İşten El Çekmiş Bir Hırsızın Hatıraları: 'Edg_al P_igBirildi ; Pa kımaAr Cai Var tani YoK l Hırsız- Hayır Hırsız Değil, Profesyonel Bir Bir San'atkâr - Fransızlarla İngilizler Ara- sında Bir Mukayese - Milât Gecesi Uğur Bir Dakika Meselesi - Peşinden Verilmiş Bir Karar Dün neşredilen kısmın hulâsası «Bir milâdı İsa gecesi Luvr müzesinin üst ka- gezerken eski Misir eserlerine tahsis edilen böyük salona uğrarlar. yüzlerce tabut ile doludur. Gardiyanlar — ellerinde taşıdıkları feneri — tabutlar- dan birinin üzerine korlar, ve dişardan: uk sedlen kilise çınlarmı dinliyerek konuşmıya dalurlar. Fakat birdenbire kulaklarına bir gıcırtı gelir, Bakarlar: Mumyalardan biri tabutun içinde e muldanmaktadır. Hatta tabutun cam kapuğı — açıl- Getirir - tında iki gardiyan devriye k Burası cam maktadır. Binlerce sene evvel haline gelmiş insanların dirilmesi mümkün mü- dür? Elbete değil, fakat iki bek İlk hareket olmak üzere koridora seğirttiler. Bu sırada elmas dairesinin daimi bekcisi görültüyü işitince başını uzatır, bakar; İki Bekçi, arkadan- da kefenli bir ölü geliyor, oda tabanları kaldırır. Hâdiseden müdür haberdar olur, anlaşılır ki mumyaların hepsi yerli fakat elmas dairesinin daimi bekçisinin bir iki dakikalık gaybubeti esmasında salondan «Kejam,. elması çalınmıştır.» * “Evet elmas çalınmıştır, bunu kat'iyetle iddia ediyorum. Çün- ki hırsız bizzat benim! Fakat tab'an ihtiyatkâr olmakla beraber size kendimi takdim etmenin zamanı geldiğini zan- Adım Edgar Piptir. İngilizim. San'atim hırsızlıktır. Bu sahada az çok ibtisas sahi- biyim. Vakıd ismim tanınma- mıdiri İi sül gee memiştir, fakat yaptığım işler beş sene müddetle bütün dün- matbuatını — mütemadiyen ğlşl etmiştir. e Buna rağmen şöhret sahibi ol mayışımın sebebi ise çok - ha- sittirr Çünkü şimdiye kadar hiçbir vakit yakayı ele ver- medim. * Hulâsa benimle çok uğraşıldı, fakat biçbir zaman ismim zikre- dilmedi. Bununla beraber yap- fıklarımın hepsinde kendilerini fanitacak mümeyyiz birer vasıf vardır. Bu da isimsiz olmalarıdır. Bütün büyük hkursızlıklar ve faili meçhul kalan bütüm — dolan- dırıcılıklar abdi âcizin eseridir. Bugün bunu açıktan açığa söyli- yebilirim. Çünki adliye artık bana &ciz şahsım ile uğraşmak şerefimi bahşedecek değildir. Binaenaleyh yaptıklarım — bütün — teferrüatile size anlatabilirim. Fakat bunu dinlemeden evvel bana sorabi- Krsiniz: — Mademki İngilizsin, neden Fransada çalışıyorsun, diyebilir- Siniz? Bu suale verilecek cevap pek basittir: Ötedenberi, pek — müztar kalmadıkça, ufak tefek bırsızlık- lara ve yankesiciliklere ehem- Miyet vermez, hep bana bü- yük — gervet getirecek — mühim bir iş tahyyül ederdim, ezcümle Müzelerde saklanan tarihi elmas- ları düşünürdüm. İşte Fransaya gelişimin sebebi! Şüphesiz, İngiliz müzesinde de tarihi ve çok kaymetli elmas- lar vardır. Fakat açık söyliyeyim: Daha İyi muhafaza edilmektedir. Hulâsa Framsa hırsızlığı - san'at edinmiş olam centilmenler için | İngillereden daha — müsait bir ökmüş, mumnya de veham dır. tahkikat baslar, yerindedir, Burada iptidaf tahsilden bile mahrum nöbetçilerle kapışmak, terbiyesizlerle boğazlaşmak, polis- lerle yaka yakaya gelmek imkânı yoktur. Kendinizi evinizde gibi serbest hissedersiniz. İstediğinizi almak için elinizi uzatmanız kâ- fidir: Yani Fransa herşeyden evvel kibar ve nazik bir memle- kettir. Maamafih benim buraya geli- şimin başka bir sebebi daha var: İnsan İngilterede yakayı ele verdi mi, yaptığı şey nekadar ehem- miyetsiz. olursa olsun on sene *Hidematı şakka,, hazırdır, yani manevi, biraz sonra da tabialile maddi ölüm önünüzdedir. Buna mukabil Fransada olsa olsa beş on sene kalebentlik cezası verir- ler, para ile yapamıyacağımız uzun bir seyahat yapar, cenubi Ame- rikada “ Güyan ,, denilen yere gider, olurursunuz. Canınız sıkı- hrsa oradan kaçmak — daima mümkündür. İşte Fransaya gelişimin ikinci sebebi! Tasavvurumu — hakikate isal etmek için İngilterede uğurlu sayılan “ Milâdı İsa , gecesini seçtim. Gündüzden müzeye gir- dim, seyirciler arasına karıştım, etrafı tetkik ettim, plânım çabuk takarrür etti. Eski Mısir. eserlerinin teşhir edildiği salonda saklanacaktım. * Seyircilerin eksildiği bir daki- kada mumya tabutlarından birini açarak içine girdim, Akşam oldu. Karanlık çöktü. Tabutun içinden çıktıktan sonra ne yapacaktım, henüz karar ver- memişlim. Gece devriyesi bu salona uğradığı zaman el'an dü- um, Fakat adamların muhaverele- rinden vehham ve batıl itikatlara inanan kimselerden olduklarını anlayınca karar verdim. lşi tesa- düfe bırakmak doğru değildi. Tesadüf zuhür etmiyebilirdi. Evvelâ hafif bir gıcırtı yap- tım, gardiyanlar döndüler, gözleri benim — tabutuma ilişti, beni mumya — zanmettiler. — Dişler'mi gicırdatmıya başladım, — sonra yavaş yavaş tabutun kapağını oynatmiya koyuldum, bu son ha> reketi gördüklerini zammetiniyo- ram. Daha evvel tabam kaldır- x Muhartiri : Arnold Göolopen Müze Müdürü Bir heykelin önüne oturdu başında budur ! Bununla beraber iş bitmemiş- ti. Şimdi Apollon galerisine git- mek, mücevher dairesine girmek lâzımdı. Halbuki mücevher — dai resinde daimi bir bekçi vardı. Burada işi bir. tesıdüfe bıra- karak iki bekçinin arkasına ta- kıldım. Amma da koşuyorlardı, merdivene saldırdılar. Şüphesiz şimdi bütün müze ayağa kalka- coktı. Benim için adamları taki- ben aşağı inmek doğru değildi, battal edilmiş bir kapının önüne gerili olan bir perdenin arkasına saklandım. Çok geçmeden müdür ile iki bakçi önümden geçtiler, seslerini işitiyordum. Müdür bir heykelin önüne oturmuş, adamları dinli- yordu, bu sırada üçüncü bir bekçi çıkageldi. Koşanlari gör- müş, ©o da telâşa kapılmışlı. Muhavereden Üçüncü bekçinin elmas dairesi muhafızı olduğunu anladım. Usulca yerimden çıktım. Üç bekçi ve müdür mumya dairesinde münakaşe ile meşgul idiler. Elmas dairesine girdim, bir elimde hırsız feneri, öbür elimde elmastraş, camakâna yaklaştım, vitrini kesmek, elmas yakalayıp cebime indirmek benim için iki dakikalık bir işti Bunu müteakıp percereyi aç- tım, yeleğimin cebinden hiçbir zaman eksik etmediğim ipek kurdeleyi çıkararak — barmaklığa taktım ve be kürdeleye yapışa- rak kendimi aşağıya — sahverdim, tam zamanıydı. Zira ayak - sesleri yaklaşıyordu. lnsan Kaderin Elinde Bir Oyuncaktır Göülümsediğinizi görüyorum ve düşüncenizi keşfediyorum, Mutaka: — Bu da ne safdil bir hırsız- miş, bütün dünyanm — tamdığı “Rejen,, elmasım he yapacak? Satnası mümkün değildir. İlk gösterdiği zaman yakayı ele ver- mesi muhakkaktır,, diyorsunuz. Fakat hayır, burası okadar muhakkak değildir. Rica ederim biraz munsif olunuz. Benim kıra- tımda profesyonel bir hırsız, sâ- yinin semeresini ne yapacağını düşümmeden evvel böyle bir işe bahsettiğim — harika b K ve EYTAM BANKASI İLÂNA TI : ğ Emlâk ve Eytam Bankasından: Bankamızın tahtı tasarrufunda olup ahiren ifraz edilen Beyoğ- hmda Teşvikiye mahallesinde Harbiye caddesinde krokisi aşağıda mevcut arsalardan cepheleri Harbiye caddesine müsadif 1, 9, ve 8 parsel numaralı arsalar kapalı zarf usuülile satılığa çıkarılmıştır. Teklif edilecek bedelin beşte biri peşin olmak üzere müteba- kisi dört sene ve dört müsavi taksilte ve serevi yüzde on buçuk faize tabi olmak şartile öndenilecektir. b İhale 30 Mayıs 932 tarihine müsadif pazartesi günü Ankara'da (1) numaralı arsanın teminatı (1.118), (8) numaralı arsanın teminatı ğ (1.240) ve (9) mumaralı arsanın teminatı da (1.262) liradır, Talip olanlar mufassal şartnamemizi görmec üzere İstanbul Şu- bemize veya Merkezde Emlâk servisine mürz. aat edebili ler. Harbiye-Nişantaşı Tramvay Caddesi ANKARADA Satılık İki Bağ Delik Taşta Dikmende Orta Bek- İki Kat 6 oda, 1 salon, çilikte: 2 oda 1 salon, taşlık, mutfak, kiler | mutfak, kiler, 1 kurnalı UA | hamamnı, 7 dönüm bağı, Kİ , e t:ıl_l.ı su, 12 .donum bag 320 ağne berliklü aağy üzümü birkaç çeşit vası iyi suyu, 25 çeşit -ö 200- 250 meyva ağacı. en iyi üzümü. u Bu bağların sahipleri taşraya gideceklerinden — 4"> Çok Ucuz olarak satılıktır. Müracaat: Ankara İlânat B Acentalığına. Telefon: 3705 HORHORUNİ — Dr. Zührevi ve idrar yolları tedavihanesi eyoğlu, B» Taksim. Zambak sokak No. 4i. Tel: B. O. 3152 İŞ OCAĞI soy 3f Her sinif işsizlere iş ve Arıyanlar! istiyenlere işçi verilir. 24 İş Ocağına wuk alınır. İstanbulun Mmünasip bir sem- Denm aa e inde yazlık bir ev istiyorsanız; . . . İ İ Göz Hekimi eĞ Siz de evinizi mevsimlik Profesör Paristen mezun Dr. Esat P: Dr. SŞükrü olarak kiraya verecekseniz Babıali -Vilâ_vnşl' m.mn.ış:-—. 15 SON POSTA ya hemen bir ilân veriniz. Müşteri bulaca- bşin teşebbüs eder mi? Ben acemi Amisterdamda — büöyük — bir elması muhtelif parçalara ayırma- v t iyi bilen mücevherci- |f l.c':::l:ı."bl?ç'oğuınîı: wc "__» ğlfinf Çahtlili Kuponu Bunlardan birine müracaat edece- ğim, elması parçalatacağım. Va- kıâ kiymeti Çok eksilecek, bir kısmı da komisyona gidecek, | fakat ne olürsa olsun elime yine | birkaç milyon geçeceği mubak- | kaktır. Bu pârayı iyice harce- edeceğime emin olabilirsiniz. Alelhusus bu işte Edit bana mükemmel surette yardım ede- cektir. Çünkü —müsriflikte eşi olmıyan bir kadındır. Fakst mademki Editin ismi- ni söyledim, müsaade ederseniz kendisini takdim edeyim? — ( Arkası var) Tablatinizi öğrenmek — istiyorsanız fotoğrafınızı & adet kupon ile bir likte gönderiniz. Fatoğrafınız sıraya dabidir ve iade edilmez. Hangi suallerin eevabı ?