KETRAO BIZI SÖON POSTA iDARE EDENLER... Abdülhamide Suikast Tertip Edildi Hükümeti Dinsizlikle İtham Eden Gizli Cemiyet Men- supları, Selâmlıkta Abdülhamidin Önüne Çıkacaklardı Muharriri X4 Her Hakkı Mahfuzdur -S0 Babıâlinin nüfuz ve haysiyetine vurulan bu darbe, Rüştü Paşaya epeyce tesir etmekle beraber, sarayla mücadeleye girişmek is- temedi. Bunu hâdisata terketti. Çünki umumi vaziyetin gittikçe vehamet kesbtmesine nazaran, sarayı mağlüp edecek vekayiin zuhur etmesi, ihtimalden uzak de- gildi. Nitekim, az bir zaman sonra, beklenen hâdise de vukua geldi. 1293 senesi ramazanının yir- mi yedinci günü idi. İkindi nama- zından sonra Beyazıt ve Fatih camilerinde kürsüye çıkan vüizler, acıklı bir lisan ile hal ve ahval- den bahsettikten sonra, hazırlan- makta olan kanunu esas! lâyiha- sını şiddetle tenkit ettiler. Ve bu kanun ile, milleti ullııııyeyı. gayrimüslim cemaatlerinin meb'- usanı hükmile zebun edecekler. Ortada Şeriati Muhammedi durur- ken Frenklerden alınmış kanun- larla Ümmeti Muhammet idare edilmez! Esasen vükelânın frenkten hiç ayırdı yoktur. Cümlesi, frenk gömleği giymekte ve frenklerin âdet ve nizamı üzere hareket etmektedir. Eğer buna bir çare bulunmazsa, Dini Mübin elden gidiyor. dediler. Bu fesad vetici mev'ize, derhal sadrazama ve Mithat Paşaya ha- ber verildi. Ayni zamanda, Zap- tiye Nazırı Babıâliye celbedildi. Bazı memurini hafiye — tertip olııınk vâizlerin kimlere men- olduklarının — gizlica tahkik ve k:ndllerıııh de takip edilme- sine karar vı Ayni gece; Çarşıkapı, Cızal- Bunlarda da yine avamın hissiya- tını heyecan ve fesada verecek sözlerle beraber, | Vükelâ, Ru- meliyi düşmanlara sattı. Sırplar ve Karadağlılarla müsalâha yap- mak ve onlara kıvallık — ver- mek istiyorlar, Ecdadımızın bun- ca kanı pahasıma alınan bu yerleri, iki buçuk kefere lim edivermek revayi mıdır. Düşmana müdafaa için dev- letin askeri yoksa, bizler ne güne doruyoruz. Yedi yaşından yetmiş ar Üzerine gi- uğruna fedayı can etmek isteriz.| diye yazılmıştı. Bütün bunlar, İstanbulda fe- sat çıkarmak istiyen bir şebeke- nin mevcudiyetini gösteriyordu. Nitekim arife gününe kadar ya- pılan tahkikat ve tecessüsat ta bunu teyit etti. Mithat paşa ta- rafından gizlice izam olunan ve erbabı fesat arasına sokulan ha- fiyeler de bu gizli cemiyetin ele başılarını ve takip ettikleri mak- sadı anlamışlardı. Cemiyetin programı şu idi. Bayram günü, Sultan Hamit, bay- ram selâmlığına çıktığı vakit, ce- miyet efradı tarafından arabası durdurulacak, büyük bir nümayiş yapılacak ve kendisine bir arm- hal sunulacak, bu frenk meş- repli vükelâmın arzlile yerlerine dini bütün ee helâl süt emmiş vükelânın getirilmesi talep olu- gpacak... Eğer Abdülhamit, ve derhal tatbik ederse ne âlâ. Etmediği takdirde, en başta Abdülhamit olmak üzere, Sadra- zam Rüştü Paşa, Mithat Paşa, Şeyhülislâm, Sarasker Redif Paşa ve hatta Maliye nazırı sabıkı Rıza Paşa ve daha sair ricali devlete dahi suikast ya- pılacak... Vaziyet, çok ciddi idi. Bil- bhassa saraydakilerin ekmeğii tereyağı sürülmüştü. Dımı!aıu mut Paşa ile başkâtip Sait B. derhal Abdülhamidin huzuruna koştular. Zaptiye Nazırının tahkikatına atfen Makamı Sadaretten gelen tezkereyi Abdülhamide arzettiler. Abdülhamit fena — halde telâş etti. Demek ki, amcasını ve bi- yük biraderini tahi ve tacından mahrum eden kuvvet, bu defa da başka suretle harekete gelmişti. Ertesi gün bayramdı. Saray- ca hazırlanan program mucil padişah, bayram namazını kılmak üzere Köprü tarikile Fatih cami- sine gidecek ve bilcümle saray mensubini ile vükelâ ve ricâli devlet te büyük — üniformalarile alaya iştirak edecekti. Halbuki Fatih camisi, zaten fesadın mer- kezi idi. Oraya gitmek, doğrudan Z fesadı tahrik etmek de- Şu halde, bu merasim prog- ramının derhal tepdili ile bir fe- nalığa meydan verilmemek — için icap eden tebbirlerin alınma- sı İâzımdı... Sait Beyin — zekâ- sı, derhal imdada — yetişti. Program tebdil edildi. Mabeyni bümayunu cenabı mülükâne baş kitabetinden sadarete — yazılan müstacel bir tezkerei hususiyede, Biraderi Âlii Şehriyari Bürhaned- din Efendinin ziyadece rahatsız ııdpoldnğııd-y.ınıhbıyn mı m alayının debdebesiz ve Siaaele z eee Dd | Tlç iri- liyordu. Sovyetlerin Seyahat Teşkilâtı İnturist Sovyet seyahet teşkilâ- tının İstanbul mümessili Gerşater Sovyet hükümeti artık dünya- ya kapılarını açmıya kırır verdî. kiyeyi Rusyaya tanıtbıracaktır. Doktorun bu seyahat teşkilâtı hakkında dün söylediği sözlerden şunları anladık : Çarlık Rusya bu ee * mündericatını * kabul | cede büyük farklar vardır. Şe- D. Muvahhide A, Demiryolu hirler, fabrikalar, yollar, hemen her şey değişmiştir. Evvelce Rusyaya arada sırada bir vapur seyyah gelir ve gi- derdi. Bir müddet fena propa- gandalar yüzünden hiç gelmez oldulardı. Fakat - bu seyyahlar dünyayı gezdiler, gördüler, Rus- yayı hiç bilmiyorlar. Şimdi bütün kolaylıkları ken- dilerine göstererek Rusyayı tanıt- tırmak istiyoruz. Rusya, dünya yüzünde tabia- tin zıtlarını cemetmiş bir memle- kettir. Türkistanda en sıcak, Arkan- jelde en soğuk memleketler var- dır. Bir tarafta vâsi çöller diğer tarafta mamüreler — mevcuttur. Tabiat, ahlâk, adat ve lisanları birbirine uymıyan 150 milliyeti —i Cenup Denızlermde Bir. Seyahat Alaccmsı Altın Peşinde.. Üç Serseri.. Üç Milyoner Muharriri: Stakpool Kararı Peşin Vermıştık' Defineyi De Götüreceğiz, Kızı Da! Hagton: Merak etmeyiniz o da olacak ! dedi. Burada yapacağı- mız bütün iş depoya yedek tatlı su doldurmaklan ibarettir. Fakat kendi hesabıma ben çalışacak halde değilim. Bütün kemiklerim sızlıyor! Tilman: — Al benden de o kadar! dedi. Piposunan küllerini savurmak Üzere ayağa kalkmıştı, birdenbire gölün dereye açılan kısmında bir yerli kayığı gördü, fekat ka- yığın görünmesile kaybolması bir oldu, Tilman: — Mutlaka bizi gözetlemiye gelmiştir, dedi. Fakat Kaptan Hul bu fikre iştirak etmedi. Biraz evvel Şaya salondan yukarıya çıkmış ve herkes gibi o da yerli ındıh görmüştü. Hagtonun kula- ğiına iğilerek birşeyler söylüyordu. Hız!on genç kızı dinlediktın | - Şıyı böyle 'düşünmüyor, dedi. Onun fikrine göre yerliler | bizim buraya niçin geldiğimizi öğrenmişler ve vaziyeti tetkika çıkmışlardır. Bundan başka Şaya- nin bir haftadanberi bizim yant- |mızda bulunduğunu da öğrenmişler ve belki kendisini zorla alakoy- n istirdat etmek arzusundadirlar. | Kaptal Hul: — Ben bir an evvel çıkıp gitmek istemiyor muydum? diye homurdandı. devam ediyordu: — Şaya kendi yüzünden bize ve defineye zarar gelmesinden ise köyüne dönmeyi tercih et- mektedir. Bu takdirde ben de onun yanında kalacağım! Kaptan Hul: —Münasebetsiz sözlere lüzum yok! diyerek delikanlının mütale- asınını yarım biraktı. -Altını da götüreceğiz, kızı dal Buna ahdet- tik. Bizi ahdımızdan geri çevire- cek — olanlar herhalde buranın yerlileri olmiyacaktır. Tilman da:; — Fişeklerimiz ne yüne du- - ruyor? Cümlesini ilâve etti. Kaptan Hul bu Ada halkına karşı silâh kullanmayı bile çok ordu: Te Si KRDdl eli Ve salona inerek bir palto bulduktan sonra sahile indi. Or- mandan birer buçuk metre uzun- luğunda dört beş tane sopa ke- serek gemiye avdet etti ve ar- kadaşlarına küçük bir konferans verdi: — Kavgaya tutuştuğanuz za- | man hasınınızı yere sermeden ——— görmek mümkündür, Muazzam fabrikalar, nehirler üzerinde en mütekâmil tesisat şayanı dikkattir. Amerikada en büyük çiftlik 30,000 ar iken Rusyada 150,000 ardır. Bunların idaresi, teşkilâtı bir seyyahı ce- betmiye kâfidir. haturist idaresi pasaport vize- leri, oteller, lokantalar, tren, oto- mobil seyahatlerinde azami ko- laylığı güstermektedir. duğumuza zahip olmuşlardır. Kı- | evvel sopa ile başına kalkışmayınız, bu, çok bir harekettir. Bilâkis sopanız! süngü gibi kullanmıya ve kar* şınızdaki adamın midesine vur* miya çalışmız. Eğer karşınızdaki adamda da sopa varsa müdafaaniti şekli tıpki süngü mübarezesinde vurmıyaâ tehlikeli | kullanılan şeklin aymıdır diyordu. ( Arkası var ) -— RADYO — 10 Haziran Cuma İstanbul — ( 1200 metre ) 18 grar mofon, 19,5 Vedia Rıza Hanımım İşte rakile alaturka saz. Ajanş haberleti, Baat ayarı, 20,5 gramofon ile operâ 21 Cennot ve İnci Hanımların iştirakl” le alaturka saz. 22 tango orkestrası. Bükreş — ( 394 metre ) 19,40 graer mofon. 20 musiki bahisleri.20,45 Koro: Belgrad — ( 429 motro ) 20 — lisat derslori. 2045 Millt —Sırp — garkıları; 21,80 nakil, 29,50 akşam konseri. Roma — (4di metre )2i Maskantk nin senfonisi. 22,90 İşkence isimli kor medi. 28,15 konser. Prağ — (488 metro ) 20 halk kon” seri. 21 viyolonsel. 21,90 musahabe ajant son haberleri. 28,20 gramofon. Viyana —( 517 metre ) 19,16 mu- sahabe, ajans, — gramofon, konforunt 11,10 Viyana şarkıları, son dans hâ” vaları Peşte — ( 550 metre )20 — küçük hikâyeler. 20,5 müsahabe. 20,45 salof orkestrası. 21,380 — konser, Elizabeti bikâyesi. sonra Çigan orkostrası. Varşova — ( 1411 metre ) 20,15 haber, — gramofon, 23 — Moniuskunut revüleri, 28 dans havaları, Berlin — (1635 metre ) 20 — Kon: ferans, işçinin bakkı, 21 Vaşingtondan nakil, 21,15 Stutgarttan naklen h süvari (i V| Haziran Cumartesi İstanbul — (1200 metre) 18 Gramt” fon, 19,5 Hafız Ahmet Boy — heyotle 20,5 gramoton ile opera parçaları St Hafız Ahmet Bey heyeti, 22 orkestr&« Bükreş — ( 896 metre ) 20 Ürkel” tra, 20,5 konferans, 21415 Romanyâ Musikisi. Belgrat — ( 429 metre ) 20 Rady0 musahabası, 20,5 Godarın ikinel triye” su. 21,20 Vahsagerin ismindeki operet- Roma — (44l metro ) 20 Habefs ajans, gramofon, 21,23 Tan havsan İ87 — mindeki opera a Prağ — (488 metre ) 80 Şen musi* ki, 21,15 kabare, 23 son haborlefi — 23,20 Ostrovadan nakil . | Viyana — ( Si7 metre ) 19,45 - Kalfr kasya hakkında bir konferans, 21 af7 ker şarkıları bando ile, 23,15 daüf havaları . Peşte — ( 560 mwı)n.aolu* yo orkestrası, 21 Viyanadan naklef ker ıları. Ş Vıı'.;ıo*n — (1411 metre)20,15 Ajatt ve gramofon, 21 hafif konsor, 23,00 Şopen konseri. Berlin— € 1635 metre ) 20 Müptt” diler için Tagilizce dera, 21 Viyanf dan naklen askör şarkıları. TEŞEKKÜR Sevimli yavrumuzum riymı ebedini yiölle gerek cenaze meraslasinda betvat” ve gerekse bizzat veyahut mektup Ve grafla beyam taziyet ve bu ellm # mütevellit tecesüratımıza iştirak eden muhtereme ve ehibba ve arkadaşları ©/7 ayrı cerap itasına - takatlımiz teşekküratımızın iblağına gazetenisin tevA”” #utunu rica ederiz elendim. lı“ Pederli Demiryollar Taşaat Umum ÜS gabıkı Mühendis İzzet M Valdesli Şükran İszet g mli Gpera.