Haftada Bir Defa Ne"şro- lunur Ve Bütün Dı_ırzya Matbuatını Size Getirir. Lozan Ki Eîin“ya;ıı; En Sıhhatli onferansında yece saat 11 Dünya Matbuatın da GÖRDÜKLERİMİZ Adamının Naşihatleri e Ellisinden Sonra Hayatın Genç Gibi Golf Yedi Rokfeller kırk sene şx:vı' diıun- yanın en zengin adamı idi, bugün i adamıdır. : » ;eııırllı:a"ıı:n; evvel Rokfellerin sıhhati bozulmuş, miı_iuı ısxmeî bale gelmişti. o vıkşt b_“ ıı'ı; rika milyırderi yeni — bir mide için bir milyon dolar " verecegılıııı ilân etmişti. Bugün dünyaya sıh- hat kaideleri öğretecek kadar lidir. : .,hhâıkfellev gençliğinde sı':ı!ı.ıt_lı bir adamdı. Elli yaşına vırdıg.ı zaman iş değişmişti. Sihhat kai- delerine riayetsizlik, fazla yorgun luk Rokfellerin hazim cıhı.ımı mahvetmişti. Derhal dok_n.mını mürcaat etti, doktorun bır_ı 'ona parası — ile hayatından b'ırıı”mı tercih etmesi lâzım geldiğini söy- ledi. O hayatını tercih etti. m.lş tehlikesini göze alarak işlerini bıraktı. Ufak ufak - idmanlara başladı nihayet golf oynamakta karar kıldı. Yedi Sıhhat Kaidesi : Rekfeller hastalık ve ihtiyar- hıkla mücadele ederek geçen elli seneye bakınca, bize bu Müşıdc- ledeki muvaffakıyetini yedi sıh- hat kaidesinde hulâsa edebilece- | ğini söylemektedir. Bu kaidelerin bi guk, yağmurlu havi î;:şiukbı);l:nmık. kendisini — sert havaya maruz kalmamaktır. İntizamdır. — Rokfek nin saatlerini Hergün ayni Bu pro- tiremez. İkincisi: ler günün ve gece tanzim — etmiştir. Saatte ayni şeyi yapııı_ gramını bir gün bile değiş! ” Rokfeller sabah saat yedıfie kalkar. Evin içini dolaşarak h'lî' metçilerini selâmlar ve her birine kumbaraya atılmak üzere onar kuruş verir, Sonra bahçeye iner. | Sekizde eve döner ve kahvaltısını yapar. Yemeklerinde — mutlaka U | şeylerden kaçar. Meselâ gazete- | diği gibi eğlenebilir. misafir bulunur. Çünki — ihtiyar milyoner ahbaplığı pek - sever. Yemekten sonra misafirleri ile kâğıt oyunu oynar. Oyun sade ve basittir. Onu yormadan eğlendi- ı K_;zarıan Ve 20 Yaşında ynıyan Rokfellerin Sıhhat Kaidesi B l rir. Oyundan sonra odasına çe- kilir ve çalışır. Servetini idare için günde bir iki saat çalışmak kâfidir. aat 11 de golf oynamıya gider. Oyunda yorulunca oyunu bırakır. Eve dönünce bir banyo yapar, Biraz uyur. Sonra yemeğe iner. Yemekten sonra tekrar kü- ğit oynar ve yarım saat kadar dinlenir. Sonra otomobille bir gezinti yapar. Üçüncü kaide: Yediğiniz ye- meğin lezzetini anlayınız. Rokfeller herkesin yediğini yer. Fakat zevk ve İlezzetle yer. Yemekten zevk almak onun pren- siplerinden birini teşkil eder. Dördüncü kaide: İfrattan çe- kinmek. Gerek bedeni, gerek dimaği yorgunluğa sebebiyet ve- ren her türlü ifrattan çekinmek Rokfellerin en ziyade riayet etti- gı kaidelerden biridir. — Beşinci kaide: Sıkıntıdan çe- kinmek. Bizi en çok - ihtiyarlatan şey sinirlenmek ve — sıkılmaktır. Rokfeller ufak — şeylerle meşgul olmaz. Kendisini rahatsız eden cilere görünmez. — Münzevi bir hayat yaşar. Ne kimseye cevap verir, ne gazetecilere beyanat. | Onu senelerdenberi kızmış gör- | memişlerdir. Altıncı - kaide: Eğ.lienudliı—. rası sayesinde isle- Rokfeller pa yi Fi glenceyi arkakaşlarile :İ:ürıki:'ıleçim:kle bulııfu'ıtu'ı. Musiki de onun için çok iyi bir eğlence teşkil — eder. Bilhassa “havayan,, çalgısına bayılır. Yedinci kaide: Hayata ve et- rafına karşı alâka duymalıdır. Rok- feller yüz sene yaşamıya karar Onu bukadar yaşatan iştir. Yana e biride onun bu ka- amillerden | rarıdır. Rokfeller bu yedi kaideyi ve- rirke: sekizinci bir kaide ı!.!,. veriyor ki, © da irade kudretidir. yaşamak istiyen herkes daha fazla bilir. "'lş.ııı:ık biraz da istemektir. Kim demiş gülen yok.. Butrandamn son Amerikada * M edilmez olmuş. Bir Ây, görünce, *artık bulran Bir Kıral iye sevinmiş |Daha Gitti Bu sene taçsız kırallara bir şeyler oldu. Evvelâ kibrit kıralı, arkasından fotoğraf makineleri kıralı, şimdi de kundura -kıralı öldü. Bir senede dünya üç tane tahtsız kıral kaybetti. ğ Kundura kıralı (Bata) isminde bir Çekoslovaktı. Bütün dünyaya Kundura Kı dal budak salmı köşesinde fabrikaları vardı. Bu müesseselerini gezmek için de tayyare ile seyahat ederdi. Hatta eçenlerde şehrimize bile geli Ğ ihayet yine bir tayyare kazası neticesinde öldü. Bata, bir köylü ço- cuğudur. 16 yaşında evinden kaça- rak bir kunduracı dükkânına girmiş, sonra son sistem kunduracılık öğrenmek üzere Amerikaya git- bir fabrikada ame- lelik etmiş, senede Amerikan usullerinin kâfesini öhrenmişli-. Sonra İngiltereye gitmiş, orada da kundura — fabrikasınd » çalışmıştır. Daha 18 yaşında iken Çekoslovak, küçük bir kun- dura fabrik tı. Harp sonun- miktarı 4000 i Ford . fabri kli: tanzim — etmişti. 'â:'g.ün.îıbrîkııındı 17 bin kişi çalışır ve günde 135 bin çift kundura yapılır. Dünyanın her Yarıkası olar soruyar. ci Z Kafesten çıkma zamanım yaklaştı galiba. Ne dersin baba! Hindenburg cevap veriyor — Öyle diyorla amma, zenin yerinde elsam bu sörlere inanmam! Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. | Lozan Konferansında e. y .e .. düğümü Hayat, garip tarafları olmasa, dir. hadiselerden bazılarıdır. Tokyo Belediyesi Sevgilileri Evlendiriyor Nekadar gençler vardır ki se- vişirler, fakat evlenemezler. Yine nekadar genç kız vardır ki eşini bulamadığı için, yaşını aldığı halde evlenememişlir. Tokyo Belediyesi bu kalbi kırıkları memnun etmiye karar vermiş. Bunları evlendirmek için bütçesine tahsisat koymuş, sevişiyor musunuz? Belediyeye gi- decek, hüviyetinizi, içtimai mev- küniz - bildireceksiniz. Belediye yardıma muhtaç olduğunuzu an- larsa düğününüzü bedava yapıyor. Yahut —az çok yaşınızı ak mış — bir. kızsınız, — evlenmek istiyorsunuz. Yine belediyeye