Kari — Gözile Gördüklerimiz Bir Bekçi Hakkını İstiyor Ben, Aydın çarşı bekçisidim. Aylı- fimi vermedikleri İçin - Tetila ettim. Fakat iki buçak ayhik alacağımı alamı- yorum. Bekçilikten aldığım z bir para e 10 müfüslük allemi — geçindiriyor- düm. Mali vaziyetimde mülhiş bir buh- Muhacirim. — Emlâkim — yek. Geçenlerde vilâyete iki istida verdim. Müsbet bir netice alamadım, Aydin sabik çarşı bekçisi Recep Bir Sual Ve Mütalea (Hulülü) zade M. M imzalı bir karil- miz Başvekil Paşaya bitap eden bir mektup göndermiştir. Bu kari ercümle diyor ki: “Bir zamandanberi matbuat sütunla- randa muhtelif ihtilâz, hırsızlik ve rüş- vet meselelerine dalr yazılar çılayor. Açlık ve sefalet, asabiyet Gdoğurur. Cehaletin de inzimamile bazan sözün ayağa düştükü de görüli Bu neşriyata karşı etin KAf hasaasiyetle mukabele etmediği kana- | atindeyim, Bu İşleri yapamların meyda- na çıkması matluptur. Aksi takdirde meseleyi bir başka ele devretmekten başka yapacak ne vardır?,, Benim Fikrim Nedir? M A imzaslle bir mektup gönderen bir karlimiz Başvekil Paşanın hurzurile toplanan — firka — grupundaki —Dahiliye vekilinin gazetelere geçen beyanatını mevrubahis ediyor, diyor ki: “Bizzat reisi devleti: tetkike — çıkması ya dikkat bir. hadise olmalıdır. Böyle bir vaziyette © hükümet için yapacak şe, ? Bence vazife- ran var. Bir Cinayete Dair Karrtan Cevahir Hanımı Mektubunuz Adliye vekili Be; ğ derilmiştir. HLAD .ık...ıî.ı.ıı:u— meydana çıkarılacağı sarih bir. müttehem bu alencin llük İsnat etmenin u olamıyas siz de takdir edersiniz. | Mekteplerde Isınma Meselesi Sultanahmette oturan Kıl şoför Ahmet Seyfi Efendi bize bir mektup göndermiştir. Bu karlimiz, ban mek- teplerde, muallim odalarının sobaları yandığı. halde, talebenin soğuktan titre- diğini ve buna misal elarak ta sekiz aşlarındaki kaz kardeşinin mektepten boğazı şişmiş ve Üşümüş bir halde eve geldiğini söylüyor, diyor ki: — “Biz çocuklarımızı binbir fedakâr- lıkla mektebe okutmak için gönd ruz. Bir de Üstelik doktor ve lâç mas- vah karşisında kalacak olursak halimiz me olur?, Maarif idazesinin nazarı dik- katine koyuyorur. (Kari mektuplarımızın de- vamı 7 inci sayfamızdadır./ K— RİCAMIZ - Bir dert ve şikâyeti olan, umum için faydalı fikir ve sesini işittirmek istiyen vatandaş İçin “SON POSTA, sütunları açıktır. ve dai Tacaktır. Fakat Bu yazıların bir hacmi geçmemesi İf olmazsa, bem yazının derci gecikir, hem başka bir dertlinin derdine yer vermek mümkün olmaz, Bu noktaya dikkat edilmesini karilerimizden rica Tefrika No. Hindisteri Harğketleri-Almanyanm Londradakl Hindistan — konteransı Beküm Şahauvaz ve Elvir kazı Mis Makdonalt İngiltere Hindistanda yeni- den şiddetli tazyik siyasetine başladı. Hindistan da yeniden munlazam isyan hareketlerine girişti. Londradaki masa konferansı Hindistanın mukadderatını — milliyetperver- lerin arzularına muhalif olarak tesbite —karar verdi. Bunun üzerine milliyetperverler Bom- bayda bir — kongre teşebbüş ettiler. Bu köngre doğrudan — doğruya — Londra konferansının — mukarreratını akamete uğratmak için top- yuyarlak aktine | Tanmıştı. İngiltere buna lâkayt kala- madı. Hindistan valisi kongre- yi dağıtmak istedi. Bunun üze- rine — milliyetçiler sokaklarda nümayişe başladılar. Tramva: ları durdurdular. Polis daire- sine hücum ettiler. İngiliz po- lisi bunu fırsat bildi. Halk üze- rine mitralyöz ateşi açtı. 400 kişiyi yaraladı. Hastaları ma- halli hastaneler istiap etmedi. 250 hasta açıkta kaldı. * Bir taraflanda Hindistanın Birmanya vilâyetinde bir haf- tadanberi müsellâh isyan hare- keti vardır. Köylüler — ver- gi Aleybinde isyan ettiler, Müsellâh çeteler halinde İngi- liz kuvvetlerine hücum ettiler. il n valii umumisi Birman- yaya asker gönderdi. Fakat SERVER BEDI Defteri dolaba sokmamla kapının — açılması bir oldu. Annem içeri girmişti. Telâşlı hareketimin' farkına vardı: — Orada| ne yapıyorsun? diye sordu. — Yatakları topladım, do- labın kapağı açık kalmış, onu pıyordum, Annem sözüme — inanmadı. | Dolaba doğru koştu, kapağı- ı açtı ve defteri gördü. < Ben işim bitmiş gibi renk vermeden odadan çıktım, yarım saat sonra, defteri yalmız ba- şıma, rahat rahat okumak - için odaya girdiğim vakit, (annemi orada gördüm. O da, birdenbire telâşlı bir hareket yaptı. Sonra odadan çıktı. Ben dolabı. açtım, baktım ki defter orada değil., Annem almiş... Fena kızdım, amma mne yaparsın? Gidip kavga edilmez ya... fakat Vaziyeti -M. Ven bu askerler isyanı bastırama- dılar. Çünkü asiler İngiliz as- kerlerinin tahammül edemiye- ceği bir mıntakada harbedi- yorlar. Bir taraftan da Malar- | ya İngiliz askerlerini kirmıya başladı. İngiltere hükümeti isyanı bastırmakta müşkülât çektiğini itirafa mecbur oldu. Almanyada Yeni sene münasebetile Al- man gazetelerinden biri mem- leketin belli başlı büyük rica- line şöyle bir sual sormuş: “Nasyonal sosyalistler — hü- kümete iştirak etmeli midir- ler?,, Bu sualin manası şudur: Son — teşrinievvel — intihabın- danberi Almanyada ikinci de- recede kuvtetli bir fırka ortaya çıkmıştir. — Bunlar — Nasyonal sosyalistlerdir. Başlarında Hit- ler isminde Müsoliniye benzer bir adam vardır. Bunlar iktidar mevkine — gelmek istiyorlar . Gelirlerse Almanyada Dikta- törlük —ilân edecek, harici borçları tarımıyacak, Versay muahedesini yırtacaklar. Fakat bugün ekseriyette değildirler. Hiç olmazsa efkârı umumiyeyi hazırlamak için böyle bir an- ket açmışlar. Aldıkları cevap- ların çoğu bu fırkanın kabine- ye iştiraki lebindedir. Bu se- beple bu anket — Almanyada Derken sokak kapısı çalın- | dı, ben aşağı koştum, kapıyı | açlım, baktım ki Fanıl... Beni görünce yüzü güldü, ben de güldüm: — Bugün şirkete gitmedi- niz mi? — Gittim, evde birşey unut- muşum, geri döndüm. — Ne unutmuşsunuz? Bunu sermiya ne hakkım vardı? Çocuk toy moy ama cevap vermedi ve yanımdan sıyrılarak yukarı kata çıktı. Onun cevan vermeyişinden şüpheye düştüm ve bu akılsız kafama neden dank ledi ki, Fazılın evde unuttuğu şey defteri Eyvabh ! Defter sonra anaemde, Şimdi Fanıl dolabı izelosun Seyahati ait birkaç iatiba: Sağdan Hint posta ve teigraf müdürü umumisi Sir Ginan Roy Bihracesinin kâtibi Mir Makbul Mahmut, solda Kalküte delegesi, aşağıda sağda başvekilin We Baroda Mihracesi, solda garip serpuşlu olan Elvir. Mıhracesi hayli dedikoduyu mucip olmuş- tur, * Venizelos'un Seyahati Bir haftadan bulunan M. Viyanaya ha- Varşova — beri Varşövada Venizelos dün reket etmiştir. M. Venizelos Varşovada bu- lunduğu müddet zarfında Po- lonya tütün inhisarile mühim Müzâakeratta bulunmuş ve Yu- nan tütünlerinin ihracatı İçin mukaveleler aktini temin eyle- miştir. Fransız mali grupları da Mizngelen — kredilerin -temini apretile bu işleri takviye et- mişlerdir. Fransa hükümeti M. Venizelo- sun Ankaraya gitmesini, Türk- lerle anlaşmasını hoş görme- mişli. Şimdi Venizelosu kendi taraflarına kayırtmak için ona bu seyahati yaptırtıyor ve Yu- nanistana birçok — menfeatler temin ediyorlar, Bu itibarla Venizelosun Avrupa seyahati çok mühimdir. ö TAKVİM —— Gün 31 5 -Kâ.sani -931 Arabi Rumi 18 -Şaban « 28 » Kâcevrel-i$is VakşteEran-Vasıtl Akşam| 12.— 16.54 Yataı | 138 18.37 İmsak (12 46 5.39 Kasım 58 1819 Vakit-Ezanl- Vasatı ——— Güneş 2. 337 ,26 Öğle| 7. 75; rr19 İkindi 9. 47 4aT açacak ve defteri bulamıyacak. Hemen yukarıya koştum, anne -i buldum . Annem koynuna alelâcele birşey soktu. Gayet ciddi, dedim ki: — Anne! defter sende mi? — Ne defteri ? — Fazılın defteri. Annem anlamamazlıktan ge- liyordu. — Haydi! diye bağırdım, saklama, ver bana defteri... Fazıl geldi, defterini arıyor. Ânnem büyük bir telâşla ayağa kalktı: — Fazıl mı? — Fazıl, ya! — Şimdi gelen o mu? — 0. Kadın Ve Kalp İşleri Kecanızı Nasıl Seçmelisiniz? Genç Kızları Aldatan Erkeklerin Hiyaneti Cevaplarımız Genç kızlar aşk ve alâka meselelerinde erkeklere nis- betle tecrübesiz ve zayıftırlar, lğ:;:ıillcrînel karşı ıkLikı duy- u söyliyen erkeğin söz- lerine inanmakta çok büyük bir zaaf gösterirler. Erkekler ekseriyetle kızların bu zaafla- rından istifade ederler, onları aldatır, sonra bir kenara atar- kar, İşte size Ankaradan S. M. M. rümuzile bir genç kızdan aldığım bir mektup: “Bir seneyi mütecaviz bir zamandan beri beni çok sev- diğini ve benimle evlenmek iş- söyliyen bir erkekle tanıştım, seviştim. Fakat bu genç şimdi askerliğini bahane ederek benimle evlenmek is- temiyor ve altı sene beklemek- liğimi söylüyor. Ben, hiç ol- mazsa nişanlanmamızı istiyo- rum. “ Nişanlanmak, herkese birbirimizi alacağımızı ilân et- mek değil midir? İstersen sana bir yüzük ahvereyim.,, diyor; bir türlü nişanlanmıya ve ni- kâha razı olmuyor.,, Erkeğin kızı aldatmakta ol- duğu sarih. Fakat genç kız bir defa hayalini besliyen bu ta- nışmayı kesmiye bir türlü razı olamıyor. Erkeğin oyunu- nu sezemiyor. İçinde bir şüp- he var, fakat kararını vere- miyor. Genç kızlara nasihatim olsun; Erkeklerin her sözüne aldanmayınız. Size aşkını- fili fedakârlıkla ispat etmiyen, bir defa bile olsa sözünde durm- yan erkeğe inanmayınız. * Nişantaşında F. N. Hanım: Sir zevki geliminizle —tanınmışs- madır. Zahire kapılan / dişindan gürel Brünen erkeklere aldanan kızlardan S—gu.ı.ıı. Onun için sizi istiyecek erkeği nki bir. ti tem geçirmiye muvzifak / olabilirsiniz. Fakat ef ze okadar . çok itimadıniz. vardı! evleneceğiniz erkeği de ıslah edi ceğinize kanlsiniz. Bu kanaatlı zin için tehlike tevlit edebilir. Kim- senin aslah edilemiyeceğini aklımıza koyunuz ve erkekleri ona göre seçiniz. * îişlı'. H. N. Fuat Hanım: iz herşeyinizde — dikkatli, — itinahı, mınız, Zevki seliminiz ve ör müsellemdir. Eğer en de ayni suretle ha- dera aldanmanız — Ihtimalı Aşk ve sevda görlerinizi karart- a kararlarınızda hirsiniz hâkim olmanalıdır. * Aksarayda Hale Hanım: Sir kolay kolay söze kapılmıyan, tesir altında kalmıyan — bir — kazsınız. Onun için Ük gördüğünüz erkeğin ar- kası sıra gidecek kadar zayıf değilsiniz. Kararlarınızda ve düşüncelerinizde ek- seriyetle isabet edersiniz. Kocanızı inti- hapta da aynl cüretle hareket ediniz. Aldanmıyacağınıza emin olabilirsiniz. ince ve hat * , Ankarada Handan Lütfü Hanım: Six refaha ve rahata düklünsünür. Annem önüne baktı ve bir saniye düşündü. — Sana birşey söyledi mi? diye sordu. — Söyledi:. Evde unutmuş, almıya gelmiş. — Ne unutmuş? — Defterini. — Onu da söyledi mi? Ben yalan kıvırdım: — Söyledi, dedim. Annem,' koynundan defteri çıkardı: — Al, fakat nasıl verecek- sin? dedi. Ben bir yalan düşündüm: — Derim ki... “odayı süpl- rürken bu defteti yerde bul- dum. Sizin — galba.. Almız!,, derdim. birşey (Arkası var) " Elbisede Sadelik l Şimdiki elbiseler, ne derece ihtişamlı görünürlerse görün- tünler başlca meriyetleri sa- deliktir. Meselâ şu gördüğü- nüz etek ve ceket, size ya- pılması pek zor gibi görü vür. Fakat bir defa tecrübe e- diniz, nisbetler — okadar iy; hesap edi'misti- ki - çabukcak muvaffa olu u uz. Üvlenmeyi de rahei ve zengin bir kayatı kavuşmak — için — istiyorsunuz. — Sirlm mazarınızda koca, karısına elbise yapan, para veren, rahat bir hayat temin eden erkektir. Sizi ancak zengin ve geliri bol bir erkek tatmin edebilir. Yalnız bu kabll erkekler pek uslu oturamazlar, Erkek yaptığı fedakürlığın - mukabilini kadından çıkarmasını bilir, Binaenaleyh ihtiyatlı ehmuz ve ölur olmaz zengin gençle evlenmeyiniz. * Nişantaşın'da Nevneşin Ha- nim: Siz muvaffak olmüya azörtet bir erkekle evlenmiya çalışımız. Çünkü siz hem şöhrete, hem paraya düşkünsünüz, yaracağınız — erkeğin — hayatını tetkik ediniz. Eğer istikbalde para veya şöhret kazanması mümkün olan bir yol Üzerin- de İse, eğer mesleği buna mliaaitse evleniniz. * N. 2 Hanım: Siz kendi dediğini yaptırtmak İstle yen, biraz da Hrata giden - bir luzaımız Bununla beraber erkeklere karşı çok uysalsınız. Sevdiğiniz erkeğin suyunca gilmeyi bilirsiniz. Binsenaleyh - bütün tanıdıklarınızın — tahminlerine — rağmen izdivaç hayatında mes'ut olmanız ihtimali çoktur. Kocamız zengin ve mağrur öle maktan ziyade güzel, sevimli ve geçimli olmalıdır. Paradan ziyade gürelliğe bas kakız. * Şeref sokağında N. B. H. Six inatçı bir kazamız. İstediğinizin yapılmasında israr edi Fakat yas Pilınca da memnun ol sebebi istediğini etmenizi hap eder, edermeniz — aldenbilirsinik. — Kocanıı seçerken birar daha ihtiyatlı ve serin kanlı olumuz. Hanımteyze