E için: — hastanede yaltıktan sonra çık- mış.. — Fakat, sakat — olduktan sonra.. * — tapluyor, ve sık sık Abdülhami- — Fehim Paşanın, diğer üç kadınla mek — mühür mumu kaynattı. — kapadı. Erimiş mumu dökerek , Üzeriae mührünü bastı. En Halk BileF ehımın Şerrinden Korkuyorlardı “Onun Astığı Astık Kestiği Kestikti Maharriri X Her Hakkı Mahfuzdur Sti — Haydi bakalım paşa.. Üç | bin lira vereceksin. Diye tazyıka başlanmış. Os- man Paşa, başına geleni anladığı — Dört bin liram vardı. Onu da Gani Bey zorla elimden aldı. Asmaya — götürseniz on param yok. Bana kıymayınız. Diye yalvarıp yakarmağa baş- Tamış... Fakat, etrafını alan taş yürekli herifler buna inanmamış- har. Kırbaç ve ustürpalarla da- yak atmağa başlamışlar. Okadar | Fena dövmüşler ki her tarafını Lan içinde — bırakmışlar. Za- vallı adam — dayağın — acısına dayanamıyarak bayılmış. Oradan bir sedyeye koymuşlar. Tersanei Âmire hastanasine yollamışlar. Osman Paşa yirmi beş gün Bütün bu tasallüt ve tecavüz- Ter, yalnız halka karşı yapılmı- yor; en mümtaz zevat bile Fe- him Paşa avenesinin şerrinden masun kalmıyordu. Bu güruhun en fazla musallat olduğu zat, (vzliaht Reşat Ef,) idi... Abdül- hamidin en zayıf tarafını keşfe- den Fehim Paşa, bütün kuvvet ve meharetini bu nokta etrafında din evhamını tahrik edecek jur- nallar vererek ne derecede mü- teyakkız. bulunduğunu hünkâra ihsas etmek iştiyordu. Reşat Efendinin sarayında altı Bi ve ölir srkeklen mürekkip bir tarassut şebekesi vardı. Bun- lardan üç kadın ve üç erkek üç erkek te Beşiktaş muhafızı Hasan — Paşanın adamları — idi. Bunlar mütemadiyen Reşat Efen- di ile muhitinde bulunanları ta- rassut altında bulundurarak şüp- heli bir hareket vukuunda, derhal efendilerine malümat veriyorlar- dı. Lâkin şu nokta mühimdir ki, Fehim Paşa ile Hasan Paşa- nın arası açık olduğu ciketle, bu tarassut kuvvetlerinin de biribirine itimadı olmadığından, bunlar da biribirini kontrol ediyor, Hasan Paşanın adamları daima Fehim Paşanın adamlarına karşı kontra hareket eyliyorlardı. Roşat Efendi ( Mevlevi ) tari- B tatine mensup olduğu için, (Mevlâ- hanekapısındaki Mevlevi dergâhı — postneşini Celâleddin Efendi ) yi pek çok sever ve onunla gizlice muhabere ederdi. Bir gün, yine — bü zata kendi elile bir mektup yazdı. Ve saray usvlü üze- re mektubun zarfını mübürlen- için cezve içinde kırmızı Zarfı dık le Dursun, Nüfuzlu Adamlar |o şu jurnalı aldı: i | cak. — kadar evvel A- bendegânından olan Esvapçıba- | şısı Sabit Beye verdi: — Bugün izin — gününürdür. — Şimdi tertibat al. Sabit Bey Sefarethaneye — giderken yakala. Üzerindeki mektubu ba- Hem gidip konağımızda rahat | na getir. Kendisini de dairende ediniz, hem de bu mektubu gön- | mahfuz bulundur. deriveriniz. Fehim, bu iradeyi telâkki Dedi... Sabit Bey, mektubu | eder etmez, hemen sabit Beyin aldı. Saraydan çıktı dağruca | konağımı tarâssut altına aldırdı. (Haseki) de bulunan konağına gitti. Daima bu muhabere işinde kullandığı kadın vasıtasile mek- tubu Şeyh Celâleddin Efendiye gönderdi.. Sabit B. bu tarafta, ailesi efradı arasında sakin ve müsterih bir surette vakit ge- çirerek cevap beklerken, Yıldız sarayında kıyametler kopuyordu. Çünkü Fehim Paşanın kadın memurları, mektubun yazıldığını, mumun eritildiğini, zarfın mühür- lendiğini ve Sabit Beye verildi- ğini görmüşler, derhal erkek me- murlara baber vermişler, onlar da derakap Fehim paşaya koşarak meseleyi hikâye etmişlerdi. Ara- dan çok geçineden Abdülhamit Kendisi de ©o civarda bir yere | saklandı. Bu esnada meseleyi Beşiktaş mubafızı Rasan Paşa baber aldı. Fehim Paşa avenesinin, Sabit Beyin başına bir çorap öreceğini anladı. Sabit Beyin konağına giz- lice bir adam yolladı. Sabit Beyi vaziyetten haberdar etmekle be- raber o gün ve o gece kat'iyyen sokağa çıkmamasım tavsiyeyi de unutmadı. Ç Arkası var ) 26 Eylül Çarşamba ELHAMRA sineması En çok sevilen artist (Veliaht Reşat Ef., Avusturya sefirine bir mektup yazarak biz- zat mühürlemiş ve esvapçıbaşısı Sabit Beye tevdi etmiştir. Sabit (B Bey elyevm mezunen hanesinde | bulunuyor. Bu mektubu bu gece | sefire götürmesi —muhtemeldir. | Yapılacak muamelenin irade bu- i yurulması ehemmiyetle ıııııdııır) Abdülhamit, bu jurnalı ıh' almaz, fena halde telâş etti. Derhal Fehimi çağırarak şu emri verdi : ( Daktilonun İzdivacı ) filminde takdim edecektir. MALEK I Gıdızor ı Amerikada - lçkı Yasagı Taraftar Ve Aleyhtarları Amerika Cüm- — FAŞA hur Reisi inti- habı, iki ay son- ra bütün şiddeti ile başlamış ola- Bir hafta —— merikanın Men eyaleti, bu va- zifesini — yaptı. — Esasen bu mm- — taka, bir an'ane hâlinde — olmak üzere umuml in- tihaptan iki se- ne evvel mümes- sillerini — seçer. Bu defa da ay- nı suretle mümes- sillerini — ayırdı. Fakat 50 sene- denberi Reisicüm- c hur Hoverin Cünbhuriyetperver fırkasına rey verer bu mıntaka, l bu defa demokratlı rı tercih etti, ı onlardan mümessil seçti. Bunun sebebi Amerika buhbranı olduğu kadar içki yasağı — meselesidir. İçki yasağının kaldırılıp kaldırıl- maması ciddi bir prensip hâdi- sesi olduğu için bilhassa hbalk arasında bu iş, —büyük alâka di vt ğ uyandırıyor. Şimdi &det olmuştur. İçki içilmesine taraftar olanlar. geceleri pencerelerinin önüne bir lâmba koyuyorlar ve bununla bu husustaki fikirlerini ifade et- ğgünüz kadın da içki kalkmasını Miywi* ’-..6: için penceresinin önüne yanmış bir lâmba yerleştiriyor. * Eylal 24 — | Çok Eskı Devirlerde İstanbul Âsi Yeniçeriler Yangın Kulesine Ateş Verdiler Bunun Uzerme Beyazıt Meydamnda Bugünkü Yangın Kulesi Yapıldı Türklerin İstanbı binasının yi bi vermiştik. Bugün de bu bahsi Bu kulede yangın bekliyen köşklünün vazifesi kulenin içinde dolaşmak, pencerelerden yangını tarassut etmek ve bir yangin Köşklü ( kız ) derse yangının Üsküdar, Galata, ve Boğaziçinde olduğu, (oğlan) derse İstanbul fncü asırda İstanbul hayatını yazan Ali Rıza Bey bu âdetin şimdiki Boyazıt kulesinde cari olduğunu — söylüyorsa da bizim ı—ı.ı'ma) man-ıı.;ıı—u SI İdın':kglhqub-y-hı olduğunu ve diyor ki: “05) y ölen kulenin ilk Ondan da böyle bir şey işitme- dim. * İkinci Mahmut (1241) de Ye- niçeriliği imha ederken Ağaka- | pısı (Darıfetva) ve şimdiki Darük: fünun binasının yerinde bulunan eski sarayı da (Babı Sarasker! ) yapmış ve ağakapısındaki yangın memurlarını da Babı Saraskerinin zaptü raptına memur etmişti. ÂAy-« ni zamanda şimdikl Beyazıt ku- lesinin bulunduğu yere tahtadan yeni ve muazzam bir yangın tarassut kulesi yaptırmıştı. Babı Saraskerinin ük saras kerliğine de Ağa Hüseyin Pn: tayin edilmişti. ç İ v Osman Ağa evlerii yangma gelirken öldürmeğe karar v lerdi. Fakat Ağa Hüseyin Paşa daha tedbirli davranmış, akıbeti | vul ve kös ) le yangın de doııılınlmî;tir Şehir bulda ilk yaptırdıkları yangın lesinin eski Meşihat dün yazmış, bir bayli tafsilât çok genişlediği için kösle halka yangını ilân etmek müşkülleş- mişti. Cündüzleri Calata kulesine bayrak ve Beyazıt kulesine sepet çekilir, geceleri de fener konurdu. Tophane Müşürü MHalil Paşanın zamanında (1248) senesinde yan- ginin topla ilânı da kabul edil- miştir. Yangın, İcadiyeden (7 ) pare top atılarak ilân edilirdi. *k 'Mançester Fabrikalarında Mançester, 23 — Pamuk sa- nayii patronları ile işçileri ara- sında bir anlaşma temini maksadı ile yapılan müzakereler, bugün daha müsait bir şekil almıştır. Ücretlerin indirilmesi hakkındaki çetin meselenin müzakeresinde mühim terakkiler elde edilmiştir. Londrada Bir Grev Londra, 23 — Doğru malü- mat alan mehafilden öğrenildiği- ne güı Londrada - işliyen oto- müstahdemlerinin — yap- mak ıüedıklen grevin Öönü alın- mışlır, -— TAKVİM — CUMARTESIİ 30 Gün - 24 EYLÜL - 932 mur Hi Ramt | daşara İi — z 1 30 f00 40 3 81) masas | 102014 07 Hlcali 9 45