SON POSTA Mithat Paşa Nefyedılıyor... ——?. Birçok Kimseleri Gece Yarısı Yatağından Kaldırıp Teb'it Eden Mitbat Paşa Da Ayni Cezaya Çarpılıyordu Muharriri 4 Her Hakkı Mahfuzdur ee Hğien Yine ©0 esuaua, sarayın göz- delerinden Maliya Nazırı Galip Paşa ile Mithat Paşa arasında bir ihtilâf vardı. Mithat Paşa, Galip Paşanın azlini istedi. Sa- ray, Galip paşayı azletmiyerek Âyan azalığına tayinini münasip gördü, Mithat Paşa, sebepler bularak bu fikri hiç kabul et- medi. Artık, mücadele - başlamıştı. Mithat Paşa maruzatının redde- dilmesinden münfail oluyor, sa- ray ise, daha hâlâ Kemal Beyin İstanbuldan bir — suretle — teb'it edilmemesinden — mütcessir ve muğber bulunuyordu. Mithat Paşa, Rüştü Paşanın mesleğini takibe başladı. Beyarz Misir keteninden gecelik onta- visinin Üzerine samur kürkünü giyerek konağındaki sedire yan geliyor, artık Babıalinin semtine bile uğramıyordu. Ortaya garip rivayetler çıkmıştı. Halk arasında, Mithat Paşanın istifa ettiği söyle- miyordu. Bu sözler Mithat Paşanın gururuna dokundu. Bir gün halka ve saraya işittirecek bir tarzda: — Ben, istifa etmem. Ve istifayı da aklımdan geçirmem. Padişah, isterse beni azletsin... Lâkin.. (Bu defaki infsalim, sa- bıklarına kıyas olunmaz. Halk, gelip beni evimden alarak makamı Badarete ik'at etmek istiyecek.. Sonra iş, müşkülâta düşecektir. Dedi... Bu sözler, Abdülha- mide ve saray erkânına karşı açıktan açığa bir ilânı harpti. Abdülhamit, Mithat Paşanın aldığı bu mütecellidane tavır kar- şısında birdenbire şaşırdı. Paşar nın, haika- bu kadar görünmesi ve bu ağır sözlerle -adeta kendi- sini tehdit etmesi, hünkârın — ma- nevi kuvvetlerini sarsmıştı..: Der- hal, Zeki başkâtibi çağırttı. — Neyapacağız?... Dedikten sonra. endişe ile Sait Beyin yüzüne baktı. Halbu- ki Sait Bey, yapılacak şeyi, çok- tan hazırlamıştı. Ortada koskoca — bir Kanunu Esast vardı. Bu ka- nunun — 113 üncü maddesinde de zatı kutsi hazreti şehriyarinin kimden emniyeti münselip olursa onu hudut haricine def ve teb'it etmiye hakkı olduğu, — musar- “ gahtı. — Fakat, halk?... — İlâhi şevketlim... Halk de- didiğiniz kim oluyor?... İki boru sesi, bir iki söngü şakırtısı, hep- sini çil yavrusu gibi dağıtmıya kâfidir... Hem yapılacak şeylerden halkın ne baberi olur?.. Mesele- leyi, öyle bir ( üslübu hakimane ) ile... Hakikaten mesele, öyle bir ( üslübu hakimane ) ile halloldu ki; fotanet ve dirayetine herkes- ten ziyade bizzat kendisi âşık Öt P İEZ e dlüm GÜL ĞÜK AMĞ AĞ olan zavallı Mithat Paşa bile, bu işe, şaşakaldı. Sarayda verilen karar üzerine, Damat Mahmut Pş. Mithat Pş. yı ! gördü. Bütün keşakeşlerin külli- yen bertaraf olması için hünkârla bizzat görüşmesini tavsiye etti, Mithat Paşa sarayın amana düş- tüğünü zannederek: — Eğer saraydan bir davetçi gelirse, icabet ederiz. Diye azametle cevap verdi. Ertesi gün saraydan bir ya- ver geldi. Sadrazam Mithat Pş. yı sarayı hümayuna — davet etti. Paşa, bu davet dolayısile sarayın gösterdiği mağlübiyetten mem- |””- nun ve sarayda kazanacağı za- ferden de mesrur bir halde ara- basına bindi. Saraya gitti. Fakat kapıdan girer girmez, kendisini istikbal etmesi lâzımgelen mabe- yincilere mukabil, karşısına Ma- beyin Feriki Sait Paşa dikildi ve sağına soluna da dört beş yaver dizildi. Ferik Sait Paşa, alt katta bir odanın kapısını göstererek: — Buraya buyurunuz. Dedi. O anda, Mithat Paşa- nın ayakları, suya ermişti. Artık yapılacak birşey yoktu. Paşa, melül melül etrafina bakınarak odaya girdi. Sait Paşa da ken- disini takiben odaya girerek Ab- dülhamidin iradesini aynen tebliğ etti: — Sedaretten — mazulsünüz. Mührü hümayunu veriniz. İşte, vapur da hazırdır. Memaliki Os- maniyeden şimdi çıkıp gidecek- siniz. İradel seniye, bu merkez- dedir. Dedi. Mithat Paşa, tamamen şaşırmıştı. Ayakta durüuyor, mü- temadiyen ellerini oğuşturuyor: — (Ben şevketmeap Efendimi- zin “bendei sadıkı,, yım. Cünahım ne ise sabit 'olmak için beni mu- hakema ettirsinler. Bu suretle * ib'at,, buyurmasınlar, Zira pek sui tesiri mucip olur. Gibi, mütelâşiyane ve âcizane sözler söylüyordu. Bu meselenin böylece cereyan ettiğini nakleden mabeyin feriki Sait paşa, neticeyi de bizrat şöy- lece hikâye ediyor: — (Ben, mührühümayunu alıp hünkâra teslim ve Mithat paşanın niyazını tebliğ eyledim ise de, Padişahın gazebi müştet ve ba- husus iş bu dereceye gelince artık Mithat paşanın tevkifine riza l göstermesi müsteb'at olduğundan tebligatımı asla kabul etmiyerek ı Mithat Paşanın hem vapura ir- | kâbını tekiden emrettiler. Ben | dahi çaresiz, Mithat Paşaya be- j yanı hal ile kendisini alıp vapu- | ra götürür iken: Yazık.. Devlet ve millete yazık... diye... Mithat Paşa ağlamıya başla- mıştı. Fakat maalesef, iş işten geçhlıtıı sonra... Mithat Paşa,, devlet ve mille- tin haline bu anda teessüf ve telehhüf edeceğine bunu vaktile düşünmeli, damarlarında altı asır- hk tehakküm ve istibdat kanı dolaşan genç bir padişaha, bu Zulüm ve seyyiat yolunu göster- meli idi, Hatırlardadır ki, " Abdölhamit tahta çıktığı zaman, yakın mazi- deki hâdiselerden mühim ib- ret dersleri almış bir vaziyette idi. Hür ve âdil davranıyor, Gül- hane meydanında babasının mi- lete karşı olan vaitlerini tutmıya çalışıyordu. (Arkası var) —— RADYO — 23 Haziran Perşembe İstanbul — (1200 metro) 18 gramofon, 19,5 alaturka saz, Vodia Rıza Hanımın iştirakile, Ajans haberleri, saat ayarı, 20,5 gramofon ile opera, 21 alaturka saz, Vildan Niyazi Beyin vö Fikriyo Hanıntın iştiraklerile. S2 örkesira. Bükreş — ( 804 metra ) 90 Bükroş oporasından tenor Arnoldonun şarkı konteri, 920,80 Vağner koönsori, 21 konferans, koönsor, Belgrat 429 metre ) 20 gramofon, 20,5 mülli şarkılar, 21 doktorun tavsi- yeleri, 21,40 şarkı ve piyano — 98,50 akşam konseri. Roma — (4i metre) S1 Haber ve gesmolon, 213 ev kadını bilgileri, 21,45 muhtelit konser, 22,5 stüdyoda komedi, 28 konser. Prağ —( 188 metre ) 20 Sarkılı ko- medi . 5 haberleri, könseri, 88 dans hav gan orkektrası. Varşova ( 1411 motro ) © iruhte )33 rüdyo B0 stildyot 24 Hazıran Cüma İstanbül — ( 1200 metre ) 18 grir mofon, 10,5 nlatürka sox, Vedia Riza çe nhet Hanımların. iştrakile; Ajans b , Bant ayarı, 5 gramofon ile opera parçaları, turka saz İnci ve Balkıs Habfmların iştirakile, Yİ tanga, Bükreş — ( 8BAL metro ) 90 Saksi- fon #0lo, 8045 gtiklyoda komedi, 21,15 Fanny İazalındaık şurkılar. Relgrad — (429 metre) Viyana- dan nakil, temsxill müton! akşam konseri, Roma —— (441 metra ) 50 gramo- fon, YLAS senfoni, 29.) ' (488 metro ) diyano konse S1 Briüimodun 3,N0 keman konseri, Viyanı SNT metre ) S1 Amoe kadan naklil, 21,15 Holâ t isminde- ki tç perdelik - oporu 15 dune ha- vaları, Varşova — (14(1 meliro) 20,15 Habar gramofon, radyo göketesi, 21 senfoni, ar)dan G, Moll ile, (Haydon) den ©C. Duc ve'Straviskiden küçük mabet, Berlin — ( 108ö metre ) 20 Günün haberleri,-20,15 doktorün tavsiyöleri, 20,38 işçi âlemi, 21 Vaşiğntondan nas kil, 21,15 Drost optrasından naklen Dar Bholagold'ın Vagnor oporası, Hazirar 23 | Bir Güzelin F oydsı Meydana Çıkh Madam İrnis Astorlan Müthiş Bir Hırsızmış keme edilmektedir. Bu kadına isnat edilen suç, yankesicilik cür- müdür. Geçen kış mevsiminin bütün meşhur ve kibar balolarına davetli olarak devam eden bu güzel kadının ismi İrnis Astorlan dır. Nevyorka bir sene evvel gelen bu kadın, lüks - kıyafetile, son model otomobillerile derhal şöhret bulmuş, kibar ailelerin belli başlı misafirleri arasında kendisine mühim bir mevki te- min etmiye muvaffak olmuştur. Madam İrnia henüz 28 yaşın- dadır. Kendisinin — Avrupadan gel diğini, maruf Astorlan ailesinin ortanca kızı olduğunu söylemiş, kocasından ayrıldığı için, vakit geçirmek, teessürlerini dağıtmak üzere Amerikada - müvakkaten yerleştiğini ilâve etmiştir. Bu sayede " çabucak - şöhret kazanan Madam İrnis kibar baloların başlıca davetlileri me- yanına dahil olmuştur. Fakat son zamanlarda verilen bir baloda bu sahte kiburm maskesi yere düşmüştür. Balonun en hararetli bir za- manında davetli madamlardan birinin yetmiş bin dolâr kıy- metindeki pandanlif? birdenbire ortadan kaybolmuştur. Gerdanda takılı bir mücevhe- rin nasıl kaybolabileceği herkesi hayrete düşürmüştür. Fakat biü- tün taharriyata rağmen pandan- tif ve hırsız. meydana - çıkarıla- mamıştır. Aradan geçen günler zarfında hâdise — unutulmuştur. Fakat dedikodusu her yerde de- vam etmektedir. Bu yüzden birkaç kişi de tev- kif edilmiştir. Fakat günün bi- rinde Madam İrnis bir. kuyumcu dükkânına gitmiş, kendisinde fazla olduğunu ve paraya da ihtiyacı bulunduğunu ileri sürerek bir Amerikada çok şık, çok gü- zel ve çok şuh bir kadım muha- pandantif satmak istediğini söy- lemiştir. Fakat kuyumcu, esasen ken- disi tarafından satılan kıymetli pandantifi görünce hemen tanımış ve derhal hırsızlık hâdisesine intikal etmiştir. Açıkgöz kuyumcu Madama iltifat etmekle beraber içeriye geçerek hemen polise telefon etmiş, biraz sonra gelen polisler bu sahte kibarı yakala- mışlardır. Madamın apartımanında ya- pılan — taharriyat — neticesinde, üzerlerinde — muhtelif markalar bulunan birçok saat, kadın çan- tası, yüzük ve diğer mücevherler, sekiz tane de kürk manto bu- lunmuştur. Bu müthiş hırsız şim- di mahkemede hesap vermek- tedir. Amerikada İçki Lehtarlığı Artıyor Vaşington 22 — İçki memnü- iyeti aleyhtarlığı, — artmaktadır. İçki memnuiyetine en ziyade ta- raftar — hükümetlerden — birinin meb'usu olan mümessiller meclisi Reisi M. Jon Garner, içki mem- nuiyeti aleyhtarı olduğunu söyle- miştir. —— Siyast! mehafil, bu beyanatı büyük bir alâka ile karşılamakta ve Demokrat fırkası meclisi top- lanır toplanmaz-M. Garner'in fır- ka namına Reisicimhurluğa nam- zet gösterileceğine bir alâmet olarak telâkki etmek lâzım gelip — gelmediği mevzuu bahsolunmak- tadır. Eskişehirılr Dahiliye Hekimi Dr. Süleyman Sırrı Hamamlar caddesindeki muayene” hanesinde “Hava verilme, usulile akelğer veremiki tedavi eder t