14 Sayfa — ÇANAKKALE * SON POSTA İngiltero Hükümeti taralından Gazl Hı. ne hediye adilen eserin tercümesi. Üç Geminin Bombardımanile Taarru- zun İkinci Safhası Başladı 26 Şubat akşamı gönderdiği emirde diyordu ki: * Boğazları zorlamak vazifesi donanma tarafından deruhde edil- miştir. Şimdilik, geçit — açılmadıkça, ordular istihkâmların susturulması gibi ufak harekât ile iktifa ede- cekti. Bonunla beraber, iç tarafta gizli bataryeler bulunması ve bunların denizden susturulaması mümkündür. — Eğer — amirallık lüzum gösterirse, bunları sus- turmak — üzere dahilden ufak mikyasta harekâtı askeriye icra edebilirsiniz, fakat — boğazların her iki tarafına mühim Türk top- ları tahşit edilmiştir. Binaenaleyh tayyare istikşafları vyapılmaksızın donanmanın — himayesini — temin etmeksizin askeri harekâta giriş- meyiniz.,, Lort Kiçner emirnamesinin bu moktasında Geliboluya — gitmek üzere yola çıkan kıtaatın bu ufuk harekâla kâli gyelmiyeceğini ve 40 bin kişilik bir muavin kuvve- te daha ihtiyaç hissedileceğini anlamış olmalı ki, telgrafına şu suretle devam ediyor : * Bombardıman — müddetince ihtiyaç hissettiğiniz miktarda as- keri kuvveti Mısır karargâhından isteyebilirsiniz. Boğazlar zorlanın- ca Türklerin yarımadayı tahliye etmeleri muhtemeldir. Bu takdirde Bolayırda ufak bir kuvvet bu hattı tutabilir. Düş- mana bu noktaya asker çıkarıla- cağı kanzatinin verilmesi lâzım- dır. Mahallinde tetkikat yaptıktan sonra İstanbulda vukuu muhte- mel hâdiseler ve Boğazlar geçil- dikten — sonra İstanbal — için 64 bin kişiden fazla bir kuvvete ibtiyaç — hissedilip — edilmiyeceği bakkında bana malümat veriniz.,, Bu sırada Çanakkale bombar- dımanı havaların fena gitmesi yü- zünden sekteye uğruyrdu. Bu fena şerait mahalline mühim kılaatı askeriye gelmiş olsa bile, karaya asker — çıkar:lamasını imkânsız bırakmaktadır. Denizden Çanakkale taarruzu 19 şubatta başlamıştı. İlk - defa harici istihkâmlar bombardıman edilmişti. Ertesi beş gün, — havanın fenalığına binaen, bombardımana devanı edilememişti. 25 şuballa bombardıman tekrar başladı. İstikâmların ateş hattının ha- ricinde mevki alan gemiler, o gün mükemmel bir bombardıman yaplılar ve methalde bulunan dört yeni topu susturdular. Oğle den sonra gemiler daha ön hatta | geçtiler. Türkler, lüzumsuz yere mukavemete — kalkmaktansa ha- rici istihkâmları tahliye etmeyi tercih ettiler. O gün hava fena olduğu için deniz tayyaresi kul- Janmak mümkün olmadı. Ertesi gün laarruzun — ikinci safbası başladı. O gün bombar- dımana yalıız üç gemi iştirak etti. İlk defa olatak seyyar — ve gizli bataryaların aleşinden mü- teessir olundu. Gemiler pek az iş yapabildiler. Saat onda gemi- ler geri çekildi. O gün de tayyare ile istikşaf mümkün olmadı. Bu sırada hariç istihkâmlar- daki topları imha etmek lzere boğazların met- haline - çıkarılan iki küçük bahri- ye müfrezesi de dikkate — 'şayan bir muvaffakiyet kazanmıştı. Zaten gemilerden bu maksatla bahriye müfrezeleri — çı- karmak mukar- rerdi. Fakat © sabah hava bo- zuktu. — Ancak öğleden sonra bu- na imkân hâsıl çıkan Venganec zırhlı- sından ayrılmıştı. Bu müfreze 50 kişiden —mürek- kepti. Bir taraftan da topları im- ha için saat iki buçukta Kumka- leye çıkarıldı. İçerilere girinciye kadar bu müfreze hiçbir. mu- halefete uğramadı. Sonra bir- denbire bir yaylım ateşile karşı- laştılar. Sonra Menderes deresi- ne doğru sürüldüler. Bir ölü ve iki yaralı — verdiler. — Fa- kat donanma ateşinin himayesi altında imha müfrezesi toplara kadar gittiler. Bir topla iki tay- yare bembardıman topunu ber- hava ettiler ve başka bir zayiata uğramaksızın avdet ettiler. Avrupa - sabilinde - İrresistible zırhlısından çıkan müfrere Sed- dülbabre doğrüa ilerlerken ayni şeyle karşılaştı. Başlangıçta muhalefete uğra- madılar. Bahriye müfrezesi köyün şarkında bir. değirmen yanında mevki aldı ve 30 kişiden mürek- kep imha kolu dört koldan - işe girişti. Fakat Türk — askerlerinin taarrazena maruz kaldılar, Bunun üzerine zırhlıdan — açılan — ateşle bumlar himaye edildiler. Bu sa- yede tupları imhaya muvaffak oldular. V mumaralı - istihkâmda bulunan altı büyük toptan dördü imba edildi. Ortada Türk askerleri görün- | için topları imha cden kol Tekeburnuna doğru ilerile- | Fakat biraz saonra miye başladı. mukavemete marüz büyük bir kaldılar ve bu işi bu küçük müf- reze ile yapmanın mümkün olma- dığını anladılar. Bununla beraber SON Yeymi, POSTA Siyas', Hs garetesi ve Ha'k İstanbul: Kaki Zaptiye idare: Çatalçeyina solağı 23 yakkün l * 20203 Posta kutuan: İstanbul - 7AL Telçraf: İstantal SÖON BOSEL ABONE FİATİ TÜRBKİYE T 3400 x a » 400 * 150 » Baneb ST0) Ka Mnd » B3 » 3) » t & B ı Gelon övrak geri Nanlardan gevap için moktupları Ü kürüştüz Pul Üüvesi Jâzımdır, Adres üeğiştirilmesi (W kuruştur verkluyez. mos'üliyot alınimaz Çanakkaleda İngiliz karargâhının bulunduğu mantakanın ao zaman Türk tayyareleri tarafından alınan bir resmi Tekeburnu — civarında — bulunan 12 pusluk iki topu bozdular ve bir vefiyat vermeksizin geri döndüler. 26 şubatta otuz kişinin vefiyat vermeksizin döndüğü bu sahada 209 uncu fırka bilâhare 3000 te- lefat vermiştir. Ertesi gün fazliyete devam edilecekti, fakat yine hava bo- zuldu, ve yine yemilerden kara- ya asker çıkarılması mümkün olmadı. Fakat — öğleden sonra hava biraz düzelince tekrar 70 bahriyelinin — himayesi — altında karaya — Seddülbzhir — tarafına bir imha müfrezesi — çıkarıldı. Ve bumülreze de hiç bir vefiyat vermeksizin — vazifesini — görerek geri döndü. Yalnız eski istihkâm yannda bir Türk müfrezesi mev- küni muhafaza ediyor ve karaya çıkan askerlere ateş açıyordu. 28 şubatta mülhiş bir soğuk hüküm sürdü ve hiçbir. terakki hatvesi atmak mümkün olmadı, Ertesi gün de öyle geçti. Bu te- ahhur fena oluyordu. Çöünki taar- ruz kıtaatının hevesini kmyordı.ı. Türkler ise bu — fırsattan iyi | istilade ediyorlardı. Az zamanda siperler kazdılar, gizli piyade kıtaatının bombardımandan müt:- essir olmadığımı — öğrendiler, İlk günlerde — yalmz — bombardıman Türk kıtaatı üzerinde çok büyük tesir yapıyordu. Şimdi ona da alışmıya başlamış bulumuyorlardı. (Arkası vaz) MÜZAYEDE İLE SAT! Cuma- günü azbah saat (0'da Beyoğlunda İstiklâl eaddesinde Sent Antuv, partımanın ( sol taralta) | numaralı dıırıuıdv balunan ve M. Anlusan Kalvokoresiye ait bilçümle müzeyyen va kıymettar eşyaları mü- zayede sürelile salılacaktlır. Büle, drekuyar, atomatik kara masa, l0 adet sandalyeden mürekkep pelesan ağadladan asri yemek ada takımı, ipekli örtülü kanape, 2 koltuk, 4 san- dalye, vitrim, | ortü we sıgara masala- rh kelan ve | çft perdeden — ibaret Lüuyi xıv salod takımı, kanape, 3 kal tuk, 6 sandalye, orta ve sigara masa: ları ve 3 kolondan mürekkep ceviz maxlf ipekli di yer salon takımı, aynas dı dol.ıp ş Ioıırır lıv.ı:'ı. gece ve nrta masaları vasomyeli ağaç kv)ol.ıJ.m mıırek'ırp cesiz mas f asri yatak oda takımı, ayazh di şifonyer lavaba, gece masası knr)n[l,.landıl- ye ve bir ç eden İDarel akaju zsri diğer yatak odanı, lanet ive Ja- pon paravsıdar, porlmantolar, salar Mmadr soba, şezlong, av Gifekleri, Amrerikan markalı gramefon 30 plâk- larile, bromns saat, vazolar, 100 parça limoj sofra takımı gümüş takımı, şl'l parça bakara kadeh takımı, çay ve kahve ve mutfak takımları biblolar ve sair eşyalar “Elke Paris,, markalı nefip bir plano Acem ve Anadolu baliları ve seccadeleri | EZURMTR HİKÂYE Bu Sütunda Hergun Karımdan elbette lıkıı-. Erkek, şuurlandıkça, tekâmül et- tikçe kadınlardan korkmıya ve çekinmiye — başlar. — Karısından korkmıyan erkek basit ve iptidai bir mahlüktur. Evlilik hayatında kılıbiık kelimesi; “ mükemmel kocı| diye) izah edilir. Hulâsa hhbıklıgııh iftihar ederim! Ben karıma karşı duyduğum Lu korkuyu bir din, bir aşk haline getirmişimdir. Bu korku bana ne saadetler, ne zevkler, ne heyecanlar temin etmiştir. Karısından korkmasını bilmiyen adam, aşkı tatmamış basit bir mahlüktur. İvsanlar çok tuhaf — şeyler.. Benim bu mukaddes korkumla alay edip dururlar. Bir âlim de, cahillerin muhitinde belki mana- sız ve biraz da sapık bir adam- dır, fakat âlim yine âlimdir. Her ne ise ben kılıbıklığımla iftihar ederim vesselâm | O vakit Kadıköyünde oturu- yordum. Arkadaşlar bir akşam beni yakaladılar. — Gel canım şurada bir iki tek atalım!. dediler. — Olmaz. 5,35 - vapurile gi- deceğimi dedim. — Hah, yine mi kıhıbıklık! dediler. Erkeklik — izzetinefsime, en mukaddes hislerime, insanlığıma, herşeyime — dil — uzattılar. Bir iki, üç — beş, on - içmiye başladık. Artık zemin ve zaman mefhumunu kaybetmiş bir halde idim. Herhalde saat ilerliyordu, va- purlar gelip gidiyordu. Mübarek zaman, bu rakı meclislerinde ne kadar da çabuk geçiyordu. Elimi saatime attığım zaman bir de ne göreyim ? — 121. Eyvah, bu akşam bir vapuru da yoktu. No yapmıştım. Ne haltetmiştim. Arkadaşları haş- lamıya başladım. Onların arzula- rı yerine gelmiş, bana vapuru kaçırtmışlardı. Karıla kırıla, kalıla katıla gü- löyor, gülüyorlardı. Nerede ise boğulacaklardı, nefesleri tıkana- caktı! ben: — Mahvoldum! diyordum. Bi- risi clile tokat işareti gösteriyor, diğeri süpürge sopasından balı- sediyor, bir diğeri: — Evden koğulursan ben sa- na yatacak bir yer veririml! di- yordu. M İcra ve İflâs Kanunu çıktı. âp Kitaphapesinde şatılmaktadır. Fisti 25 kuruş. —— | Aka Gündüz Kitap evi ve kâatçılık Anafartalar cad. No, 66-71 Ankara Sahipleri: Bilâl, Adil, Kemal Tekefon. 3977, Telgraf, Ankara - Akba Ankın'-ıın en büyük kitaphanesidir. İftihar Ederım ! | Yazan: Sabah Şıh bertaraf cidden volmuştum. ğ Doğru Köprüye lmq!"- ' motöre atladım. Ver elini diköy.. Kadıköyüne — çıkmıştım, yaklaşmıştım, amma ceve gireceklim, hangi yüzle? Bu: yatımda ilk defa başıma gel * Kapıyı bir müddet çald m,. Ses seda yoktu. Toknıagıu gürültüsünü * saniye daha ziyade arttırıy' Nihayet karım balkona çıktı — Kimi istiyorsunuz? d! — Ben Macit, senin affedersin, kırk yılda bir — Böyle bir koca rum. Benim kocam akşam evindedir. — Anlatırsam hak sib, ne| yapayım, benim değildi. Karıcığım. — Sus, vapurunu evini tan adam... Yalvardım yakardım, kararı kat'i idi. Beni eve yordu. Bari gidip bir atel yatayım! dedim. Bırakı a Sabaha kadar kapının di bekliyeceksin — diyordu. varsa Kendimi aflı mem İâzımdı, hem kabahat © idi. Bu kadar cezaya çoktal idim. Kapının eşiğine A gelip — geçenden — utanıyorf* Kapının gölgesine sığındım. * ş ğ tık beni kimse göremezdi. — Bir iki saat böyle geçti. sonra iki hayal bdııd. eve doğru ilerliyordu. Hiç * danmadım. Geldiler bahçeyt * diler evin arkasma geçtiler. Fısır — fisir — konuşuyo Kalktım, ayağımın ucuna * basa ilerledim. Bir de ne göf” Hırsızlar pencereye merdivt yamışlar ve açık pencere! girmişlerdi, ben de merdivt mandım. İçeri girdim. derli toplu yakaladım. Eğe | rımdan korkmasaydım, bizi soyup sovana çevire İst. 4 üncü İcra M ğgundan: j Beyoğluuda Hüseyinağa maha!” | Altınbakkal — sokağında A bulunduğu 38 No, li hanede g Muaa Kâzım Efendiye: ; Hahz Ağa zade Kzııılol'l den 25 teşrinisani 930 tarihin' 1" de 9 faiz ile bir sene müddetl p aldığınız İRi yüz eli Hraya Mp ikinel devecede ıpıhh balâda ıılreıı yazılı hanc: borcunuzu vermediğiniz faiz, reslilmal! ve resmi tahsi' ye ve sigorta ve masat | tesviyesi hakkında tebliği ödeme emri ikametgübhınız!? liyeti hasabile tebliğ ediler duğundan unll ilândan güu içinde 32 - 452 dosya le İstanbul 4 üncü ieça d racaatla borcun tamal kısımına veya alacaklının hakkına itirazımız varsa veya tarihi ilândan - İti gün zarfında borcunuzu * aksi takdirde merhunun w ödeme emri ııılııııııı «i üzere ilân ü bil!