Nisan Ortalarında Türkler Bütün Cephelerin Gündüz Boğazdan geçen her- hangi bir kimse, cenup sahile hâkim olan bu yuvarlak ve sağa sola kollar uzatan tepeye bir göz atmakla, İngiliz. Başkumandanlı- ğinin — burasını işgal etmedikçe gerek Karadenizin deniz cihetin- den kendisini emin edemiyeceğini kabulde tereddüt etmez. İngiliz kumandanlığ. bu tepeyi işgal edeceğinden — emin — olmasaydı Helles burnuna asker çıkarmıya teşebbüs etmezdi. Jeneral Hamil- ton ve maiyeti burasını zapt için şiddetli bir harbe ihtiyaç oldu- gunu bilmiyor değillerdi. Fakat bir defa sahile asker - çıkarılınca Türklerin, Kilidülbahrin cenubu- na kadar şiddetli mukavemet gösteremiyeceklerini zannediyor- lardı. Bu ümit ve zan üç faraziyeye İstinat ediyordu. Türk neferinin siper arkasında muannidane harp ettiği şöhretini gözden kaçırma- mışlardı. Gördüğü açık sahada süngü —muharebesi yapmaktaki şöhretini de nazarı dikkate ak- mışlardı. Fakat haritalar yarıma- danın cenup burnunu düz bir satıh olarak gösteriyordu. Bura- ya siper de kazılmış değildi. İn- giliz kumandanlığı buna güvendi, donanmadan açılacak 200 geminin top ateşi altında Türklerin bu- rada mukavemet edemiyeceğini zannetti. Fakat bu haber ta- mamen yanlış çıktı. Askerlerin ihracından - evvel İngiliz erkânı harbiyesinin Türk toplarının - ehemmiyetini — ihmal etmesi de şu suretle izah olu- nabilir. Nisan ortalarına kadar Türk- bütün harp cephelerinde mağlüâp olmuşlardı; son zamanlar- da yapılan ıslahatı bilmiyenler, Türk ordusunun — 1912 — tari- bindenberi çok ıslah - edilmiş olduğunu takdir edemezdi. İngiliz erkânı harbiyesi, Kafkasyada kâ- nunusani ayında Sarıkamış har- binde bütün Türk ordusunun esir düştüğünü biliyordu. 1914 kânunuevveline İskenderiyeye ya- yapılan tarruz, Türk ordusunun İngilizlerle harbe pek teşne olma- dığını göstermişdi, Mısır - taaruzu akamete uğramıştı. İrakta ayni hal tekerrür ediyor, Mısırda bir Hint ler ne şehri de mukavemet görmeksi- zin zaptedilmişti. Bütün bu şe- rait altında İngiliz kumandanlı- gının Türk mukavemetine fazla ehemmiyet vermemesi tabi idi. Yalnız 19 nisanda Lord Kiç- ner Basradaki muharebeler hak- kında tamamen başka türlü ma- lâmat vermişti. Orada Türkler büyük bir muvaffakıyet göster- mişlerdi, Lord Kiçner Türk aske- rinden bahsederken cesuz, iyi ter- biye görmüş; zabıt ve raptı mü- diye sıfatala kullan- Topları büyük bir ma- haretle — kullanmışlardı. — Siper- lerinden ancak sünü hücumu ile çıkarılabilmişlerdi. Fakat bu telgraf Akdeniz Harbiyesini ümitsizliğe düşürmemiş ve bir ân için olsun Ahbabanın ilk günden zaptedi- ümildi — terkedilmemişti. siperlerini — terkeden kemmel yordu. Erkâmı leceği Telgrafta ——— ea —e ÇANAKKALE İsk hrkası tarafından işgal edilmiş, Kors | — — de Mağlüp Olmuşlardı “SON POSTA -— 'i Togiltere Hükümeti tarafından Gazi I Ez. ne hödiye edilen eserin tercümesi. Yazan : 'eneral — Oglande! A6 - Harp Arıburnunda İngilizlerin 7 numaralı seyyar haslane mezarlığı ı Türklerin ricat etmekte bulun- | nun da tayyaresi azdı. Bununla duğu - bildiriliyordu. Burada da | beraber 11 Nisandan — itibaren | Türkleri bir defa siperlerinden | bir düşman — tayyaresi hergün söktükten sonra, ricate mecbur Mondros üzerinde uçtu. | etmek kolay - olacak — zannedili- | — ——— -""'-'*—'--—ğw"—"—g yordu. | Fakat Lord Kiçner İraktaki hâdisattan alımacak dersi almıştı. Harbin başlangıcındaki muvaffa- kıyetsizliklerin — verdiği — kanaat yanlıştı. Türkler, her vakit o duğa gibi, cesur ve kuvvetli bir düşman olarak karşımıza çıkmış- Hergün Dünya ıVıç;ı ğ Devletçiliğe Gidiyor ? —e S ee »" Temmüz” 17 — ceraaman ee Beylilîl;_i;l;îü şşKazazedeleri “Benim Bir Kolum Vardı, Simdi Ne Oldu?,, Yaralılar Nel;r Beylikköprü faclasının yarablarız Yukarıda —a'ar Başmemuru Ali Riza, Adalı Hasan, kondüktör bagsj Ab- dülkadir, Aşağıda sağda kondüktör Bektaş Hasan, solda kol ve ayakla- rından yaralı Mehmet görünmektedir. Polatlı (Hususi) — Beylikköp- rü faciasından yaralı fakat sağ olarak kurtulabilen kazazedeleler hastanelerde tedavi edilmektedir. Yaralılarla teker teker konuş- tum. Ateşçi Mehmet Ali Efendile mek kabil olamadı. Gard- eri Adalı Hasan Efendi hasta- neden memnun olduğunu söyledi. c /anatıyor t © 400-468 inci kilometre arasında makinist bir sinyal verirken ani olarak katar devrildi ve facia oldu. Facianın neden ileri geldi- ğini bilmiyorum. Sağ kolum kalk- miyor. Köprücük kemiğim kınl- miş, koluma ve köprücük kemi- ğime alçı vurdular. Kaza esnasında yarı belime lardı. Lort Kiçner, ordunun hava kuvvetlerine ihtiyacı olursa, der- hal bu ihtiyacın tetmin edilmesine karar vermişti. Muharebenin — başlangıcında hava kuvvetlerinin azlığına yu- karda — işaret etmiştik. Fakat Martın — sonlarında 3- numaralı tayyare taburu geldi ve o tarih- ten itibaren — vaziyet hayli dü- zeldi. Bomba muharebesi başlamış- tı. Malümat toplamak mümkün | oluyordu. Maamafih rasat kıtlığı | hayli güçlük ihdas ediyordu, ra- sat yerine, bu işten hiçbir şey anlamıyan — gönüllüler gönderi- liyordu. Havada hâlâ uçmıya müsaade etmiyordu. 19 Martla 24 Nisan arasında dokuz gün hiç uçulmadı, ve 24 gün hava programı ancak kısmen tatbik olunabildi. | miştir. ( Baş tarafı 3 üncü sayfada ) Bu vaziyette Ferdin istidadı meselesi mevzubahis — değildir. Mevzuu bahsolan iştir. Bu arada ' kadının "istihsal,, h ma girişi | | aile bağlarının da çözülmesini mu- | cip oluyor. Fikri hayat şartları da ayni fayriinsani evsaf arzediyor. Ora- gı da insanların vasıtasız temas- ları kesilmiştir. Darülfünunlar, iktısadi menfaatler için çalışan meslek mektepleri hâline gek I Müderrisin vazifesi, ilmini sa- dece karşısındakine nakletmeten | ibarettir. Mimar, kimyager, mü- hendis artık birer daire memuru | olmuşlardır. Mütefekkir ise, kütle içinde kaybolmuş bir fertten ibarettir. Bu arada, bütün dünya piya- salarında altının kalkması da pa- ranın gayrimaddi bir hâle ge- mesini intaç etmiş ve vardığımız karmakarışık neticenin bir an | evvel tahakkukunda mühbim bir | ettiğini söyledi. I Polatlıya geldik. Arkadaşlarım- Simavlı Ahmet Ef. fazla kan zayi ı L Resde betaaür Kosajtüğum diğir, yaralıların Kondüktör Abdülkadir efendi: E . — Facladan evvel, bağjaa 'M;:::::ı 'ğîıî:dy.EZE'_ ait evraklarımı kaydetmekle meş- R ğ güldün ani bir sarsıntı oldu. — “Ankaradan hareket ettik. | Kendimi furgonun bir köşesinde buldum. Ne olduğumu anlıyama- dan terhis edilmiş bir askerle | 4 Faclanın neden ileri geldi- mek Üzere yanına gitmi Ha zanAl Na Barilet ':ı..î ::T"::'_'.'Z:::T P_,“'",. b :: tik, Beylikköprüye — gelirken ma- | yiçj zayi olmamışlır. Arkadaşla- kine — devrildi. — Arkadaşlarımı | zıma nazaran benim yaralarım | kaybettim. — Kendimi — vagom> | biraz hafiftir ve ayakta tedavi lar arasında — kaldığımı — his- | Guünüyorum. gettim ve kendimi kaybetmişim. Sağ kolum kopmuş. Yanımdaki- lere sordum: Benim kolum vardı ne oldu! dedim. Yok, dediler şimdi rahat et, imdat treni gele- cek sizi götürecek dediler. Ara- dan tahminen üç saat kadar geçti. İmdat treni geldi, bizi sıh- hiye vagonuna almışlar Eskişe- Kondüktör Bektaş Hasan Ek£t — Faciadan evvel Beylikköp- rüye inecek yolcuların biletlerini toplamakla meşguldüm. O anlar- da Facia oldu. Ne olduğumu bilmiyorum. Sol elim yııılıydıı. Sağ elim Me* .:l-. fiftir. Çok ıstırap çekiyorum. Ge- celeri uyuyamıyorum. Doktor ve Bereket versin Türk ordusu- | âmil olmuştur. İtalyan Filosu Geçenlerde Kara- | denize geçen İtalyan filosunun dün — sabah Himanımıza döndüğünü, burada birkaç gün kal- acağını fhaber vermiş» tik. Filo kumandanı A- ? miral Morenot bugün | Vilâyet ve Kolordu Ku- — mandanlığını ziyaret e- decektir. Filo Küarto kruvazör ile Kairoli, La Farina, Baosini, Konsez - torpitolarından mürekkeptir. hire getirmişler şimdi Memleket Hastanesinde yatıyor ve tedavi ediliyorum. Benim kolum koptu, istikbalim mahvoldu. Ben bundan sonra ne İş yapabilirim -dedi. Katar başmemuru Ali Riza Efendi: hastabakıcılardan memnunum. — Posta seyyarı Riza Efendir Polatlıdan hareket ettik. Bey- likköprüye geliyorduk, iki tayalı imlâ olan mahalden geçerken makinist kısaca bir düdük |.çılı' bi oldu ve tren devrildi. Facla undan sonra başlamış, ben de — Polatlıdan hareket ettik. | fürgonun altında kalmışım. —Bn. Faşist Bisikletçileri Resmigeçitte ha İtalyada muhtelif Faşist Ce- miyetleri senevi kon, i bi- tirdikten sonra, Palazo Venezya önünde — Musolininin huzurunda bir — resmigeçit — yapmşışlardır. Bu sene Faşist bisikletçileri nazatı Musoliniyi Bisikletlerile Selâmladılar Ki İA; DMN Duçenin önünden geçtikleri vakit, 12,000 bisikletçi, mutat olan — Faşist —selâmı — yerine, bisikletlerini havaya Musoliniyi - selâmlamışlardır. Resmimiz bu manzarayı