23 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Spor Münakaşası « Memlekette senelerdenberi ihmal edilen atletizmin ancak seyahat arifelerinde hazırlan- ması bir teamül, bir. moda olduğu şu senelerde bir - işin ompetanları da ortadan kay- olmuş ve saha ancak birkaç hizamname mütebhassısının elinde bırakılmıştır. Bütün dün- Ya milletleri arasında bilhas- Sa atlelizmde en geri olduğu- Muzu ve geçen Atina Olimpi- dında aldığımız deıeceleriii:ı önüne koyup o suretle ç Mmamız Tâzimgelen — iş tami mile aksine oldu. e Yedi aylık uzun atletizm Mevsiminde dahili ve harici bir tek müsabakacık yapıla- madı, sahasızlık ve diğer bazı sebepler — atletleri idmansız bıraktı. Çalışanlar, da — toz, toprak, taş dolü arsalarda didindiler. Bu aralık bütün tihan gibi Balkan komşuları- mız da sonsuz ve fenni bir şekilde Olimpiyada hazırlan- dılar ve birçok rekorlar yap- tılar. Halbuki bizde atletizm heyeti bütçe meselesinden istifa etti. Bugün Atina Olim- piyadına iştirake karar ve- ren ve federasyonu temsil eden zat elindeki haki- ki dereceleri bilmiyen bir idarecidir. — Bütün insanlar, milletler spor temaslarında daima bir galibiyet ümidile harekete geçerler, hiçbir za- man yüzde yüz garantili mağ- lübiyetlere giderek eli boş dönmezler. Biz bunu ikinci defa ve yine Balkan Olim- piyatlarında tatbik ediyoruz. Derecelerimiz meydıqdadır_ Bütün dünyada en geri atle- tizm yapan çok çalışması lâzımdı. Halbu- ki ne bir tek müsabaka yapıldı, ne de bir tek koşacak, atacak tahamız var. Bir pistten mahrum memleketin atletlerini yabancı diyarlara götürmek — doğru değildir. İstanbulda bir müsabaka rlpmadın Atinaya giden at etlerimizin orada elli, altmış bin kişi karşısında birden bire koşması, atlaması fennen Zayri mümkündür. Bunlara derece düşüklüğü de ilâve edilirse vaziyet kendini gös- terir. İşte birkaç misal : Balkan Türkiye 10 3-5 n 22 3-5 23 3.5 400 S1 4-5 $6 800 1, 59 2,12 Son hafta Türkiyede ve Balkanlarda koşulan dereceler bunlardır. Kıymetli koşucu- muz Besimin Olimpiyatlara ademi iştirakini alkışîgrke_n Atinada — muvaffakıyetimizin kir mucizeye bağlı olduğunu da batırlatmayı faydalı buldum. Metre 100 200 bir. memleketin | | kasının 919 ; 400 şampiyonu Muhtar Bedi TEFRİKA NUMA BİR Bu suretle kısa yol geçildi Ve çadırın önüne gelindi. Bu- tada şehzade gülümseyerek: — Biz kır bekçiliği yapıyo- Tuz, dedi; yanımızda kadın Yok. Onun için hizmetinizi akağalar görecek, kusura kak | Mayın. Birazdan kendi hizmetçi lerinizi de yanınıza gönderirim. Şimdilik soyunun, dinlenin. * O gece yemekten sonra, Şeh- Zadenin ziyaretini kabul için azırlanan Ayçiçek Hanım, elin- &e tuttuğu güzel bir yüzüğü - pkırmızı bir çehre ve asabi bir. telâşla-süzerek ıorııyordlş mil | Malt Buhrana Müdafaa W Tedbirleri Alıyorlar. SON'PKOSTA Dünyada Olup Biten Hâdiseler Bütün Memleketler, Şimdi, Çıkan Hararetle Karşı ÇA aA lagilir Ame'e — Fırkasından Sir Mozley yeni İagiliz kabinesi nley- binde sutak - söylüyor. Halk ta buhrandan doğan haberleri en- dişe İle bekliyorlar. İngiliz Bankası Cumartesi Parasızdı Lonra — Lortlar ve Avam Kamarası içtimaa davet edi- mişlerdir. Her iki meclis, al- tın mikyasının ortadan kal- dırılmasına — dair met projesini müzakere ede- ceklerdir. İngilteredeki vaziyet neti- cesi olmak Üzere kapanan Alman borsaları yeni karar- lar alıncıya kadar kapalı ka- lacaklardır. Londra borsası dün de ka- palı kalmıştır. iğk'ç Bu son kararın İngiliz ticaret ve sanayiini kâfi derecede teşvik edeceği ve bu yüzden Liberallerle — Muhafazakârlar arasında mevcut ayrılığın da kalkacağı söyleniyor. — Cumartesi günü İngiliz ban- erek — Nevyork ve gerek Paristeki kredilerinin ftükendiğini M. Snovden bir mektupla İngiliz. bankasından haber aldığım Avam Kamara- sına bildirmiştir. 9 Dançing Serbest Şehrinde Dançing — Şimdiye İngiliz lirası esasına dayanan Dançing şehri parası, ayın yirmi birin- den itibaren bir miyar üzerine istinat ettirilmiştir. - Bf ——— —©— RASI 9D FF A ELMASIN HİKÂYESİ YAZAN: « * — Dayın oğluna istiyorsan Yapacaksın. — Ya efsun tutmazsa? — Eni, boyu bir sınama, ne kaybedeceksin? — Şerefimil (1) varmak yihi bir tefrikada bir yeniçeri V SOsurumu bozmami,, diye rdu. Fransızca “Hon- n muharref olarak, fakat onun ettiği mana İle ıuı...:ı.,:ı.ı en “Onur, kelimesi henl .ı:ıııı,u.;m'.': :ıımdıılıı. Tansimattanı| ı,: hayli zaman sonra kullanılmıya başla! maştır. Hiçbir. yeniçeri © kelimeyi ıg. medi ve kullan Tarihi tefrikalarda tasvir olunan asrın Adatina, temayülâ- Dj Ta peferinin bağır meur,, tazammün yazılıyoru olan hükü- | iFra;ısız Parası âSağIam Paris — İngiltere maliye- sinde hâsıl olan karışıklık üzerine Fransız Maliye erkânı uzun boylu vaziyeti — tetkilgi etmişlerdir. Fransa — Devlet Bankası — Müdürü, — komşu memlekette vaziyetin düzel- | mesi şayanı temenni olmakla beraber — hâdisat ne şe- kilde iİnkişaf ederse etsin Fransız — frangınn — bündan müteesir olmıyacağını . söyler miştir. Başvekil Müsyü Lâval, Pa- ris borsasının tabil bir_! ıurâlj- te çalışabileceğini Ümit etl- fıiniç ul:yalzmiş gve Paris İngiliz Sefareti Müsteşarı Mister Kamp- bel ile görüştüğünü — teyit ederek Fıransa Hükümetinin kendi — arzusile lngiltereye yardım - teklifinde bulunduğu- nu söylemiştir. (21) de açılan Paris borsa> sıda büyük — bir asabiyet müşahede edilmiştir. Ecnebi eshamın kayitli olmadığı gö- rülmüş, —muameleler Fransız eshamı — üzerinde — yapılmış. Fransız esbamı da yüzde 00 düşmüştür. Az sonra bunlar yine yükselmişlerse de eski vaziyeti bulamamışlardır. Kam- biyo piyasası kapalıdır. — Düşündüğün şeye bak. Davul zürna - çaldırmıyoruz. tellâl bağırtmıyoruz ya. Başba- şa verip bir sınamaya (2| gi- rişiyoruz. Umduğumuz çıkar- sa bizbize gülüşürüz. Kimse- nin haberi olmıyan bir işten şerefine kir mi bulaşır? | Ayçiçek Hanım, bir türlü endişeden kur(ulnmıyorduısü" zadenin zarif endamı gözünün () Tecrübenin Türkçe tam muka> tına, ruhiyatına, kiyafet ve malşet *00 kâline dikkat olunmak Tzım olduğu gibi konuşma tarzına da itina edilme- ildir. Zira dünküler, bugünküler gibi konuşmazlardı. Halbuki birçok tefrika- larda ba hakikatin payimal edildiğlni ve meseli beş yüz Bene evvel yatıyan bir adamın bugünkü muharrirler gibi konuşturulduğunu görüyeruz. . (Almanyadaki |Endişeler V Berlin — Son buhran neti- | çesinde dünya altın mevcudu- nun Amerika ve Fransaya S akacağı endişeleri baş gös- | termiştir. " Almanlar, aralarında — sıkı (bağlar bulunan beynelmilel sihraç müesseselerinin derhal — toplanarak bir anlaşma İçvücuda getirmeleri lüzumuna Skanidirler. — Fransız — nazır- #Plarının — Berlini — ziyaretleri esnasında, buhranla alâkadar diğer. bazı devlet ricalinin de bu ziyartte hazır bulunmaları ihtimal fazladır. Müsyü Şaht İngilterenin, son hareketile, Beynelmilel borçların tekrar gözden geçirilmesine doğru gittiği kanaati vardır. Süveyş Kanalının Tedbirleri Paris Süveyş — kanalı kumpanyası da 22 eylülden itibaren kanal — rüsumunun ngiliz lirasile değil; İngiliz Tirasının hakiki altın frank kıyeti üzerinden — almacağını bildirmiştir. Kanadada Akisler Ot&tava — Son İngiliz mall tedbirlerinin Kanadada fena akisler yapacağı kanaati bu- rada umumidir. ( Devamı 6 inci saytada ) önüne geldikçe ve onun karı- | Bt olmakla kazanacağı yüksek mevkii düşündükçe şu büyü işini behemhal yapmak istiyor- du, Fakat teşebbüsün husran ile neticelenmesi ihtimalini de düşündükçe içine hicap ve aza pdoluyordu.Peygamber Yu- sufun eteğine ypışarak reddo- | lunan Zelihaya benzemekten | korkuyordu. Bununla beraber şehzadeye meyli galipti. İstik- balin Kadınefendisi olmak ih- tırası muhakemesini — altüst ediyordu. Gül hatun biraz sonra şeh- zadenin çadıra geleceğini dü- şünerek genç prensesi tered- dütten kurtarmak istedi : — Fırsatı kaçırırsan pişman olursun, — ölüni kadar dö- vünürsün. Aklını başına al da halkayı tak. B Kad'n Ve Kalp İşleri ÂAnnenize Kocanızdan Şikâyet Etmeyiniz Yeni Evlilere Nasihatim Bir genç kadın için bu tavsiyem şayanı hayret görü- nebilir. Yeni evli bir kadın için annesinden iyi dert ortağı olabilir mi? Zaten evleninciye kadar annesi — kızının dert ortağı, fikir arkadaşı olacak değil midir? Bu arkadaşlık evlendikten sonra da edemez mi? Evlendikten sonra iş deği- şir, Yeni evli bir kız için uzun veya kısa bir alışma devri vardır. Genç kız yeni bir hayata girmiştir. Yeni bir insanla tanışmıştır. Bu alışma devrinde birçok sukutu ha- yaller, birçok sarsıntılar olur, erkek biraz sert olabilir. Ka- zancı az olabilir. Ne bileyim, devam sabah erken kalkmayı itiyat edinmiş bulunabilir. Genç kas dın bütün alıştırırken bunlara kendisini içinde bir takım Bu şikâ- yetleri dökmek ihtiyacı vardır. şikâyetler toplamır. İşte bu ihtiyaç genç kadın- ları ekseriya annelerine sev- keder. Kadın annesinden yüz göreceğine emindir. Gider | göz yaşlarını ona döker, der- dini ona anlatır. Fakat bunun çok büyük bir hata olduğunun farkında değildir. Bir defa karı koca kavgasında en fena bakem annelerdir. Çünkü anne me- seleyi akıl ve mantıkla değil, şefkat ve merhametle tetkik eder. Her işte kızını haklı bulur. Kız en ufak meseleler- de bile hakh olduğuna kani olarak soğur. Kavgalar ve ekseriya aile yıkılır. Yeni evli bir erkek karı- sının vaziyetini anlamak - isti- yorsa kaynanasının — yüzüne bakmalıdır. Eğer kadın surat ediyorsa, —hoşmutsuzluk gös- teriyorsa, demekki — evde bir ” geçimsizlik De- mekki gelin hanım memnun değildir. Kocasından bir şi- kâyeti vardır. Kaynana ile damatların ge- çinememclerinin en büyük se- bebi budur. Genç kadınlara nasihatim: Kocanızdan şikâyetiniz. varsa kocamıza söyleyi- vardır. bunu yine mırıldandı : — Beceremezsem ? — Beceremiyecek ne var? “Babamın yadikârıdır, izinin olursa — parınağına — takayın,, dersin olur biter | — Okuyup üflemek iste- mez mi ? — Onu şimdide yapabiliriz ve yalnız bir şart var: Halka- yı geçirirken Şehzadenin birarz canını yakmak lâzım. Başka türlü efsun yerini büulmaz. Onun için dikkat edeceksin, halkayı takarken elmasın üs- tüne basacaksın, evire çevire deriyi çizdire çizdire yüzüğü yerleştireceksin. — Dayım oğlunun buna canı sıkılmaz mı ? | larma da tedricen kocasından | ziyadeleşir | O, mahçap ve — muztarip | Hanımteyze karilerin dert- lerine cevap verir. Derdi- nizi bize yazınız. niz. ÂAnnenize derdinizi söy- lemeyiniz. Kocanızdan başka- şikâyet etmeyiniz. Çünkü onun kusurlarım — siz hayatınızın en mahrem saf- halarında öğrenmişsinizdir. Bunları başkasına söylemiye salâhiyetiniz. yoktur. * BİR DERS Bir kari yazıyor: “Senelerce beraber dığım karımı biran evvel kaybettim. Bu hâdise bana öğretti ki, biz elimizdeki saa- detin kiymetini - bilmiyoruz. Eğer ölümün ne demek oldu- ğunu bilseydik, karımıza hide detlendiğimiz zaman o kadar zalim olmazdık. — Kızdığınız zaman karılarınızı ölüm yata- gında farzediniz. ve ona göre hareket ediniz. * FAKİR, FAKAT MES'UT Kasımpaşada Necati Beye: Saadet para ile olmaz. Az para ile evlenen öyle çiftler vardır ki, zengin konaklarında evlenen sahte çiftlerden da- ha mes'uttorlar. Evlilik haya- tında paradan evvel kalp zen- ginliği lâzımdır. — Biri irinizi seviyor musunuz? — Şimdilik o kâfidir. yaşa- * Kadırgada F. N. Hanıma: Sevmediğiniz erkekle evlen- meyiniz. Bugün boşunuza git- miyen erkekte yarın birçok kusurlar daha ararsınız. Evde saadet, ancak iki tarafın da biribirini sevmesi, hiç olmazsa biribirinden — hoşlanması mümkündür. D sebeplerle yapılan — izdivaçlar — ekseriya felâketle neticelenir. * Genç kızlar, ziyade — roman severler. Kadınlar romanı ken- dileri yaşıyorlar da ondan. Hanımteyze kadınlardan okumasını Gün $0 -23 Eylül - 931 Himr 142 Arabt 10 Cemaziyelev.3509 gakit-ezanlevasıt Güneş, Özle İkindi. Rumt 10 « Eylli — 1317 vakıt-ezani- vasatl Akışam/12.—| 18,07 Yatar | L8i| 19440 kmsak (1000/ 406 1140 | SA8 8.s9 İt2.07 9.2$ |15.32 —- ——ij Vallahi — ürküyorum, — yü- züme gürüme — bulaştırırım diye korkuyorum. Şunu biz bize sınasak ? — Sakın ha. Altın erkekler için yapılmıştır, kadın par- mağına geçer geçmez bozulur! — Bir Akağa, elinde Vene- dik kadifesinden büyücek bir bohça ile çadıra girerek ha- nımların muhaveresini — kesti. Sesi ince ve pürüzlü bir düdük gibi öttü: —Şehzade efendimizin he- diyeleridir, kendileri de teşrif etmek Üzeredirler ! Bu sözü Ay Çiçek Hanıma hitaben; söylemiş ve aynı za- manda genç Prensesin eteği- ni öpmüştü. Müteakiben Gül hatuna teveccüh etti: ( Arkası var ) ve — eee ÜÜÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: