3 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

3 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir gün evin kedisi isi Mest yı.vı.ulırken birdenbire Ulelîvr:: mişti. Afacan bu ölüme — daya- ııîıııdı, günlerce ağladı... &- —— Hasislik Bu |.. Afacan bir tuh fi ü ninin cımnklm:ı n z;:ledıdyt:: '0 sırada iki kişi de gelip came- ânı seyre bi biri ötekine ;:ld..d::" Bunlardan Sen - kendi kendine bir istiyordun.,. Yar... Hasis bir adam ol 'duğu halind anlaşılan Ahmet u.ı:.'.ı.,. _]:: gözle baktıktan sonra: met 7 O'nlar pahalidir, be”Meh- k— İıh teki de yüz elli.. N Kisİ işine geliyor? D Hasis adam cevap verdi: — Doğrusunu i; sakal ıahvumekl;..m Glkirüme traş olmak makinesi almak ersen, galiba — CAlseba, Yazın en Ççok Nöye çalıştın Bu sene .:dı: birinci çıkacak- sın bakalım? Alacan — Vallahi komşu amca, hesapça Yar am azlı ktan birinci çıkaca- Gi | eve musallat — Bana bak Ahmet, hani | İşte bak — burada | Çenesini kaşıyarak Mestanın ölümünden — sonra meydanı boş bulan siyah bir kedi olmuştu.. Hemen hergün mutfaktan parça parça et, peynir kapıp kaçıyordu. Yaramış! Bir aralık Afacanın evinde hırsız bir kedi peyda olmuştu. İki gün sonra Afacanın annesi hayvandan yaka silkmiye başladı. Nihayet dayanamadı. — Afacan, dedi. Bu kediyi al götür, bir yere at.! Amma uzağa at ki bir daha eve girmesin! Afacan — kediyi bir. — sepete koydu, sepeti koluna — takup dışarı firladı. Sağa saptı, sola saptı. İki saat, üç saat gitti. Akşam — yorgun argın eyç | döndüğü zaman babası sordu. Şu yüz yirmi kuruş., | — Eh Afacan, kediyi defet- tin mi? Afacan : — Ne münasebet baba... De- | di. Onu defedeyim derken ken- dim kayboldum. Kedi olmasaydı yolu bulup eve gelemiyecektim. DEVRİÂLEM SE YAHATİ _Aluqı ın Tefrikası: 25 Mıı_Aıkıdııı Clngü;[: b;rıı'ı-ı devrialem seyahatine çıkan Afacan Ameri İkada — stengi Üüyer. tengin . — Parasina — tam eden Şikago haydatları onu Cingözle beraber — küçı tr yr'ırlaı. Tuzsuz Ahmet iş- minde bir Türk haydutlara Para gönderip — çocuk ları kurtarıyor. )| Hele yarını h:llliyıliml sabah — bizim d, duğu haldı ıiıdilu.' a di Başta rılıl:ıi .l:ı': irkaç haydut içeri Reisi elinde tutduğu bir kâ- tama- | ğıdı Elinde sallayarak ve benimle alay yüzüme bakarak: ,, — Senin meşhur Türk detek- tifinden mektup aldık! — Abmetden mi yorsunuz? — Evet.. İılediğimlı parayı veriyor. Ve buakşam elli bin doları tayin ettiğimiz yere bıra- kacakmış... — Yal... — Ne 07... hayret eltin !... Bu habere hakikaten bayrot bahsedi- Neden okadar eder gibi manalı manalı | Afacan bunu kaç kere gör- müştü.. Fakat bu hınzır fellâhı bir türlü yakalıyamıyordu.. AFACAN MEKTEPTE... — Geldi çattı İlk teşrin! Yeter deliliklerin ! Bundavn sonra, mâalüm a... Mektep kırsı yerin! Zannetmeyin haylâzım... Mektepte geçer nazım! Yalmız bir kusurum var * Fazlaca yaramazım | x Mektebin neşesiyim ! Onun bir tanesiyim ! Mektep sanki bir geml Ben de pervanesiyim ! AFACAN Bu sual işaretlerinin yerine birer harf koyunuz. Bu suretle dört kelime vücude — gelecek. Harfler yukardan kacak. Kelimelerin tarifi: | — Ananız değil babanız. 2 — Si- yahlı beyazlı taşlarla oynanır bir oyun. 3 — Erkek akrabadan biri. 4 — Aybaşında dört görle beklenen şey. etmiştim. Tuzsuz Ahmet benim hesabr- ma haydutlara elli bin dolar yollasınl.. Olur şey değil!.. — İğiya... dedim. Demek ki istediğiniz oldu? Reis o zaman kaşlarını çattı. — Hayır, — istediğimiz daha olmadı... Şayet senin Türk de- | tektifi bize oyun bir ojnamıya kalkarsa vay senin halinel!... Herifin hâlinden Adeta Ürk- tüm. — Eğer o size oyun oynarsa sizde ona daha baskın bir oyun oynayın! aranızda kozunzu pay- laşın... Bana nediye ilişeceksiniz!.. Haydutlar reisi — omuzlarını silkti. — Bunlar hep duyduğumuz aşağıya oku- | nuncada yine ayni kelimeler çı- | Hırsız Kedi Bu böyle devam edemezdi. | Afacan buna bir çare buldu ve | bir gün.... Vallahı ! Afacan elinde kocaman pa- | ketle iskeleye gidiyordu. Yolda | tanıdık bir — arabacıya — rast- gelip sordu: — Beni iskeleye kaça göti- rürsün? — Afacan, senin hatırın için yirmi beş kuruş... — Peki paketim para almaz mısın? — Yooo... Paket almam! Afacan derhal sırnaştı: — Öyle ise ben arabaya bin- mekten vazgeçtim. Sen şu pa- keti iskeleye götür, orada sen- den alırım!... için ayrı için para Bilmece Halli Geçen pazartesi günü bu say- fada bulduğunuz bilmecedeki üç kelime: “ Yerli Malı Kullan , kelimeleridir. Bu kelimelerin her şeyler! dedi. Yarın görüşürüz!... O gün pencereden Cingözle konuştum. Zavallmın korkudan ödü patlıyordu. Kendisini dilim döndüğü kadar teselli ettim. — Sen merak etme, dedim. Tuzsuz Ahmet pişkin bir adam- dır. Bir vaziyetimizi takdir. eder. Belki elli bin doları bir yerden tedarik etmiştir. Bana öyle geliyor ki yakında kurtulacağız !.. O gece ikimizin gözüne uyku girmedi. —Sabahı iple — çektik durdu. * Nihayet sabah oldu. Çok geç- meden haydutlar sökün ettiler. Relis gayet neşeliydi. Sevin- | | bir cinden ağzı kulaklarına varıyordu. | hiç renk virmem. Onu bu halde görünce içime Ve Afacan Bir gün yine mutfakı ziyarel eden Arap kedi Afacanın kurduğu — tuzağa düştü ve bi haylı da dayak yedi... Doktorun Tenbihi! Bir dilenci Afacanın evine dadanmıştı. Hergün kapıya ge- liyor, yemek artıklarını alıp gi- diyordu. Dilenciye hergün kapı aç- maktan usanan Afacan nihayet bir gün dayanamadı, dilenciye: — Baksana... Sen artık çok oldun!.. Birazda başka kapılara kitsene... Dilenci cevap verdi: — Gidemem, yavrum. Bana bakan doktorun tenbihi var... Bu cevap Afacanın pek tuha- fına gitti. — Doktorun tenbihi mi var? — Öyle çocuğum.. Doktor: “miden hangi yemeği kabul ederse hep o0 yemekten yel,, diye sıkı sıkı tenbih ettil —-——-—— -— --- üçünde de L harfi vardır. Bun- Jar:n ilk ikisinde L harfi bir defa ikincisinde iki defageçer. —— Afacanın an- nes! — Afacan beni mli çok savursin baba- nı mı? Alacan kumbarama hanginizin da- ha çok para attığınızı bilmae- diğim içli ola- cak her ikinizi de çok seviyo- ruml!.. su serpildi. Reis bir müdet beni gülerek süzdükten sonra : — Eh.., Dedi. Taliin varmış.. Kurtuldun!.. Bu sözleri söylerken kaynun: dan bir tomar bankanot çıkarıp önüme serdi! — Hani siz Türkler insana öyle kolay paranızı kaptırmazdı: nızl.. İşte biz insandan paraları böyle sökeriz! Bize atla şanla Şikago haydutları derlerl.. Şaka dzğiî. Çete reisinin, gözleri muzafferiye ve istihza ile parlayarak, elli tane biner dolarlık kâğıdı önüme se- rince doğrusu epi bozuldum. Hatta utanmasaydım, hitte!imd_en_ ağlıyacaklım. Fakat bı:ııim.dı iyi huyüm - vardır, — istedim mi (Arkanı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: