28 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

28 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa Gelişi Güzel Musahabe Ahmet Rasimin cenazesin- de nükteler ve Filorinalı Nazım Beye dair.. Ahmet Rasimi de kaybettik. İstanbulun bu, altmış yedi yaşına basan bir muharrir ve meb'usu da etrahnı sevgi ve saygı ile çeviren gazetecilerle meb'usların arasından ayrıldı ve günlerden- beri Heybeliadadaki Abbaspaşa mezarlığının parmaklığı dibinde, bir toprak yalıyor. Cenazesinde bulunanlar, Rasi- min ölümile yürekleri kanıyan ve ciğerleri yananların hu yeis ve tasalarım — bile biribirlerine nükte halinde anlattıklarını gör- müşlerdir. Herkes, kendince, pıyordu : Ahmet İhsan Bey, Vali Mu- hiddin Beye : — Mezar tam Büyükadanın Diline nazırdır! dedi. Muhiddin Bey: —Peki, ondan ne çıkar? der gibi bir işaret yaptı ve Serveti Fünun sahibi nüktesini tamam- ladı: — Rahmetli ğgil miydi? Bu nükteye Şair Halil Nihat B. yavaşça gülümsedi. $ Ahmet İhsan Bey nutuk söylerken: “ Ahmet Rasimle tam kırk dokuz senedir arkadaşlık nükte ya- * Ehlidil , de- ediyorduk. Bir sene daha yaşa- | saydı elli senelik, yarım asırlık iki arkadaş olcaktık! , diyordu. Bu noktada cemaatten birisi ya- vaşça arkadaşına : — Demek ki, dedi Cenabihak Ayuvarlak — rakamlardan — hoşlan- mıyor... Yine Ahmet İhsan Bey, nut- kunda şu cümleyi sarfetti: “ Biz onunla iki kişi idik, iİki eştik; ayrıldık... , Hüseyin Rahmi Bey, yavaşça Hulüsi Beyin kulağına fısladı: — Allah tekrar buluşturmasın! $ Kadıköyünün meşhur gazinc- cusu Mardik Efendi, Ahmet Ra- simin cenazesindeki cemaat ara- sında en fazla çalışan, hizmet eden çehre idi. Siyah elbiseli, kısmen silin- dir- ve melon şapkalı cemaat arasında Mardik Efendi beyaz mintanile — yürüyordu. — Cenaze gömüldükten, nutuklar söylendik- ten sonra Mardik Efendi, minta- nınin kollarını sıvadı ve: — Resmi kıyafetten bıktım, dedi, artık gazinocu haline ge- leyim! $ Bir arahk Mardik Efendi, Üstat Hüseyin Rahmi Beye rast- geldi, — konuştular. Ayrıldıktan sonra Rahmi Bey: — Koca Mardik, — diyordu, müşterilerini gömmekten de geri durmuyor. $ Mahmut Yesari, cenazede idi. Bir aralık dedi ki: — Aklıma bir şişe rakı alıp Ustadın mezarına dökmek geliyor. Sonra boş kalan şişeyi de bugün- kü muharrirlerin namına yakışık alır bir hatıra olarak mezarın üstüne dikmeli! Öleceği gece Ahmet Rasim Beye içki. vermiyen oğlu, yandaki odada kadehleri yuvarlıyormuş. | Üstat bunu haber alınca: — Oğlum, demiş, muzıkçılık ediyorsun. Etrafındakiler gülüş- müşler. Bundan yarım saat sonra Hstat gözlerini hayata yummuş tümseğinin — altında | SON POSTA Karamanın Bulguru Her Sene Muhtelif Şehirlere 3000 Ton Karaman (Hu- susi) —Her mem- leketin bir husu- siyeti vardır. Bu- ranın hususiyeti de bulgureuluk ve üzümcülüktür. Karaman üzümü ve bulguru pek meşhurdur. Harmanlar kalkmıya başla- dığı zaman (Ağa- değirmeni ) deni- len yer bulgur kazanları ve çars daklarla - dolar, memleketin bü- tün işçi kadmları buraya gelir ve çalışmıya başlarlar. Kadınları- mız çok çalışkandır, hatta erkek- lerin bile hakkından gelemiyeceği işleri başarırlar. Bu kadınların çok tiliz bir itina ile bazırladık- Bulgur İhraç Ediliyor Karamanda bulgur yapılan yerler ları bulgurlar İstanbul ve Anka- rada çok fazla rağbet kazan- mıştır. Bizim bulgurlar birçok yer- lerde pirince tercih edilmektedir. Bu rağbet karşısında da bu- gur istihsalâtı her sene bir par- |(Kahraman Jandarmaya Mükâfat Diyarbekir (Hususi) — Tek başına bir eşkıya çetesini tenkile muyaffak olan jandarma Düzceli Mehmet oğlu Ahmet birinci umu- mi müfettişimiz İbrahim Tali Bey tarafından fevkalâde takdir ve bir gümüş saat hediye edilmek #u- retile taltif edilmiştir. (Son Paosta: Bu hâdiseye dair tafsilâtı Mardin muhabirimizden aldığımız bir telgraf üzerine yaz- mıştık.| ' Beypazarında 'Cevizcilik Beypazarı ( Hususi ) — Bu- rada ceviz derlemek ve pekmez | kaynatmak faaliyeti başlamıştır. Cevizler temizlenip iplere dizi- dikten sonra meşhur olan cevizli sucuk imaline başlanacaktır. F. C. —— M ve oğlu odaya girip babasının öldüğünü — öğrenince — Üzerine atılmış ve: — Babacığım, — demiş, mızıkçılığı sen yaptın! Bence bu mizıkçılık ne baba- nın, ne de oğlun değildir. Asıl mızıkçılığı Ezrailin elile mukad- derat yaptı. asıl * Filorinalı Nazım Bey, — bir teviye ve ha bire para vererek gazetelerin ilân sayfalarında ş- irlerini, — makalelerini, — kendisi hakkında büyük ediplerin söyle- dikleri sözleri bastırıyor. * Türkiye Şiir Kıralı ,, nın bir ayda bir gazeteye verdiği para- nın miktarı elli, altmış lirayı buluyormuş. Nâzım Beyin parasına acıyo- ram. Şiir Kıral, bu paraları İdare Müdürüne vereceğine, bize, muharrirlere verse fena mı olur? Daha gösterişli sayfalarda, osu, istediği kadar öğerdik. Toplu İğne çe daha artmak- ta ve senevi (3000) ton buk gur muhtelif şe- hirlerimize sev- ke dil mek te dir. Fakat bu semeki istihsalâtın — bir miktar az olacağı anlaşılmaktadır. Birkaç ay- danberi — maaş glamıyan Karar FKNi edca man muallimlerine evvelki gün bü- tün maaşları ve- rilmiştir. Vali Bey bundan soara muallim maaşlarının da peşin verileceğini vadetmiştir. Bu vait muallimleri çok — sevindirmiştir. Muallimler vilâyet meclisine ve valiye bu alâkalarından dolayı teşekkür etmişlerdir. — M. T. Müskirat İnh—ısar; Tekir- dağdan ÜUzüm Takirdağ Gümrük iskelesinden Üzüm sevkıyatı Tekirdağ ( Hususi ) — Vilâ- yetimizin üzümleri İstanbula sev- kedilmeye başlanmış, birçok le- tanbulla kabzımallar da bağların mahsullerini — çubuklar toptan satın almışlardır. üzerinde Müskirat İnhisar İdaresi de | Diye;rbçk_îrde | Halkevinde Bir Hububat Sergisi Açıldı Diyarbekir (Hususi) — Halk Evi binasında bir meyva ve hu- buhat sergisi açıldı. Sergide buğday, arpa, yulaf, mısır, nobut, mercimek, susam gibi bububatla nümune fidanlığında yetiştirilen mütenevvi mısırlar, afyon tohumu, kendir, ayçiçeği; meyva kısmında da halkın yetiştirdiği Diyarbeki- rin meşhur ve büyük 45 - kiloluk karpuzları, kavun, kabak, şeftali, özüm, armut, nar, kuru Üzüm, badem, pestil, leblebi ve daha birçok meyvalar teşbir. edilmek- tedir. Sergi üç gün açık kala- caktır. Sergide beğenilen meyva ve hububat sahiplerine ikramiye ve mükâfat verilecektir. Bir Rüşvet Maznunu Diyarbekir (Hususi) — Mer- mer nahiyesi Müdürü Hamdi Bey bir rüşvet almak meselesinden dolayı istintak hâkimi tarafından tevkif edilmiştir. şaraplık Üzüm mübayaasına baş- lamıştır. Seçme olarak alınan şa- raplık özümün aokkası 6-7 kı- ruş etmektedir. Çarşılarda ise üzüm 5 kuruşa satılmaktadır. Bu sene bağlara hiçbir hastalık arız olmadığından üzüm mahsulü pek mebzuldür. — G. C. Muğlada Bir Cinayet Muğla (Hususi) — Buraya üç dört saatlik mesafede (Pisi) kö- yünde kanlı bir cinayet olmuş, Mehmet oğlu Mehmet ismindeki köylü Sultan ismindeki kadmmni öldürmüştür. Cinayetin — sebebi kız kaçırmak meselesidir. Meh- İmet oğlu Mehmet sevmekte ol ğu Hasan kızı Meleği kaçırmak için kızın evine gitmiş, fakat kız Mehmede — yakalanmamak — için komşuları Sultanın evine iltica etmiştir. Mehmet firar eden kızı takip ederek Sultanın evine de gitmiş ve Meleği zorla almak istemiştir. Sultan buna mâni olunca Mehmet tabancasını çek- miş ve kadıncağızı öldürmüştür. Mehmet yakalanmıştır. Moçhul Bir Hırsız Malatya ( Hususi ) — Vilâyet Sıhhiye dairesine pencereyi kır- mak suretile hırsız girmiş ( 119 ) lira aşırmıştır, hırsızın kim olduğu meçhuldür. Eylâl 28 ———t l l !.Wemlekel .'lianzar(ı!nrıl Evlenme Masrafları Çankırı (Hususi ) — Şehri- mizde son günlerde evlenme hâdiseleri çok fazlalaşmıştır. Fa- kat bu iş memnuniyeti mucip olduğu kadar bazan da şayanı teessüf neticeler vermektedir. Burada bir evlenme hâdisesi en az beş yüz liraya mal olmak- tadır. Çünkü evlenen fena bir gör- güye tâbi olarak kudretinin çok fevkında muazzam düğün mas- rafları yapmak — mecburiyetinde kalmaktadır. Bu mecburiyet bik hassa fakir halkı yıkmakta, evle« necek genç, boyunca borca gir- mekte; binnetice bu borcu öde- Mmek için bütün evlilik hayatında sıkıntı — çekmektedir. Mevcut men'üsrafat kanununun hükümleri tatbik edilse evlenmek hem daha kolay olacak, hem de evlenen genç, düğün gibi lüzumsuz bir merasime — sarfedeceği yüzlerce lirayi evinin lüzumlu ihtiyaçlarına sarfederek mes'ut olmak ve ra- hat yaşamak imkânlarını hazır- hyacaktır. — K. K. Bitliste Havalar İyice Serin Gitmiye Başladı Bitlis ( Hususi ) — Buralarda serin bavalar başlamıştır. Bu sene kişin şiddetli olacağı ve erken başlıyacağı söylendiği için halkta hararetle bir mahrukat tedariki faaliyeli görülmektedir. Diğer taraftan — Diyarbekir cihetinden külliyetli muhacir vü- ruduna başlamıştır. Bu muhacir aileler Van, Muş, Erciş ve Ahlat civarında iskân edilmektedirler. Niyazi Yılmaz Dörtyolda İlk Tahsil Dörtyol (Hususi) — Kazamız- daki ilkmekteplerde ay başında tedrisata başlanacaktır. Belediye İstasiyona giden 3 kilometrelik şoseyi tamire karar vermiştir. Şimdiye kadar yol parasını ver- miyenlerin isimleri tesbit edilmiş- tir. Bunlar şasenin tamirinde ça- hıştırılacaklardır. Adıyamanda Kaçakçı Aranırken Kaçak Tütü_n VBulundu Malatya (Hususi) — Meşhur gümrük kaçakçısı firari Çerkez Ahmedin takibine çıkan Mehmet Nuri Beyin idaresindeki müfreze, Adıyamanın Salikân, Kurumilli, Recep köylerinde 2500 kilo kar çak tütün bulmuş ve müsadere etmiştir. Bu tütünlerle beraber beş kaçakçı ihtisas mahkemesine tevdi edilmişlerdir. Kon_)gda Altmışhlî Eir Kadına Sarkıntılık Etmişler Konyada Kerimdede Çeşme maballesinde oturan Deveci Ömer oğlu Murtaza isminde bir şahi$ komşusu hamal Tahir zevcesi 60 yaşlarında Sâra ismindeki kadını salata yaptırınak için evine ge tirtmiş, kadına karşı şeni bif harekette bulmmuştur. Haklırr daki tahkikat evrakı adliyey* verilmistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: