Romen Tahtı Da Tehlike Atlattı İktısadi vaziyetl — bozuk bize şu — sayıladilecek devletle den biri de Romanyadır. Bu bozuklu- tebarüz et- olup ta sini daha iy için bir ecnebi mütehassısın anyaya celbedildiğini kaydetmek, verdiğ muhteviyalından kısaca bahsetmek küâfidir. en hükümetinin davet Fransızdır. raporun etliği sıs bir evvel bizim Düyunu zat, bir müddet gelmiş, 1 namına bazı tet- Başvekili Bu memleketimize de Umumiye hâmilleri kikat yapmıştı. Romen Yorga'nın istifasını intaç eden Rist | raporu, bir memleket — maliyesinin düşebileceği — en fena kaydetmek ilibarile şayanı dikkattir. Roman- aliyette- bir. vaziyeti Ristin mütaleasına göl yada 38 bin otomobil h: dir. Fakat şimdiye kadar bunların ancak 5000 i resim vermiştir. Bir senede yine memlekete ithal edilen 5000 vagon ispirtodan ancak 37 vagonunun gümrük resmi öden- miştir. Mütehassıs Rist Romen gümrük- lerinin vaziyetini de hayret edilecek derecede berbat bulmuştur. Roman- maya giren her 9 kilo ecnebi eşyası- na mukabil ancak bir kilosunun gümrük resmi tediye ediliyor, müte- bakisi kaçak olarak ithal olunuyor. muş. 1931 senesinin fena - bilançosu yüzünden harici borç miktarı 75 milyon Türk İirası artmıştır. Buna rağmen Romen memurlarının aylarca maaş alamadıkları oluyormuş. * Romanyada geçen ayın sonunda yapılan intihabat işte böyle şerait ıltında cereyan etmiş ve milli köylü kahir bir ekseriyet karzan- niştir. Geçen Mecliste iştifa eden Yorga hükümetinin aza mevcudu 287 ) iken İntihabat neticesinde bu niktar (5) e inmiştir. Aynı — hükümetin fırkası fena milletle Kıral Karol arasında derin | bir uçurum açmak istidadını göster- miştir. Fakat tehlikeyi tam zama- nında anlıyan karal, meşrettiği bir beyannamede, bundan böyle Kanu- nu Esasasi ahkâmına barfiyen yet edeceğini ve yapılan yemine tamamen — sadakat — göstereceğini bildirmiştir. Bu beyanname, tahtının ayakları sallanmıya başlıyan Romen hanedan — ailesini tam zamanında kurtarmıştır. Bundan talahatı temin etmek meselesi kalı- or. Bakalım, yakın tehlikeyi atlatan kıral, ondan daha zorlu görünen hizmetin altından nasıl çıka- caktır. — Süreyya Bir Kadirşinaslık Paris 18 — Geçenlerde ya- ria- sonra Iktısadi ana narak batan Jorj Filippar gemi- | sinde ölen maruf gazeteci Alber | Landrın bâtırasını taziz icin Har- bi)ç Nezareti tarafından bir Le- |ıyon donör nişanı verılmqm TEFRIKA NUMARASI 4ı Adı da | | memur edilmesi idaresi, | Hitlerin Yeni Bir Teşebbüsü Hıtlerın Kabıneye İştırakını Temin İçin Fon Şlâyşerle Bir Mülâkat Yapıldı Berlin, 18 — Hitler hücum kıtaatının erkânı harbiye reisi M. Röm, Alman Milli Müdafaa Na- zirı Ceneral Fon Şlâyşer ile bir mülâkat yapmıştır. Hitlerle, Hindenburg arasında yapılan man mehafili bu mülâkatı çok ehemmiyetle karşılamakta ve çok | | manidar telâkki etmektedir. M. Röm, Fon Şlâyşerin samim! bir dostu ve Hitlerin itimat ettiği bir arkadaşıdır.. Bu mülâkata Hitlercilerin tekrar hükümete İş- tirak için yapmış oldukları bir temas nazarile bakılmaktadır. Fon Papen hükümeti, Rayiş- tağ tarafından devrilecek olursa kabineyi teşkile Fon Şllyşerin ve bu suretle Hitlercilerin kabineye iştirakleri muhtemel görülmektedir. Hitler Emir Altında Çal Münih, 18 — Hitlercilerin bir gazetesi, Hitlerin Fon Papenin emri altında Başvekâlet Muavin- liğinde çalışmak teklifini reddet- mesini — alkışlamaktadır. diyor ki: maz Garzete “ Şefimiz müfrit harekete ve | millete sadık kalmıştır. birkaç nezaret için milletin ar- zusunun hilâfında hüküm süren kuvvetlere kendilerini satmamış- lardır. Kararsızlık ve yarım ted- birler — siyasetini reddediyoruz. Alman milletini — kurtarabilecek siyaset budur.,, Gazete ıstırap kararnameleri- | | ni yeniden protesto etmektedir. Merkez Fırkasının Bir Talebi Berlin, 18 — Prusya kabine- sinin teşkili için hafta ortasında müzakerelere başlanacaktır. Merkez fırkası henüz tek- | liflerini tesbit etmemekle beraber Almanyaya normal bir meşrutiyet sistemi — verilmesini — istemekte- dirler, Bir Silâh Deposu Bulundu Berlin, (8 — Hamburg civa- rında Pinneberg'de — mühüm bir silâh ve bomba deposu bulun- muştur. Komünistlerin oturduğu bir binada da infilâka hazır bir bomba bulunmuştur. Diğer bir mahzende de sandıklar içinde |bomalar bulunmuştur. Birçok kim- ıeler tevkıi edılııuşlır çocuxı.ııâuıu Meşhur Rus Edibi Maksim Goörkinin haya! ramanı Dadı Pedganija, iyice sarılmış sarmalanınış olan çocukları evden çıkardı. ağlıyorlardı. Dadı büyük babama seslendi: — Vassiliş, Vassiliç, meydanda yokl. Büyük babam sağ elinin tersi ile bir. hareket yaparak: “Hadi git şuradan!,, Diye mukabele etti. Ben, dadı beni de alıp çocuklarla beraber götürmesin — diye merdivenin altına saklandım. Aleksi Çocuklar boğuk boğuk | Türkçeye Çeviren: —Muvafak/ Boyahanenin damı artık çök- | müştü. Yanan direklerin ağızları semaya bakıyordu. Binanın için- den, türlü ses çıkararak, yeşil, mavi ve kırmızı bir girdap yük- seliyordu. Yanan ot demetleri, kor — haline gelmiş direklerin önünde toplanmış ve gayretle kar atan komşuların — arasına düşüyordu. Binanın ta dibinde, ocağın bulunduğu yerde, kazanlar çılgın müzakerelerin — şiddetle ; inkıtaa uğramasına rağmen Ak Nazi'ler | Hitlerin, Alman ması, uyandırmıştı olan M. Röm, Bu mülâ ehemmiyet v mühtemel görülmektedir. Bugünkü teşkile Fon Şİ Mü lumanlar | Memnuniyetle | Simla, cemaatlerin temsili hakların: ola- | rak hazırlanan İngiliı plânı Müslü- manlar tarafından iyi bir şekilde karşılanmıştır. Fakat Hinduler plânı tenkit etmektedirler. Müslüman hizbi kâtibi Nel be Ahmet Yarkan İngiliz. hükü- metinin bitaraflığını takdir et- mektedir. Pencap — Hindulerinin lideri BPyfi Pikar'ın 'Tecrübeleri | — Paris, 18 — Yeni ve mühim tecrübeler yapacak olan Profe- sör Pikkard balonile birlikte bu | sabah saat sekizde tır. Profesör, cenup istikametin- de yavaş yavaş yükselmektedir. Profesör beyanatta | 650 kilogram ağırlık yükselme kuvvetinin 85 havalanmış- bulunarak taşıdığını, balonun kilogram olduğunu söylemiştir. | — Fransada Sıcak Dalgası | Paris, 18 — Fransa müthiş bir sıcak dalgasının tesiri altın- | dadır.. Manş denizi kesif bir | sisle kıplınmxı(r | bir duman Y“k””“" ve garip | Bu duman yaş getiri- bir koku yıyı!ı)ordu insanın — gözlerinc. | yordu. Merdivenin altından sürünerek çıktım. Ninemin önünden koşarak geçiyordum. Ninem: “Defol şura- | dan! , diye baykırdı. nalla avluya girdi. Atı tamamile köpük — içindeydi. Kamçılı sağ elini havaya kaldırarak tehditkâr bir sesle bağırdı: — Heyy, yer açınız!.. şeli öten çıngırak sesleri... herşey çok güzeldi. Ninem- beni merdivene doğru ittiz — E, artık git canım! Sana gibi kaynıiyorlar, içlerinde kesif İ kaç kere söylemeli? şer memür edilecek olursa mahiyet alacaktır. Resmimizde Fon Şlâyşer, Hitler ve M. Röm görünmektedir. Hmdıstandakı Cemaatler İngiliz 18 — Hindistandaki ! Pirinç miğferli bir atlı, dört- | Reisictimhuru Hindenburgla yaptığı mülâkatın akim kab Hitlereilerin kabineye iştirakl Hitlorin çok İtimat ettiği bir arkadaşı ve Erkânı Harbiye Reisi Alman Mitlf Müdafax Nazırı Von ekte ve Hitlerc ertü, “kübin leri meselesinin suya düştüğü hisalni hükümetla bu ibtimal daha kuvvetli bir sukulundan sonra kahineyi Plânından Bahsediyorlar Yuvarlak haksızlığa mektedir. Kargaşalığa Mâni Olmak İçin Simla, 19 — Bir İngiliz ve altı Hint taburu kiş başında Bin- gale gitmek için emir almışlardır. Askeri kuvvetler, sivil kuvvetleri takviye edecek ve burada sık | sık çıkan kargaşalık ve tethiş | hareketlerine mâni olacaktır. Masa Konferansında uğradıklarını — söyle- .'Atlas Denizini 'Geçmek İçin Londra, 18 Londra Avustralya seferini yap- mıya muvaffak olan ve uzun za- man havada kalmak rekorunu kıran İngiliz Atlas denizini geç- mek Üüzere bu sabah saat İi buçukta buradan hareket etmiştir, Câr'etkârane Bir Seyahat Teşebbüsü ' Monreal, 18 — İskandinavyalı üç denizci G metrelik bir sandak- ' la Horn ve Vaneuver burnuna gitmek üzere buradan hareket etmişlerdir. Denizciler l lerini iki senede bitireceklerini tahmin etmektedirler. Nihayet itaat etmiye mecbur | oldum. Mutfağa girdim; yüzümü | cama yapıştırarak dışarıyı gözle- î miye başladım, Fakat simsiyah insan kümeleri arkasından ateşi göremiyordum. Yalnız siyah baş- İarm arasında pirinç miğferler parlıyordu. Ateş çarçabuk söndürüldü ve | çiğnendi. Polisler ahaliyi dağıttı- lar. Ninem de mutfağa geldi. — Kim orada? Sen misin ? Muhakkak korkudan uyuyamıyor- | sun! Korkma, her şey geçti artık. Yanıma oturdu, Hiç ses çıkar- mıyarak iki yana vücudünü sallı- yordu. Yangın söndü diye benim canım — sıkılıyordu. Büyük babam geldi; kapının basamağında durdu. — Hey, hanım ! (P sı Gün- 19 Ağustos - 932 Geçenlerde | seyahat- | Gönül İşleri Yapılacak Muamele Nedir? “On dokuz yaşındayım. Şim- diye kadar bir çok kızlarla ta- nıştiım, — hatta Fa: kat bunların hepsi gelici geçi- ci - oldu. Hâlihazırda — mahak- lemizde oturan bir kızı çok se- viyorum, bu aşkımı temadi ettir- mek ve yalnız iktifa etmek buna sevildim. bununla Fakat mâni olan bir ikincisi var. Zannetmeyinizki ben rum, istiyorum. istiyo- hayır! Bu yeni sevgili bana bilvasıta mektup gönderi- yor, çalıştığım mülesseseye telefon ederek beni istiyor ve her ikl fırsatta görüşmek için binbir ve- sile icat ediyor. Buna benzer bir iki tane var, fakat en sırnaşığı bu! Filhakika gençler yeni bir kız tanımakla bir aşk safhası geçireceğini düşüne- rek neş'elenir. Halbuki ben hiç te böyle değilim. İstemiyorum, fakat bütün soğukluklarıma — rağamen bu kızları ayıramı- sevinir. ve yeni kendimden yorum. Buna müessir olucu bir çare bulmanızı rica ediyorum, Hanımteyzeciğim, ,, İzmiri N. Nejat Bu kıza kat'i verirsiniz. O Gayet basit. surette ret cevabı mazsa sert davranınız. Bir kız ne kadar sırnaşık olursa olsun, sert muameleye — tahammül edemez, kendisini sevmediğinizi, sevemi- yeceğinizi söyleyiniz, kendiliğin- den uzaklaşır. HANIMTEYZE -— TAKVİM —— CUMA basır 106 Arabi 15- Reblülahar- 1351 Ruml 6. Ağantossa e- DW4 Vaktt (Franl (yasati| Vaki Günse 10 95 14lakşam » ÜS galiz 18 | Yatn 0 v | dataai |a ozlıx o6 | tasak nırla n Bolivya - Paraguvay İhtilâfı Vaşington, 18 — bitaraf —memleketleri, Bolivya - Paraguvay ihtilâfının — halli için Bolivyaya bir nota vermişlerdir. Bu notada bir itilâf elde edilmesi teklifler Amerika için Bolivyanın müspet aypması ııleunı:kledır — Ne var ? — Bir yerin yandı mı ? — O kadar ehemmiyetli değil. Bir kibrit çaktı. Kibritin mavi alevi kurumdan kirlenmiş, sansar yüzünü aydınlatıyordu. Masanın üstündeki kandili aradı, yakti ve ninemin yanına birar müte- reddidane oturdu. Ninem ona: “Yıka elini yü- zünü canım', dedi. Halbuki ken- | disi de dumandan simsiyah ol- muş ve yanık knknyordu. Büyük babam içini çekti: — Allah sana karşı çok lüs tufkâr.. Sana büyük bir feraset ihsan etmiş. Bunu söylerken ninemin sırtını okşuyordu. Derhal ilâve etti: — Fakat muvakkat bir zaman için tabü, bir saatlik.. Fakat bu da bir şeydir! (Arkası var )