gi- diyorsunuz, isiminizi, hüviyetinizi yazdırıyorsunuz. Nasıl bir erkekle evlenmek istediğinizi söylüyorsu- nuz. Belediye böyle bir erkek bulunca size haber veriyor, bulu- şup anlaşmanıza yardım ediyor. Darısı bizim kızların başına ! * Bütün Hayatını Kilise Yapmıya Hasretmiş Törres Boğazında Moa adasın- da bir papaz, bütün hayatını bir kilise yapmıya hasretmiş, yarım saatlik yerden yerliler ona taş, ve ıâ Ç getiriyorlarmış. Oda bunlarla iliseyi yapıyormuş, ne kalfası, nede iş onun Üzerinde imiş. Seneler- deaberi hayatını hasrettiği bu kiliseyi bitirmek için hayatında başka hiçbir şey yapmıyormuş. Delilerin mantığı olmaz. Dilenciler Kırallığı Şanghayda bir Dilenciler Kı- rallığı varmış. Bu kırallık ta son zamanlarda, diğer kırallıklar gibi | yılalıp gitmiş. Şanghay — dilencilerinin Mobi Ar isminde bir kuralları var- miş. Bu kıral zamanında di- lenciler zenginmiş, fakat kıral ihtiyarlamış — ve geçende ölü- işçisi olmadığı için bütün | Lozan Konferansında saat 2 de herkes yargun ve uyku halinde Dünya Matbuatında Gör- Garip Şeyler İaponyada: Sörgüdeti Belediye' Evieidiri yt BİĞİN Hayatını Kilise Yapmıya Hasreden Adam - Dilenciler Kırallığı Yıkıldı " tahammülü güç bir şeydir. Hayatın yeknasaklığını gideren şey, arada sırada vukubulan garip hadiseler» Bunlar bazan acı, bazan gülünç şeylerdir. Fakat her halde hayata başka bir renk verir. İşte aşağıda okuyacaklarınız bu garip vermiş. Onun yerine San Son Ah isminde bir genç geç miş. Fakat bu genç kırallığı idere edememiş. Bunun üzerine dilen- ciler cümhuriyet ilân etmişler. Bu cümhuriyet dahbilinde #h- lâksızlık, hırsızlk yasakmış — ve biribirlerinin — ölülerini gömmek mecburl imiş. hırsızlar Gazeteye kızınca ( Zagrep ) şehrinde iki hırsız bir eve girerek bir kadının mü- cevheratımnı çalmışlar. Gazeteler işe ehemmiyet verdirmek — için çalınan eşyanın çok kıiymetli ol- duğundan bahsetmişler. Günlerce, yüzbinlerce Jlir kıymetinde mü- cevherat çalındığını yazmışlar. Hırsızlar bu mübalâğalı neş- riyata okadar kızmışlar ki, çak dıkları eşyayı gazete idarehane- sine göndererek : * Allahaşkına şu eşyayı müs ayene ediniz. Kıymetli mücev- herat dediğiniz şeylerin çoğu sahtedir, — demişler. İade — edilen eşya arasında altın bilezik, pırlanta yüzük ve zengin gerdanlıklar varmış. Fakat hakikaten çok kıymetsiz şeylermiş, * Almanyada | Falcılık .| Almanyada falcılık hayli iler- lemiş, buhran yüzünden işini lııç beden işçi, işi bozulan tüccar, rikası kapanan fabrikator, istik- balden ümidini kesen herkes falcılara müracaat edip istikbalin ne olacağını anlamağa - çalışıyor- larmış. Bu yüzden yalmız Berlin şehrinde — 25 bin falcı hayatını kazanıyormuş. Almanya büyük — bir buhran geçiriyor. — Sıkıntı son dereceyi bulmnştur. Bu sebeple karanlıkta kalan iptidai insanlar gibi, — Ak yol gösterecek falcılara müracaat ediyorlar.