Vücudu güzeldir: İncedir beli, Küçüktür ayağı, yumuktur eli, Görenler aşkından olurlar deli! Böyle dua etsin herkes kızına: *“Evlâdım benzesin Çerkes kızınal.., * Kirpikleri uzun, gözleri iri, Sanırsın geziyor meleğin biri: Hem nazik, hem beyaz, hem genç, hem diri! İtemem derdinden cüdâ olayım: Hey anaml... Uğrunda feda olayım! * Salna salına baktım geziyor, Pembe yanakları güle benziyor, Kâfir kız, aşkile, beni eziyor! Dedim: “ Nerelisin, ey saçı sarı?..., Dedi: “ Benim yurdum Adapazarı !.. , * Böyle güzel vücut görmedim daha, Ellere satsan da biçilmez paha, Emanet ederim onu Allaha! Böyle dua etsin herkes kızına: *Evlâdım benzesin Çerkes kızına ! ADAPAZARLI İZİN VERİR MİSİN? — Boyum yetişmiyor, kuyruğu çok kısa, Tereddüde Değer! Bir mecliste, Fazıl B. arka- daşına sordu: — Şurada kederli bir adam görüyorum, kimdir. bu Allahaş- kına? — Vallahi.. Bunlar iki kar- deştirler, biribirlerine iki su dam- lası gibi benzerler. Bir tanesinin karısı öldü, öteki evlendi. Fakat bu adam ikisinden kestiremiyorum! hangisidir, Dedi ki; “ Bir YAHUDİ KIZI! Kâfirin vücudü kar gibi beyaz, Gözleri üzümdür, dudağı kiraz! Aşkımı anlatmak - istedim biraz, “Nokere şamata.. , diyerek, kaçtı, Kalbimde kapanmaz yaralar açtı!.. * Düşündüm: “Bir buse lütfeder belki, “Bana bu yaptığı bir değil, ikil..,, Dedim ki; * Naz etme, biraz ( vanaki ) !,, O ande hiddetle döndü geriye, Bağırdı; “Git burda, uğursuz!..,, diye! x» Çakmıyor takipten, omuz vurmadan, Gözleri süzmeden, bıyık burmadan; Kabak çekirdeği yiyor durmadan! Örgülü saçları benzer halata, İkinci mevkide gider Balatal.. 4 Nihayet aklıma bir çare geldi, Doğrusu bu fikir hoştu, güzeldi, Tapındığı bir şey varsa: papeldi! Dedim ki: “ Parayla doludur çanta! ,, buse.. Haydi, asenta!.. , BALATLI UZAĞI GÖRMİYEN GÖZLER — Ol&maz. Aradan yarım saat geçti. Ço- çuk bir daha sordu: — Amne, izin verir misin? — Söyle! — Mutfakta musluk açık kak mış, sular her tarafı kaplamış! Küçük Necati biraz geveze idi. Annesi, babası, onu bu hu- yundan vazgeçirmek için, izin almadan söz söylemesine müsaa- de etmiyorlardı. Bir gün, küçük Necati oda- dan içeri girdi: — Anne, dedi, izin verir misin bir şey anlatayım? — Ol&maz. Aradan on beş dakika geçti, çocuk yine: — Anne, dedi, izin verir mi- sin birşey anlatayım? babası kadar hesap yapmıya , başladı ! Bir Şey Yok Uşak yere yuvarlanmış, elin- deki billür tepsi takımı yere düşerek param parça olmuştu. Hamımefendi bağırdı: — Aman, ne oldu? Uşak cevap verdi: — Merak etmeyin hanımefen- di, bana hiç birşey olmadı. Betbaht Şair Muallim — Meşhur Yunanlı Homöre hem şair, hem de kördü. Anladınız mı? Talebe — Evet. Muallim — Öyle ise söyleyi- niz bakayım, Homâre niçin bet- bahttı ? Talebe — Şairdi de ondan efendim ! Ha Zenginlik a . Alâmeti — Fahri Salimi tanır mısın? Biraz. Büyük bir serveti var mıdır? Zannederim. Emin misin? Eminim, Niçin ? Yüz Jliradan aşağı hiç kimseden borç aldığı görülme- Miştir. — Efendim Fıkaraperver ce- miyetine ne ka- dar - lütfedecek- siniz? — Bir lira, İNSANİYETPERVERLİK Miyop kadın A Şu çikolatayı m. Arap dadı — Hanımcığım, o çikolata değil, benim parmağım ! n Teşekkür ederiz. Gazetede dercet- Tasarruf . . Günlerinde Beyefendi evde aşçıyı çağırdı: İbrahim Ağa, dedi, ye- meklere çok harç kullanıyorsun; Baksana, çorba, yahni, pilâv cok yağlı... Biliyorsun ki işler iyi de- gil Biraz tutumlu davran, Aşçıbaşı kafasını iğdi : — Beyefendi, dedi, affeder: sin, yanlışlık olmuş, ben size kendi yemeğimden koymuşum ! Yerinde Sual — Senden küçük erkek kar- deşinin adı ne? — Benden küçük erkek kar- deşim yok. — Pek âlâ, senden küçük kız kardeşinin adı ne? — Benden küçük kız karde- şim de yok. — Allahallah.; Öyle ise kimi dövüyorsun? Müdafaa Mahkeme Reisi — Siz tren geçerkan karınızı demiryolunun üstüne atmışsınız. Maznun — Efendim, münaka- şa ediyorduk, lâf anlamıyordu, kendisini yola gelirdim. isminizi tireceğiz. — Öyle ise on lira,