Hergün Münderecatımızın çok- luğundan dercedileme- miştir. Mi agaran e “Abdülhamit,, Tefrikasına Ait Bir Vesika Daha (Baştarafı linci Sayfada | mamen vesikaya istinat etliği için bugün “ Vakıt , in bu müşkülünü de hallediyoruz. Aşağıya dercettiğimiz — satırlar, doktor Âtf Beyin üzeri bej renkli ve bej kaplı en sonuncu hatıra def- terinden kopye edilmiştir. ve 14 şubat 917tarihli motların arazından ayne nve harfiyen çıkarılmıştır. Ha- tırat sahibi, bu satırları Abdülha- midin ağzından aynen ve muhtelif yerlerde üç dofa naklediyor: *.. Hattâ bir de küçük tiyatromuz vardı. İtalyadan gelme oyuncularım vardı. Musiki takımı da ller:oınlçu. Travyata gibi parçalar hoşuma .id&ı. (Prima Donna) da güzel bir İtalyan kızı idi. Sesi de favka- lâde güzeldi. Bir gün sokakta Rus sefiri bu kızı takip etmiş. Kıza alâkası varmış. Bir yere kadar takip etmiş. Tam kalabalık bir yere gelince, kır dönmüş, sefire birkaç tokat aşketmiş. Sefir fena halde mahcup olmuş. Bizde bil- âhare duyduk. Alfret isminde arka- daşlarından birile sevişmişler, ev- Tendiler.Ben operayı severim. Dıram- dan hazzetmem. Ben Selâniğe git- tikten sonra onların herb'ri bir yere dağılmış. Lâkin Alfert ile zevcesi İstanbulda kalınış. ( Biz. mademki Yıldızrda oynadık, artık dışarda oynamayız ) demişler. Selânikte, köşk civarında bir İtal- yan evi vardı. Bir gün piyanoda be- nim sevdiğim havalarla Prima Don- nanın hazin sescini işittim. Tabif mütecssir oldum. Fakat &2 dım, Güzel piyano da çalardı. Beni severdi. Oraya kadar gelmiş. Bana sezini isma etmiş İdi. ,, Bulgar Talebei ( Baştarafı 1 inci sayfada ) | ve Âcem ıstılahinrından ileri geliyor. | Maamafih içlerinde Sabri Ça- kalo! adlı bir Türk talebe vardır ki bu astılahları kendilerine ter- Cüme etmekte ve anlamalarında düyük bir yardımda bulunmaktadır. Bu talebe, Türkçeyi ilerletmek için bir Türk — muhiti aramış, ulamayınca Maarif Cemiyetine Müracaat ederek Talebe Yurdu- | ha kabul edilmelerini rica etmiş- lerdir, Türk Maarif Cemiyeti bu ta- lebi kabul etmiştir. Şimdi bualar İn yüz kişilik bir paviyon ha- fırlatı'maktadır. Türkçeyi daha Yi öğrenmeleri için de muhtelif Yatakhanelere dağıtılacaklardır. şmine kaüğie Heykeltıraş Sabiha H. ın Bir Mektubu (Baş tarafı 1 inci sayfada ) l;.)h"ki son — yaptıkları Kfzıııı h:: Hazretlerinin büstlerinde Mamamakla bu mazbariyetten hiyi ©se£ mahrum kaldığımı an- 'w“.m' Eser meydana gelirken dı(i seansında hazır - bulun- iri “Mtfunu Paşa — Hazrellerinin ş:: h“Yll"myacıkliırına nazaran K n Beyin vaitlerini unuttuk- dı“"lmı geliyor. Acaba 5w.u, başka bir mahzar mu ta- | ediyorlar? Meraktayım., | Sabiha Ziya Adanada 1 — Tenis oynarken oyuncu vurup attığı topunu geri döndüğü zaman yakalıyacağını ümit eder. Gözler açık, baş bavada, sağa sola koşarak topu bekler. 2 — Hayat ta bir Tenis oyununa benzer. Ortaya yeni bir iş, yenl bir teşebbüsle atıldığımız zaman, gözünüz açık, başınız bavada fırsat ve tali topunu beklersiniz. Fakat bütün gayretine rağmen top düşerse oyunu | Bötün gayretinize rağmen top düşerse, davayı kaybet- kaybeder. TE KUNDAKÇILIK LGRAF Vecihi Bey Propaganda Uçuşlarına Bugün Tekrar Başlıyor | tiniz, demektir. HABERL ERİ / ÇİN-JAPON Musademesi Sözün Kısası Cehaletle Böyle Olmaz! P..S. Millet mektepleri açtık. Her Türkü okutmak istiyorduk. Büt'n mekteplerimizi, — muallimlerimizi, mu' arrirlerimizi, — matbaalarımızı, kâğ tarımızı, mürekkeplerimizi, da- vullarımızı ve zurnalarımızı hep birden seferber ettik. Cehaletle muharebeye çıkıyorduk. Ne oldu? Her sene, teşkilâtı ve faaliyeti bü- yümesi, artması, genişlemesi lâzım- gelen Millet Mektepleri gittikçe da raldı, küçüldü, ufaldı; müdavimleri azaldı. Artık ne çifter çifter du- var - ilânları, ne halkı teşvik için davul, zurnalar, ne de — gaze- telerde bu mekteplere dair yazı. Küçük haberler arasında — iki satırlık bir. haber: Millet mek- tepleri açılacak, açıldı, açılıyor. Millet Mektepleri açılacak mı, açıldemı, açılıyor mu, bilmem; bil- diğim bir şey varsa bir çok Mat- baalarımız, Mecmualarımız, Gaze- limiz, Neşriyat müesselerimiz ka- Üç Kişi Yakalandı | | Ankara, 6 ( Hususi ) — Sivil tayyarecimiz Vecihi B. Tayyare | Cemiyeti menfaatine ikinci e paganda uçuşlarına bugün şehri- mizdem — başlamaktadır. — Vecihi B. bu sefer Orta ve Garbi Ana- dolu vilâyetlerimiz dahilinde şehir ve kasabalara inecek, balka tay- yarecilik hakkında konferanslar vereceklir. İstinaf Mahkemesi Nasıl Kurulacak? Ankırıdva—ı;ı;ı;v;eîın bir ha« bere göre, istinaf —mahkemeleri- nin teşkili kat'i surette takarrür etmiştir. Şimdilik kabul edilen esas şudur: Adliye müfettişliklerinden bir kısmı lâğvedilecek, vazifeleri yeni İstinaf Müddeimumilerine veri- lecek ve mühim merkezlerde İstinaf mahkemeleri teşkil olunacaktır. sasradan Dahiliye Vekili Adanada Adana, 8 (Hususi) — Dahi- liye Vekili Toros ekspresile bu- raya geldi. Şarka geçiyor, dö- nüşte Adanayada Uuğrayacaktır. aa Yine Esrar Yakalandı Beyoğlunda Valdeçeşmesi cad- desinde 207 No. evde oturan Kigorkun — odasında 29 torba esrar bulunarak müsadere edil- miştir. — Gizli Silâh Bulundu Eminönü Polis merkezi evvelisi gece şüpheli bazı kahvelerde taharriyat yıpll!'.ı 18 “hlllü ve kama bularak musadere etmiş. lerdir. Dün gece de taharriyata devam edilmiş, bir miktar daha tabanca, kama ve bıçak bulun- muştur, Adana, 9 (Hususi) — Birkaç gün evvel burada Elektrik Şir- ketinde bir yangın çıktığını, fakat bunun bir suikast olmasından şüphe edildiğini bildirmiştim. Fil- hakika ilk tahminler doğru çık- mış, yangının bir suikast eseri olduğu anlaşılmıştır. Bunun üze- rine Başmuhasip Fahri Beyle iki arkadaşı tevkif edilmişlerdir. He- sabın tetkikinde bugüne kadar çıkarılan açık (1700) liradır. Açığın geniş miktarda olduğu tahmin ediliyor. Salâhattin 3 — Bir Şayia Tekzip Ediliyor Ankara, 8 (A. A.) — Türki- yenin Cemiyeti Akvama girme- mesi veyahut bu keyfiyelin mü- tekabil muvafakate tâbi tutulması hakkında Ankara mülâkatlarında M. Litvinofun — çalıştığına — dair olarak intişar eden haberlerin asılsız olduğunu Anadolu Ajansı beyana mezundur. M. Yansen Peşteye Gitmek üzere Şehrimize Geldi Ankaranın — plânını — yapan Profesör Yansen bu sabah şeh- rimize gelmiştir, Buradan Peşteye gidecektir. M. Yansenin plânı- na göre Ankarada imar Yaaliye- tine başlanacak, yüz binlerce ağaç dikilecek, yüzme havuzları, yeni bir Dahiliye Vekâleti binası bir zabıta abidesi yapılacaktır. Harp Manzarası İSTER İNAN, İSTER İNANMA! panacak, kapandı,kapanıyor. Çün- ki balkı okutmak için sarfettiği- miz ilk zoraki cehitlere fasıla ver- dik. Okuyan okudu, okumayan da cehlinin tasasını çekmiyor. Gösteriyor Paris, 8 (Hurusi)— Son alaaü haber Çin- Japon harbinin vahim Ekseri bi ğ bir şekle girdiği merkezindedir. ediliyo.ı:ı'x.b;'îl:tdmh.içuı:i:: Muharebe mıntakası " şarki Çin | bana şu dört sene zarfında ceha- demiryoluna elli kilometre yakım- | letle kavgamızdan tam galip çıktığı- mızı ispat edemez. Ben yüz cilde yakın kitap muharriri ve şu ka- dar senelikde gazeteciyim. Oku- yucu sınıfının kemmiyetçe azılıp çoğalmasına karşı çok hassasım. Çünkü bütün hayatım bu meddü- cezre bağlıdır.Öğünmek için değil, tok söylemiye hak kazanmak için bu satırları yazı » Yal- nçn hükümeti degîl. y::mıllkı- darı ve bu arada kendimi de vazifeye çağırıyorum, Bu yazi, o mes'uliyet gusunun mahsulü dür. Cephedaduykıçmyıhm. Ce- haletle böyle pısırık harp olmaz. İspanyollar, yüzde otuz sekiz kişi okuma bilmediği için, dövü- nüyorlar. Bir İspanyol muharriri diyor. ki: “Okuma bilmeyeni asmalıdır !,, .Cehalet ağır cezayı mucip bir cinayettir. Bizde oku- ma bilmiyenler yüzde kaç? Maa- rif Vekilimizi meyus etmemek için herhangi bir tahmin yapmak istemiyorum. O korkunç sayı yine karan- lıkta kalsın. Fakat ben, müthiş bir mübalâğa olmakla beraber, İs- panyol muharririnin sözünü şöyle tekrar edeceğim: " Yalnız oku- mayanı değil, okutmıyanı da asma- hdır! ,, laşmıştır. Akvam Cemiyeti harbin önüne geçmek için tedbir almak- la meşguüldür. Bu tedbirler şu süretle hulâsa ediliyor: Cemiyete — dahil — devletlerin Japonya ile münasebatı derhal kesmeleri, Mançuriye Beynelmi- lel ordu — gönderilmesi. Japon harici ticaretinin abluka altına alınması. Japonya Akvam Cemiyeti no- tasına verdiği cevapta Mançurinin ancak beş şartla tahliye edile- bileceğini bildirmiştir. I Son Pasta: Beşinci sayfamızda verdiğimiz — tafsilât gösteriyorki bu telgrafhi İhtiyat kaydile telâkki etmek lâzımdır. Hakikatte iki taraf kuvvet- leri arasındaki şiddetli musademeler bir barp manzaramını göstermektedir. Henüz ilânı harp gibi bir. hâdise yoktur. | Filistinde Kıbrıslılar İçin Para Toplanmıya Başlanıldı Hayfa, ( Hususi ) — Filistinde oturan Kıbrıslılar, Kıbrıs hareke- tini idare edenlere gönderdikleri telgraflarda bu vatani işte sebat etmelerini ve gayenin tahakku- kuna kadar çalışmalarını bildir- mişlerdir. Bunlar ayrıca Kıbrıs isyanında ölenlerin ve nefyedilen- Balta Limanındaki Enstitıîde_ Ç:lı;ılıyor Balıkçılık mütehassısı doktor lerin ailelerine verilmek üzere | Veberman dlıîınetecîlr.reBıhı i başlamışlardır. | İimanındaki balıkçılık enstitüsünü iane de toplamıya ŞiMGükür Hati ço Çat ve mütehassısın ifadesine göre Şarkın büyük ve biricik mües- sesesidir. ge Müessesede şu esaslar dahi- Mudanya Belediyesi, Mudanya iskelesinin | Belediye, bu barakaları kaldırttı. Yerine imarına lüzum görm iş. Bursa gibi büyük bir | N_f park yaptırdı. Mudanya sokaklarında tek merkezin en yakın :/c>'esi vazilesini gören Mudanyada rıhtım namına bir şey yoktur. Va- purdan çıkan yolcular, solda bir gemi mezar- lığı haline gelen sıgl.ığ':n l'ıuiıl:l nlı’ınmıım. ileri karşılarına çıkan — sal arakalırın :I;,r,:iîığîîi iske!rlleril: kçırşılqııd.ı. (':öılerl ferah- landırıcı yegâne manzara, biraz öteden başlıyan ve kilometrelerce devam eden zeytin ormanlarıdır. fener bulunmamasına karşı plânı biraz geniş tutulan bu park için bir şey söylemiye- lim. Fakat göz önünde ©o canım lâcivert deniz durürken getirdiler, bu parkın ortasına mas- raf edip, su arayıp koskocamaman bir havuz yaptılar. Bu manzarayı gördükten sonra, artık bizde muhtelif imar işlerinin bir esas dahi- Hnde yürüdüğüne: İSTER (İNAN, İSTER İNANMA! linde çalışılmaktadır: Balıklar hakkında fenni tetki- kat yapmak, Türkiye deniz mah- sulâtından azami surette istifade etmek, dahildeki istihlâk miktarını fazlalaştırmak. Enatitüde birçok lâboratuvarlar tesis edilmiştir. M. Veberman bu müessesenin memlekete çok şeyler kazandıra- cağını ve 1934 senesinde Beynel- milel balıkçılık konferansının bu enstitüde aktedilmesi muhtemel olduğunu söylemiştir.