fis mesailinde çabak — alımır ve küçük bir şeyi büyültür. İşlerini ve ic- raatını yarıda ve sürünceme- mede — birak- mak - istemez, kat'iyet ve ic raat taraflarıdır. Seri muameleye, tenkide tahammül edemez, muka- beleye temayül eder. Temizlik ve intizam bahsinde titiz davranır. iğbırarı bazan kinli olarak devaır. edebilir. u 49 isparta'da Şükrü B. — Soğuk «anlı kindir. — Çok söylemez, <0 kulmaz, dikkat ve — alâkasını etrafa belli et mek - istemez. Makine — işle rinde — çalışa: bilir. Parasını ve — eşyasını l gelişi güzel istimal etmez. ve sa İstânbulda Del;i;rin Mi tarı Ziyadeleşti ——— ıö İstanbul Divanyolunda Na. !i 8 —- beplerini —tespit etmek biraz müşküldür. İstanbulun nüfusu yarı yarıya azaldığı halde bugünkü müraca- atlar 10 sene evvelki müracaat- ların herhalde 100 mislini bulmuş tur. Belki eskiden de birçak akıl hastaları vardı. Fakat halk henüz bugünkü kadar tenevvür etmediği için hastalarım bir hastahaneye yatırmak — ihtiyacım — duymazdı. Hatta bazı yerlerde - delilere, meczuplar evliyalık atfedenler ve bunlara hürmet gösterenler bile vardı. Bazı hastaların akrabası bunları hastaneye koymayı mer- hamet hislerile telif edemiyorlardı. Eskiden mahkemelerde Adli Tıp işlerine okadar ehemmiyet ver- mezlerdi. Fakat bugün herkes hastalığın ve hastanenin ne demek olduğunu öğrenmiştir. Hastanelere doktorlara itimat etmiştir. Has- talık adedinin artmasmda iktısadi muzayakanın da hayli tesiri vardır. Eskiden hayat ucuzdu. Hareket azdı. Buglün İstanbulun nüfusu yarıdan aşagı indiği halde tram- vaylar eskisinin on misli fazla yolcu taşıyor. Hep bunlar ihti- bir hakikattir. Fakat bunun se- | yaçtan doğan hareketlerdir. ,, Bize Size Tabiatinizi Söyliyelim... Rosminizi kupon Ho gönderiniz. Kupon diğer sıyfamıadadır. Gönderiniz, 38 Bahri Et.: Haline göre yara- | 37 Münevver Ha Zekidir. Ak. anı her uymaz, daha — ziyade kendisinc uyan> ları sever, ken- disini söz ah tında birak mak — istemez, bazan Arkadaşlarile şurken, öynarken elebaşı olmak- tan hazzeder. Temizlik ve intizam- da titiz davranmak ister, 39 İzzet Et.: Göz inatçı olur, konu- pektir. 1 işlerle uğ- raşmaktan çe kinmez, raha- Hna pek düş- kün — değildir. İşlerine - hile, * riya karışı üramaz, zatar t hire ve top İ viklere kapılır scul olur. Çe DEUTSCHE ORİENTBANK Tesle — Tarihi 1906 Merkezi: Berlin Türkiye Şubeleri: İstanbul, İzmiz Galata Telk: B. O. 247-248-984 İstanbul ., 24410 Deposu » 23227 Her nevi banka muamelâtı Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Cumadan maada bergün (2,30- Teli Zdi

Bu sayıdan diğer sayfalar: