17 Temmuz 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

17 Temmuz 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Her kitapçıda bulunur Sfillfi' NO 9943 5CIIC* n ü . «•»«» İSTANBUL CAĞALOGLU Telgraf ve mektup adresı: Cumhurlyet, İstanbul Posta kutusu: İstanbul, No 246* Telefon: Başmuharrir: 22366, Tahrir müdüru: 23236, Idare mudüru: 12365, Matbaa: 20472 urı ATTİL Pazar 17 temmuz 932 BİD KİTAP Fiatı 1 Liradır OKUMA/I LAZIM HED TÜRKÜN Buğday müstahsili Türk köylüsüne Açık mektup [*] Sevgili hemşeriler! Son iki sene zarfmda Türkiye'de buğday mahsulü belki geçmiş yıl larda emsali az görülmüş bir surette iyi ve bol olmuş, fakat maatte essüf bütün dünyadaki buğday bol« luğundan dolayı memleketimizde clahi pek ucuz fiatlarla satılarak bu fcolluktan sîz rençperlere dişe do « kunar bir fayda elde edilememişti. Buğday mahsulümüzün bu fiat düşkünlüğü köylünün isine yaramamak neticesinde gene bir kaç seneden ber'ı dünyayı kasıp kavuran stkıntıyı bizde azaltmak şöyle dursun bilâkis çoğaltmış oltnak suretile şehirli ve kasabalının da . zahirî ekmek ucuzluğuna rağmen aleyhine çıkmışhr. Bu noktanm buğday rmistahsüi köylülerimizce olduğu gibi şehirli ve kasabalarımızca da pek iyi bilinmesi lâzımdır: Türkiye bir çiftçî memleketidir, ve Türk halkmın yüzde 75 . 80 İ çiftçîdir. Bu kadar çok bir ekseriyeti çiftçi olan memleketimizin ziraat mahsulâtimn yüzde ellisini d*e buğday teşkil eder. Biz Türk'ler her nedense ötedenberî buğday ekimine fazla ehemmiyet veregehnişizdir. Bununla buğday ciftçiliğünizin çok iyi ve çok ileri olduğunu söylemek istemiyoruz. Hayır, bizrm buğday çiftçi] iğimiz he • men baştan başa ıslaha muhtaç bir iptidailiktedir. Eğer çiftçiliğî haktkaten akıllı ve ileri usullerde yap sak şimdikine nisberle muhakkak fceş altı misli fazla hasılat ahnz, ve ziraatteki bu noksanlarımızın ik Tnali behemehal çaresine bakılacak ayrı bir mes'eledir. Bizim bugiin îdediğimiz iyî kötü yapmakta oldu| o m u z çiftçiliğin yüzde ellisi buğday çiftçiliği olduğunu söylemek •en ibarettir. Burası böyle olunca >ç*fiıı THrk kö»15»«nun yan işini tefkîl eden buğday az çok para et•tnelîdîr ki kövlüve sjöre az çok beli bükük hale düşmemek mümkün olsun, ve eline para geçecek köylü • nün kendiierile az çok ahşveriş edeceği şehirli ve kasabalının da yüzü gülebilsin. Bir kere son senelerde bütün dünyayı kasıp kavuran bir sıkıntı vardı ki az çok serpintileri bizî de sars • snaktan geri durmadı. Bir de raaheulce çok iyi olduğu halde f iatça çok düşük geçen son iki senenin buğ «daycılığindaki yamanhk buna katılınca bizim memleketimizin vaziyetî tie güçleşti. Bilirsinîz ki geçen iki bolhık senemizde en az para eden mahsulümüz buğday oldu. Yer yer arpa bile buğdaydan fazla para tuttu. Ankara, tstanbul, Eskişehir, Izmir gibi piyasa merkezlerinde okkası dört buçuk, beş kuruşa alınıp satılan buğday çok yerde köylümüarün elinden 5060 paraya çıkıyordu. Bir buğday tarlasının arkasından feir yıl yapılan emeğin büyüklüğü yanında bu fiat kocaman bir hiçlik demektir. Bütün ziraat mahsullerimizin yarısı buğday olduğunu dü şününce bu fiat düşüklüğünün memleket hayatında. husule getirdiği korkunç boşluğu hesap etmek kolay olur. Arada köylü aleyhine olarak kaynıyan fark 100 milyon liradan eksik değildir! Köylü devlete vergisini ve şuna buna borcunu, harcını bilhassa bu raahsul ile verecek, eksiğini, gedi ğini de onu satarak elde edeceği para ile tedarik eyliyecekti. Buğday müstahsili köylü eline geçen para ile ahşvevb'ni şehirli ve kasabalı ile yapacak, şehirli ve kasabalının kazancı da bu alışvemten çıkacaktı. Birincisi olmayınca ikincisi de olmıyarak memleketin hayatı bu yüzden az çok duraklamış, yalnız köylüde kalmıyarak şehirli ve kasabalıyı da kaphyan sıkıntı bu yüzden nahak yere