* / AŞAO ” MER G - e B HİA BO a AF A A Za uait GÂr L di elf dü, 2 Yü Ulağla . Bir Kuş Yuvasını Bozmanın Zararları 'Bir Yuva, Günde Zararlı Böcekler- den Elli Tanesini Mahveder Haylaz ve yaramaz bazı co- cukların faydalı bir kuş yuvasını bozmakla ziraate ne büyük zarar yaptıklarımı tasavvar edebilir mi- siniz? Ba'aa size bunu anlatalım: Beş yumurta veya beş yavruyu ihtiva eden ması demek günde elli sinek veya küçük, fakat ziraate muzir hay- vanın yaşamakta devam etmesi demektir. Kuşların, yuva başına ziraate zarar veren bu nevi kü- çük bayvanlara düşra mesi vasali olarak otuz gün de- vam eder, Bundan bir netice çı- bir yuvanım bozül karmak — için — vaziyeti — rakam haline koyarsak şu — yekünu alırız: 50 X 5 X 30 — 7500 Yani bir kuş yuvası, yavruların büyümesi zamanı olan bir ay zar- fında (7500) zararlı hayvanın mevcudiyetine nihayet — veriyor. demektir. Çünkü hesap edilmiştir ki her sinek veya sinek nevinden olan böcekler gerek çiçek ve ge- rek yaprak halinde ve bir gün içinde kendi ağırlına müsavi ne- bat yer. Bir kuş yuvasının bo- nlık göster- | Bir leylek yuvası zulması neticesinde ziraatin göre- bileceği zararı bu hakikat size kâfi derecede izah edebilir sanırır, İptidai İnsan Âdetleri Niçin Biribirine Benzer? BazıKimseler Tırnaklarını Niçin Gömer- ler, Dökülen Saçlarını Niçin Saklarlar İptidat insanlar vücutlarından bir parçayı başkasının eline geçmiş görmek istemezler » Tarih tetkikile meşgnl olanla- Tarın biraz taaccüple gördükleri | şey şudur: İptidai cemiyetlerde balkın itikatları hemen kâmilen biribirine benzemektedir. Bu ce- miyetler, İster yeni, ister eski dünyada bulunsunlar. Bu müşte- rek itikatlarından biri de bir kimsenin vüzuduna ait bir şey elde eden bir adamın 0 kimse üzerinde büyük bir nüfuz ve hâ- kimiyet kazandığı kanaatidir. Bundan dolayıdır ki ilk insanlar gibi bugün de iptidai bir halde SON POSTA Seyyahlar Arasında İmza Toplama Rekabeti Bir takım seyyahlar, beraber- lerinde taşıdıkları defterlere uğ- radıkları memleketlerin ileri gelen adamlarına imza altırmak hasla- lığına müptelâdırlar. Bu hastalık, oldukça taammüm etmiş olacak ki şimdi muhtelif seyyahlar arasında bir nevi imza #ekoru rekabeti hâsıl olmuştur. Efevm, bu vadide birinci mevkil işgal eden Amerikalı Jozef Fratk Mikulecdir. Otuz senedenberi dünyayı dolaşan bu Amerikalı, bizim memleketimizede uğramış, Gazi Hz. lerinin imzalarını da al- mıya muvaffak olmuştur. Elyevm Berlinde bulunan Frankın taşı- dığı defter (2000) sayhifeliktir. Va bir el arabasile ancak taşıyabil- mektedir. — Defterde — Hoover, Coelidge, Mussolini ve saire gibi dünyanın en — bellibaşlı adamla- rının İmzasıda vardır. Dünyadaki Âmalar Bütün Dünyada 2,390,000 Âma Bulunduğu Hesap Edilmiştir *Die Voche,, atlı Alman ga« zetesi yazıyor: “Bütün Dünyada,, mevcut âmaların adedi (2.390.000) olarak hesap edilmiştir. Bu rak- kam, (100) binde (163.3) kişinin S&malığı nisbeti demektir. Fakat körlerin mıktarı her yerde ayni nisbette değildir. Sıcak memle- ketlerde daha Fazladır. Bu nis- bet en çok Asyada yükselmekte ve (100) bin kişide (500) ü bul- maktadır. Garip Bir Dava Bir Doktor, Çocuğunu Zayıflatma Cezasına Mahküm Oldu *“Siecle Medical, isimli Tıp gazelesi yazıyor: ÂAsrın en şaya- n dikkat davası, denilebilir ki Amerikanin Los Angeles şehrin- de doktor Aolphe Roome in ka- rısı tarafından kocası — aleyhine açılan dava olmuştur. Bu ailenin (14) yaşında bir çocuğu vardır ki boyu (1,82) metredir. Fazla (106) kilo ağırlığındadır. Bu bir hasta- lıktır. Fakat doktor, çocuğunun fazla şişmanlamasına mâni olacak tedbiri almadığı içindir ki karısı bir dava açmış ve kazanmışlır. Şimdi babası ayda (65) Dolar verecek ve çocuk hüsüsi bir hastahanede tedavi edilerek za- yıflıhlacıktı yaşıyan kavimler, dökülen saç- larını, kopan tırnaklarını, düşen dişlerini büyük bir dikkatle top- rağın — derinliklerine — gömerler veya yakarlar. Bu âdet, medeni- leşmiş pek çok cemiyetlerde bile hâlâ mevcuttur. Şimdi her yerde cari olup olmadığına emin olma- makla beraber evvelce pek çok hanımlar biliriz ki saçlarını taradık- tan sonra dökülen kısımları itina ile toplar ve hiçbir elin erişemiye- ceği yerlere atarlardı. Teşrinisani 10 İnsanlarda Görülen Tühaf Âdetler Konuşurken Gaı;i;.). Ga;p İşaretler Ya- - pan İnsanlarda Bu, Bir Alışkanlıktır İngiliz Kıralı Beşinci Jorj zevcesile berater Pek çoklarımız, alışma netice- si olarak yazı yazarken veya ko- nuşurken garip, garip baller al- rız, Bazı insanlar yazı yazarken işaret yapar, bazı kimseler konu- şurken dudak bükerler. Ayni hal, insan olmak itibarile, dünün ol- duğu gibi bu günün hükümdar- larında da vardır. Konuşurken tuhaf, tuhaf hal- ler alan bu hükümdarların şöyle bir listesine tesadüf ettik: 1 — İngiliz Kıralı Konuşur- ken sol gözünü kırpar. 2 — İngiliz Veliah'iz. Söz söylerken parmağile çenesi ok- Şşar. 3 — Belçika Kıralı: Bıyığını burar, 4 — Romanyaâ Kıralı: saçlarını düzeltir. 5 — İsveç Prenslerinden Me- ri: Konuşurken behemehal sol şa- kağındaki buklesile oynar. 6 — Felmenk Kıraliçesi: Sağ bacağımı oynatır. Birisile konuşurken ya siz ne yaparsınız? Elile En Medeni Memleketin Medeniyetsiz İnsanları İngilterede Öyle İnsanlar Yaşıyor Ki Tramvay Ve Sınema Nedir Bilmiyorlar İngiltereyi teşkil eden Büyük Beritanya ile İrlânda adalarının arasında, şimale doğru serpilmiş birçok adacıklar vardır ki İskoç« yanın eczasındandırlar. Avrupanın bu kadar yakınında bulunan bu | adaların balkı, güya binlerce kilometre uzakta — yaşıyorlarmış gibi dünya ahvalinden haberdar değildirler. “Deyli Ekspres , gazetesine göre bunlardan Sen - Kilda ismin- deki küçük ada halkından birisi birkaç hafta evvel Londraya gel- miş., Memleketinde müvezzilik ya« pan bu adam Londrada ilk tramvayı gördüğü zaman büyük bir. dehşete uğramış. Kaçmıya teşebbüs etmiş. Fakat aksi isti- kametten gelen bir - otomobili görünce şaşırmış. Saçını, başını yolmıya başlamış ve bir fırsatını bulur. bulmaz tabanları yağlayıp kaçmış. Hele ilk sinemayı seyet- tiği zaman büyük bir korkuya tutulmuş. Heran perdenin büyük bir gürültü ile infilâk edecğini bekleyip durmuş. Fakat sonra, bu medeni hayattan fevkalâde mem- nun olmuş. Maamafih bütün bu Heb.itlerden Sen - Kilda adali ihtiyar müvezzi Londra gyolnnu soruyor memnuniyetine rağmen bu adamı ilk fırsatta memleketine dönmekt? tereddüt etmemiştir. UA AÜ A BAA ai n