Müreftelilerin Bir Temennisi Mürefte ( Husust ) — Bu mek- tubumda kasabamızın büyük bir ihtiyacından bahsederek alâka- darları tenvir etmiye çalşacağım. Bu mühim dert üzümeğlüğe aittir. | Kasabamızın üzümleri olup yene- cek bir hâle geldiği hâlde daha el'an ahci zuhür etmemiştir. Ü- zümlerimize bu sene ilk defa ola- rak gösterilen bu rağbetsizlik, bağcıyı derin düşünçelere sev- ketmiştir. Her sene üzümler daha korukta iken bağlarda kapış ka- pış götürü olarak toptan alınırdı. O, canım - kızil yapıncaklarımıza bu sene ne için müşteri yok? Buna iki sebep gösterilmektedir. Birincisi, — bu sene meyvaların bolluğu, ikincisi iktısadi buhrandır. Elle tutula- mıyan, kafası ezilemiyen bubh-» ranın — sair seneler — kokusunu hisseden — Mürefteliler bu sene 'kendisile de karşılaştılar. Şimdi gelelim satışlara ve diğer mese- lelere: Bu sene Mürefte v- ha- valisinde Uzüm mahsuli o kadar | bereketlidir ki bu kadar üzümü şarap imal edecek imalâthane ve alacak müşteri yoktur. mazsa sair seneler olduğu gibi bu sene de 25 - 30 bin küfe kadar İstanbula yemelik olarak sevkedilebilseydi, bağcının cebine birkaç kuruş girmiş olacaktı. Geçen seneler — gibi yemelik üzüm alacak tüccar çıkmadığın- dan 25 - 30 bin küfe de bâkiye | kalan beş milyon kilo üzüme ilâve edilirse bütün üzümlerden şarap imal edilecek demektir. Halbuki bu miktar Özümü ne de — imalâthane — vardır. Bu gidişle üzümler bağlarda kala- cak demektir. Bu vaziyeti fır- sat bilen şarapçılar da ÜÖzün- leri iki Üç kuruşa almıya kalkacaklar, neticede — bağcılar yaptıkları masralı çıkaramıyacak borcunu — veremiyecektir. Şimdi bu müşkilâtın önüne geçecek Müskirat İnhisar İdaresidir. İdare Tekirdağda © havali bağcılığmı İstanbulda | de | | dem yüzde 25 nisbetinde fazladır. ıAnlalyada liyı Su alacak kudrette şarapçı ve nc | p İhtiyacı | | ihya maksadile vücuda getirdiği | şarap kavıma üzüm mübayaa ede- ceğini ilân ederse derhal bağecıyı kurtarmış olacaktır.İnhisar İdaresi- nin üzüm alacağım duyan şarap- çılar, madrabazlar ve komisyon- çular telâşa düşecek, karşılarımda İdı'ıy'ı rakip — göreceklerinden fiatleri karansıyacaklar ve kırsalar bil6 bağcı, İdare üzüm alacak diye korkmadan — dayanacaktır. Hiç olmazsa üzümlerimiz bedava gitmekten kurtulacaktır. — Artık bütün ümitlerimiz İnhisar İdare- sinin bu havaliden üzüm müba- yaası faaliyetine girişmesindedir. Yalât Behçet Akşehirde Ziraat Bankası Köylüden Buğday Alıyor Akşehir ( Hususi) — Ziraat Bankası bu havalideki köylerden buğday mübayaa etmiye başla- mıştır. Banka satın aldığı buğ- daya mukabil köylülere derhal ve peşin olarak paralarınmı öde- mektedir. Bu sebeple köylü çok memnundur. Şimdiye kadar bu havaliden 35 bin okka kadar buğday mübayaa edilmiştir. Mü- bayaat devam etmektedir. Öğ- rendiğime göre ekstra buğdayın 6 buçuktan alınması hususunda teşebbüs yapılmıştır. — T. N, aa tikeke ü f | hareket etmelerine hamletmekte- Bu üzüm fazlalığında hiç ol- | İzmirde Yeni İncir Fiatlerin Düşük Gitmesinde Bazı Tacirlerin Parmagı Vardır İzmir, (Husu- 8) — Ege mın- takasımın — belli- başlı ihracat | maddelerinden biri olan incir mahsulü maale- sef tahmin edi- len fiati bulma- &. Ahclar ne- dense incir abk makta müstağni davrandılar. Bu yöüzden €en iyi cins İncir 15 kuruştan — fazla fiat bulmadı. Alâkadarlar bu- nun mes'uliyetini başlıca ihracatçı- larimıza yüklemekte; bujfiat azlı- gını onların satamamak endişesile dirler. Halbuki — vaziyet — aksinedir. İncir ahcılarımızın, tüccarlarımıza | yaptıkları siparişler geçen sene- Geçen sene ilk elde 20 kuruş Kat bulan iyi cins incirlerimiz ta- mamen ııhhmşh Fııl azlığını Antalya (Hususi) — Şehrimiz az zamanda büyük terakkilere mazhar olmuş, birçok - yenilikler vücut bulmuştur. Fakat iyi su ihtiyacımız henüz tatmin ve hal- ledilmemiştir. — Şimdiki — halde halkın —en büyük — temennisi şehrimize iyi su temin edilmesi- dir. Buraya on beş, yirmi kilo- metre mesafelerde içilecek kabi- liyette iyi sular vardır. Bunları az bir masrafla buraya naklet- mek mümkündür. Hattâ bu hususta faaliyeta girişildiği takdirde halk fedakâr- hk yapmaya hazırdır. Esasen en fakir aileler bile senede hiç o- mazsa beş lira su parası ver- mektedir. Ba sebeple su mese- lesi bir bütçe işi olmaktan çık- mış, bir gayret meselesi şekline bürünmüştür. — Evvelco getirilen demir borulardan da — istifade edileceğini hatıra getirirsek mas- raf meselesinin ikinci derecede kaldığı kolayca anlaşılır. Valimiz- den, bu eti göstererek bizi kireçli kurtarmasını ve sevindirmesini bekliyoruz. — Seyfi| Bitliste Akrep Yğık, Fakat Yılan Çok Var Bitlis ( Husust )— Şiıdı Şark şehir ve kasabalarımın birçoğun- da akrep mevsimidir. Halk akrep tehlikesinden çok korkmaktadır. Fakat bizim kasabamızda akrep olmamakla beraber yılan pek çoktur. Burada akrep bulunma- ması, halk arasında rivayet kabi- linden olarak tılsıma atfedilmek- tedir. * Son günlerde kasabamızın cenup cihetlerindeki ormanlardan külliyetli miktarda odun kesilmi- ye başlanmıştır. Odun - fiatleri çok ucuzdur. — Niyazi Yılmaz Aydında bir Incir harmanı gören incir müstahsillerimiz düm- denberi İzmire pek az incir göndermişlerdir. Fiat düşkünlüğünün diğer bir | cephesi de, incir piyasasında nâ- zım vaziyette olan bir iki tücca- rın oynadıkları roldür. Bu tüccar- Tarın oynadıkları rol ticarl sa- hada her nekadar meşru adde- dilebilirse de, müstahsil aleyhine l'lımmı' l'eııa bir lı.ırıkeuıı Egır piyasa 14-16-20 kuruş üzerinden açılmış - olsaydı; bugün — fiatlerin ikişer, üçer ki- ruş daha yükse- mesine — İntizar edilebilirdi. Ticaret Oda- sı Reisi Balcı zade Hakkı Bey fiat — düşkünlü- ğünü müstahsile yüklemekte — ve fiatlerin daha bir, iki kuruş düş- mek ihtimalinden bahsetmekte- dir. Balcı zade Hakkı Beyin bir İzmir gazetesinde —intişar eden bu izahatı müstahsilin piyasaya lüzumu kadar mal göndermesine mâni olmuştur. İncir mahsulünün bu seneki kadar fenne muvafık bir surette toplandığı ve işlendiği nadirdir. Böyle olduğu halde incir hanları | incir amelesine 'yevmiye 75-100 kuruştan fazla yevmiye verme- nı:lııled.ıı — Rduıu Kırkağaçta Bakırköy Burası 300 Evli Zengin Ve Temiz Bir Köydür ASN V Kırkağaçtaki Bakırköyün umum! manzarası Kırkağaç (Hususij— Bu mek- tubumda kasabamızın şimalinde ve yarım saat mesafede bulunan Bakırköyden bahsedeceğim. Köy diyip geçmiyelim. Bu köyde olan teşkilât nahiyeleri- mizde yoktur. Şirin Bakırköyde 300 ev ve beş dershaneli güzel bir mektep vardır. Bu kı)?nn yeni muhtarı kasa- bankğın sabık malmüdürü Kasap oğlu Hüseyin Hulki Ef. Bakırkö- yü için çok çalışmaktadır. Köy- deki bataklıklar — kurutulmuştur. Şimdi de yeni caddeler açılmak- tadır. Köyde bağcılar için bir de kooperatif teşekkül ettirmiştir. Bakırköyün mıntakamızda aldı- ğı şöhret bağcılık ve zeytincilik- tendir. Hele köyün razakı üzümleri çok meşhburdur. ve bu Üzümler kış ortalarına kadar tazcliğini muhafaza eder. Bu scbeple Ba« kırlılar üzümcülük sayesinde çok para kazanmışlardır. Kırkağaçlı- lar eskidenberi Bakırllara “ altın babası,, derler. Cuma günleri Bakırköyde pazar kurulur ve hararetli alış veriş yapılır. Ba- kırda Davutoğulları -tarafından bir fabrika inşasına başlanmıştır. Sındırgıda İhtiüs Yapanlar Hapes Mnhlgığqı Oldular. Sındırgı (Husust) — Dokuz aydır Balıkesir Ağırceza mahke- mesinde ihtilâs ve zimmete para geçirmek suçundan mubakemele- ri icera edilmekte olan Sındırgı muhasebei hususiye memuru Şe- fik, kâtibi Hasan, tahsildar Sü- reyya, Abdullah ve Ziyver Efen- dilerin muhakemeleri intaç edil- miştir. Bunlardan memur Şefik ve tahsildar Süreyya Efendiler beşer sene ve diğer tahsildarlar üçer ay hapse ve zimmete ge- çirdikleri parayı da ödemiye mah- küm olmuşlardır. Kâtip Hacı Ha- san Efendi beraet etmiştir. Hararet Derecemiz Hararetimizin yükselmesi, w mumiyetle bizde endişe doğurur. Bu endişe hakldır. ve yerinde- dir. Çünkü hastahk başlangıcının ilk açık tezahürüdür. Hakh ve yerinde olmuyan şeyse, hararetin çıkışını dürdürmak için derhal tedbir almıya kalkışmaktır. Demiştik ki hararetimizin yük- selmesi, bünyemizin, hastalığını açığa vurmasıdır. Halbuki ba- zan vücudümüz hastalamr — ve harici biçbir tezahür görünmez. Şu halde hararetin fazlalaşmasını evvelâ memnuniyetle karşılamak, sonra hastalığın mahiyetini an- lamıya çalışmak lâzımdır. Zira hararet yükselin si demea, vi- cudun sağlam unsurlarının has- talıklı unsurlara karşı mücadeleye girişmesi demektir. Çok defa barareti çıkmıyan — hastalarda, sun'tT tedbirlere müracaat ede- rek derece yükseltilir ve hastar hk bu suretle temiz bir sahaya sokulmuş olur. Orta karınlarını maruf - dok- torlarından biri, vücude getirdiği eserlerinden birinde, bilhassa şu noktai nazarı ileri sürer: « Sun'1 ,bir suratte ve istediğim zaman hastanın hararatini yülselte- bilmüiş olsa idim, birçok hastalıkların önümü alırdım. » Bugün için, bu hususta kulla- nılan usul yudur: Derecesi çıkmıyan, fakat çık- ması İâzımgeler hastanın kanı alınır ve kan tekrar ayni bastaya şırınga edilir. Bu süretle hararet derbhal yükselir. Hem bazan o derece yükselir ki endişe bile doğurur. Demek olüyor ki - hastalığın nev'ine göre hararetle mücadele ç edilmek lâzımdır. Eğer hararet, bünyenin hastalığa karşı müca- delesini ifade ediyorsa indirmiye mahal Bilâkis — tehlike vardır. Yok eğer hararet hastayı harap ediyorsa, yükselmesi tel- like doğuruyorsa indirmiye 35 mak elbette ki faydalıdır. Cakat bunun için de evvelâ bastalığın mahiyetini öğrenmek İâzımdır ki bu da bizzat doktorun işidir. Hi Muşta Sıcaklardan Nefes Almak Bile Güçleşiyor Muş (Hutüzi) — Sön' günlee- de şehrimizde ve mülhakalta şiddetli sıcaklar hüküm sürmek- tedir. İnsanlar ve hayvanların müşkülâtla nefes aldıklarını söy- lersem sıcakların şiddet derece- sini anlamış olursunuz. Bu yüz- den salgin denilecek derecede kazılcık hastalığı başgöstermiştir. Fakat doktorlarımızın mücadele faaliyetleri sayesinde tehlikenin önüne — geçilmektedir. Bereket versin ki Muşun cenubunda Kr zılziyaret denilen dağdaki kar- lara... Bu sıcaklarda bu kazlar- dan çok istifade ediyarur. Köylü. C. Sıhhi Filimler Kütahya ( Hususi ) — Sıhhat Vekâleti şehrimize sıhhi bir filim göndermiştir. “ Vaktile üç dost idiler,, isnindeki bu filim halka meccanen gösterilmektedir.