artmıştır. Ucuz ekmek yemek şehirli ve kasabalının mutl?,k menfaati değildir. Ucuz ekmek, köylünün yok paha sına elinden çıkmış buğdaydan yapılır. Köylü alnının teri mahsulü Reisicumhur Hz. Yalova'da... müteakıben kaplıcalan teşrif ettiler Yalova dün her taraftan gehniş Gazi'ye mütehassir binlerce halkîn sevinc tezahürleri arasında calkandı Bir günlük bîr anket Kadm çorapsız, erkek Gazi Hz. saat 3te Millet çifliğini, ceketsiz gezebilirmi? Muharrirler, doktorlar, beden terbi yecileri, san'atkârlar ne diyorlar? Yutttfida tcHdan sağa doğru Kâzım Nami,ressam Ali Sami, Dr. Fahrettin Kerim, aşağıda Dr. Kemal Cenap ve Selim Svrt Beyler. Her yaz, sıcaklar başlayınca bugünkü erkek ve kadm kıya/etlerrnin değiştirilmesi fîkri de meydan alır. Bu cereyanın hararetli taraftarları arasında tatbikata geçenleri bile görürüz. Çorapsız gezen kadınlar, ceketsiz, boyunbağısız gezen erkekler belirir. Bunların seneden seneye arttığına şahit olmaktayız. Buna rağrnen eski kıyafetlerin muhafazası taraftan oIanlar da mevcuttur ve hatta bunlar bugün için ekseriyeti azimeyi teşkü etmektedirier. Dünkü «Cumhuriyet» te çıkan bir haber bu mevzuu bana tekrar hatırlattı. Muhtelif san'at ve meileklere mensup tanınmış bazı münevverlerimizle görüştihn. Aldığım neticeyi Vçg. {Maba&i 5 ınci sahifede} Fransa'dan Türk milletine Selâm ve hürmet!] 'arlâmento, B. M. Mec| jlisine telgraf gönderdi Pari. 16 (A.A.) Bîr çok meb'uslar, Türkiye'nin Cemiyeti Akvama kabulü mes'elesinin acilen müzakeresi talebini mutazam* mın bir takrir sureti tevdi etmişlerdir. Karar suretinin esbabı mucibesi, ] fevkalâde müsaittir. Meb'usan meclisi, Ankara Büyük Millet Meclisine bir telgraf çekilerek meclisin Türk milleti hakkında müttefikan izhar eylemîş olduğu teveccüh ve muhabbet tezahüratını iblâğa karar vermiştir. Bunun üzerine riyaset divanı, atideki karar suretinin kabulünü teklif eylemiştir. «Fransız milletinin Türk milletine karşı beslemekte olduğu an'anevî dostluğa tercüman olan Fransız Meb'usan meclisi, Türkiye'nin Cemiyeti Akvama kabulü m (Mabadt 4 üncu sahifefe) Kraliçe Brükserde... Keriman H. Belçika'daki Türk'ler v < talebe tarafmdan karşılandı Brüksel 13 (Hususi . gecikmiş ı tir) 1932 Türkiye Güzellik Kra liçesi Keriman Halnn H. bugün pederile beraber buraya muvasalat etmiştir. Keriman Hanrmın Paris'ten bîn diği tren gece saat 9 buçukta Brüksel istasyonuna dahil olmuştur. Ken disini Türk sef aretanesi ve sef iri namına ikinci kâtip Hflmi Kâmil Beyle Brüksel konsolosumuz M. Robert de Bodt, tahsilde bulunan kız ve erkek Türk talebe, Belçika'daki Türk'ler, Belçika gazetecileri ve güzellik müsabakası heyeti tertibiyesi namma bir kaç zat istikbal etmiştir. Türkiye Kraliçesinin Paris'ten geleceğini daha evvel işitmiş olan bir kisım halk ta gara gelmiş bulunuyordu. Keriman Halis H., karşılayıcılarının alkışları arasında trenden inmiş, Brüksel sefiri Kemil Beyin refika ları hanımefendi ile, tahsildeki genç kızlarımız namına kendisine buketler verilmiştir. M. Robert de Bodt ta ayrıca konsolosane namına bir bu ket takdim etmiştir. Kraliçe, gösterilen alâka ve tezahüre teşekkürler etmiş ve pederile beraber ikametî için bir daire ayrılan Palace oteline gitmiştir. Keriman H. Belçika gazetecileri ve müıtakbilin üzerinde büyük bir hüsnü tesir husule getirmiştir. Farak IIIIIIIIIIIIIIHIIIIIinilllHIMIMIIIHIIIIHIIIIItlllMIIIUIHIIHIHIIMIHIIN YufSTnda Gâtâ Hz. Baltacı çiftliğinde İstirnhât ÖttySrSgögdf, tt$aj^a çifthğuı isketesing. ninilllMIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIUinMIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIII Şark Darülfünunu Gazetelerimizden biri muhım bir tasavvura haber verdi: Şark vilâyetlerı miz için bir darülfunun açılacakmış. Bu haberî veTen gazete esbabı mucibesini de yazıyor. İstanbul'da bîr Darülfunun bulunduğu malumdur, diyor. Ankarada da diğer bir darülfünunun bazı fa kiılteleri teessüs ettiğıni ilâve ederek bunu da olmuş bitmiş bir darülfunun saymakta beıs görmüyor Uzak vilâyetle rimizin bu yüksek nimetten mahrum olmaları caiz mı? Elbet değıl O halde, gazeteye göre, dusünülmüş ki şark vilâyttlerimızden birinde de Ankara'da olduğu gıbı bazı fakiiltelerinin tesisi ile ise başlıyarak bir darülfunun vıicude getirmek pek iyi bir şey olacaktır. Şark Dardlfünununun nerede açılacağı şimdiden kat'iyetle söylenemese de gâzete Diyarbekir'in bu yeni irfan meş*alesine ocaklık etmesi kuvvetli oldu ğunu anlatıyor. 3ize bu haber cîddî lısanla yazılmıs bîr mizah fıkrası gibi göründü Eğer hakikaten gazetenin maksadı alay ise irfanın bu kadar mübalâtsız bir alay mevzuu ittihaz edilmiş olmasından muteessir olmamak kabil değildir Eğer gazete fıkrasında ciddî ve samimî ise bu defa da darülfunun kelimesinin bu kadar kolay iptizale uğratılmasındaki gaflet ve cehalete yanmamak elde olmaz. Her hangi bir binanın kapısına darülfunun levhasını asmakla yeni yeni darulfu nunlar açmak kabil olsa idi bu muvaffakiyet sırrını evvelâ istanbul Dariil fünununa tatbik ederek ilk önce onu ismi müsemmasma mutabık bir müessese haline getirmış bulunurduk İtalyan filosu dün geldi Amiral Italo Moreno bugün şehirde resmî ziyaretlerde bulunacak Gazi Hz. çiftlikten kapttcalaragiderlerken Dün Büyük Gazi'ye kavu şan Yalova'da çok neş'eli ve heyecanlı bir bayram günü yaşandı. Reisicum hur Hz. evvel ki gün Anka . ra'dan akşam saat on dokuz buçukta hare ket buyurmuş lardı. Hususî trenin gece se . İtalyan filosunun Amiral ffemisi ve tor pidolardan biri Dolmabahçe önlerinde îstanbul'dan Varna'ya geçerek bir hafta kalan Amiral Italo Moreno'nun kumandası altındaki İtalyan filosu dün sabah limanımıza gel miştir. Amiral İtalo Moreno'yu hâmil bulunan kumandan gemisi Quarto kruvazörü dünsabah tam 8 de 21 parça top atmak suretile şehri selâmlıyarak limana girmiş ve Dolmabahçe önünde demirlemiştir. Amiralın mihmandarlığına tayin edilen Hüseyin Baki Beyle liman reisi, Quarto kruvazörüne giderek Amiral Moreno'ya beyani hoşamedi etmişlerdir. Bundan başka ttalya jeneral konsolosu M. Saîerno ve kumaodan Sojdati de gemiye giderek Amiralı selâmlamışlardir. Cairoli, La Farina, Baosini ve Consez tsimli torpholar da saat 9 Dolmabahçe önüne gelerek kruva: riin etrafmda demirlemişlerdir. Amiral Moreno saat 9,30 da r« fakatinde konsolos ve konsoloshaı erkânı da olduğu halde Tarabya'ya^ giderek Italya'nın Türkiye sefirî Baron Pompeo Aloizi cenoplarım sayfiyelerinde ziyaret etmiştir. Sefîr cenapları da dün öğleden sonra gemide bu ziyareti iade temiştrr. Amiral Moreno dün Papa'nın îstanbul vekili Mgr. G. Margotti ce % naplarını da ziyaret etmiştir. Bugün (Jtfa&acH 2 ınci i yahat etmesine ve hiç bir istasyonda durma masına rağmen, hemen her is YUNUS NADt (Mabadi 2 incl sahifede) tasyonda halk toplanmıştır. [*] Büenler biltniyenlere oğret Gazİ Hz. ile mek suretile bu açık mektup muh refakatlerinde •• > teviyatımn bütün memlekette en ki zevatı hâ • uera köylerimize kadar işittirilme • Reisicumhur Hz. kapltcalarda mil olan tren nni başta valilerimiz, kaymakamlaDerince'ye sabahleyin saat sekiz bu • Reisicumhur Hz. ni Derince'd*. i»tikrtmız, nahiye müdürlerimiz olmak bal etmişler ve Ertuğrul yatına kaçukta vâsıl olmuştur. üzere bütün memurlanmızdan ve dar teşyi etmişlerdir. ' Müdafaai Milliye Vekili Zekâi okur yazar vatandaşlarımızın kâf Yalova'daki sarur ve heyecan Beyle, Müsteşatt Sedat ve Kolordu fetinden ehemmiyetle rica edh ctız. daha evvelki günden iti • Kumandanı Naci Paşalar bugünlerde Y. N. 6 tncı sahifede X yazifeten tzmit'te bulunduklarından

Bu sayıdan diğer sayfalar: