SON POSTA Bir İdare Ba Kooperatif . daresi Madde 33 — İdare ilk içtimamda içlerinden birini reis ve diğer birini reis vekili in- tihap eder. İdarc Meclisi reisi gerek müddei ve gerek müddei- aleyh sıfatiyle huzuru hâkimde şirket namına müdafaada bulu- nur ve vekil tayin edebilir. Madde 34 — Şirketi ancak, neşredilecek sirkülerler mucibin- ce vaz'ı imzaya mezun kılınacak salâhiyettar kimselerin imzaları taahhüt altına alınabilir. Madde 35 — İdare Meclisinin başlıca vazife ve salâhiyetleri sunlardır : 1 — Şirketin hüsnü idaresile maksat ve gayelerinin tahakkukuna çalışmak; hesaplarının sıhhat ve intizamını temin etmek; her sene şirketin bilânçosunu yapmak ve ticari, mali ve iktısadi vaziyeti hakkında rapor vermek; —ÜUmumi heyeti içtimza davet ve kararlarını icra eyleme!i ; 3 — Şirket memurlarını büs nü intihap ve azil ve bunları.. #azife ve ücretlerini tesbit etmek; 4 — Şirketin idaresine müte- allik dahili -talimatnameleri — ve imza salâhiyetine ait vapmak; 5 — Şirket memurları ve muamelâtı hakkındaki şikâyetleri tetkik ve icabını derhal icra etmek; 6 — FPiyasa temevvücatını takip ederek şirketin alış ve sa- tış fiatlerini daimi suürette kon- trol etmek; 7 — Murakiplerin vazifelerini teshil, şirket ile hissedarlar ara- sındaki münasebeti idare etmek; 8 — Şirketin kanuni mükel- lefiyetlerini vakti zamanında ifa ettirmek ; 9 — Memleketimizdeki koo- peratiflerle —münasebet - tesisine ve aralarında mütekabil müza- heret teminine çalışmak; 10 — Şirkete ait mukavele- leri akit ve şirket namma vekil ve murahhas tayin etmek; 11 — Şirket için menfaat mülâhaza ettiği takdirde sulh o- mak ve hakem tayin etmek; 12 — Şirketin maddi ve ma- nevi faydalarını intaç edecek her türlü teşebbüs ve muameleleri yapmak. Madde 36 — İdare Meclisi haiz olduğu salâhiyet ve iktidarı kısmen veya tamamen içlerinden bir veya birkaçına ve vazifeleri icraya taallâk eden kısmını mes'- ol mükeffel bir müdüre tevdi edebilir, Madde 37 — İdare Medlisi en az on beş gimde biı içtima eder. Azanın yarısından bir fazlası- nın (huzuru müzakereye kâfidir ve mevcudun ekseriyeti ile karar | verilir. İdare Meclisi azaları va- zifelerinin şerefile iktifa ederler. Ücret veya hakkı huzur namile bir şey almazlar. Madde 38 — Bir veya iki azalık münhal olursa ilk topla- nacak heyeti umumiye ye kardar yerlerine idare meclisince hisse- darlardan evsafı lâzimeyi haiz o- hanlar intihap olunur. İkiden faz- la münha! olunca idare meclisinin yeniden intihabı lâzımdır. Ahmet Ekrem ( Arkası var ) Meclisi | sirküleri | | hükümeti, Japonyaya karşı dost- | ça bir bitaraflık göstermiştir. Bu- | nun sebebini Fransa ile Japonya | getirildi. — Dunyada Olup Bitenler — | Sulhün Ağuıloı 20 * Ebedi Duşmanları: Silâh Fabrikalarıdır Çin - Japon İhtilâfını Koruklıyen Gizli El: Meşhur Şnayderlerın Elıdır. Dünya ordularına silâh ve cephane hazırlıyan fabrikanın içi Çin - Japon hükümetleri ara- | sında Mançuri meselesi yüzünden çıkan ihtilâfın geçirdiği safhalar malümdür. Birçok devletler, bu meselede, Çini haklı gördükleri halde, hemen munhasıran Fransa arasında gizli bir ittifakın vücu- duna atfedenler oldu. Ayni za- manda Japon hükümetinin Fran- sız mühimmat fabrikalarına mü- him miktarda malzeme sipariş etmesini sebep gösterenler de mevcuttu.Bugün yapılan birtakım ifşaata göre ileri sürülen iddial- dan birincisine göre ikincisima daha doğru —olduğunu — kabul etmek icap eder. Müthiş Bir Müessesa Bugün Fransanın elinde mevcut mühim bir mühimmat fabrikası vardıc ki, adı Şnayderdir. Krözo isimli bir şehirde kâindir. Haki- katte ise Şuayder demek Krözo demektir. Çünkü muazzam atel- yelerile, amele evleri ve mües- seselerile Krözoyu vücuda getiren sadece Şnayder — müessesesidir. Şnayderi ortadan - kaldırdığınız takdirde Krözodan eser kalmaz. Şinayder Nasıl Kuruldu? Dökme demir silâhlar ve ağız- dan dolma ateşli tüfek ve topla- rın büyük bir ehemmiyet aldığı zamanlardadır ki, Fransız Kıralı On Dördüncü Lui bir silâh fabri- kası yapmak İlüzumunu duydu. Bunun için, Liyon şehrinin biraz şimalindeki Krözo mevküni mü- nasip gördü. Burada bir “Kr- ral Dökümhbhanesi,, tesis edik di. Büyük ihtilâlde Napo- leon zamanıtda bu silâh fabrikası ıslah edildi, genişletildi. Zamanının mükemmel bir atelyesi haline ve Krupp'un Misali “O sıralarda Sar - vilâyetinde bir. Şnayder ailesi vardı ki iki kardeşten mürekkepti: Adolf Şnayder ve Öjen. Bunlar Krupp ailesinin Essen- de vücuda getirdiği muazzam tesisatın pek ziyade kazanç getir- diğini görerek Krupp müessese- lerine benzer bir fabrikanında Fransada tesisini düşündüler. İki kardeşten bir tanesi, Al- manyada, buharlı makine tetkika- tını yapmış, mükemmel bir. tek- nik adamı olmuştu. Öbürü ise, Umuml harpte bir cephe köşesi iş hayatında mümarese peyda etmek için muhtelif Paris ban- kalarında staj görmüştü. Ayrıca ellerinde mühim bir de servetleri vardı. Gelip Krözoya yerleştliler. Mevcut tesisatı hükümetten aldı- lar ve büyük bir konsorsiyomun esasını kurdular. Fakat haddi zatında yapılacak fazla maddi bir şey yoktu. O güne nazaran fabrikanın vaziyeti mükemmeldi. Fakat ona yeni bir ruh, yaratıcı ve hamle yapıcı bir mahiyet vermek lâzımdı ki bunu da Şnayder biraderler temin ettiler. İş Ve Siyaset Şnayder - biraderler Krözoye gelip yerleştikleri zaman derhal anladılar ki, fabrikalarının başında oturarak çalışmaktan büyük bir fayda çıkmıyacaktır. Ayni zaman- da hükümet işlerine de parmak sokmak Jİâzımdır. ki icap eden müşteri temin olunabilsin. Bu karar ve kanaat Üzerine Şuayder biraderlerden biri meb'us- luğa namzet oldu, intihap edildi ve bu suretle Şnayder müessesesi, tabiri caiz ise mahkemede bir dayı — bulundurmıya — muvaffak oldu. Fakat yine bu zeki adamlar anlamışlardı ki kendileri herşey- den evvel bir müteşebbistirler. Binaenaleyh — şu veya bu siyast ön safında buluna- Bulundukları takdirde, muarız bir. hükümetin — ik- tidar mevkiüne — gelmesi — ile müesseseleri ellerinden gidebilir. O suretle hareket ettiler ki, her cereyanın mazlar. hükümetle iyi geçinmiye muvaf- fak oldular ve Şuayder müessese- lerini bugünkü vaziyetlerine getir- miye muvaffak oldular. Fakat hakikatte Adolf ve Öjen biraderler ölmüşlerdi. Ya- | şıyan onların ortaya koyduğu esastı. O gün, bugün Şnayder ailesi, bu ata prensipini ihmal etmediler. Şnayder Ve Krupp Alman silâh Fabrika ve mü- esseselerini temsil eden Krupp ile Fransız harp — sanayiinin mümessili olan Şnayder arasında fark şudur: Krupp, Essen şehri civarında- dır. Nüfusu, fazladır. Bu nokta- dan amele ile mücessese arasında- ki münasebette kanun hâkimdir. Çünkü Krupp'ta iş bulamıyan amele şehirde - çalışabilir. Fakat Şnayderin bulunduğu Krözo 30 bin nüfuslu bir kasabadır. Bunun 10 bini Şnayder fabrikasında ça- lışır. Diğer kısmı, bu amelenin aile efradıdır. Demek oluyor ki Şnayderlerle anlaşamıyan amele, — Krözodan çıkıp gitmiye mecburdur. Esasen bu kasabanın sokaklari bile Şnay- der ailesinin muhtelif efradının isimlerini taşır. Demek oluyor ki Krözo, Şinayderlerin bir malikâ- nesi gibidir. Şnayderin Azamnati Şnayder müessesesi, sadece bir - silâh fabrikasından ibaret değildir. Hattâ yalniz Fransaya da silâh satmaz. Fransız ordusunun her nevi silâh ihtiyacını temin ettiği gibi bütün dünya orduların dan talip çıkanlara da satış yapar. Bugün, ellerinde ve kontrolla- rı altında bulunan muhtelif mali ve sınai mücesseselerin adedini Allah bilir. Birçok şimendiferler işletir, kömür madenlerine sâhip- tirler. Kimya, elektrik, — deniz ve otomobil —İnşaatı, Şnayder'lerin meşgul oldukları ancak bir kısım teşebbüsleri ifade eder. Ayrıca 10-15 banka emirleri altındadır. Belçika, Yunanistan, İsviçrede muazzam — menfaatleri vardır. Vaktile ve şimdi Merkezli Av- | — —3 Kari îlektup!nrı 250 Kuruşa Yemek Yenir Mi? Geçen gün Ankaraya gidi- yordum. Vagon restoranda yemek yiyeyim dedim. Nekadar hata ettiğimi hesap puslası geldikten sonra anladım. İstanbulun mü- tevassıt — lokantalarında — elli, altmış kurüş - ile yenebilecek | bir yemeğe 250 kuruş vermeğe mecbur oldum. Bu hayat pahalı- lığında vagon restoranın yüzde beş yüz fazla para almasına ne buyrulur? Bilhassa Ankara- Hay- rupanın mühim bir silâh fabri- kası olan Çekoslovakyanın Pilsen şehrindeki — İskoda — fabrika- larını ele geçirmişlerdir. Le- histan, — Avusturya, Macaristan, Sırbistan Romanya — ve daha darpaşa gibi kısa bir yolda beş misli fiat neden alınıyor? Alâkadar makam bu işi kö- künden — halletmelidir. Vagon restoran fiatleri makul bir hadde indirirse, kendisi için de çok faydalı olur, Çünkü © vakit bü- tün yolcular yanlarında sepet, çanta, sefertası taşımazlar, vagon- da yemek yerlerdi. Hem yolcular rahat eder, hem de lokanta ka- zanırdı. Nazarı dikkati celbet- menizi rica ederim. A A, K. 5. Adanada 'T. E. imzali mektop sahibine : Amerikanın büyük şehirlerinde olduğu gibi Holivatta da sinema mecmuaları çıkmaktadır. Bu hu« susta fazla malümat almak için maruf sinema — kumpanyalarının birine müracaat etmeniz lâzımdır. * Samatyada M. Hamit Beye Bu sene liselere alınacak leyli meccanilerin — miktarı hakkında henlüz kat'i bir karar yoktur. Bir mektupla Maarif Vekâleti Orta “Tedrisat Müdürlüğünden malümat alabilirsiniz. x Eskişehirde Sörvet Beye. Makalenizi — zevkle okuduk. Münderecatından icabında istifa- de edilecektir. A rında Singer dikiş si mütekait Şükrt Akbi mükineleri acen Beyes Bu hususta İzmir Sanayi ve Mesai Müdürüyetine müracaat edip icap eden malümatı alabilir- siniz. İcabında İktısat Vekâletine de müracaat edebilirsiniz. İziir c —— ——— — ——— — birçok memleketlerde hemen her nevi bütün madenler, fabrikalar we limanlar Şnayderlere aittir. Fransız - Japon Bankası Şimdi de asıl mevzumuza da- hil olmuş blunuyoruz: Yine Şnayder mllesseselerinin murakabesi altında bir Fransız- Ja- pon bankası vardır ki muazzam bir sermayeye istinat eder. Son Çin - Japon ihtilâfında, Fransanın Japonyaya karşı ta- kındığı — döstane — tavırda, bu bankanın ve dolayısile Şnayder müesselerinin mühim bir rolü vardır. Bu, bugün beynelmilel Alemin bildiği güneş gibi aşikâr bir hakikattir. Bu dostana tavrın sebebi ba- sittir: Japonları, harp arıyan tavrı hareketlerinde — cesaretlen- dirmek ve Şnayderlere, alınacak siparişler yüzünden mühim bir pay çıkarmak. Fakat bu defa için mu- harebe mahdut bir sahaya inhisar etmiş ve Şnayderler nisbeten az birkaç siparişin kârile iktifa etmiye mecbur olmuşlardır. Fakat istik- balden Ümitlerini kesmiş değil- lerdir. Ah! Bu silâh tacirleri, Ahi... *i