Fuat Paşa İntikam Alacaktı! Abdullah Paşa Sandalın lçmde Ve Yaverlerin Muhafazası Altında Fuat Paşanın Sarayının Önünden Geçiyordu! Muharrirt Xf I Her Hakkı Mahfuzdur ğ 'a Fuat Paşa, tevkifinin sebebi: ni kâmilen Abdullah Paşaya at- fetli ve ona ayni silâhla muka- bele etti. Hayatında askerliğin şeref ve kutsiyetini her şey- den üstün tutan Fuat Paşa, Abdullah Paşa gibi omuzunda ferik üniforması taşıyan bir ada- mın bu gammazlığını bir. türlü hazmedememişti. Onun içindir ki hayatın da ilk ve son defa olarak bir başkası — aleyhinde Abdülhamide söz söylemiş, Abdullah Paşayı, kendi elile kaz- dığı kuyuya düşürmüştü. Fuat Paşa, - o zaman - Be- şiktaş sahilindeki yalısına geldiği vakit, bütün yalı halkını endişe ve ıstırap içinde buldu. Herkes Fuat Paşanın doğruca vapura gönderilerek bir tarafa nefyedi- leceğini zannediyordu. Halbuki arabanın (binek taşı) na yanaştığını, ve içinden beşuş bir çehre ile Paşanın çıktığını görünce bütün yalı halkının yesi Füturu büyük bir sürura inkılâp etli. Paşa, geceyi heyecanla geçir- Hi. Acaba Abdülhamit, ona gü- heş doğarken pencerenin önünde pturmasını niçin tavsiye etmişti?.. 'Paşa, merakından sabaha ka- dar — uyuyamadı... Nihayet, şa- fak sökmiye — başladı. Beşiktaş iskolesi — cihetinden de — Bah- Nezaretine ait dört san- dal — gelmiye başladı. Sandal- larda, birçok askerler — vardı. Paşa işi derhal anladı. Şu anda v2 son bir riye hasmına karşı ağır darbe vurmak elinde iken, yapmadı. Derhal kafesi kapadı. Yalnız kafesin arkasından baktı irinci sandalda iki yaverin mu- E—ıfuzuı altında olarak Abdullah aşa vardı. Abdullah Paşa, sakin ve nadim bir halde önüne bakı- derin derin düşünüyordu. Sandallar; yalının — önünden büyük bir sekinetle geçtiler. Ve liman açığında demirlemiş olan bir İdarei malısusa — vapuruna doğru ilerlediler. * Fuat Paşanın saraydan çıkma sını müteakıp, Abdülhamit derhal küçük mabeyn — denilen dairei mahsusaya geçti. Kendisini ka- pıda bekliyen — gidiş müdürü, Hacı Mahmut Efendiye sordu: — Geldi mi o ?.. Mahmut Efendi istical ile ce- vap verdi: — Geldi şevketlim.. Fermanı humayununuza intizar ediyor. Abdülhamit, &emir verdi : — Çağırın bana... Abdülhamit, yukarı katta bu- lunan kendi çalışma odasına çık- madı. Alt kattaki küçük salona girdi..Ortada duran masanın ya- bunu yor, sert bir sesle nına bir koltuk çekti. Oturdu. Bir cıgara yaktı. Öfkeli öfkeli, çekmiye başladı. Aradan çok geçmedi. Yavaş yavaş kapı açıldı. Fesi, kulakları- na geçmiş, saçı sakalına karışmış, elleri göğsünün Üstünde kavuşmuş, iki büklüm bir halde Sait Paşa içeri girdi. Yerlere kadar eğilmek surelile tazim resmini ifaya mü- saraat etti. Abdülhamit, elindeki cıgurayı asabi bir hareketle billür bir cıgara tabağına bastırdı. Birden- bire ayağa kalktı, — Paşa.. Paşa... Diye bağırdı. - Bu, 'gür 've hiddetli seste, büyük bir fırtına- nn başlangıcını ima eden açık bir mana vardı... Abdülhamit, devam etti: — ( Vilâyat ) umurunun ıslahı için ben sana bir irade gönder- mişlim, neticesi ne oldu? Sait Paşa, korkusundan titri- yördü. Şimdiye Kadar Abdülba- midi bu vaziyette görmemişti. Her zaman, huzura girer girmoz, onu beşuş bir çehre ile karılıyan ve karşısına oturtan Abdülhamit, kendisini oturtmak ve mültefit bulunmak şöyle dursun, birden- bire umulmaz bir sual sormakla onun muvazene ve maneviyatını istediği — anlaşılıyordu... Sait Paşa, ellerini daha sıkı bir surette kavuşturdu. kaldırmıyarak ve gözlerini yerden ayırmıyarak mırıldanır gibi oldu. — Arzetmiştim, Şevketpena- hım... Abdülhamit, bu cevabı medi veyahut işitmek Sözüne devam etti: — Hiç... iradelerim sarsmak istemedi. Değil mi?.. Birçok gibi o da, Babıalide hasıraltı oldu galiba.. Paşa, >ana bak. Ben budala değilim, Âli Paşanın amcama yaptığı gibi sen de bana kancayı takıp ta isx tediğin gibi oyun oygamak Sen bilir- gözü bir yorsan çok aldanırsın.. ben, iğnenin Hindistanı — seyreden Yakamı, kimsenin Ne yaptığımı, ne yap- mak istediğimi, ne yapacağımı, berkesten - iyi İkide bir de telhis göndererek (Islâhat.. Is- Kâhat) diye yiyorsun.. firi — Babaaliye söyledi... Yok, Mektep Müsamereleri Vefa Ortamektebi son sınıf talebesi ders senesi nihayeti mü- nasebetile dolgun programlı bir müsamere hazırlamıştır. Müsame- re yarın Muallim Mektebi salo- nunda verilecektir. Yine yarın öğleden sin ki mım., elin; vermem. bilirim. başımın — etini yi- Bugün İngiltere — se- geldi, — şöyle bugün — Avus- sonra Başını | işit- | | veya turya sefiri geldi, Berlin Muahe- denamesinin ahkâmını tatbika davet etti. Diye hergün barbar bağırıyorsun.. Pekâlâ, (matlup olan ıslahatı düşün de bana arzet) dediğim zaman neye yorsun?.. Ben sana demedim mi; (Mahmut Nedim Paşa ile birleş., müzakerede — bulun.. Verdiğiniz kararları müşterek bir müzekkere ile bana arzet..) Diye irade etme- dim miz, (Arkası var) Hergun Souvyet Rusyada WNeler Gördüm ? Selim Ragıp (Baş tarafı 3üncü sayfada) bu adet Üüçte bir Fazlasile üç milyondur. Ayrıca muhtelif teşekküllerin terbiyesi altında yetişen ve yakın- da cemiyet içinde rol alacak olan ayrıca üç milypn genç vardır. Komünist idaresi, iktidar mev- küni alalı on beş sene olmuştur. Bu on beş sene içinde bu fırka- dahilde ve ha- riçte yaymak noktasından elde ettiği muvaffakiyet azimdir. Kendimizi aldatmıya lüzum yoktur. Çalısan kazanır ve onlar çalıştıkları için - kazanıyorlar. Fakat beni düşündüren, bir fikri sabit halinde meşgal eden fikir şudur: Komünistlerin, bayal hudutlarını da — geçmek üzere kurmayı düşündükleri böyle nin kanaatlerini bir cemiyet vücut buldu, diye- lim, Herkes, ayni hayatı yaşıyor. Her adamın bir otomobili, bir radyosu var. Vücuda — gı teşkilât, dakik bir saatın hassas ümümiyeti gibi şaşmaz biri inti- len zamla yürüyüp işliyor. geri kaçı- | refah derecesi | Hayatta, beklenmiyen hâdise- ve heyecana vermeyi ve ondan aldığı teessür ile hamleler yapan lere yer seven neşe insanın böyle yeknesak bir ya- | şayıştan ne derece üzüleceğini, a | Feyziati Lisesinde senelik müsa- | mere verilecektir. Bu müsamere için çok iyi çalışılmış ve zengin bir program hazırlanmıştır. ne derece sıkılacağını — tasavvur edebiliyor musunuz? O halde ne olacaktır? Netice şu olabilirki, maruf Fransız muharriri Andre Moruva- nın da dediği veçhile, bu ideal cemiyetin ruh boğan ıttıradından kurtulmak ve hayata bir parçacık olsun heyecan vermek için Soy- yet Rusya âlimleri baş başa verir, şuralar kurar, düşünür, taşınır ve nihayet tekrar: Hakkı mülkiyeti icat ve keşfederler. Bu tahmin, en kuvvetli fara- ziyelerden — biri — olmak — icap eder. Çünki açlık ve sefalet ko- münizmi doğurdu. Refah ve ser- vet de, çok defa harbe gidiyor. * Amerikan amelesi, otomobi- linden olmadan, radyosunu sat- | | | Amerıka, Kaçakçı Al- (kaponeyi İtham Ediyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Yalnız dişlerinin gıcırdama- sından ve çenesini sıkmasından ne derece derin bir teessür içinde olduğu anlaşılıyordu. Şimdi, bir- çok Amerikan, İngiliz ve Alman polis hafiyeleri, katilleri arıyor. Fakat herkesin kanaati, şeniayı işliyen adamın kaçakçılar kıralı Alkapone olduğu merke- | zindedir. Alkapone, 11 senye mahküm edilmiştir ve artık kendisi için bir zindan hayatı başlamıştır. Tahkikat, onun bu işteki alâka- sını meydana çıkarır ve ip uçları hapishaneye dayanırsa vay Alka- ponenin ve cürüm şeriklerinin haline, Turan Müthiş Bir Rezalet Nevyork, 18 — Lindbergin çocuğu —meselesi, bir rezaleti meydana çıkarmıştır. Lindbergin yakın dostu olup kaçakçılarla müzakereleri idare eden gemi mü- cehhizi milyoner Kürtis, haydut- | larla hiçbir zaman görüşmediğini, şimdiye kadar söylediklerinin hep uydurma olduğunu Polis Müdürü bu | |Muhabirimiz Turan B. Lındberg Hadise: isine Dair Şayanı Dikkat Tafsilât Veriyor Miralay Şvartskopfe gönderdiği bir. mektupta bildirmiştir. Bu adamın bir sahtekâr olduğu, ya- hut ta haydutların korkusundan böyle hareket ettiği zannediliyor. Bir Başka İddia Diğer taraftan Frank Parziç isminde bir bahriyelisi müracaat ederek bazı itiraflarda bulunmuştur. Bu adam, karısını terketmekten mazaundu ve karısının şikâyeti üzerin mah- kemeye verilmek üzere tutul- muştu. İddiasına — göre, Lindbergin çocuğunu kaçıranlardan birisi de kendisidir. Bu işe sekiz ay evvel bir kaçakçı gemisinde karar ver- mişler ve sonra kararlarını tatbik etmişlerdir. Çocuk aşırıldığı za- man kendisi otomobilde bulu- nuyordu. Fransız zabılaya Çocuğu çalan adam merdi- venden inerken heyecandan çocu- ğu düşürmüş ve çocuk ilk ka- çırıldığı gün ölmüştür. Bu ada- mın sözleri de dikkatle tetkik ediliyor. Frankın iddiasına göre kıçıkçılır altı kişidir. Kambiyo Fransız Frangı İngiliz lirası Dolar Liret Belga Drahm: İsviçre frangı Leva Florin Kuron Ç. Şiling A. Pezata Mark Zloti Peng: Ley Dinar Çervonets Tahvilât İ Dahili — D. Muvahhide A. Demiryolu 8S88882888888SL38 88 Borsa Altın — Mecidiye Banknot Askerlik Davetleri Fatih Askerlik Şubesinden: 1932 senesi için Mülga Kocamus- tafapaşa, Eyüp, Fatih, Askerlik şu- belerinde Mukayyet olan bilümum ihtiyat Ümera, Zabıtan ve memurini askeriyenin bir haziran 932 tarihin- den 30 haziran 932 tarihine kadar senelik yoklamaları 1076 numaralı kanuna tevfikan şubeye müracaatları ilân — olunur. miya mecbur kalmadan açlik nü- mayişi yapmadı. Bu tehlikeden sakınmak isti- yen Almanya gibi bazı memle- ketlerse her biri birer saray ferahlığında işçi evleri yaparak komünizme karşı en tabii kalele- ri vücude getiriyorlar. Tok ada- mı sokağa indirmenin mümkün olamıyacağını en iyi, o anlamışa bentiyor. n —— RADYO — 19 Mayıs Perşambe lıu..ı..ı (1200 metro) 18 - Gramo- , 19,5 Hayriye Hanımın — İştiraklle konferans, 21 Stadyo he- 4 20,5 Bölkis yeti, 22 öürkestra, Bükreş Ber, S1 şarkı, navalı iştirakile $ metre ) 20,10 kon: 22,20 koönser, Paris kar- Belgrad — ( 429 metro) 20,20 dak- torun 20,80 konser, 21 operadan nakil tavsiyeleri, Roma GH metro) 20 şarkı kön | seri, 21,45 senfı (486 metre) 20 güzete ha 20,20 konser, 21,05 Smeteca il. yi Prag | berleri, salonundan n Viyana e' $i etre) 2115 Ha afında bir konfer, ans hav mevzüu « 15 stro) 20 İngilizce 21,10 bir konferans, operot parçaları (idti radya konseri, sesli rafında Varşova metre ). 20,35 gramo etesi. 21,15 Berlin 21,1ö Boct 20 Mayıs Cuma önseri hoyen konsa İstanbul — (1200 metre) 18 gramo- 'on, 19,5 Vedia H » 21 İnci H Bükreş — (39) metre) 20,10 konser 21 radyo darülfünunu, 21,40 gramo- ne bavaları, (420 metre) 20 Çek lisanı ket haberleri. 21,30 keman konseri. 22,10 saksolon Roma-- ( HL metre ) 20,50 — gra mofon, 21,46 mubhtelif bavalar, 92,380 komedi. Prağ — ( 458 baberleri, — 20,05 musikili komedi Viyana —( SIT metro ) 21,15 nerin Rlonzi operası dans havaları, Peşte — (550 motre) 20,5 konferana, 21,5 konsor.22,45 dans havaları. Vargşova —- (1411 metre) 20,33 — gra- mofon, 21 Müsikili musahaba, 21,45 senfoni. Berlin -- ( 1695 metre ) 20 habörler. — 20,80 Vağner geğdosi. koönlerans, men metre ) 20 gazete 20,20 konlerans, Vağ- Temsilden sonra sİyas! Laypçikten — naklen