2 Eylâl — SÖON POSTA Bir Hırsızın Başından Geçen Vak'alar: Parasız Milyoner! Mubartrirf: Arnola Galopen -i6—- Bu Dakikaya Kadar İhtiyar Amerikalının Hatırına Zevcesi Aleyhinde En Küçük Bir Şüphe Bile Gelmemişti — Bunu kasanın Üzerinde beni görmiye gelirseniz memnun bulunan parmak - izlerinden anl- | olurum! yacağız, cevabımı aldım. — Ben bu fikirde değilim! — Sebep? — Çünkü sirkatin ikamdan itibaren birçok adamlar kasaya Gdokunmuşlardır. Bunların arasu- da evvelâ Mister Çenser vardır, Sonra da çağırdığı mütehassıs Memur.. — Evet, - fakat bir detektif ki, parmak İzleri araştırılırken muhtelif izleri yekdiğerinden tef- rik edecek çareler vardır! — Bilirim, vardır. ve yanılmı- yorsam bir İtalyan âlimi tarafın- dan keşfedilmiştir. Biz İngilizler bu uüsüle sttamp deriz. Fakat kendi hesabıma bu usüle pek itimadım — yoktur, — zira ekseri ahvalde hakiki izler hkafif, zahiri izler ağırdır. Bundan başka da kurnaz hırsızların ellerinde daima Kauçuktan — yapılmış — eldivenler vardır. — Ba noktada hakkımz var- dır. Eğer — hırsız eldiven kullan- mış ise hiçbir iz bulamayız. Maa- mafih şimdiki balde bedbinliğe kapılmıyalım! Bir saniye durduktan sonra yeni hatırıma gelmiş gibi: — Bu meselede benim gözü- be çarpan mühim bir şey var, dedim, Bilmem siz dikkat etti- MW mi? — Nedir? — Kombinezonunu teşkil eden barflerin —sırasını bilmiyen bir adamın bir kasayı açması mün- kün müdür? — Filhakika çok güçtür! — Alâ, obalde hırsizim kasa- yı zorlamadığına nazaran kombi- nezonun harflerini bildiğini kabul etmek lâzım değil midir? İstintak hâkimi — gözlüğünün tamlarını * sildikten sonra tekrar burauna taktı: —— Mister Çenser'in kasasmı kaparken kullandığı harlleri bi- lecek vaziyette — yalmız bir kişi var, dedi. — Elbetet İkimiz de sustuk. Ehemmiyet vermez müst. görünerek önünde yeni bir tahkik ufku aç- mıştimi, gözlerinin bebeklerinde yeni bir ışık görüyordum : — Kimden şüphe ediyorsunuz? diye sordu. — Burada herkesi isticvap ettiniz, birçok malümat, belki bir tane de itiraf topladımız, bu tah- kikatın — neticesinde — mademki Rikokovskinin meslekten yetişme bir hırsız olmadığına kanaat ge- tirmişsiniz. O halde ev sahibinin uykuda buluuduğu bir saatte şa- tonuu girmiş olmasının sebebini düşünmeniz icap etmez mi ? İstintek Hakiminin dudakları üzerinde hafif bir tebessüm be- lirdi. Bununla beraber el'an ha- kikati 'teslim etmek istemiyordu. Esasen Adliyede âdetlir. Hâ- kimler aile sırrımı ehemmiyetle muhafaza — ederler. — Başkasına söylemezler. Çapraşık vaziyetleri &ileyi yıkmadan halletmiye ça- lışırlar. İstintak Hâkimi: —NW Bahcn ” Valvsr " setiet — Hay hay! İhmal etmemi Bu sırada Mister Çenser ya- nımıza yaklaşmıştı: — Bir iz buldunuz mu? diye sordu. İstintak bâkimi müphem bir cevap ile iktifa ederek: — Çalışıyoruz, dedi. Ben <e başımı sallıyarak: — Kolay değil, cümlesile bu mütaleayı ikmale çalıştım. Safdil Amerikalı: —Bence bize bu muammanın anahtarını yalnız Rikokovski ve- rebilir, dedi. Kendisini şeriki cür- münün ismini söylemiye icbar etmeliyiz. Zira herifin ortağı ol duğu şüphesizdir. İstintak hâkimi: — Eibette, dedi. Biz de bu- nu bulmuya çalişıyoruz yal, — Aman, ayni zamanda sekiz yüz bin frangımı bulmayı da unutmayınız! — Merak etmeyiniz, bu para her halde buradan çok — uzağa gitmiş değildir. — Nasl? Acaba beriflerin çaldıkları parayı — şatonun bir yerine sakladıklarını mt zamne- diyorsunuz? Mazmafik bu takdirde ve parayı Rikokovski değil, fakat şeriki saklamıştır, kim bilir belki de tekrar kasanım içine koymuştur! Müstontik derin görüşlü adam olmasına rağmen aldanıyordu zira kasada değil, bir İügat kitabının içinde yatıyordu. Fakat n& olursa olsun tahki- kat bitmiştir. Mister Çenser hâkimlere otemobillerine kadar Büy 11 Eylâl 35.000 — Olmıyacak şey değildir. | ük Ta PİYANGO 13.üncü tertip Büyük ikramiye: Ağrıca: 15.000, 10.000 Liralık büyük ikramiyeler ve 20.000 Liralık bir mı'ikâat vardır. Hilâliahmer — Hastabakıcı refakat ettikten sonra yanıma gelerek sordu: — Demek ki e ile muta- bık kaldınız ? Yi — “Yani istintak hâkimi va- ziyeti pek kavrıyamadı, yardımımı rica etti. Gidip kendisini görece- ğim. Mutabık kaldığımız nokta bundan ibarettir.,, Burada benim de bir işim kal- mamıştı, ev sahibinden müsaade alarak çekilip gidecektim. Fakat tam o sırada aklıma mühim bir şey geldi : — Kasanızı bir defa daha muayene etmek isterim, dedim. Doğrusu bu işte aklımm almadı- gı birçok nokta var. Bana öyle geliyor ki kasaniz mutlaka zor- lanmıştır, göze çarpmıyan bir noktasından hkırilm ştır. — Kat'iyyen, buna mutlak su- rette eminim. Esasen getirttiğim mütehassıs memur da bu mütale- ayı serdetti ve hırsızın kombine- zon harflerini bulmıya muvaffak olduğunu söyledi, — Hayır, bu mümkün değil- dir: Hırsız konbinezonun bir, iki, haydi diyelim, üç harfini bulabi- lir. Fakat altı harfini birden bulması mümkün değildir. | Bu suretle konuşa konuşa yazı odasına varmışlık. İçeriye ı girince derhal masaya yaklaştım, dikkatle —muayeneye koyuldum, sonra: — Garip şey, dedim, Hiçbir tarafında zorlama eseri görün- müyor. Sakın herif kasayı yan veya alt tarafından delmiş olma» | sın! (Arkısı var) are M 2.inci keşide 1932 dedir Liradır. Hemşireler Mektebi Müdürlüğünden: Genç kızlarımıza parlak ve emülyetli bir lstikbal hazırlıyan mekte- bimize yemi talebe kabul edilecektir. Tahsil müddeti iki buçuk senedir. Mektep Jleyli ve meccanidir, Talebenin iskân ve inşesi giyimleri Hilâllahmer Cemiyeti - tarafından temin edilir. ve ayrıca küâfi miktar harçlık verilir. Kabul şartları : 1 — Tüörkiyo Cümhuriyeti tebaasından bulunmak. 2 — (8 yaşımdan aşağı 30 yaşından yukari olmamak. 3 — Evli olmamak. 4 — Sabhati iyi ölmalk ( Sıhhi muayene mektepte yapılır. ) 5 — İlk tahsili ikmal edenlar imtihanla, orta tahsili ikmal edenler imtihansız kabul edilir. 6 — Tahsil esnasında hastalıktar gayri bir vebeple mektebi terke- denler ve şahadetname aldıktan sonra beş senelik mecburl hizmeti ifa taksil masrafını ödiyeceklerine dair Noterden musaddak bir taahhütname vereceklerdir. 7 — Mecburi hizmet esaasında evlenemezler. Bu şartları haiz olan hanimların hüviyet cüzdam, aşı ve mektep gebadetnamelerini, ve mahallesinden hüsnühal ilmühaberini beraberine SA Ç e. Akıarneda ü E0 oerldesi'n d aai d ç Sayfa 11 Selâni_k_Setgıîinde A Türkiye | Sergiye İştirak Ediyoruz, Fakat Paviyonumuz Yok! Selânik, 1 (Hususi) — Şimdi bütün Yunanistanda intihap mü- cadeleleri arasında bütün mühim İşler sönük bir vaziyettedir. Fakat bundan yalnız bir şey müstesna- dır: Selânik Beynelmilel Sergisi. Buraya geldiğim gündenberi hemen her söz arasinda bu ser- giden bahsedildiğini işitiyorum. Herkes, tacir olsun, olmasın, bu sergiye büyük bir ehemmiyet veriyor. Bir ecnebi gördükleri zaman sergilerini yağlandıra bal- landıra methediyorlar. Fakat görünüşe nazaran bu senoki Selânik sergisi, diğer se- melere nisbetle galiba — yavan olacak. Geçen seneler - iştirak eden birçok devletler bu sene iştirak eltmiyeceklerini bildirmiş- lerdir. Yugoslavya da yeçenlerde iştirak — etmiyeceğini — bildirmiş, fakat son zamanlarda iştirak et- miye karar vermiştir.. Dünkü akşam gazeteleri Türkiyenin ser- giye iştirak etmek kararını ver- diğini — memnuniyetle — yazıyor- lardı. Fakat — sergide — bizim | ayrıca bir paviyonumuz olma- .— kara'nıncen büyük Kitap, gazete Ve Kirtâsiye mağazasi “AKBA SSÜE TETKTR L TI D LİLİĞ SA CT A T DAT CYS K ŞAİ DU FÜ CY CI UAY CN AOA KA ve mektep levazımi Her> türlü Fotoğra! y HR L SN g FŞi Etem Pertev itriyali Kütahya çinileri | Fransızca Yimyon Mektepte, Ücarelte ve Bir milessesede muvaffak olmak için 1914 tenberi çok emaslf tanzim edilen deralerimiz memnun edemez- ve ücreli İade ederiz. Divanyolu Faruzağa cumli yanında gündüz ve geca kız ve erkek Usan tedrlehanesi İhlyacımıza göre öğret. meyi taahhül eder, Fakir ise yerım Ücret alınır. Müdürü ZİYA İngilize 40 derste TEMMUZ ea Dünyanım en maruf müverrihi Emil Lüdviğin şaheseridir. Tarih, politika, diplomasi ile meşgul olan hiçbir kimse bu- nu defaat ile okumaktan müs- tağıi İ Ha Terekmes Haydar Rifat E » , 450 kuruş H_ı_ıiı her kitapçıda 9 eylülde açılacak olan Selânik sergisi dığı için bu sene de, geçen sene olduğu gibi, bir tarafa sığına- cağımız anlaşılıyor. Halbuki gö- nül nekadar arza ederdi ki, sanayi ve ticaretimizin revaç ve İnkişafına pek çok faydası doku- nacak olan bu gibi beynelmilel sergilerde bizim de esaslı bir yerimiz olsun.. Bilhassa komşumuz ve dos- tanuz Yumnanistanın bizim için iyi bir müşteri olduğunu nazarı dikkate alırsak esaslı bir yer temin etmenin ne derece clizem olduğunu takdir etmek müşkül değildir. Yalnız bu arada sergiye işti- rak edecek tacirlerimizin maksat ve gayeyi takdir ederek ona gö- re hareket etmeleri ve bilhassa ucuzcu olmalarını tavsiye edece- ğim. Çünkü geçen seneki sergiye ait olarak- kulağıma akseden bazı rivayetlerin maalesef hiç te le- himizde olmadığını kaydetmeden geçemiyeceğim. Sergi 9 eylülde küşat edilecektir. Serginin tanzi- mi bususunda hummalı bir faali- yet sarfedilmektedir. —Pertev Ferit DEUTSCRE ORİENTBANK Tesia — Tarihi 1906 Merkezi: Berlin Türkiye Şubeleri: İstanbul, İzmir Galata Tel: B. O. 247-248-984 İstanbul , 24410 Deposu » 23227 Her nevi banka muamelâti SELANIK BANKASI Zasla 7 teribi , 1008 Sermayesi Tamamen tediye edilmiş 30,000,000 Frank Idare Merkezi: lstanbul Türkiyedeki şubeleri: GALATA, İSTANBUL, İZMİR BAMSUN, ADANA. — MERSİN Yunanistandaki Şubeleri: SELÂNİK, ATİNA, KAVALA, PİRE Bilamum —banka munmelâtı. Kredi mektupları. Her cins nakit üzerine hesap küşadı. Hususi kasalar icar. Ch ve zührevi hastalıklar Mütehasaı DOKTOR Ömer Abdurrahman İstanbul — emrazı — zübreviye dispanseri Sertabibi Ankara caddesi Ikdam Yurdı