ü Siyaset Âlemi Jan F İlı'ppar F AClAsI , Aden 19 — Jan Filippar ge- Mişi yangını hakkında, bu yan- Bini ilk görerek istimdat eden ir mühendisin karısı şu tafsilâtı Vermektedir: Pazartesi gece, Gardafüvi ürnu fenerine bakmak üzere gete saat ikide güverteye çıktım. Kamarama — indikten birkaç dakika sonra tavandaki elektrik Siyasının - küvvetinin - Tavkalâde azalmakta olduğunu gördüm. Ka- marotu çağırmak — istedim. Zil elimde kaldı. Teller erimişti. Nö- betçi zabitine haber vermek üze- re koştum. Kamarama dönünce duvarların içinde bir çıtırlı his- settim. Birkaç saniye sonra kamaram dumanla doldu ve tahtaların ara- sından alevler fışkırmıya başladı. Yangın haber alımınca makineler durduruldu va lomboz - delikleri Yangını boğmak için sıkı, sıkı kapatıldı, fakat ateş büyük bir Süratle ilerliyordu. Aden 19 — Bir yangın felâ- ketine uğrıyan Jan Filippar ge- Misinin yolcularından 34 - kişiyi hâmil olan Andre Löbon vapuru, Cibutiden Adene gelmiştir. Daha #vvel Adene gelen yolcular, bu Son gelenleri bekliyorlardı. Fe- lâket anında ayrı düşüp te #orada birleşen aile efradının bi- ribirine kavuşması son derecede acıklı - olmuştur. Yolcular, yangının son derece Büratle sirayet ve tevassü ettiğini beyan eylıymukte ıııâttefiktirür. Bunlardan — birisi, yolcuların baştarafa iltica ederek kurtulma- larına ateşin mâni olduğunu söy- Temiştir. Bunlardan birçoğu bu yüz- den yanmış ve boğulmuşlardır. Bunu söyliyen yolcu ile zev« tesi denize atılarak kurtulmuş- lardır. Felemenkli bir doktorla karısı, çocuklarının gözleri önünde diri, diri yandığına şahit olmuş- lardır. Çünki boğucu — dumanların tesirile uyanan bu karı koca, Şocuklarının kamarasına koşmuş Ve onları, orada yanar bir halde görmüşlerdir. Kat'i bir rakam zikredilme- mekle beraber 130 kişinin bo- ğulduğu zamuediliyor. Bir rivayete göre bu miktar 91 dir. Maamafih bu rakamlar biribirini nakzet- mektedir. Son dakikada” gaipler TI olnrak tespit edilmektedir. Geminin oda hizmetçilerinden Matmazel Bert Helbu'nun kah- ramanlığı sitayişle kaydediliyor. Çünki bu kadın, gemi yanarken bütün kamaraları gezmiş, bir yaralı kızı kurtarmış, fakat ço- çuk, sandala alındıklan sonra Ölmüştür. - 1 Görül İşlerı'_ l Tüccarın Kadın Kröger Rezaleti Gittikçe Büyüyor. Hakkındaki Jan Filippar Krögerin Çevirdiği Dalaveralar! Stokholm, 19 Meşhur Kibrit Kıralı Krög: er meselesin- den sonra tevkif edilen M. Hen- ning'ın isticvabı hakkında za- bıta bir rapor hazırlamıştır. Ra- porda Krögerin hâdiseye tekad- düm eden günlerde ihmalkâr bir şekilde hareket ettiği, arkadaş- larının mektuplarına bile cevap vermediği — anlaşılmaktadır. Ra- porda, şimdi mevkuf bulunan müessese — müdürlerile Kröger arasında Pariste cereyan eden müzakerelerde — İtalyaya sürülen sahte bonolar mevzubahs olunca | Krögerin çok sıkışmış - olduğu yazılmaktadır. Kröger, bu bono- İarın sahte olup olmadığı hak- kında sorulan bir suale cevap verememiş, müzakereye devam edemiyecek — derecede — yorgun | olduğunu — söyliyerek — içtimar terketmiştir. Kibrit Kıralı ertesi günü saat 19 da görüşeceğini söylemiş, fakat bu saat gelme- den evvel kendini öldürmüştür. M. Hemning, şirketin ilk bilânço- sunu 930 kânunuevvelinde tetkik ederken 400 milyon kron açık bulunduğunu hayretle görmüş- tür. Krdgerin şahsi borçları 155 milyondur. M. Henning, bu vazi- yeti Krögere söyleyince, münte- hir hiddetlenmiş ve : — Paranın uçup gitmesine imkân yoktur ! Demiştir. Kröger bundan sonra şirketin alacaklarını sayarak, 25 milyon | İngiliz kıymetindeki İtalyan bo- nolarına Diyamand müessesesin- 1 EDEğI TEFRİKAMİZ : 15 —— VİEKTORYA | ——— Ze Muharriri: Knut Hamsun , Bu, beyaz bir at üzerine bin- Miş bir genç kıza ithaf edilmiş rübai, saf ve coşkun bir kal- ee bir itirafı idi. Karanlıkta ittiyerek belirmiye başlıyan yıl- zlar gibi, satırlar arasında bir Yığın teheyyüçlerin gizli bulun- duğu hi üuyordu. — Evet, bu şiiri çok zaman €vvel yazmıştım. Penceremin ö- hünde sıralanan kavak ağaçları- nin yaprakları rüzgârlarla fısıldaş- tığı bir gece., OR! Onu tekrar Nakleden: H. Ş. göğsünüzde nklıyorsunılıı. onu oraya koyuşunuza teşekkür ede- rim.. Ve birdenbire kalbi heye- canla çarparak ılık ve ruha kadar süzülmek istiyen bir sesle devam etti : — Benim yanıma geldiniz ve benimle konuşmak tenezzülünde bulundunuz. İşte kolunuzun te- masını hissediyorum. Sizden ta- şan sicaklık ta rühüuma kadar nüfuz ediyor. Kaç defalar, odam- Kâçük Lindbergin Kaçakçıları Nevyork 19 — Lindbergin dostu ve kaçakçılık meselesinde Lindberg —namına kaçakçılarla müzakereye memur milyoner M. Kürtisin şüpheli vaziyeti Lindber- gin kullandığı hususi- bir taharri memuru vasıtasile tespit edilmiş- tir. Kürtis kaçakçılardan birile yapılan muvacehesinde iğfalkâra- ne hareketlerini itirafa mecbur kalmıştır. Ğ Bu itiraf üzerine, kaçakçıların herhangi bir taarruzuna mâni olmak için zabıta Kürtisi sıkı bir muhafaza altında bulundurmak- | tadır. Zabıta, çocuğun kaçırıldığı gece Kürtisin geceyi nerede ge- çirdiğini ı:âbite uğraşmaktadır. Kürtis'in karisı hâdise gecesi ko- casının evde bulunduğunu temin etmektedir. Maamafih zabıta, bu zatin otomobilinden alınan murlarla Lindbergin evi cıvınnâ:: ki çamurları mukayese etmektedir. * iş Nevyork, 19 — Küçük Lind |. bergin kaçırılmasına iştirak eden tayfa Parçın bütün söyledikleri yalandan ibarettir. Bu adam, uyuşturcu — maddeler - müptelâsı bir mütereddidir. n e Kürtis Tevkif Edildi Nevyork 19 — Lindbergin ocuğunu — kaçıranlarla — müza- ieıe olduğunu söyliyerek her- kesi aldatan milyoner Kürtis ha- ——— deki alacaklarına, Paristeki gay- ri menkul emlâkine işaret etmiştir. da yalnızbaşıma otürürken - sizi tahattur edince bülün vücudüm âdeta donmuş gibi ürperirdi... Sizi son defa değirmende gördüğüm gün çok güzeldiniz, fakat bugün o zamandan bin kat daha güzelsiniz. Gözleriniz, kaş- larınız, tebessümünüz, her şeyi- niz, evet sizin olan her şey... Genç kız yarı kapalı gözlerle onu süzerek tebessüm ediyordu. Uzun kirpikleri gözlerinin altına mavimsi bir gölge yapmıştı. Ilâhi bir vecdin zebunu olmuş gibi şu- ursuz bir hareketle elini. gecen uzatarak haykırdı: — Teşekkür ederim, oh, te- şekkür ederim. — Bana teşekkür ıtııyı:ı. Viktaryal. Yeni Fransız f Faciasının Yeni Tafsilâtı Yanan gemiye llk imdat kuvvetleri yaklaşıyor Kabinesi Etrafında Paris, 19 — Maten gazetesi, Reisicömhur M. Löbrön ile M. Heriyonun — mülâkatında Lozan Konferansı etrafında görüşüldü- günü tahmin etmekte ve M. He- riyonun — Haribiye Nezaretinde M. Tardiyöye halef olacağını yazmaktadır. Gazete, —ekseriyete — istinat eden geniş bir temerküz kabine- sinin vücada — getirilmesi için mecliste açık bir cereyan oldu- ğunu, Bir kartel hükümetinin mey- dana gelmiyeceğininin muhakkak bulunduğunu ilâve etmektedir. ——— pishaneye sevkedilmiştir. Daha evvel Lindbergle karşı karşıya gelmiş ve Lindberg tarafından aleyhinde ittihamda bulunulmuş ve buna ait kanuni merasim ya- pılmıştır. Bu sırada Kürtis'başını evirmiş, fakat Lindberg kıpır- lamamış — ve soğuk — kanlılığını muhalaza etmiştir. —Mahpuslar, kendisini yuhaya tutmuşlardır. Diğer taraftan yeni bir hâdi- se dıfıı meydana — çıkmıştır. Boseon isminde bir papaz, mil- yöner Kürtisi ikna ederek Lind- bergin paralarından bir. kısmımı paylaşmışlardır. — Kürtise — göre Lindbergi aldatmıya, kendisini o teşvik etmiştir. Polis, çocuğun kaçırılır. kaçırılmaz - öldürüldüğü kanaatindedir. Bütün benliği ona doğru atıl- mak, ona bir şeyler söylemek, durmadan — söylemek - ihtiyacile kıvrandı, fakat heyecanın şidde- l tinden sözleri anlaşılmaz bir ta- kım — eninlere tebeddül etmişti, şuurunu kaybetmiş gibiydi.. — Ah! Viktorya! Birazcık beni sevebilseniz.. Kalbinizdeki duyguları — bilmiyorum. — Fakat, bakikat olmasa bile, bunu bana söyleyin. Rica ederim, itiraf edin! Oh! Size, büyük şeyler, tasav- vuru bile müşkül şeyler yapacağımı vadediyorum. Sizin uğrunuzda yapa- bileceğim şeylerden bihabersiniz. Fakat ben bazan yapmak istedi- ğim çılgınlıkların sevkile bütün mevcudiyetimin sarsıldığını hisse- —e e Fikirleri Vapurda kadın, aşk ve evlen- me hakkında fikirlerini münakaşa eden beş arkadaştan en ziyade umumun düşüncesine yakın dü- şünce sahibi olan tüccardı. Otu- zuna varmış olmasına rağmen hâlâ bekârdı. Ve evlenmemesini şöyle izah ediyordu: — “Ben, diyordu, mutavazı, basit, sade bir genç kız istiyo- tim. Gözü evinin duvarlarını aşmasın. Hayatı evin içinde geç- sin. Bütün düşüncesi- Lten, evim ve çocuklarım — olsun, — Zengin olması şart — değildir. — Fakat varlıklı bir ailenin çocuğu olma- sını tercih ederim. Bence bir kadında aranacak en mühim va- sıf; namus, terbiye ve evciment olmasıdır. Gözü dışarda, dansta, tuvalette ve eğlencede olan genç kız iyi ana, iyi ev kadını olamaz. “Halbuki bugünün genç kız- ları içinde bu söylediğim vasıf- ları haiz kaç kız gösterebilirsiniz. Kimi sporcu, kimi züppe, kimi eğlenceye düşkün, kimi en ufak bir iltifatla mukavemetini kaybe- den zayıf kızlar; nereye gitsem bunları görüyorum. Şu salondaki kızlara bakmız, hepsi boyalı, hepsi kendilerine koca arar gibi sokağa çıkmışlar. Ben bunlara nasıl itimat ederim?,, İçlerinden biri itiraz etti. — Sen, kadm değil, evine aşçı, çocuklarina dadı, kendine hizmetçi arıyorsun, z — Kadının bu üç şeyden başka ne vazifesi olabilir ki? Süslenip kırıtmak, kendisini teş- hir etmek mi? Bence kadının kıymetini bu üç meziyeti temin eder. Bunlar da olmadıktan son- ra evlenmenin manası ne? — Sevmedin mi? Sevda nedir bilmiyor musun? Evlenirken bu kadar ince hesap yapılır mı? — O çağı geçtik artık. Şimdi hislerimle değil, kesemle düşü- nüyorum. Hayal Üzerine evlen- meyi gençlere bıraktım. Gülüştüler. (Yarın öokumuş gencin düşünceleri) HANIMTEYZE LCUMAJ 31 Gün -20- Mayis » 932 K.hızır | Arabi 23 Muharrem - 1350 Ezani | V. 11 derim. Bazan, taşıp dökülen bir kadeh gibi, ruhum bütün tahas- süslerimi almaz olur.. Bazı ge- celer, hülyalarımın verdiği sar- hoşlukla odamın içinde bir çılgın gibi dolaşırım.Bitişik odada biri yatar. Gürültüden uyuyamaz, du- vara vurur, sabah karanlığında odama girer. Ben onun kızması- na ehemmiyet vermem. Gülerim, Çünki o sırada sizi o kadar çok düşünmüşümdür ki hakikaten si- zi yanımda sanırım.. Pencereyi açıp şarkı söylerim. Henüz sabah olmamıştır. Dışarda rüzgârın te- sirile —iğilen kavakların iniltisi duyulur. Önümde uzanan boş- luklara hayırlı bir gece tememni eylerim. ( Arkası var ) -E— TAKVİM —- a