8 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

8 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bilir Misiniz Niçin? Yazın Sinekler Nereden Gelirler? Kış nekadar uzun sürerse sürsün, bu sinek — yumurtaları tehlikeye maruz değildirler. İlk bahar gelip te sıcak baş- layınca, yumurtanın içindeki si- nek büyümeğe başlar. Zamanı gelince, yumurtasını kırıp çıkan piliç gibi, sinek te zarfı yırtar ve dışarı çıkar. Yumurtadan çıkan sinek, kanatları kurur kurumaz uçabilir. Sinekler daha yumurta içinde iken büyüyeceği kadar büyür. Havada bazan küçük büyük si- nekler görürsünüz. Bu küçük si- nekleri yavru zannetmeyiniz. Si- nek yavruluk devri geçirmez. Yumurtadan çıktığı zaman ne kadarsa, uçunca da o kadar ka- hr. O gördünüz küçük sinekler, ayrı cins bir sinektir. Ördek Suda Niçin Islanmaz? Mütemadiyen suda yüzen bir ördeğin ıslanmadığını iddia et- | mek size garip görünebilir. Hal- | buki vardır. bunun — birçok sebepleri Evvelâ ördeğin tüyleri gayet sık ve yumuşaktır. Bu tüyler o kadar sıktır ki ördek suya gir- diği zaman, su tüylerin altına gi- remez. Bu seyede ördeğin vücu- | du ıslanmaz ve üşümez. İkinci sebepte şudur. Örde- ğin kuyruk tarafında ağzı olan bir güdde vardır. Bu güddenin va- zifesi yağ çıkarmaktır. Bu gud- denin çıkardığı yağ ördeğin tüy- lerine yayılır. Onları hem yum- şatır, hem de yağlar. Halbuki yağ ile su birbirine karışmaz. Ör- değin bütün tüylerini kaplayan bu yağ suyun tüyleri ıslatmasına mâni olur. İşte bunun içindir ti su ördeği ıslatmaz. Tırnaklarımız Neye Yarar? Vücudumuzun berhangi - bir uzvu neye yarar diye sorduğumuz zaman,bu uzuvun mutlaka bir fay- dası olduğunu haltırlamalıyız.Bazı hayvanlara bazı uzuvlar faydasız iken, diğer bazılarına — faydalı olabilir. Meselâ toprağı kazarak kendisine yiyecek arayan hay- vanlar için ayaklarının ucundaki sivri tırnaklar ne kadar fayda- hdir. Bizim de tırnaklarımızın bize faydası vardır. Çünki bu tırnak- lar — sayesinde parmaklarımızın uçları daha kati oluyor, ve biz eşyayi daha — kolaylıkla -tutabili- yoruz. Saçlarımız Neye Yarar? Saçlar da, tırnaklar gibi, fay- dası kolay görünen — şeylerden değildir. Başımızdaki saç neye yarar?Başımızdan maada vücudu- muzda da kıl Bu kılların faydası ned Saç ve yar. kıl vücudumuzu soğuk Bu çocuk ç buçuk yeşındadır. 10 muhtelif şehirde 12 muhtelif mektebe devam etmiş 'e dersini kaybelmer miştir. Theodor de KARI. —'—/Tm.ıyıdı örümcekler cugerek yılanı yörler. SSi de 75 kuruşa aldığı gömleği 33 rene kul- Tanmıştır. Delirmenin Önüne Sişara içen bir köpak çeceklerini Söylüyorlar Cinneti Tevlit Eden Mikrobu Bulmuşlar Ve Tedaviye Muvaffak Olmuşlar İngilterede kim vakerler, timar- hanelere — İüzum — bırakmıyacak yeni bir keşifte bulunmuşlardır. Şimdiye kadar ölülerin beyin- leri üzerinde mikroskopla yapılan tetkikler, bir delinin beynile, sıhhatli bir adamın dimağı ara- sında bir fark — bulunmadığını gösteriyordu. Gayritabii — olması lâzımgelen bu muamma, nihayet —<- profesör Bancroft isminde biri tarafından halledilmiştir. Profesör Bancrof vücultaki lüzuci maddeler üzerinde tetki- — - ve sıcaktan korumak - için tabi- atin yaptığı bir himaye vasıta- sıdır. Nitekim soğuk memleket- lerde yaşıyan insanlar fazla kıllı olurlar. İlk insanlara — bakılırsa, çok kıllı oldukları görülür. Elbisenin henüz olmadığı zamanlarda bu kılların faydasını bir. düşününüz. Bugün medeni insanlar bin bir çeşit elbise giyiyorlar. Onun için bize artık kıl okadar faydalı görünmez. Fakat hayvanlara dik- kat ederseniz saç ve kılın fay- dasını kolaylıkla anlarsınız. katile meşhurdur. Cinnetin de bu lözuci maddelerden ileri geldiği zannedilmektedir. Herhangi uyu- tucu bir ilâçla şuurunu kaybeden adamın birtakım hayallere daldığı malümdur. Bu tezahürat, cinnet pek benzer, Kokain, kül gibi bu tesiri vücuda getiren maddeler alâimine kloroform, afyon vücudun lüzuci maddelerinin şe- raitine tâbidir. Bu narariyeden yürüyerek şu neticeye varmışlardır. Bir insa- mnın dimaği — vaziyeti — beynine değil, vücudundaki lüzuci mad- delere tâbidir. Eğer bu mad- deler, dimağdaki mütevazin bir halde bulundurur- sa, dimağ normal, aksi takdirde gayritabii şekil alır. lüzucü — kısımı Binaenaleyh bu İlüzuci mad- deler üzerindeki kontrol kudreti bir adamın delirmesine mâni ol- mak kabiliyetini verir. Eğer bu keşif ileri götürülür- se, pek yakında cinnetin önüne geçmek mümkün olacak ve t- marhanelere ihtiyaç kalmıyacaktır. F. Nor- ton Hartfort ismin- bir. etomobil fabrikatörünün im- viçrenin İsviçre göl- lerinde beş yüz sene muhafaza ettiği do- nanmasından bir iki safeyi koşarak kattet- mişlerdir. Ge & Başkîzlıîrını;ı Sözleri Mühim bir işe başladığımız zaman ondan bahsetmek zamanı geçmiştir, © işi bitirdiğimiz za- man ise artık ondan bahsetmiye lüzum kalmamıştıştır. * Bugün parayı bankada tut- makla sarfetmek arasında fark | kalmamıştır. * Mevaffak olmak için başlamak Tâzımdır. * Kanaatimce kadın bugün bin lira etmez. * Lise merzunları, lesinde bir nesil geride sayılır. * Bütün Avrupa, harpten evvel- lisan mese- ki gibi, çirkin bir diplomasi oyu- nuna başlamıştır. * Kapitalizm, halkın bendesi olmaktan çıkarak küçük bir ekak- liyetin esiri olmuştur. * Sulhperverliğin kötülüğü ş- radadır. ki, salhün kendisinden ziyade — vasıtalarına — ehemmiyet verilmesini intaç eder. | | Ölümden Korkmayınız, Ha- yatı Uzatmanın Yo- lunu Buluyorlar Ne Tarihte, Ne De Hayatta Misline Tesadüf Edilmiyen Bir Hapishane “Uzun bir hayata mazhar ol- mak mümkündür. Ölmiye lüzum yoktur. Kembriç — Darülfünunu Lâboratuvarlarında ensacı — canlı bir halde muhafaza etmenin sır- rını keşfetmiş bulunuyorlar. Ta- vuk ve sair bayvanların nüveleri- ni yaşatabiliyorlar. Yarın insanın hayatım da bulacaklar. ,, uzatmanın çaresini Bu sözleri biz söylemiyoruz. | İngilterenin en meşbur fizik âlimi Sir Oliver Lodge söylüyor ve devamı ediyor : “Hüceyreleri besleyip yaşat- | manın mümkün olduğu tecrübe | ile sabit olmuştur. Uzvun mutla- ka ölmek zarürelinde bulunduğu kanaati artık kalmamıştır. Filvaki bir vücudumuz miktar — zehir | akıtıyor, azamızı zehbirliyor. Fa- | kat bu zebir çıkarılır, | muz temiz tutulursa, ölmek - için vücudü- sebep yoktur.., * »Sari 'Hastalıklar “Uzun yaşamak için birinci şart etrafımızda hayatımızı leh- dit eden tehlikelerin önünü al- maktır. Bunların başında sari hastalıklar vardır. Sari hastalıklar, mediğimiz yerlerde inkişaf eder- onlar iste- | ler. Evvelce düşmanlarımız vahşi hayvanlardı. Şimdi mikroplardır. Bunlarla — mücadele — yolları da keşfedilmiş bulunduğu için, in- sanların ölümden — korkmalarına bir sebep kalmamıştır. * Mezarı Hapishane yapmışlar Doğru yanlış, günahı yazanın boynuna. Bir Amerikalı muhar- rir Mançuriyi gezmiş te, oradaki hatıratını anlatırken, şu — garip fıkrayı yazıyor : “Tarihte çok korkunç hapis- okudum. Fakat Urga şehrinde gördüğüm — manzarayı ne tarihte, ne de hayatımda gör- medim, beni hapishane diye bir yere götürdüler. Penceresiz, ka- ranlık türbemsi bir yere girdik. Burada yanlarda ayrıca kapılar vardı. Bunlardan birisini açtılar. Karanlık bir küçük hücre, içinde bir tabut, tabutun içinde bize bakan iki göz. Meğer bu adam mahkümmuş, ve bu hücre onun mahpusu imiş. —Hayatını da bu kilitli tabut içinde — geçirmiye mecburmuş. Mahküm kalkamıyor oturamıyar, bazılarının da boyun- larında zincir vardır. Gıdaları tabutun deliğinden alılıyor.,, haneler

Bu sayıdan diğer sayfalar: