30 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

30 Mayıs 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cenup Denizlerinde Bir Seyahat Macerası Altın Peşinde.. Uç Serseri.. Üç Milyoner | Makar Cesedin Birini Göle Attıktan Sonra Altın Sepetini Yakalıyarak Yine cevap çıkmadı. Aşağıda derin bir süküt vardı, bu süküt İçinde sadece sineklerin vızıltısı işitiliyordu. Makar korkulacak bir şey olmadığını görünce aşağıya indi: Cekinin Cesedi masanın üze- rindeydi, Fakat başı vücüdünden, hemen emen ayrılmış, masa kena- ından aşığıya sarkıyordu. Yerde de bir sürü tabak, kâse, bardak kırıntıları vardı. Bunu istisna ederseniz hiçbir perişanlık ve mücadele eseri görünmüyordu. Yalnız ortada öyle vahşi bir hay- van kokusu vardı ki Makarın midesini bulandırdı. Adam aşağıdan aydınlık ca- mını kaldırarak taze hava aldı ve düşündü: Cekinin cesedini burada bu vaziyette bırakmak mümkün de- ğildi. Mutlaka dışanya çıkarıp göle atmak lâzımdı. Derhal işe koyuldu, on dakika kadar uğraştı. Fakat an- ladı ki, bu iş takatinin fevkin- dedir. Çalışa çalışa cesedi merdive- nin ayağına kadar sürüklemişti, şimdi ayağa kaldırıp yukarıya dikmek lâzımdı. İşte du da elin- den gelmiyordu. Yine düşündü: Vinç veya palanga gibi bir şeye ihtiyaç vardı. Fakat buda olsa iki tanede adam Jâzımdı. Birinin palangayı çekmesi, öbü- rünün cesedi tutması icap ede- cekti. Makar yatağın kenarına otu- rarak tekrar düşünmiye başladı. Fakat şimdi cesedi değil, açıkta kalan altımi düşünüyordu. Bu düşünce bir kâbusun başlangıcı oldu: Orada nakledilmeyi bekliyen tonlarca altın, burada ise başı kesik bir ceset vardı, yukarda güvertede de başka bir ölü yatı- yordu. Şimdi bütün işleri görmek için yalnız bir adam mevcuttu. Bu adam cesetleri kaldıracak, denize atacak, altınları gemiye taşıyacak, sonra gemiyi gölden denize çıkaracak ve Okyanusta yapayalnız, yol bulmıya çalışa- caktı. Fakat bütün bu işler nasıl ya- pılabilirdi? - Altınların taşındığını farzedelim. oCesetlerin atıldığını farzedelim, Avustralyanın sakin bir limanına gidildiğini farzede- lim. o Butün bunlarla müşkülât bitmiş olmuyordu ki.. Hiç şüphesiz liman dairesinden gemiye memur glecek ambarları gezecek ve al fanları görecekti, bu memura ne cevap verilebilirdi? Altınların akıbeti O meselesi Makarın kafası üzerinde taham- mül edilmez bir yük ağırlığı teşkil ediyordu. Senelerce sabrettikten sonra | nihayet defineye kavuşmuştu. Fa- | kat işte bu defineden tam isti- fade edeceği bir dakikada kar- | şısına hesapsız yordu. Makarın kafası bu dakikada elddi bir muhakeme yürütebile- cek kabiliyette değildi. Cekiniu cesedi karşısında soğuk kanlılı- ğını kaybediyor, fazla ifrata dü- şüyordu. Mamaafih salonda birkaç da- kika daha kaldıktan sonra gü- ene eee müşkülât çıkı- | Gemiye ilk şey de Viyarın cesedi oldu. Bu ceset bırakıldığı vaziyette duruyordu. Fakat bir gözü ek- silmişti ve geminin üzerinde yır- tıcı bir kuş devir yapıp duru- yordu. Bu sicak memleketlerde ök mek demek vahşi hayvanlara yem teşkil etmek demekti. Makar bu feci sahneye bir iki dakika baktıktan sonra Viyarın cesedini suya atmıya teşebbüs etti. Bu son derece güç oldu. Viyar bir türlü gitmek istemez görünü- yordu: Makar bir iki defa cesedi geminin güverte parmaklıkları arasından iterek göle atacak va- ziyete getirdi ise de ceset garip bir muvazene kanununa tebaiyet ederek tekrar güverteye düştü ve tek gözü ile korkunç bir manzara arzetti, Makar üçüncü defa olarak işe koyuldu ve nihayet muvaffak oldu. Ceset şimdi göle düşmüş ve cereyana tâbi olarak gemiden uzaklaşmıştı. Makar vakti anlamak istiyerek Saatine baktı, saat tam öğle zamanını gösleriyordu. Makar sabahtanberi ağzına birşey koymamıştı, fazla olarak ta son derece yorulmuştu. Bü- tün vücudunda tahammül edil miyecek bir ağırlık hissediyordu. Dimağı da uyuşmuş gibiydi. Düşüncelerine (— intizam (ve irtibat Overmiye muvaffak ola- miyordu. Bu vaziyet karşısında Makar herşeyden evvel karnını doyur- mayı düşündü. Geminin mutfağı- na gitti. Orada Cekinin sabahtan bıraktığı artıklarla çekmenin gö- zünde et, sebze ve süt konser- veleri buldu. Derhal açlıkta kalmış gibi kutulara sarıldı, birkaç tanesini açarak yemiye koyuldu. Hem yi- yor, hem de kutuların etiketlerini okuyordu, koserve ilânlarının na- sil yapıldıklarını tetkik idiyordu. Birkaç dakika için altınları da, ölüleri de önüne çıkan müşkül veziyetleri de unutmuş gibiydi. Sanki dünyanın öbür ucunda gai- leden mücerret bir adam vaziye- tindeydi. Arasıra denizden bir su şr Zafiyeti umumiye, iştihasızlık ve kuvvetsizlik halâtında büyük faled ve tesiri görülen: FOSFATLI ŞARK Hulâsası Kullanınız.. Her eczanede satılır Emlâk Ve Eytam Bankası İstanbul Şubesinden 1 Haziran 932 tarihinden itibaren şubemiz gişeleri sabah dokuz | buçuktan on ikiye, Ve on üç a u üm buçuklan on altıya; Pazar günleri dokuz baaktar on ikiye kadar müşterilerimizin (18) SON POSTA Muharriri Stakpool —T73-— Çıkardı kırtısı aksediyor ve semada ötü- | şen kuşların cıvcıyları işitiliyordu. Eğer Makar dikkat etseydi bu gürültülerden O herbirinin omeye delâlet ettiğini pek iyi anlardı. Meselâ işte şu boğuk ses, gö le düşmüş ve akıntıya kapılarak buraya kadar gelmiş, geminin küpeştesine çarpmış bir .ğç parçasının (o çıkardığı -sesti. sivri kahkaha kir papağan sürü- | sünün geçtiğini gösteriyordu. Son- ra su Şşakırtılarıda cereyanın | azaldığına ve çoğaldığına delâlet İ edebilirdi. (Arkası var) Amerikada Yeni Bir Rekor Miler ve annesi Amerikada olimpiyat omüsa- bakaları için başlanılan mesai akıllara durgunluk verecek şekil- dedir. Yalnız şunu söyliyelim ki bütün Darülfünunlarda talebeler bilâistisna (Ospor (o hazırlıklarile ra, ire oluyorlar. Bu resimde üğünüz gencin ismi Milerdir. irem Darülfünununa nevam eden bu genç ateşli bir sporcu- dur. Geçenlerde yapılan bir hazırlık o müsabakasında O Miler bir mil mesafeyi dört dakika on saniyede koşmak suretile şayanı hayret bir rekor tesis etmiştir. Bu rekor şimdiki halde dünya rekorudur. MALT İ minin şimdiki İ zün görülüyor, M. Venizelos Meclisi Mayıs st Nasıl Hesap Verdi (Baş tarafı | inci oarfada)i ne nasıl çekilir diyenler çoktur. Filvaki parlâmentarizm âdet ve teamöllerine fevkalâde riayet edilen Yunanistan gibi bir mem- lekette bu vaziyeti garip gibi telâkki eden düşünüşler büsbü- tün de haksız değildir. Fakat biraz tamik edilirse meselenin le- dünniyatı anlaşılır. Başta Gelen Sebepler En başta bilmelidir ki bu is- tifayı hazırlıyan en mühim sebep, mali vaziyetin fenalığıdır. Devle- tin maliyesi bozuk, ingiliz lirası- nın ve onu takiben drahminin devamlı sukutu Oyüzünden de milli servetin (vaziyeti bozuk. Tahmin ediyorlar ki ingilizin sı- kutundan Yunan nakti serveti milliyesi yarıya yakın bir nispet- te ziyaa uğramıştır. Çünki bütün bankaların, bütün tüccarın mua melesi hep İngiliz lirasi ile idi ve mevcut nakit te böyle idi. Bu mühim ziyana uğranıldıktan sonra drahminin o nispet üze- rinde durmıyarak düşmekte de- vam etmesi, ( bemen hemen bir ! drahmi bizim bir kuruş kiyme- tine yakın bir derekeye düş- müştür.) Yunan devlet ve millet mali- yalını sersemliğe uğratmıştır. Muhalefetin Silâhı Bu, muhalefet için pek müessir | bir silâh olduve bir silâh olmakta berdevamdır. Venizelos istediği kadar bunun umumi buhranın Yunan memleketini kaplıyan ka- ra kanadının kopardığı bir fırtı- na Muhale- fet, muvafık fırka aleyhinde va- ziyeti işliyor, işliyor ve onun zararına pek fena ahkâm çıkarı- yor. Bir taraftan da umumi intihabat yaklaşıyor. Bu iş, üç ay gibi bir müddet zarfında mali vaziyetin düzelmesi ihtimali gö- rünmiyen kısa bir zaman sonra, icra edilecek. Mösyö Venizelos “işte ben çekildim, gelenler ne- den ıslah edemediler? ,, diyebile- cek bir serbesti arıyordu ve bu- nu ancak intihabat esnasında hükümet o haricinde bulunmakla bulabildi. Bütçenin Vaziyeti İstifasından iki gün evvel kabine Meclise bütçeyi tevdi etti. Varidat : 8,500,000,900 drahıni olduğunu söylesin. Masarifat:8, 500,000,010 drahmi, Bizim paraya tahvil edilirse İngiliz lirasının ve binaenaleyh onun arkasından drahminin su- | kutundan © evvelki, yani bundan İ sekizay evvelki zamanın rayicine | nazaran (255) milyon lira, drah- rayicine nazaran ise 130 milyon lira. Meclise tevdi edilen bütçede sureta bir teva- fakat hakikat öyle değildir. Varidat en nikbin tahminlere, masarifat ta tatbiki pek müşkül görünen birtakım tasarruf (o tasavvurlarına (İstinat ettirilmiştir. Yeni Maliye Nazırı bütçeyi Meclise tevdi ederken ayni zamanda tevdi ejtiği esbabı mucibe lâyihasında bu sene için Yunanistanın ana borç taksiti vermek değil, faiz taksiti bile veremiyeceğini (o alenen miştir. İstifanin içyüzüne âit sebep- İ lerin başlıcası budur. Ikinci Mühim Sehep İkinci mühim sebep te, fırka meselesi olmayıp bir memleket meselesi olan bu fena vaziyetin. kler ll Ey GRİ bildir. | ıslal ma diğer fırkalar reji den istediği müşterek müzab bilhassa bunlardan kıraliyet raftarı olan Çaldaris parti esirgemesidir. Fırkalar, vazi) İ bütün mes'uliyetini Veni omuzlarında birakmak istemi 4 Venizelos ta bu büyük bir kısmını y omuzundan silk istemiştir ve nihayet vaziyöi tifaya kadar varmıştır. Başka Bir Sebep Dal Daha sonra gelen bir te yeni hükümetin yapmak iste Mutbuat Kanununun rek Mecliste, gerek matb uğradığı pek şiddetli hücüf olmuştur. Mösyö Venizelos, matb şimdiki vaziyeti memleketin zamı içtimaisini haleldar ede anarşi doğuracak felâketler zırlamakta olduğu fikir ve i€ sındadır. Fakat muhalefet, buatın serbestisini tahdit eti Kanunu Esasiye muhalif bul ve kıyameti koparıyor. Venizelos ta: —“Buyurun öyle ise, siz £© için de başarın, deyip işin i çıkıyor. Fakat herhangi hü gelirse gelsin, Meclisteki ek yet, temayülâtına Venizelos mümaşat yani mecburiyetinde olacaktır. hâkim ve nâzim kuvvet yin odur. M. Venizelos Hesap Başl Mösyö Venizelos, kabine sonra Meclise gelmiş, | keyfiyetten haberdar firk Çi İ istifasını Reisicümhure verdi Med etmiş dört sene süren son Başveki esnasında yaptığı muhasebesini yapmıştır. nistanı nasıl buldum, icraatın «yi kıyorum,, diye başlıyarak yi bu muhasebei âmale ni Mösyö Venizelos dört sene mevkii memlekette iktidara geldiği haydutluk, 7 nasıl 94 meb'us namzedini bile dağ4 "5 dırmak ( derecelerine gel. Yunanistanın komşularla sebatı berbattı. Selânik içinde idi, Türkiyenin faik”. babriyesinden endişe ediliyö | Sık sık askeri müdahalel€ bahsediliyordu. Şimdi yani dört sene el Yunanistan, hatta muhalefet hafilinden tenkit edilmiyen tarzda komşularile münase” gi düzeltmiş bulunmakta, her medeni bir memleketin edebileceği bir emniyet ve yişe mazhar olmakta, ordü vazifelerine avdet etmiş maktadır. Bu müddet zarfında son terakkiyatını havi 3167 ' mektep tesis edilmiş, 1018 “ muallim mektebi mezunu ii ve 138 ana mektep hocasi tirilmiş, çifçiye pek müessir a dımları dokunan Ziraat B#' tesis edilmiştir. Mösyö Venizelosun 4) söyledikleri bunlardır. Masa” i Yunanistanda da, her Yi duğu gibi, bir memleketin si milletin ancak) asrın id Cümhuriyeti idare sayesin rilemek, medeniyet ailesi şerefli bir mevki he mamen unlaşılmış, , en aşağı tabakalara adat p medilmiştir. ik Mİ kn İŞ de “

Bu sayıdan diğer sayfalar: