POSTA Haziran 30 —7 Hi K İ Xutağımıza Çalınanlar| | — Silifkede — Maarifçilik sülünü Silifke, ( Husust ) — Şehri- mizdeki Cüm- | hüriyet 1ek- tebinde güzel bir elişi ser- gisi küşat e- dildi. Yüzler- ,(se halk on gündenberi bu sergiyi ziyaret ediyor ve tak- dirle — karşılı- Muallim Necip Bey — yor. Diyebili- rim ki burada bugüne kadar bu derece güzel sergi açılmamıştır. Mektebin Necip Bey isminde çalışkan bir başmuallimi var. Bu vazife seven muallim sergilerin İyi şekilde hazırlanması hususun- da büyük bir gayret sarfetmiştir. Her sınıfta ayrı ayrı açılan - ser- giler diğer muallim Beylerin de candan çalıştıklarını gösteriyor. Sergileri gezenler talebelerin intizamperverliğini, elişlerinde gösterdikleri kabiliyeti çok yük- sek buluyorlar. Sergiler birçok kıymetli eserlerle doludür. Bil- hassa kabartma Türkiye ve dün- ; ya haritaları ciddi bir çalışmanın mahsulüdür. Ayrıca Türkiyenin ziraf ve madeni mahsulâtına ait kabartma haritalar temiz bir itina ile hazırlanmıştır. on sınıfı ve on muallimi bulu- man Cümhuriyet Mektebinin, tah- sisatın azlığına rağmen gösterdi- ği faaliyeti takdir etmeliyiz. Bu sene mektepte imtihanlar çok elddi bir şekilde yapılmış, bulun- düğu sınıfın programını öğrenmi- yen ve hazmedemiyen talebelerin daha yüksek sınıflara geçmesine müsaade olunmamıştır. Son sınıf talebesi imtihanlar- da umumiyetle yüksek derece- de muvaffakiyet göstermişl >rdir. Mektubumu bitirirken bu mek- tebin güzel bir müzeye malik eolduğunu da yazmak isterim. Necdet İzmirde t * . İki Cinayet E İzmir, (Hususi) — Bornovada Ali Onbaşı namında bir adam, Arkadaşı Mustafayı 85 liralık bir alacak meselesinden bir tuğla O parçası ile öldürmüştür. Katil, — alacaklı olan maktüle borcunu ödememek için bu feci neticeyi hazırlamıştır. * Dün gece Kemerde kahveci garsonu Ali oğlu Osman namın- da bir. şahıs, Ömer oğlu Ali Çavuştan alacağı olan 35 kuruşu İstiyor. Ali çavuş parası olma- dığını, fakat bugünlerde tedarik etmiye — çalışacağını — söylüyor. Bundan asabileşen alacaklı Ali oğlu Osman, kamasını çekcrek - Ali çavuşu feci bir şekilde öl- - dürüyor. Katil yakalanmış, adli- yeye teslim edilmiştir. Aydında Ant Aydında ( Ant ) isminde siya- #i bir gazete intişara başlamıştır. | Yeni refikimizi tebrik ve muvaf- fakıyet dileriz. Sıvasta At Yarışları Sıvas ( Hususi ) — İkindi hafta at yarışları büyük bir ka- Ü labalık önünde ve tam bir İnti- zam içinde yapıldı. Dört koşu icra edildi. Neticede Ankaralı Emin Sabri, Pınarbaşılı Mehmet, Konyalı Hüseyin ve Sıvaslı Ah- met Beylerin atları birinciliği ka- zandılar. Denizlide Mektep Sergilei ee İlk Ve O;'tahiı;kfğt;ler Talebeleri Çok Nefis Ve Güzel Eserler Hatırladılar Denizli, ( Hu- susi ) — Ders senesinin — niha- yeti olmak dola- yısile buradaki bütün — mektep- ler kendi yuva- larında birer ser- gi — açmış'lardır. Sergilerde | le- benin bir seuelik çalışma nelticesi olan elişleri, di- kiş ve nakış iş- lerine- müteallik güzel — parçalar teşhir — ediliyor. Gerek talebe ve- lileri ve' gerekse civar köylerden gelen akın akın ziyaretçilerle sergiler dolup boşalmaktadır. Bilhassa — Orta ve Muallim mektebi - talebelerinin mesaileri mahsulü olan sergi büyük bir itina ile tertip edilmiştir. Her iki mektep talebeleri arasında öte- denberi samimi bir surette cere- yan eden rekabet talebenin bir kat daha çalışmasını intaç etmiş; Edirne Kozacılarını (Kurtaralım Edirne ( Hususi ) — Borsada | bir haftadanberi iplik kozası sa- | tışma başlanmıştır. Fiatler çok ? ucuzdur. Kilosu 15 ile 45 kuruş | | 5 arasında satılıyor. Bin bir emek- le yetişen bu mahsulün da- ha fazlaya — satılması imkân dahilindedir. Fakat bazı tacirler elbirliği yapmak suretile fiatleri bir noktada durdurmuşlardır. Bu | koza bezirgânlarının hokkabazlı- | ğına bir nihayet vermek, hem hü- kümetin ve hem de müstahsillerin menfaatleri icabıdır. X Bu sene şehrimizde herşey boldur. Bütün meyva ve sebzeler çıktı. Kabağın okkası 40 para, taze fasulye yedi, et 45 kuruştur, i.s. Tekirdağında Bu Sene Mahsul Vaziyeti Çok Mükemmeldir Tekirdağ, (Hususi) — Bu se- ne birdenbire yağmurların meb- zulen düşmesi mıntakamız çiftçi- lerini sevinç içerisinde — bırak- mıştır. Bu itibarla bu seneki yazlık mahsulâtın çok bereketli ve fazla olacağı, hatta kuşyemi ve seyrek- lerden geçen seneye nisbetle * 25 fazla istihsal olunacağı, bellibaşlı çiftlik sahibi ve hatta mütehassıs ziraat erbabının ifa- delerinden anlaşılmıştır. Gültekin İşten El Çektirilen Memurlar Tekirdağ ( Hususi ) — Husust Muhasebede vazifelerinde ihmal görülen dört memura işten el Denizil Orta ve Muallim mekteplerinin sergisinden bir köşe bu vesile ile de sergi kıymetli ve nefis eserlerle donatılmıştır. Bu sergide talebenin bizzat yaptıkları yağlıboya — yastıklar, kadın ropları, işlemeler, çini tez- yinatına müteallik sütunlar, ders Aletlerine ait elişleri, çocukların bir sene zarfında değerli bir şe- kilde çalıştıklarına birer delildir. Bilhassa memleketin ve Anadolu- K;ı_ıyad; Zir nun hususiyetle- rini haiz olarak yapılan on kadar ceanlı tablo şahe- ser denebilecek mahiyettedir. Elektrikle ten- vir - edilen bu canlı — tabloların önünde, akın akın gelen seyirciler, kümeler — teşkil etmektedirler. Memle ke tin görgüsü nokta- sında çok büyük faydaları olan bu sergilerde seyir- ciler intizamper- verlik, —temizlik, zarafet, iyi iş, hüsnü intihap gibi bedii tekâmlilün canlı nümunele- rini görmektedirler. Sergileri minimini ellerile ha- zırlıyan — ilkmektep — yavrularını temiz işlerile memlekete ve mu- bhite örnek olan ortamektep ve Muallim Mektebi talebelerini gö- nülden takdir ederiz. Mercanettin Cazibl aat Vaziyğti N Sulama—îeşkilâtımn t Genişletilmesi Lâzımdır İ Konya sulama kanallarından biri Konya (Husust ) — Vilâyeti- miz havalisinde bu sene kışlık mahsulât kısmen yanık kalmıştır. Ereğli, Karaman ve Bozkır hava- lisinde hissedilen bu yaziyet yağ- murların vaktinde yağmamasın- dan ileri gelmiştir. Bununla be- raber son yağan yağmurlar yaz- hk mezruat üzerine bereket tesiri yapmış, çiftçileri sevindirmiştir. Bu sene mahsul vaziyeti ge- çen seneye nazaran bir miktar eksik olarak tahmin ediliyor. Bu münasebetle, ehemmiyetle işaret Otomobil Eskişehirden Bursaya Bir Liraya Yolcu Taşıyor Bilecik ( Husust ) — Bursadan Eskişehre işlemiye başlıyan oto- mobiller Karaköyden kişehre bağlı Devlet demiryollarile re- kabet edecek bir dereceye gel- miştir. Eskişebirden Bursaya giden otomobiller 1 liraya müşteri ta- aktadır. Bu suretle İstanbula gidecek olan bir kimse Bursa çektirilmiştir. Hususi Muhasebe | tarikile daha ucuz seyahat et- Müdürü de istifa etmiştir. mektedir. N. K, etmek istediğim nokta şudur: Geniş Konya ovasının mukad- deratını tabiatin elinden kurtar« mak ve bu çiftçilere emniyetli bir vaziyet temin etmiş olmak için sulama teşkilâtının genişletilmesi Tâzım- dır. Eğer bu iş yapılacak olursa Konya ovası kuraklıktan korkm- yan bir zahire ambarı haline gelir. -Ayni zamanda çiftçiye bu teşkilâttan azami istifade imkân- ları bahşedilmelidir. M A Karamanda Koyun Etinin Okkası Yirmi K_uruşı Satılıyor Karaman, ( Hususi ) — Son günlerde zahire fiatleri Özerinde biraz tereffu vardır. Bu sene bu havalide yağan yağmur miktarı vasat derecenin altındadır. Bu itibarla mahsul vaziyetinin geçen seneden az olacağı tahmin ediliyor. Sığır, beygir ve koyun fiatleri son zamanlarda ucuzla- mıştır. Keçi etinin okkası 15, koyun eti 20 kuruşa satılıyor. Amele yevmiyesi 30 kuruşa ka- dar inmiştir. n H ovada — yaşıyan İstanbul — ve Beyoğlunda gül isimli eğlenti yerleri çoğaldı: Kır- mızi göl, sarı gül, mavi gül, kuz- güni gül... Geçen akşam güllü kabare- lerin birinde oturuyorduk. Heri- fin biri sarhoş oldu. Başladı, sağa sola çatmağa... Kabare sa- hibi, sarhoşu teskin etmeğe ça- hşıyordu: — Rica ederim.. Çok rica ederim! Ne vakit ki gürültü olu yor memurlar geliyor. Sarhoş oralarda mı? Basıyor küfürü.. Sandalye, masa demeyip atıyor tekmeyi... Müşteriler, bu hali görünce, birer ikişer kabareyi terketmiye başladılar. Kızlardan en güzeli kapıda, durmuş — dışarı çıkmak istiyen müşlerileri önlemiye çalı- #ıyordu. Birçokları kızı iterek çıktılar. Yalnız en arkadan gelen Barışın bir genç hasbanın çıtir pitir. dilile yalvarmasına taham- mül edemedi. Boynunu bükmüş bekliyordu. Arkadaşları kolundan çektiler: — Alacalı gül.. Alacalı gül.. Bu mu idi, methettiğin yer? Hadi yürü... Sarışın gencin ayakları geri. geri gidiyordu, kapıda duran kizı göstererek: — Siz de mübalâğa ediyorsu- nuz, dedi, gülünü seven dikenine de katlanır yahul. Dükkânın Soğukluğundan Geçen gün, bir dükkân gös- terdiler. İçi boş ve kepenkleri yarı indirilmiş bir dükkân... Fa- kat bir hususiyeti vardı. İri harf« lerle belki yüz yerinde “dondur» mal, diye yazıyordu. — Acaip, dedim, bu b dükkânda dondurma mı ıalıhyoıo; O civarda oturan bir arkadaş güldü: — Yok canım.. Ne dondur« ması?, Dükkânın soğukluğundan kinaye, öyle yazmışlar... Kandilli... Geçen akşam, bir arkadaşın evinde toplanmıştık, Bilmece söy- ledik. Mani okuduk. Masal an- lattık. Ev sahibi, ortalığa dur- günlük çökmiye başladığım gö- rünce yeni bir eğlece icat etti: — Çocuklar, dedi, herkesin hâline münasip bir köy bulalım! Meselâ, (uzun boylu bir arkadaşın ismini söyleyerek): — Rahmiye Kavak ! Rahmi atıldı : — Kabul ! Kibarlık taslıyan, sıksık asa- letten bahseden biri için “ Bey- lerbeyi ,, münasip görüldü. Eski bir bahriyeliye “ Çengelköy ,, ü yakıştırdık. Kaç senedir, sarışın bir kızın hasretile yanıp tutuşan bir gence giyaben “ Sarıyer ,, i verdik, Hâsılı böylece, herkese ya- kışık alan birer isim bulundu. Yalnız, Üzüm kızımı — gece gündüz koynunda taşıyan bir arkadaş açıkta kalmıştı: — Ya sen? dediler, sana ne bulalım? Başını sallıyarak: — Ben kendi köyümden me- mpunum, dedi. — Senin köyün hangisi ? Gülerek cevap verdi: — Kandilli!..