Her kitapçıda bulunur Dokuzuncu sene: ffo. 2977 umhu • tl T ATTİl BİD İ Cumartesi 20 ağustos 932 OKUMA/I LAZIM HER TÜRKÜN İSTANBUL CAĞALOGLU Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet, tstaubul Posta kutusu: tstanbul, No 246 Telefon: Başmuhamr 22366. Tahrir müdüra: 23236, Idare müdürü: 22365, Matbaa: 20472 Fiatı 1 Liradır Büyük Gazi'nin Büyük bir eseri daha: Tflrk Dili Cemiyeti Bîr buçuk ay evvel Ankara'da toplanan tarih kongresi bize iiç dört senedir bu yolda ileri götürülen tetkiklerin mahasahnı verirken sanki bu büyük işin pek tabiî bir neticesi gibi ortaya bir de Türk Dli Cemiyeti cıkmış olduğu malumdur. Insan medeniyetinin aslî unsurunu dil teşkil etmekte olduğu cihetle Türk tarihinin eskiliği isbat olunurken Türk diHnin insan cemiyetleri içinde oynadığı rolü tayin etmek elbet faydalı olduğu kadar zarurî de bir şeydi. ' Cemiyetin riyasetine dil işlerindeki derin tetkik ve tetebbuları malum olan Samih Rifat Beyefendi »eçilmişfir. Bu satırların naçiz muharriri dahi ahiren bu yüksek şerefli cemiyetin erkânı arasına konulmak lutfuna mazhariyetle bahtiyar bulunuyor. Türk dilinin aslına ai» araştırmalarile pek esaslı tarih tetkiklerini ikmal ve tevsik edecek olan cemiyetin ifa edeceği vazife pek büyüktür. Büyük Şcfin irşat ve işaretlerinden kuvvet ve ilham alacak olan cemiyetin mesaisi şimdiden muvaffakiyetle müb.eşf r sayılmakta hata yoktur. Biz Büyük Gazi'yi millî hayatımjzm muhtelif safhalarında en çetin mes'eleieri kendisine has kolayhk larla, çünkü çok derin bir görüsle müteradif olarak muzaffer olmayınca dumak nedir bümiyen azim ve ıs*ar ile hallettiğini görmüşüzdur. Simdi Sef Türk milletinin kültürünü tesis ediyor. Buna tesis demekten ziyade keşif ve izhar demek daha muvafık olacak. Çünkü bu kültür bütün tarihe şamil ve adeta hâkim surette mev cuttu. Gazi bir aralık milletin hayatına tari olan cehalstten dolayı bu bahiste nasılsa ortalığı kaplamış olan perdeyi kaldirıyor. Bu suretle ottaya çıkmakta olan büyük mazi Türk tarihinin dünü icin seref olduğu kadar yarmı için de en kuvvetli Şasmaz bir içtîteminatı teşkil eder. Şa İc«t«4iue otarak kabu nısu? «iilletler kendi tarihîerinm ınevluöjdurlar. Bir milletin yarmı nasıl olabileceğine hükmedebilmek için dünü nasıl olduğunu görmek lâzımdır, ve hatta kâf idir. Gazetelerde Rei&icumhur Hazretlerinin günlerini nastl geçir mekte olduklarına dair sık sık kısa bazı fıkralar neşrolunduğunu hep görüyoruz. Reisicumhur Hazretleri çiftliklerine inmişler, de nizde bir tenezzüh yapmışlar veya dairelerinde meşgul olmuşlar gibi. Sırası gelmişken bu fıkralarda tashihe muhtaç mühim bir noksan balunduğunu kaydedelim. Ahiren Büyük Reis ve Rehberin hayatını yakından gördük. Buna nazaran Büyük Reisin dünkü yaratıcı tarih meşgalelerinin bugün Türk diline ait tetkiklerle istihlâf edilmiş ol duğunu söylemek lâzımdır. Türk vatanının halâskârı Türk milletinin elifbadan başlıyarak en yüksek idraklere kadar bütün irfan hayatını kurmağı dahi ele almts, kendisine has hayatiyetle, kuvvetle ve muvaffakiyetle ayni derecede mühim ve muazzam olan bu işi dahi başarmaktadır. Gazi'nin o tururken, gezerken, yani her hal ve surette sohbet dairesi bugün de işte millî irfanın bu sahasının tenvirine taalluk etmiş bulunuyor. Darülfünunun esasen yaratıcı olmak lâzım gelen ilim ve irfan hayatmın nasıl o/mrrsı icap edece • ğini Gazi'nin velut mesai haya tında en yüksek derecelerile görmek kabildir. Tarihte Gazi'nin hareket mebdei Türk tarihinin ilk kaynaklarını aramak olduğu halde bu yol üzerinde yürürken daha büyük bir asla vâs'l olmuş bulunduğu malumdur: Türk tarihinin izleri üzerinde yürünülürken insanhk tarihinin ilk kaynaklarına kadar çıkılmış ve Türk tarihinin bütün insanhk tarihile omuz öpüş tüğü görülmüştür. Vakayi ve hâdisat üzerinde elde edilen bu hakikat simdiye kadar medeniyetin ilk teessüsü ile insanlar arasında intişarı tarzını ifade etmek için kullanılan puya ilmî (Hindu . Avrupaî) Hindu öropeen faraziyesile tearuz ediyor, bu faraziyeyi esasından sarsarak yıkıyordu. Burada hakikatle faraziye karşılaşmıştır. Gazi'nin iddiası hakikat li jrakai ve kabiliyetinde olmaktan ileri Pr. Pikar ne arıyor? Belçika'lı âlim evvelki sabah karaya indi Seyahat gayet iyi geçmiş, balonun bütün cihazları iyi işlemiştir Roma 19 (A.A.) Profesör Pikar'ın bolon sepeti, inmek üzere iken Cavallara tepesine çarpmıştır. Yorgun görünen profesör seyahatinin mükemmel geçtiğini ve balonun bütün cihazlarının şayani tak£*"r bir surette işlemiş olduklarını söylemiştir. Mahallî hükumet erkânı profesörle arkadaşmı selâmlamışIardır. Balonun zarfı ve sepeti kamyon larla Senzano'ya taşınmıştır. . Roma 19 (A.A.) Profesör Pikar, dün akşam lam saat 17,10 da Mantou vilâyetinin Cavallara yakininde yere inmiştir. Sıhhati mükemmel olan profesör, Senzano'ya mütevec cihen otomobille hareket etmiştir. Wilmington 19 CA.A.) Maruf Belçika'lı profesörün biraderi olup burada eczacılıkla meşgul bulunan M. Jean Pikar'ın söylediklerine göer, profesör Pikar'ın yakın bir atide Hudson körfezi havalisinde sema nın stratosphere mıntakasına yeni bir suut daha yapması ihtinıal dahilindedir. İsmet Pasa Başvekil dün akşam AnkaraVa gitti Bir müddetterberi Yalova'da bulunan Başvekil tsmet Paşa dün Ankara'ya hareket etmistir. tsmet Paşa motörle Pendiğ'e geçmiş, Haydarpaşa'dan 18,05 te kalkan \ trene Pendik'ten binmiştir. tsmet Paşa, bugün Ankara'ya vâsıl olacak ve Heyeti Vekileye riyaset edecektir. Heyeti Vekilenin bu içtimaında bazı mühim kararlar ittihazına intizar olunmaktadır. Başvekilin Ankara'da bir kaç gün kaldıktan sonra tekrar şehrimize dönmesi muhtemeldir. •^••"^^ Cumhurivet yüzme müsabakaları Hanımlar sert bir havada çok güzel yüzdüler Birinci gelen MI. Eva 26 dakika 42 saniyede 1500 metreyi geçti r Atlas Okyanus'u da Geçildi îngiliz tayyareci Mollison teşebbüsünde nihayet " .k oldu " Profesör Pikar » EareJeet ifareti verüdikten sonra* Prof, Pikard ne arıyor Kosmik ziyaları ölçmeğe mahsus aletlerin mevzu bulunduğu dairede görülen bir noksan üzerine profe sör Pikar'ın, hava seyahatinl tehir ettiği malumdur. Profesör Pikar'ın bu defa teşebbüs ettiği tecrübelerin ehemmiyeti, buna, garp. marbuatında haserdilen yazıların çokluğu ile sabittir. Acaba profesör Pikar'ı bu tehlikeli seyahate sevkeden ilmî saik nedir? Göklere on ajtı bm metre {Mtibadi 4 uncu sahifede) Bu sene iki renk moda.. Uuhya~^âzelînın TîuzururFda vücutlü mankenlerin geçlt rfesmi Baule plâjmda Son gün ve son gece Baule 14 (Hu. Mu.) Baule plâjı müddeti ömründe bu kadar kalabalık görmemiştir ve görmesine de iınkân yoktur. Bir kaç gündür fena halde sıcak giden havalardan sonra baslıyan yortu tatilleri herkesi sahillere sürüklemiş ve herkes Dünya Güzelinin Baule'da bulunması hasebile bu plâjı tercih etmişti. Tasavvur edin ki sade Paris'ten bir günde Baule için bilet alan yolcuların miktarı on binden fazla idi. Dün öğleye kadar bütün plâj hali işbaa geldi ve hiç bir otelde bir tek boş oda kalmadı. Ondan sonra gelenler, ve yahut «adam sen de nasıl olsa yatacak bir yer bulurıız» diye işlerini ihmal edenler açıkta kaldılar ve geceyi şurada burada geçhmeğe mecbur oldular. Kala. balığm ve izdihamın ne mühtîs olduğunu görmek içîn gece saat on ikiden sonra rıhtım boyundan bir defa geçmek kâfi idi. Bazı açıkgöz ev sahipleri, lokantacılar odalarmı, sa lonlarını kışlalarda olduğu gibi ya takhane haline kalbetmişler ve kuru masaları, koltukları birer battanive ile 50 franga hatta daha fazlasına kiralamıslardı. Buna razı olmak isteMMIIIIIIIMIIlilllllllllMllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllltl Halifax, 19 (A.A.)Yeni tskoçya « bu sabah saat 5,45 te «mahalli saatr> Halitax üzerinden nçmus olan tayyarenin Mollison*un tayya resi olduğu anmşıtmıştır. vanus'unu ilk olarak geçmiştir. Tayyareci garp cihetini bulmakta idi. ' " Londra 19 (A.A.) Tayyareci Mollison, hareketi esnasında, şnn • diye kadar hafif tayyareier tara » fmdaıt kaldırlımıyan nisbette büyük bir benzin hamulesi götürmüştür. Benzin ile pilotun sıkletleri 1438 îngiliz libresidir. Hava resadah Nevyork ve Saint Jean de Terre neuve'den mükemmel olarak iş*ar edilmekiedir. Tayyareci Mollison seyahatine devam ediyor Londra 19 (A.A.) Tayyareci Mollison'un dün akşam Galway sahilinin 650 mil garbinde Beaverbrac Kanada vapuru tarafmdan gorül müş olduğu hakkında Londra'ya yeni bir haber gelmiştir. Bu mevki tayyarecinin Ascania Bahrimııhit vapuru tarafmdan müşahede edil miş olduğu mevkiüı 100 mil gar bindedir. Harbourgrace (Terre Neuve) 19 (A.A.) Bu sabah saat 17 de (îngiliz saatile) hava kapalı ve fakat rüiyet şeraiti iyi idi. Yüzlerce kişi tayyareci Mollison'u bekliyorlardı. IIIIIIIIIIIIIIIIIHIIHItlllllHIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIHIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIII 6 dakika 42 saniyede birinci gelen Matmazel Eva Alter 29 Sakikada tkinci gelen Fatma Hamm Deniz sporlarına karşı umumî bir alâka uyandırmak ve sporcu gençliği teşvik ve himaye etmek maksadile gazetemiz tarafmdan erkek ve kadın sporcular arasında tertip edilen büyük yüzme müsabakalarının hanımlara ait kısmı da dün sabah Fener bahçe Moda arasında çok muvaffakiyetli bir şekilde icfa edilmiştir. . «CUMHURİYET» in tertip ettiği büyük yüzme müsabakaları, bu sene pek atıl vaziyette bulunan tstanbul su sporlarını canlandırmak ve soprcuları harekete getirmek itibarile cok yerinde alınmış bir tedbir olmakla beraber, halk arasında da umumî bir rağbete mazhar olmuştur. , Gerek erkekler ve gerek kadmlar arasında yapılan müsabakalar, bm lerce halk ve yüzlerce sandal, kotra, motör tarafmdan büyük bir alâka ( Mabadi 6 %nct sahifede ) . Kerîman Halis Hammın (Baule) de altnmtş yeni resimlerinden bıri miyenler geceyi pardesülerine sarı • larak kumlar üzerinde geçiriyorlardı. Yer bulamıyanlar içinde talihleri en yaver olanlar otomobille Baule'a gelenlerdi... Bunlar arabalarmı birer (Mdbadi 4 üncil sahifede) llllllllllllltllllllllllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIMIMI Komiinist tahrikâtı İki ermeni, bîr makinist, iki vatman ve bir kadm nezaret altıncfa V * ötede beride komünistlik propagandası yapmağa çalısan bazı kimseler, cürümleri tesbit edilerek zabıtaya celbe dflmisler ve nezaret alhna aimmışlardır. Maziiunlar arasında Armenak ve Takfor isminde iki Ermeni, bir makinist, iki vatman, Hüseyin ve Sadi isimlerinde iki erkekle bir kadın bulunmaktadır. Kadm tütün isçilerindendir. Bunlarm ekseriya Beşiktas taraftnda bir evde toolanmakta olduklan tesbit edilmiştir. Yapılan arastırmada bazı evrakla, evvelcede bir takım yerlerde görülen beyannameler bulunmustur. Maznunlann, bu beyannameleri bir a ğustos münasebetile tekrar öteye beriye atmak niyetin«le olduklan zannedil • mektedir. Zan altında bulunan 9 kisiden maada, yeniden basi kimseler müdiriyete götürülerek isticvap edilmiştir. Bunlardan bir kısmı serbest bırakılmıstır. Bu sefer yakalananlarm elyevm tahb muhakemede bulunan komünistlerle alâkadar olduklan, Edirne ve tzmir'de bazı kimselerle muhabere etmekte bulun • duklan anlaşılmıstır. Diğer taraftaa t i k W l l «l On yedı sene evvel topraga dılsen bir iddiadır, yani hakikatin kendisidir. HinduAvrupaî faraziyesine göre guya medeniyet Avrupa'dan neş'et ederek Asya kıt'asına oradan gitmiş ve yayılmış olmak lâzım geliyor. Hal. buki hakikatte medeniyetin beşiği Asya yaylası olup dünyanra dört tarafına oradan gittiği bugün ret ve inkârı imkânı bulunmıyacak kuvvetli şahitler (documents) le isbat edilmektedir. tşte Gazi bu yeni tarih mektebinin sahibi bulunuyor. Ve ırkımız için ne şerefli bir keyfiyettir ki beşeriyete medeniyeti itibarile de menşe olan bu tarihin ilk besiği Altay'larda ilk insan yavruları olarak Türk'leri sallayıp büyütmüştür. Simdi bu davayı medeniyetin en kuvvetli âmil ve alâmetlerinden biri olarak diğer bir sahada da, yani lisaniyat sahasında da tahkik etmeğe ve tahakkuk ettirmeğe sıra gelmiştir. Dünyanm muhtelif milletleri arasındaki dil münasebetleri ne suretle husuî bulmuştur? HinduAvrupaî nazariyesinin farz ve tahmini gibi Avrupa'dan şarka mı, yoksa hakikî tarih cereyanı dairesinde Asya'dan garbe ve nihayet Avrupa'ya mı ? Hayır, bu iş tarihin cereyanından başka türlü yürümüş olamaz. Beşeriyet gibi ve medeniyet gibi dil münasebetleri dahi bittabi şarktan garbe akmıştır. Nitekim daha ilk tetkikler bu sahada dahi hakikatin tıpkı tarihin cereyanmı takip ederek bittabi bu yolda tahakkuk ve tekemmül ettiğini hayret oluna cak bir sühuletle göstermeğe başla mıştır, ve daha da gösterip gidecektir. Türk Dili Cemiyeti esasen kendi milletimizin ve kendi ırkımızın dilile meşgul olacaksa da bu yoldaki mesainin dahi tıpkı tarih ve medeniyette olduğu gibi Türk dilinin diğer mil letlerin dillerile sebketmiş alâkala rmı ortaya çıkarmak suretile gözle rimizin önüne hayret olunacak yepye. n< bir ibret cihanı açacağı da şimdiden ve kuvvetle anlaşılmakta bulu nuyor. Bu mevzu üzerinde yarın da konuşacağız. YUNUS NADl Polis Müdürü Fehmi Bey Rübabı şikeste şairU, lumata göre avukat Şerif Kâzun Beyin kâtibî Nevrekop'lu AIi Galip Efendinin üzerinde de orak çekiç markalı kağıtlara yazılmış bazı beyannameler buluamustur. Ali Galip Efendi, istintak hâkimi tarafmdiB tevkif •dikrA Adüyeye ve: