SALAT 28 EYLÜL 1932 7 inci sene No. 2383 NUSHASI 5 KURUŞTUR Büyük Dâhi şimdi de milletin medeni, içtimai ve lisani varlıklarını ortaya koymak mücadelesine girmiştir. İkinci Gün Artık kurultay çalışma prog Tamını iyiden iyiye takibe ko- Yuldu. Di irimci Ayrı yüksek kıymette üç mü- inledik. Bu tez- er biri Türk dilinin muh- telif dünya dillerile olan müna- "ebetlerini göstermektedir. , Evvelki gün Samih Rifat Be Yih derin tetkiklerile girilen olda dün de devam edildi. Da- Yirmi otuz sene evveline ge- e kadar Avrupa ve Arap illerinin gerisinde kendi başı- Va ilerileme kabiliyeti pek az ir dil sanılan türkçenin bütün © genişliğine ve kabiliyetine hayran olduğumuz dillerin. a- 1 ve üstünü olduğunu öğren ki ürkçenin genişliği ve üs- Münlüğü davası tarihin muhte- İ devirlerinde arasıra ileri sü- Yülmüş olduğunu yalnız müte- İassıslar bilirdi. İmperatorluk *isteminin türklüğe verdiği a- Yağı kıymet halkı bu hakikat- daima gafil tutuyordu. İptida arapça ve acemceye Vonra fransızcaya verilen büyük kiymet bu kanaati kuvvetlendi- İyordu, Herkes zannediyordu Ki ummui ve mücerret fikirler ağ ve fenni ıstılahlar türkçe- dar çerçevesine giremez. Bunun hiç te böyle olmadığını ki günden beri Dolmabahçe- geniş merasim salonundan Mdyolarla her tarafa akseden i- Kin sesleri dünyaya - duyurdu. Türk dili bilgiçleris türkçenin işiniz Altay eteklerinde kalmış göçebe dili olmadığını, İde - Öropcen ve Şamito - Se- yü dillerine bu dilin öz ver- ğini kuvvetli delillerle isbat “iler, Dünkü konferanslar esna- İn en ziyade dikkatimizi cel- bu milli dava üzerinde &ef ilim gözile milli bilgiçleri- Mizi teyit eden bir zatın müta- Yalar olmuştur. Agop Mata- ân Bey memleketimizde doğ- e olmakla beraber, Bulgaris- yada çalışan ve Türkiye tab etinden hariç bulunan bir ilim. ır, Türkçe etrafındaki a- İtrmalarını milli bir gayret- değil, ilmi bir merakla yap- ipltır. Bu zatın şahadetine mil ça duygusunun verebileceği 'ecanla yapılmış denilemez. Ba dini Bİ ereşlermenı milli dil bilgiçlerimizin bu- İlarmı teyit etmesi heyecan- Mübalâğaya sapmadığımızı teren en kuvvetli deliller. biridir. y.İki günlük mesainin semere aç Türk dilinin ne kadar eski, kadar üstün. ne kadar ileri- e kabiliyetli bir dil oldu- ve tarih içinde ilerilemiş türkçeye ne kadar bağ- Ve ne kadar borçlu bulundu- göstermiştir. Sadece bu k İk dil kurultayının ikinci toplan tası dün öğleden sonra saat ikide Dol mabahçe sarayının büyük salonunda oldu. Saat birden itibaren, salon dol mağa başlamıştı. Kurultayın ilk günden fazla hare- ketli olacağını tahmin edenler, aldan Kurultaya gelen telgraflar tasnif ediliyor larak Nizamettin Beyin is mi geçti, Böylece 200 azanın İsmi 0- kunduktan sonra, Kâzım Paşa, isim- leri okunmayanların ayağa kalkma” larını rica etti, Ekseriyet olduğu an. laşılıyordu. Bunun üzerine Kâzrm Paşa cel- | Yeni üç ay Dünkitoplanışta bazıhakikatler meydana kondu KURULTAY başka salon. da toplanıyor ISTANBUL, 27. A A. — Dill Kurultayı Umumi © hâtipliğin- den: Dolmabahçe sarayının kural tay için intihap olunan büyük! salonunda işitme | şartlarının temin olunamadığı. anlaşıldı. Bunun için o salonu terk ettik, işitme şartlarını temin eden baş) ( ka bir salon hazırladık. Ba salon muhterem Kurul lay azasına memurlar tarafın) dan gösterilecektir. seyi açtı ve geçen celseye ait zabıt du. Ruşen Eşref Bey, bu sırada, söz alâr: — Zabıtta dil encümeni diye ya- zılmış. Bunların dil cemiyeti larak tashihini rica ederim, dedi. Kâzım Paşa dediler ki: (Devami 6 mer sahifede) lık umumi liste ve A cetveli. Kontenjan kararnamesi ve listeler dün tebliğ edildi Yeni - listeler. iktısadi mahafilde fevkalâde memnuniyet uyandırdı Türk dili kurultayına iştirak için Adanadan gelen heyet miyorlardı. En kuvvetli tezler, dün ileriye sürülecekti. Saat ikiyi birkaç dakika geçe, ri- yaset makamını Kâzim Paşa Hazret İeri işgal ettiler. | Küâzum Paşa — Azanm isimleri o kunacak. Kurultayda bulunanlar, i- simleri okununca lütfen cevap ver- önler... İ © Azanın isimleri birer birer okunma ğa başladı. İsmi okunanlar, — ayağa kalkıyor: — Buradayım efendim. Yahut, sadece: — Efendim. diye cevap veriyor- larda. Kurultayda bulunmayanların ba- hakikatin ortaya konması bile, dil davamız için bir büyük za- Yeni kararnameler dün şebri- mizde alâkadar makamata teb- liğ edilmiştir. Yeni üç aylık, teş- rinievvel, teşrinisani ve kânunu- evvel aylarına mahsus kontenjan istihsal edilen maddeler konten- jan ve sair listelere konulmamış- tır. Hariçten gelmesine kat'i zaru ret olar #naddeler va: yö kısmen kontenjan hai (Devamı $ inci sahifede) Tistelerinin de merbut bulunduğu kararname, şeker, ki melerinin tatbiline bu suretle baş lanmıştır. “Yeni kontenjan Bisteleri iletrsa- di mehafilde fevkalâde memnu- iyetle karşılanmıştır.. Bilhassa ler, fabrikaların b iye ihtiyaçlarını konten- ROMAN 1 Teşrinievvel Cu- martesi başlıyor Falih Rıfkı Beyin gazete- İz için hazırladığı bu e ebi eseri İ Teşrinien- vel Cumartesi gününden itibaren meşre başlıyoraz. jan barici tedarik için tertip edi- İen “A” İistesini ük bir mese retle karşılamışlardır. Yeni döviz kararnamesi de piyasada müsait tesir husule getirmiştir. Yeni kontenjan listeleri bilhas sa şu esas dahilinde tanzim edil- miştir: Memlekette ihtiyacı kar- #lıyacak kadar bulunan, imal ve | .aaaamesaeisekeeeaseeesereekieeeeseseasasasasamseseeeseeeeeeeeeemerereeemnamee yük Dâhi, şimdi de milletin me kikatin yeni bir-cephesi Gazi bu varlığı dünyaya tanıtan Bü | san sahasmda ayni büyük ha deni, içtimai ve lisani varlıkla | nin uzak ve derin gören yözle rmı ortaya koymak mücahedesi | rinin nurile ışıklandırılmış bulu ne girmiştir. İ muyor. Asırlara sığmayacak bu Dört sene evvel, harf inkılâ. | büyük inkılâpları beş on sene bile başlayan büyük hareket, | Ye sığdırmak ancak bu kadar tarih sahasında beynelmilel bir | yüksek bir dehanm eseri olabi kiymet haline gelen hakikatle | lir. ri ortaya çıkardı. Bugün deli Bu zaferi de Türkiyeye ü ve varlığını tanıtan | Büyük Gazinin teşebbüsüne İ borçluyuz. Onüç sene evvel, | ümitsizlikler içinde oçırpman millete siyasi ve askeri varlığı- nı öğreten veüç senelik akla sığmaz fedakârlıklardan sonra Ahmet SÜKRÜ l | Müthiş Zelzeleler! Köyler yıkıldı, 120 ölü var! Zelzele Edirne ve Tekir- dağında da oldu Evvelki akşam ve dün düz şehrimizde - “- & ki zelzele his- sedilmişti. Dür | zelzelenin his. sedildiğini. ma amafih hasarat olmadığını bil- diriyordu. Halbuki ak şam gelen A jans telgrafla. rı Balkanlarda Yunanıstanda çok üthiş bir zelzelenin ilk feci tafsilâtını yetiştirdiler. Zelzele etrafında dün gece ilk gelen ha berler şunlardır: Balkan yarım adasında zelzele RATİBOR., (Yukarı Silezya' da) 27 A.A. — Volff Ajansın - dan: Zelzelelere ait tetkikatla meşgul olan rasathanedeki alet dün akşam gayet (şiddetli bir zelzele kaydetmiştir. Bu zelze- le o kadar kuvvetli olmuştur ki kaydeden aletin iğnesi yerin den çıkıp fırlamıştır. Bu sarsın tinan Ballfan yarım adasında ol (Devamı 6 ıncı sabifede) Hikmet B. Nereye gitti? Paris zabıtasını meşgul eden esrarlı bir gaybubet Hikmet B. Dün gelen Fransız gazeteleri mitekait Türk bahriye zabitlerin den Sait Hikmet B. isminde bir zatın esrarengiz bir surette kay- boluşu ile meşgul bulunuyorlar. Gazetelerin verdikleri malüma- İ ve yalnızca cereyan etmiştir Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Gazi Hz. dün İktısat Vekili ile uzun bir mülâkat yaptılar Mülâkat Reisicümhur Hz. nin mesai bürolarında Vekil B. İstanbulda bir çok mües- sesatı, fabrikaları gezecek, tetkikatta bulunacaktır Iktsat vekili Celâl Bey dün İ sabah Ankaradan şehrimize gel- miştir. Ticaret müdürü Muhsin, Deniz Ticaret müdürü Zeki, Oda birinci reisi Mitat Beylerle borsalar ko- miserleri, Oda matbunt ve iktısa- | bulunuyorlardı. Tren istasyona girince Vekil Bey trenden indi ve herkesin ayrı ayrı ellerini sıkarak © hatır, sordu. Bundan sonra garm önün- deki rıhtımdan bir muşa binerek doğruca Dolmabahçe | sarayına geçti. 'Gazi Hz. sarayda Celâl Beyi kabul ederek yemeğe alıkoymuş- lar ve beraber yemek yemişlerdir. Yemekten sonra Gazi Hz. Celâl Beyi hususi bürolarında © yalnız kabul ederek uzun müddet görüş- müşlerdir. Gazi Ha. lerile İktisat vekili arasındaki bu mülâkat bir saat kadar devam etmiştir. Bu mü Ikattan sonra © Celâl Bey Gazi Hiz. lerile birlikte Dil Kurultayı- nın içtima ettiği salona gelmiştir. İkbsat vekili Celâl Bey İstanbul- da on gün kadar kalacaktır; Ce- üddet zarfında İstan âletini nlâkadar eden bütün müesseseleri, fabrika- ları ve merkezleri gezecek, yerin i Bu me- 'elâl ve Mahmut Beyler Haydarpaşa istasyonun- görecektir. Aldığımız malümata nazaran, sanayiciler, vapurculardan birer heyet ve afyoncular Vekil Beyi ziyaret ederek bazı temenniyatta bulunacaklardır. Gazi Hz. Ceneral Mac Arthur'ü kabul etti Ceneral Gazi Hz. ile birlikte kurultayda hazır bulunmuştur Bugün abideye çelenk konacak ta göre, Sait Hikmet B. in gaybu- beti uzun sürünce Paristeki kon- soloshnnemiz Fransız O emniyeti umumiyesine ve zabitai adliyesi- ne müracaat etmiştir. Meselede büyük yekünlar tutan bir miras A a | Muhtar paşanın 40 mevzuu bahsolduğu cihetle Sait Hikmet B. in gaybubetine daha ziyade ehemmiyet verilmektedir. Sait Hikmet Bey Gazi Ahmet yaşlarında kadar dul refikası ile bundan bir kaç sene evvel evlenmiştir. Kadı- wn iki sene (oOevvel Fransada Canne şehrinde vefat eden Bed- reddin isminde bir oğlu olmuştur. İşte paylaşılmak istenen miras ta Bedreddin B. ir, Hikmet B. bu miras meselesi hakkında Lausanne'da bulunan Mahmut Muhtar paşa ile görüş mek üzere İsviçreye hareket et- miştir. Oturduğu otel sahibine de böyle söylemiş ve on, on beş gün sonra avdet edeceğini, bu müddet zarfında odasınm kimseye veril- aa memesini tenbih etmiştir. Müşir Fevzi Hikmet B. in trene bindi; Lausanne yolunda ekspresin uğ, dığı Laroche - Mingennes kasaba sına indiği anlaşılmıştır. Bu şehir- r oteline müracaat öderek oda istemiş, fakat daha ismini 0- telin defterine yazdırmadan Ce- nevreye | telgraf göndereceğini (Devamı 6 tncr sahifede) bi yüh erhânı har- biye relsi ile birlikte Ankara İstasyonunda, Ceneral Mac Arthur Haydarpaşada.. Hiz. Amerika Amerika Müttehit Hükümetler umum Erkânı Harbiye reisi Ceneral Mac Arthur, dün Ankaradan şehrimi ze gel darpaşada Vali Muhit tin, Kolordu kumandanı Şükrü Nal Paşa ve Kolordu Erkânı harbiyesi ta rafından karşılanmış ve bir bölük &0 (Devamı 6 ıncı sahifede)