9 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gı' 'yaset Âlemi “Hazır Ol Cenge ğ . Eğer İster İsen... , Selim Ragıp Japonya — ile Çia ırumı"lı ehemmiyetsiz gibi görünen bir, iki hâdisenin doğurduğu ihtilâf mühim bir hâdiseye sebep olmak istidadım gösteriyor, iki taraf, | birbirlerine karşı harp ilân et- meksizin, adeta harbe girişmiş bulunuyorlar. Japon kıt'aları her taraftân Mançuriyi işgal ediyor. Cenup kısmını — bitirip — şimale doğru ilerilemek arzusunu göste- riyorlar. Buna karşı, diğer devletler ne yapıyor ? Vaziyet bir parça alevlenir gibi olunca Amerika, Japonyaya *dostane,, bir nota veriyor : Japon- ya bunun cevabını gönderiyor ve hâdisat ilerileyor. Dünyanın en büyük devletleri olmakla tanınan Fransa ile İngiltereye gelince: İngiltere, şimdilik dabhili işlerine düzen — vermekle “ meşguldür. Fransa ise şarktan ziyade garp işlerile ve bilbassa Almanyayı, kendi arzularına ram etmekle meşgul, Rusya, hergün bir parça daha yaklaşan Japon tehlikesi önünde sinirli ve asabi. Biçare Çin ise, Cemiyeti Akvamı hergün şikâyet notalarile bombardıman ediyor. “Hazırol cenge eğer istersen sulhüsalâh,, sözü sanki tam bu- gün için söylenmiş. Almanya Ve Fransa Paris, 8 — Fransanın Berlin | sefiri M. Fransuva Almanyanın tekliflerini hamilen Parise gelmek üzeredir. Sefirin bizzat hareket —etmesi bu tekliflerin ehemmiyetine işaret addolunuyor. İngilizler - Büyük — Bir Tayyare Yaptılar Londra, 8 — İngilteıe « Kana- da arasında durmaksızın işliyecek olan madeni deniz tayyaresinin plânı bitmiştir. Bu tayyare (4000) kilometreyi durmaksızın aşabil:- cek ve (120) yolcu taşıyacaktır. İngiltere - Kanada seyahatini de son | bilâhare alman malümat Mançuride Çarpışmalar evam Ediyor Tokyo, 8 — Tsi - Tsikar- daki — Japon — konsolosu ile iki konsoloshane memu: runun Jeneral Maşan - Çan as- kerleri — tarafından öldürüldük: lerini Wişi - Şnibun — gazetesi neşrettiği bir ilâve ile bildir- miştir. Fakat konsolostan alınan bir telgraf, bu haberin doğru olmadığını göstermiştir. Yalnız birçok — Koreliler - konsoloshane civarında — öldürülmüşlerdir. Bu haberin çıkmasına sebep, müna- kalâtın inkıtaa uğraması ve Ja- pon konsoloshane memurlarından haber alınamamış olmasıdır. Harbindeki Japon membaları, Ceneral Maşan-Çan kumandasında- ki Çin askerlerinin Nonni köp- rüsünü tamir eden Japon mühen- dislerini esir almıya çalıştıklarını bildiriyor. Japon ordusu ise bu te- şebbüslere set çekmek için te- merküz hareketleri yapmaktadır. Harp Haberi Noreden Çıktı ? Tokyo 8 — Tsi- Tsikar hâdi- seleri, bir harp manzara ve his- sini verdiği için Çin ile Japon- ya arasında fili bir harbin başla- dığı zannı hâsıl olmuş ise de vaziye- tin şeklini değiştirmiştir. Kantonla 'Nankin Anlaştı Nankin 8 — Şanhayı konfe- ,ransında Nankin ile Kanton mu- rahhasları arasında — bir İlilâf hâsıl olmuştur. Bu münasebetle iki merkezde ayrı ayrı iki kon- gre toplanacak, aradaki ihtilâflı bütün meseleleri tetkik edecek- | tir. Mareşal Şan-Kay-Çekin vazi- | yeti tetkik etmek üzere teşrinisani | nihayetinde Nankinde toplanacak murahhasların adedi iki — taraf | için de müsavi miktarda olacaktır. Eski Çin İmparatoruna Suikast Çin, (Tigen) 8 — Bir Çinli sabık imparatorun evine giderek bir sepet çiçek vermiş, içinde bir bomba bulunmuştur. Sepeti (12) saatte yapacaktır. “SON POSTA,, nın Milli Tefrikası : AH, MİN MUHARRİRİ : Nekadar ihtimal varsa hepsini | ayni zamanda hissetmeğe ve ter dökmeğe — başladım. Bir ins__ıııa nekadar bağlı olduğumuzu böyle anlarda anlıyoruz. t Fahrettin Bey bana baktı, bir daha güldü: —Mirim, otur, .z"l seninle karşılıklı bir kahve içelim. - — Müsaade ediniz de gideyim. ten ayak üstü bir uğramıştım. İzin alarak çıktım. Bu kadar ikayt bir babanın karşısında tinirlenmeden — oturamıyacağımı Ahlamıştım. İş asıl akşam üstü ılcvlonği. hayPtr, © günü büyük bir telâs, lecan içinde geçirmiştim. mirim, dedi, getiren adam bulunamamıştır. 15 EL AŞKE! SERVER BEDİ şam Üstü —Narinlere uğradım. Fahrettin B. beni sabahkinden daha ciddi bir yüzle karşıladı: — Azizim, dedi, hakkın var. Ben de endişeye başladım. — Biraz geç, dedim. — Bâşına bir felâket mi gel- di, dersiniz? Ne olabilir? Fahrettin Beyin sesi kısıktı. Artık — yerinde duramıyor ve odanın içinde büyük bir asabi- yetle dolaşıyordu. — Ne olabilir? Ne olabilir? Diye tekrar edip duruyordu. Kendi kendine hep söylendi: — Polisşe müracaatten fayda yok. Ne y.pıcıklır. ne yapa- Tirler ? z t Waîıd. gayet derin bir. dü- Çin ordusu kumandanlarından üç sima: Lu- You- Siyang, Tuan -Ti - Zai Şi- Sin- Yuan İspanyada Yeni Hâdiseler Madrit, 8— Beatris tiyatrosun- da Cizvitler aleybinde nutuk ıö?— liyen M. Ayalaya karşı katolik halk hakaret etmiştir. (76) kişi tevkif edilmiş, bir kısmı der- hal serbest bırakılmış, bir. kısmı ise (500) peçeta para cezasına mahküm olmuştur. Fakat para cezasını vermediklerinden hapis olunacaklardır. İîngilterede İntihabat Ve Endişeler Londra, 8 — İngiliz intihabatı, İngiliz eşyasının himayesi fikrinin galebesi demek olduğunden bir çok ithalâtçı tüccar vaziyetlerini tetkike koyulmuşlardır. Ayrıca Ce- ton Anlaştılar nubi Amerika hükümetleri de hu- | bubat ibhracatlarının ne derece müteessir olacağını düşünüyorlar. | ş Yeni nazırlar işlerine yeni başla- dıklarından karar altına alınmış bir şey - yoktur. Kabinede mevcut | şahsiyetler, himaye tefrikasının mütedil olacağı kanaatini doğur- | maktadır. Gıda maddeleri pek az : resme tâbi tutulacaklardır. Barselonda Yeni Bir Fırka Barselon, 8 — Burada bir Ka-! talonya Demokratları fırkası na- mile yeni bir fırka teşkil olunmezş- Çin-apon Harbinin Patladığı Nereden Çıktı? Nankin İle Kan ! İ Kıbrıs Yunanistan . . İngiltere Atina 8 — Kıbrıs hâdiselerin- den dolayı İngiliz mallarına boy- kotaj yapılacağı şayiası çıkmıştır. Atina Ticaret Odası bu şayiayı tekzip etmiştir. Yunan tüccarları- nın bilâkis İngiltere ile daha sıkı bir münasebete girişmek istedik- lerini bildirmiştir. M. Venizelos İngiliz sefiri ile uzun uradıya gö- rüşmüştür. Maamefih Atina Aka- demisi Kıbrıs lehinde İngiltereye mü- racaat etmiye karar vermiştir. Ya- rın akşam bütün tiyatrolarda ma- tem âlâmeti olarak beş dakika süküt edilecektir. Hırp İntihabatı Belgrat 8 — Müstakil meclis | 306 meb'ustan mürekkep olacak: | tır. İntihabat için yalnız hüküme- metin listesi kabul edilmiştir. Bu- listede 1300 namzet - vardır. tur, Bu Fırka, Kortesler meclisi- nin kabul ettiği kanunu esasiyi gaddarane bulmakta ve tadilini istemektedir. Henüz Yaşınız Çok Küçüktür Bir hanım kızdan bir mek: tup geldi. — Altında imzası yok. Fakat mektuptaki ifadeden bu- nun ( 15 ) yaşında bir hanım kız olduğu anlaşılıyor. Kullandığı ifa- de çok samimi ve sevimlidir. Bu kızcağız — çılgın bir aşktan bah- sediyor. Sevdiği genç 18 yaşıne da imiş. Fakat bu sevgiden kızın babasının haberi yokmuş, Di- yor ki: “ Evlenmek - istiyoruz. Fakat babamın bu sevgiden hiç haberi yok. Eğer duyacak olursa kat'iy- yen razı olmaz. Halbuki biribirimizi çok seviyoruz. İstik- balimizi temin edebilmemize de çok vakit var.., Mektubun biraz daha gerlsi var| Bu sevgiyi tabit görmek lâ- zımdır. Her genç sever ve âşık olur. Esasen aşk hissin coşkun- luğuna delâlet eder. Fakat evlen: miye gelince iş değişir. Bugün evlenmek suretile bir yuva kur- mak okadar kolay bir iş değildir. Ancak bir şartla kolaydır: İstik- baldeki hayatın temini. Seven ve sevilen tufeyli — ol- maktan kurtuluncıya kadar sev- gilerile başbaşa kalmak mecbu- riyetindedirler. Onun içindir. ki genç kıza — tavsiye — ediyoruz: Kendisi henüz pek gençtir. Esasen kanunen izdivaç yaşın- da da değildir. Beklemesi ve hayatta kazançlı olduktan son- radır ki sevdiği gençle evlenmesi daha hayırlı olur. En son dü- şüncenize gelince, buna hiç iştirak etmiyoruz. * M. M. İmzalı mektup sahibine; Müsaadenizle size hak vere- memek mecburiyetindeyiz. Mek- tubunuzu iyice okuduk. Hissi- yatınıza fazlaca kapıldığınızı an- ladık. Hisli olunuz, hatta bazen asa- biyetinize de kapılınız, Fakat hiddetiniz. geçtikten sonra - vazi- yeti sakin bir düşünüşle muha- keme ediniz. Şimdilik sizin için en iyi çare hafif bir tarziye ile vaziyeti tamir etmektir. Hanımteyze ünce içinde sordum : 'dn— [:ırill Hanımın gidebileceği her yeri aradınızmı ? Bütün ta- nıdıklarına sordunuz mu ? Fahrettin Bey durdu ve derin bir nefes aldı : — Benim de bütün ümidim burada. Hepsine sormadım. Sor- mıya da imkân yok. Kimi Adada kimi Boğaziçinde. Biraz düşündükten sonra : — Fakat Narin, dedi, gidip oralarda kalmarz, hele bana haber vermeden. Fahrettin Beyin bu aczini gör- dükçe ona fena halde kızıyordum. Narine verdiği serbest terbiyenin ce- zasını çekmiyor mu idi? Bir kız, ha- ber vermeden de evinden nasıl uzaklaşır? Bir kız daima kendine hâkim olabilir mi? Hayatın her | genç kıza kurabileceği müthiş tuzaklardan birine düşmez mi? Bütün ihtimalleri düşündükçe, içime, kıskançlık, öfke, nefret doluyor ve Fahrettin Beyin omuzlarına avuçlarımı koymak, onu adamakıllı silkelemek, sars- mak ve suratına haykırmak - isti- yordum : — Be adam, sen ne biçim babasın ? Bir kere bu kızın ba- şını boş birakmışsın, onü- İngil- terelere, Amerikalara yalnız ba- şına göndermişsin, şimdi de kar- şıma geçmiş, suratını asıyorsun, için için dövünüyorsun. Bunları söylemedim — amma, Fahrettin Bey gözlerimde okudu. Yalnız bana değil, kendi ken- dine de izahat veriyormuş gibi, — Başına bir felâket gelme- dise ehemmiyeti yok, dedi. Sonra kendi — kendini teselli- ye çalıştı: — Pişkin kızdır. Çocuk de- ğil ki... Ne olabilir? Eşkıya taar- ruzuna oğramaz ya?.. Şimendife- rin altında da kalmaz, denize de düşmez, hem böyle şeyler olsa polis bilir. — Akşama kadar polise te- lefon ettiniz mi? — Bir daha etmedim. — Bir kere daha telefon edi- niz bakalım. — Evet, iyi olur. Telefona — koştu. Müdüriyeti açtı. Merkezlere sordurdu. — Bir genç kızın başına gelen kazaya dair hiçbir malümat yoktu. — Hayır, dedi, kaza olmadığı muhakkak. Canım Efendim, biz de fazla telâş ediyoruz. Narin bu halimi duyarsa ya güler, ya kızar, Bana bin defa söylerdi : * — Baba... Beni merak et- meyin... Çocuk değilim, aptal değilim; beni merak etmek, çocuk ve budala'yerine koymaktır, ba- na en büyük hakarettir.., Derdi. Doğru değil mi? — Vallahi ben anlıyamıyorum, dedim. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: