18 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Âlemi Cemiyeti Akvam Nasıl Kuvvetlen- meli İmiş!... Milliyet cereyanları hakkında bir zamandanberi birtalım mukabil ce- reyanlar belirmiye başladı. İddia olunduğuna göre, müfrit milliyetper- verlik, umum! menfaatin zararına olarak inkişaf etmiştir. Bundan en ziyade mütcessir olan da asrıhazır meden'yettir. Maruf mütelekkirlerden Harold Laski, Nöye Pundşavda bayı mütalealar ileri sürüyor. Diyor ki: Bugünkü milliyet telâkkisi, muasır medeniyetla mahyına yürüyor. Uyan- dırdığı bodbinlik, onu, daha fazla kuvvet Aaramıya sevkediyor. Buna ilâveten İktısadi menfaatler, birçok Ahtilâflar doğuran — İstilâ fikirlerine yol açıyor. Bundan — dolayıdır. id, « Milletlerin kendi mukadderatlarını kendileri tayin etmeleri ,, prensipine bazı kayıtlar ilâve etmek — zarurl olacağa benziyor. Milliyetçi devlet bir hâkimiyet ifadesi olmaktan rziya- de medeniyet ailesinin bir cüz'ü vazifesini görmelidir. Milt bâkimi- yet, beynelmilel menfaatler önünde fedakârlık yapmalıdır. “Artık bey- nelmilel bir — şekilde — düşünceyi öğretmek zamanı gelmiştir. , Bunun için bir tek çare vardır: Umumi — devletler — ittihadi - fikrini, beşer için gaye teşkil eden içtimal tecrübeye başlangıç addetmek. Mün- | feriden biçbir. memleket munhasıran kendi arzusuna göre hareket ede- mer, diğerlerinin de iradesini besaba Umumun refahını era, beşer birliği Muhtelif memleketler arasında çık, Ibtilâf v» bunların münasebetleri bi tek devletin keyif ve arzumuna göre tanzim edilemez. Bunun için öyle bir teşekküle ihtiyaç vardır ki, * bir tek devletin diğer bütün devletler birliğinin men- faatlerine zarar verecek hareketle. rine müni olabilsin.. Bunun manası şudar ki devletler birliği ile hâkim devlet mefhumları yanyana gelemi- yecek ik!/ ayrı şeniyettir. Bunlardan birini mutlaka tercdih etmeli ve bey- nekmilel hukuku düvel, husus? dev- let hukukuna tekaddüm etmelidir. Kabul edilmelidir Li, bir devlet ya- pılmasını istemekte ssrar edeceği husus hakkında haklı olmıyabilir ve umuml menfaate taallük eden işler- de yine bir devlet yalnız başını ka- karar almakta serbest addedilemez. Ceralyeti — Akvamın nüfuzu bu suretle ve yavaş yavaş genişler ve münferit bir devletin salâhiyetleri çetçevesini aşan meselelerde müna- kaşasır. karar vermek vaziyetine gelmiş — olur. Bütün bir millette kök salan feragatsiz milliyetperver- lik tahammül edilemiyacak bir hod- binliğe varır. Ya biz, bu hodbinliğe set çekmiye muvaffak olacağır; o takdirde hâkim devlet mefhumu kay- bolacak, yahut medeniyetimizin yok olmasına rıza göstereceğiz. » Bu texz, müfrit Cemiyeti Akvam- cıların noktal vazarıdır. Ameli kabi- liyeti bakkında yevmt — hâdiseler biz> kâli fikir vermektedir. —Süreyya SON POSTA HARİCİ TELGRAFLAR Musolini İş Başında M. Musolininin Cenevrede Almanların Berlin 17 — Sabık Rayihştag Reisi M. Göring beyanatta bulu- narak, Başvekil Fon — Papeni Rayihştag tahkikat encümenine davet edeceğini söylemiştir. Musaolini — Alman Tatebini Cenevrede Müdafaa Edecek Berlin, 17 — İtalyan Başveki- H M. Musolininin Tahdidi Tesli- | hat Konferansı müzakerelerine iştirak etmek Üzere Cenevreye gideceği söylenmektedir, Söylendiğine göre Musolini bu fırsattan istifade ederek, Almanyanın - teslihatta — müsavat isliyen talebi Jehinde şiddetli müdafaalarda bulunacaktır. Musolini, Alman hükümetinin Teslihat Konferansına mümessil göndermemek kararından vazgeç- mesini istiyecek ve Almanyanın ZI eylül içtimana mutlaka mü- messil — göndermesi ısrar edecektir. Musolininin böyle bir m'ida- balede bulunabilmesi için evvelden Almanya hükümetile bu hususta müatabık kalmış - olması lâzımdır. | Alman Hükümeti Konferanstan | Çeklilyor Mu ? Berlin 17 — Alman hükümeti Tahdidi Teslihat Kanferansı Re- sine gönderdiği mektupta, AL manyanın Cenevre Konferansı tarafından silâhların terki etrafın- da sarfedilen gayretlere iştirak edeceğini ve bu müzakeratı büyük bir alâka ile takip edeceğini ve fakat hukuk müsavatı esası kat'? olarak kabul - edilmedikçe bu konferansın mesaisine iştirak et- miyeceğini bildirmiştir. Sılâhlanmak Doğrn Değildir? Derlin 17 — Feshedilen Ray- hiştag Reisi M. Löbe, eğer Ray- hiştag feshedilmemiş olsaydı Baş- vekil Fon Papene cevaben bir nutuk söyliyecekti. Gazeteler bu nutku neşretmektedirler. Hitlercilerden olan MLöbe'nin sözleri Başvekilin usul ve sistem- leri aleyhinde bir iddianame ma- hiyetindedir. M. Löbe Almanya- nın emniyet ve selâmetinin silâh- ların çoğalmasile değil, itilâfgi- rane bir siyaset takibile temin edileceğini söylemiştir. Alımanya Silâh Spariş Etti Berlin 17 — Hükümet Vilhe- İmşafen — tezgâhlarna bir “C, krovazörü sipariş etmiştir, İnşaata 1 teşrini evvelde başlanacak ve | ünşaat dört senede bitecektir. Merkez Fırkasının Hucumlari Berlin 17 — Merkez Fırka- sının içtimamnda Fon Papen ka- binesi aleyhine hücumlar yapıl- mıştır. Merkez — Fırkası — reisi ———erma * TEFRIKAN UMARASI:TI ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorx.... . İri, müheykel vücudile süküt ederek yürüyor, Küçük ihtiyar bir kadın tarafından sevkolunu- yordu. Kadın pencerelerin önün- de durar, gözlerini bir tarafa kaplırarak uzun nezleli bir sesle dilenirdi: z — Allah rizası için bu biça- re köre sadaka veriniz! Grigori İvanoviç susar, si- yah — gözlükleri ile desdoğru evin duvarına. Pencerelere, ge- genlerin yüzüne bakar, hicratına ronau Muvaffak hayat Türkçeye Çeviren: | kadar kırmızı boyalı eli iri saka- hm sivazlar, dudakları sımsıkı kaplı kalırdı. Onu sık sik görü- yorudum. Bu mühürlü ağızdan bir sada çıkmıyordu. Bu zebun ihtiyarın sükütu benim için ıstırap — verici ve erici idi. Ona yaklaşmıya — muktedir değildim. Onu görür görmez eve koşuyor. ve nineme haber ve- riyordum: — Grigori sokakta dileniyor! Ç Talebini Müdafaa Edeceği Söyleniyor Muhtelif devletlerin elinde harpten kalma birçok silâh stoku mevcuttur ki l[unlın ne yapacaklarını bilmiyorlar. Miktarı binlerce tona baliğ olan bu damir ve çolik yığını, bilhassa Fransada çoktur. Çünkü Amerika ordusu, bütün harp malzemesini orada bırakmıştır. İngilizler de bir hayli malzeme terketmişlerdir. Demek oluyor ki şimdi Fransanın elindo tonlarca çolik yığı- nı kalmıştır. Hükümet bu malzemeyi Fransız topçu mektebine devretmiş ve satılmasına müsaade etmiştir. Satış parası, mektebe ait olacaktır. Tank, top, mitralyöz, torpil makinesinden mürokkop olan bu stoklar, yirmi bir parçaya ayrılmış ve parça parça satılmıya başlanınıştır. Şimdiye kadar bunlardan ancak dört parça satılabilmiştir. İlk stok kaça elden çıkarılmıştır, bilir mi- siniz ? Bizim para İle tamam 200 kuruşa I.. Halbuki bu maâlzemenin yapıl- ması için sarfedilen para milyarları bulmuştur. Japonya ( Çeiasii Kaldı Milletler Cemiyetinin Zayıfı Himaye Edecek Kuvveti Var Mıdır? Londra 17 — Mançester Gar- diyan gazetesi, Çin Japon ihtilâ- fından bahsederken diyor ki: Ja« ponya Çine taarruz elti ve ceza- |Japon Askerleri Muhasara Edildi sız. kaldı. Milletler Cemiyetinin “| Avrupada tatbik ettiği nüfuz ne- dir? Milletler Cemiyetinin zayıfı himaye ve kaviyi sarsmak için hangi kuvveti vardır? Uzak şark- ta tetkikat yapan Litton komis- yonunun raporu — neşredilmeden evvel, Milletler Cemiyeti hareke- demiştir. ki: — Bilinmesi lâzmım olan şeyleri kendimiz için saklıyo- ruz. Şimdiki devlet sistemini muha- faza etmek istiyenlerle beraber çalışmıya hazırız. Halkçılar Fırkası Yardım Ediyor | Berlin, 17 — Halkçı Fırkası yakında Fon Papenin siyaseti le- hinde — intihabat — milcadelesine başlıyacaktır. t> geçmeli, ve mutlak surette Japonyanın - Mançurideki siyase- tini değiştirmelidir. Pekin, 17 — Hükümet aleyhta- rı kıt'alar, Japon askerlerinin bulundukları Şarki Çin demiryolu mıntakasının -birçok — istasyonları muhasara etmişlerdir. Muhasara edilen Japon askelerini kurtar- mak üzere asker gönderilmiştir, Mançuride bulunan ccaebi kon- soloslar, haydutlara karşı tedbir almasım yeni Mançuri hüküme- tinden rica etmişlerdir. Amerika Ve Yeni Mançuri Münasebatı Vaşington 17 — Vaşington hükümeti, yeni Mançuri devleti ile gayri resmli surette müza- keratta bulunmak üzere Mançı- vrk 6 Bi ea Nİ Gönül İşleri | Kadın Aklı İşte! “ Bir insan mesleği ile karr sından birisini seçmiye mecbu olursa ne yapmalı ? Birçok mi- cadelelerden sonra burada iyi ve fena bir iş kurdum. Az çok ka- zanıyorum. Fakat buranın havası karıma dokunuyor. ” Ayaklarında romatizma başladı Bunu vesile ederek bu şehirden çıkmaklığı» mızı teklif ediyor. Onun da hak- kı var, Fakat bu müşkül zaman- larda kurulmuş bir işi bırakıp kendimi karanlığa nasıl atayım? Allahaşkına akıl ver hanımteyzel,, Bursaş Sabri Kadınlar ekseriya böyle hod- gâm ve dar görüşlü olurlar. San- ki romatizmanın başka ilâç ve tedavisi yokmuş gibi, son çareye müracaat ederek bütün bir aile- nin istikbali ile oynamaktan çe- kinmiyor. Bursa filvaki rutubetli bir yerdir, fakat banyoları roma- matizmaya karşı birebirdir. Bu zamanda insan kurulmuş işini böyle bir sebep için bozamaz. * *“ Bir arkadaşım, eskiden ta- sadığım bir kızla nişanlanmak ! üzeredir. Ben kızın bazı kusurş larını biliyorum. Fakat arkadaşı- ma söylemiye cesaret edemiyo- rum. Onu ikaz etmekliğim doğru mudur ? Nurt Fikrinizi söylemeyiniz. Fakat mazisi ve ailesi hakkında tahkikat yapması İüzumu etra- fında ikaz etmeniz vazifenizdir. * Eskişehirde H. Hüsnü Beye; Sevdiğiniz akrabanızdan oldu- ğuııı ve niyetiniz de evlenmek ulunduğuna göre, kızı resmen isteyiniz. Bu suretle bir taşla iki kuş vuürmüş olursunuz. * İstanbulda Vefa Beyo: Böyle bir kız ile devamlı ve mes'ut bir yuva kurabileceğinize, emin değilim. Bu işlerde rüyaya pek inanılmaz. Kıza müslüman olmasını — teklif ediniz. Kabul ederse ©o vakit evlenmenizde mabzur yoktur. Fakat mevcut vaziyette — evlenmenizi — tavsiye etmem. HANİMTEYZE rideki konsoloslarını geri çeke- cektir. Çinde Dahllt Bir Harp Bşıçlıcı ghay, 17 antun; villyş:;ııde dahill bir harp hı: lamıştır. 90 bin askere malik olan vilâyetin valisi Han Fu beş senedenberi Te Fo havali- sinde tabakküm eden Lül Ten Niyona karşı ilânı harp etmiş- tir. Lüi Tenin 30 bin askeri olduğu — söylenmektedir. ——— —a Ninem telâşla, acıyarak ba- garırdi: — Bupu al, çabuk koş ona veri, Avî,-.ı Şiddetle, ters bir çehre ile ona sadaka gölürmekten imtina ederdim. Bunun Üzerine ninem bizzat kapının önüne çıkar ve yaya kılduımıî(dı durarak onunla uzun müddet konuşurdu. O gü- lümsiyerek sakalını sallar, fakat yine pek az konuşurdu. Bazan ninem onu mutfağa çağırır, çay ikram eder ve yiye- cek verirdi. Bir keresinde o be- nim nerede olduğumu sormuştu. Ninem beni çağırdı. Fakat ben kaçtım, odun yığınlarının arkasında saklandım. Ben derin bir surette hicap duyuyordum ve ninemin de utandığını hissediyordum. Ninemle yalmız bir kere Gri- göori hakkında konuştuk: O Grigoriyi avlunun kapısına kadar teşyi etmiş ve sonra başı önüne iğik, sessizce ağlıyarak avludan geçiyordu. Ona doğru yürüdüm ve elini tuttum, — Niçin ondan kaçıyorsun? Diye yavaşça sordu. — O seni nekadar sever ve sonra ne iyi bir insandır ! — Ne için büyük babam ona bakmıyor? Diye sordum. — Büyük baban mı? Durda, beni tuttu kendine doğru çekti. Fısıldar gibi ve gaipten haber veren bir peygam- ber sesile: — Sözüme iyi dikkat et ve ilerde bunu hatırlal Allah bizi EERMEL bu Grigori yüzünden çok :ğr cezalandıracaktır.. Evet ©o bizi cezalandıracaktır... Yal.. Ninem aldanmamıştı. On sene sonra ninem artık ebediyen ra- hatına kavuşmuş idi ki büyük babam bizzat deli bir dilenci gibi şehrin sokaklarında dolaşı- yor ve pencerelere doğru yanık sesile yalvarıyordu: — Benim iyi aşçılarım, bana bir parça olsun. yiyecek veriniz! Lütfen, inayeten.. Ah sizler!.. İşte onun mazisinden kalan ancak bu acı, uzun kalp parala- yıcıt “Ah, sizler!. , feryadından ibaretti. Sokakda İğoşa ve Grigoriden başka bir de Voronika kadın var- dı ki onun müstekrek manzarasi beni sokaktan kaçırırdı. O ekseri- ya bayram günlerinde görünürdü, ÇArkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: