Eski Keman Suplü Bey kızımı evlendi- riyordu.. — Düğüne bir caz getirdi.. Kemaner b'r aralık yalarz başına çalacaktı. Sup- hi Beye elindeki kemn: göstererek: — Beyefendi, dedi, şu kemanı - görüyor musunuz? Tam yüz elli seneliktir. Suphi B. gülümsedi : Âşıkan bezmine artık Ben de mihmânım efendim Bu işin kurduna çaltık Gltti dermânım efendim Dedikodu — Havva dünyada tek bir l kadın mıydı?. İç. bâde güzel sev, var ise aü şuurun — Evetl, AKDöT üzl ö R e a — Aldırma azizim, misa- — Başka hiçbir kadın yok | ( | ”) pek anlayışlı değil- muydu?.. | z Ten silekim dirler.. Sen söylemezsen on- — Hayır.. / | lar bu kuzurun farkına bile — Peki amına kiminle dedi- | varmazlar. - Koda Y'P'Y"';;d Doğru Cevap ava Müallim - sarar: Doktor yarım saat muayene- | — — Bir kardasınız. Başınızı den sonra hastaya: kaldırıp yukarı baktığının — Beyefendi, ben hiçbir 'ra- | zammu neyi görürsünüz? hatsızlık göremedim, siz meden — Gökyüzünü.. müstaripsiniz. — Aferin, ya yağmur ya- — Hiçbir şeyden daktar, | #tyorsa? büğün bedava muayene Gününüz | — — Semsiyemil. zti olduğunu haber aldım da, eğer Bir hastalığım varsa diye geldim. | Terhiyesizlik | İki küçükhanım konuşlular.. | — Tramvayda yanımda öyle | kaba, terbiyesiz. bir adam vardı | kil.. — Ne oldu, sana lâf mı attı?.. — Ne gezer başını çevirip | bir defa bile bakmadı! Saytliyenin zevkini süranle acısını çeken yanyana İmtihanda Muallim imtihanda talebeye: — Söyle baks'ı , bin üç yüz | yirmi dörtte mühim bir hâdise | oldu nedir? ! — Dikkat et bin üç yüz yir- mi dörtte ne olmuştu? | — Buldum elendim, Üç muharebesi! Geç Kalmış doksan | Ç î;l.vî Ü — Ben dedikadudan haslanan erk — Rekabete tahammülünüz yok zal Adres Küçük oğlum bir se- nedir. Ankarada. — Okuyup yazınayı artık — öğrenmiş.. Kendi kendine bana birçok mektuplar yazıyor ve posta kulusuna atıyormuş. Fakat bu , - mektuplardan bana gelmedi, postahaneden aradım.. Mektupları buldum. Oğlum zarfların üstüne şu adresi yazmınış: “ Babama , Hatıra — Tabakama © kadar acı- yorum ki, ölen karımın bir hatırasıydı. — Ne oldu? — Parasız kaldığım — bir gün satlım. — Gördün ya, ne büyük hata fetmişsin? İnsan böyle bir hatırayı elinden çıkarır mı, el'a saklamalıydın. — Hayır onun için söy- Temedim, şimdi de param yok ta, olsaydı. yine sa- ta dim, c — eklerden nefret ederim. nnederim, hanımetendi!. “Naciye Hanımın zevci Süley- man B. ölmüştü.. Ertesi ” günü Loşalı!.. taziyeye gelenler arasında Sü- | — Arkadaşım — Süphi — ile leyman yin arkadaşlarından — beraber bir gazinoda oturu- Nusrat Bey de vardı. Nusrat B. )Grduk..lGnııînoll)ıun ıî?j.'.'.; genç dul ile yalnız kalmıştı. | :::ıı. *Caeli HLA Tapz — Naciye Hanım, dedi. Sizi | mıştı, dudakları, kirpikleri, pek çok severdim, arlık evlen- | saçları — biribirine — uygun renklerle boyanmıştı.. - Sup- hiye gösterdim: — Nasıl buldun ?.. Suphi ne demek İstediğimi anlamamış gibi başını salladı.. bileyim azizim, bir ressama sorsaydin daha iyi olurdu, ben yağlı boya resimden hiç anlamam . Arapmış 1.. — Evlendiğim — günden- beri hayat benim için bir zandan kadar karanlık oldu. Karınla iyi geçinemi- yor musun ?.. — Bilâkis, gayet iyi ge- çiniyoruz. -- Peki hızııındıu zin- dan kadar karanlık diye gikâyı sebep ne? — Ne olacak karım kuz- guni arapsa İ.. mememiz için hiçbir sebep kal- madı. — Bunu bana bu mı söyliyecektiniz? — Na yapayım çok seviyo- rum.. — İnanmam, zamanda —- Ne kocam — Öleli yirmi dört saat oldu. Bu kadar zamanda bana bunu ihsas etme- niz icap etmez miydi! Efendim Uçuyor poyraz yelinda Benim iz'anım etendim Nabedit olmuş elinde * Dotu cüzdânım efendim Dünya var imiş, ya ki yok almuş, ne umurun eee ae —— —— Kirpik |.. Adnan Bey sevgilisinden bahsediyordu: — Bilsen, dedi, ne güzel bir kadın, kendisini neka- dar seviyorum.. Bana hatıra olarak — kirpiklerinden — bir tütam — verdi, cüzdanimda saklıyor, ne zaman — yalnız kalsam çıkarıp - öpüyorum. —Yanlış söylemiş olmuyasın, dedim, saçlarından bir tutam demek İstiyorsun yalibal, — Hayır kirpiklerinden. — Nasıl olur canım ? Adnan Bey beni ikna etmek için cebinden çüzda. nİini açtı. Hakkı varMiş, tüzdandan — sevgilininin * iğe reti kirpikleri çıktı. hiçbiri | Etendim Seli akmış suyu bitmiş Kurumuş kânım efendim Demi vuslat boşa gitmiş Dedi pişmânım efendim. Müşerref Olduk Adam ayağıma bastı, terbiye- siz, diye bağırdım; durdu.. Yüzür — me dikkatli dikkatli baklı.. — Ne bakıyorsun tanıdın ml. diye sordum, — terbiyesiz " herif , ayağıma niye bastın.. Ş — Ne çıkar baslımsa sen kim oluyorsun; dedi artık kızdım, — — Eşek dedim. — Peki o ne yaptı. — Hiç bir şey, Müşerref el dük dedi, gitti. Belli ğ Bir dostumla beraber yürü- yorduk. Önümüzde çok zayıf bir kadın, onun da peşine takılmış — giden bir erkek vardı. Dostuma — gösterdim : n — Bak, dedim, yarım saattir — bir köpek gibi kadının peşinden — gidiyor. Dostum güldü. 4 — Hakkın var, dedi, köpek - olduğu kura kemikten hoşlandı- ğından — belli. — Bu kadar sevindiğine gö- re alacağın kadin çok ıın*ı-'_ gimatı!, — Zenginliğin ne kıymeti olur, a'acağım kadının daha | küyük bir meziyeti var.. Ana- — dan doğma dilsizi., Neler Arıyor Meşhur filozof Diyojen - bir — öğle vakti elinde fener Atina sokaklarında — dolaşıyordu, — bir dostu onu bu halde görünce sormuş : ö — Diyojen gün ortasında elin- — de fenerle gezip ne anyorsun ?, — Diyojen cevap vermiş.. — Adam arıyoruml.. $ Gece olmuş Diyojen yine elin> — de fenerile dolaşıyormuş. & — Diyojon hâlâmı adam arı- yorsun ?.. 23 — Hayır artık kadın ariyos TUM .. - Gece geçimiş, sabah olmuş, — dostu üçüncü defa Diyojeni elin de fener gezerken görmüş.. | — — Diyojen, dün gündüz adam aradın gece kadın aradın. Y< a şimdi ne arıyorsun, ü — Çacuk arıyorum, çoruk. — — Etendim l Bu kadar nüza ne hacet A benim cânım elendim Alacaklar veni elbet Ne çıkar hânımefendim