13 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

4 Sayıfa ASKERLİĞE DAİR (ENİ FORMÜL Küçük, Fakat Özlü Ordu Yetiştirmektir Vaktile bizim orduda ikinci erkâmı harp reisliği yapmış bir Alman jenerali vardır: Fon Zekt. Bu zat, Alman cümhuriye- tinde uzun müddet milli müda- faa nazırlığı yapmış, sonra çekilmiştir. Şimdi — askerliğe ait eserler yazıyor. Son - yazdığı kitabın —adı “Bugünün milli müdafaası,, dır. Derin düşünen adamın ciddi bir eseri. Bu kitap, yalnız meslekle alâkadar olanlar değil, mü- Paevverlik iddiasında bulunan “men — herkes — tarafından vmak lâzımdır. #özal Fon Zekt, şöyle bir 4 “açvrua geliyor: çu için de milli L !;[., vetlerine ihtiyaç - Fç hüsnü kendi sorduğu bu suğiv Lij e kendi cevap yeriyor: — Evetl Ve devam ediyor: Bunun sebebi şudur: Bütün milletler, kendilerini bağlıyan bağlar ve muahede- ne kuvvette olursa olsun, bir türlü emnivet —duygusu düymuyorlar. ğu bis ise milletlere tedbir almak mecburiyetini - gösteri- yor. Fakat, denilebilir ki, silâh- lanan milletleri iki kısma ayır- mak mümkündür! Müdafaa için silâhlananlar, tecxÂiz için — silâhlananlar.. Fon Zekt, böyle bir taksim apmanın çok zor olduğu ikrindedir. Bu hususta kat'i bir hükme varladan evvel şöyle bir de ll soruyor. “—Son harpten alınan hisse ne olmuştur ? ,, Son muharebeden — alman ders, faal orduların en işe ya- râr kuüvvetler olduklarını gös- termiştir. Çünkü bu ordular tecrübeli ve zahmete alışkın- dırl. memlekette, halk, i harbi sevip — istemez Ü milleti ise sordu”. temsil Ordu, mensup — olduğu n tam bir aksidir. askerler, bu kütle ara- kaybolur. Bugün iyi bir tiştirmek çok güçtür. Ve bir bölük kumandamı, â- deta bir âlim kadar umumi ve hususi malümat sahibi ol- mak lâzımdır. N e: Silâhlı eder. millet for- kütleler — muharebesi ispat —etmiştir ki bir Muharebeyi uzun müddet de- vam ettirebilmek mümkündür. Bu suretle muharebe eden bir millet, kuvvet menbalarından tamamen mahrum — edilekbslir. Yani ilik boşaltılyor - gibi bu boşaltılır. Bu kudreti yapan da malzemedir, insan değil. Füz Zekt, bu neticeye varınca tekrar bir so4! daha soruyor : “— Eğer mümkün olsa idi Almanya, ordusunu, eski esasa göre mi tertip ederdi? ,, Fon Zektin, cevabı menfidir. Yalnız, kıldığı — esas şudür: AÂz, fakat özlü olmak... Almanya, on senedenberi bu usulü tatbik etmiştir. Bütün dünya askerlerinin, bu usul hakkındaki fikirleri şudur: mulü, şunu menbalar karar kısaca ciddi - bir | Niçin Şehremıp Olmak İstemem? | BUNUN SEBEPLERİ EPEY ŞİŞKİNDİR Karilerinize: — Şehremini olsanız neler yıpınımıı’ ,sualini soruyorsunuz? Vekâlet — tarafından — tayin | | edilen, ayni zamanda bütçesinin tasdiki ve sairesi ile vekâlete bağlı olan bir şehremini ne apabilir ki ? Kariiniz sıfatile ıu sualinize cevap vereyim: Sualden maksat, toz ve top- raktan — geçilmiyen — yulların sulanması. Bir türlü yola gelmiyen, Terkos kumpanyasınden şikâyet, Terkos suyu ile doldurulan ve Hamidiye veya bilmem ne | suyu diye satılan fıçıları teftiş. içilmez sütleri piyasaya çıka- ran ve bunlara su karıştıran- ların - takibi. Eksik — dirhemlerle aldatan seyyar satıcı zalandırılması. Bütün şehir hastanelerinin müracaat —edecek — hastaları muayene ve kabuül edecek bir hale konulması. Verem — hastanesinin — işe yarıyacak bir yerde yapılması. dalara elektrik temini, halkı ce- Boğıııçımn bugunlm peri- SON POSTA Ag'ustos 13 Bizde Ekmek şan vaziyetinden kurtarılması sebeplerinin aranması. Şoförler hakkında kat'i ted- birler alınması. Hayatın ucuzlatılması - için, etten, sebzeden başlıyarak heı— Böyle Pişiri'ir ) şeyin fiatlarını yükselten lqzk lerin, ortadan kalı ası. Zabıtai belediye memurla- rının vazifelerini hakkile yap- masi. Nezafet (?) amelesinin İ ginlüzleri çalıştırılmaktan me- nedilmesi. Filmi Bumî Çeviren Harold Lloyd'tir Bu sene göreceğimiz filim- lerden “ Belâlar Mübareki ,, Harold Loyd ve Barbara Ken'in son eserleridir. Barbara Kent Harold Lloyd'in dördüncü oyun | arkadaşıdır. Barbara Kent yalnız üç sene- den beri bu meslekte bulu- nuyor. “Mis Hollyvud,, namile gü- zellik müsabakasını kazandığı zaman büyük bir mağazadan öte beri satın alırken “Üni- versal,,filim müessesesi müdür- lerinden biri kendisine tesadüf etmiş, bir tecrübe yaptırdıktan sonra (5) senelik bir kontrat imza ettirmiştir. Harold Lloyd iki aydanberi * Belâlar mübareki ,, filmini çevirirken' dördüncü : bir kadın oyuncu bulamamıştı. O zamana kadar 100 kadar namzedi imtihandan geçirdi ve bir akşam “ Hollyvud ,, ta Bitiriliyor ut) nazarı dikkatini celbetti ve ertesi gün de “Metropoliten Stüdyo,, da tecrübe yaptı. Netice muvaffakiyetli çıktı. Bu filim “Paramaunt,, için çekilen son kurdeledir. Sesli ve sözlü bir filimdir.Pek meharetle, pek tabit olarak Harold Lloyd'in hu- göze çarpan bir eserdir. Şura- sını da ilâve edelim ki Barbara Kent “Pour Vous ,, mecmuası tarafından son defa tesbit edi- len müsabakada “en güzel filim tebessümü ,, birinciliğini beranmıctır bir müsamerede (Barbara Kent) | susiyetini teşkil eden neşe ile £ Jonsen Holivut'un en güzel giyinön artistlerinden birldir. Buraca Üzerinde ür beyaz elbise en sox medaya göre uzun etc belden aşağısı çok dikkate şayandır. ŞEHREMİNİ OLSANIZ NELER YAPARSINIZ? 'Niçin Şehremini Olmak İsterim ? BUNUN SEBEPLERİ İSE ÇOK ESASLIDIR Galata köprüsü altının, pis- |likten geçilmez bir meyva ha- line getirilmesinin önüne geçil- mesi vene diyeyin, daha g?yle binlerce, şehri alâkadar eden şeyler hakkında ne düşündük- lerimizi anlamak ise ona diye- ceğim yok. Bunu, kari size bildirir, siz de yazarsınız. “Farzedelim, ki, alâkadarlar o satırlar üzerinde bir dakika durdu ve bunlar- dan bazılarını not ederek - lâ- zımgelen emri de verdi. Takip edildi mi ? Bir âmir | buü gibi teferruat ile iştigel edebilir mi? Ondan bunu talep etmek hakkımız mı? Ben bu şehrin evvelâ: Tayin edilmesi dolayısile emini olmak istemem, Sonra: Bu şehrin çok müm- taz evlâtları imiş gibi hareket ettikleri göz önünde bulunan şehremanetinin bugünkü me- murlarına âmir olacağım diye de istemem. Fındıklıda: Set — üstünde karil erinizden Ragıp chiııı SİNEMANIN EN: ŞIK ARTİSTİ. Belâlar Mübareki | — — Kay Jonstööin ——— — |Kulis Aralarında Filmi Nasıldır? Hayat » Radar, Acı Ve Ha kikidir “Kulis aralarında,, yeni ve mevzu itibarile çok hazin bir flimin adıdır. Mevzu şudur : Büyük san'atkâr Tilli Fer- | rant, hiç beklemediği bir gün eski bir arkadaşı ile karşılaş- mıştır. Bu kadın çok fakir düş- müştür. Minnesota'da oturuyor. Paraya ihtiyacı vardır. Tilli Ferrant'ı — ziyaret — etmesinin sebebi de bir parça yardım istemek içindir. Tilli Ferrant, gençlik dos- tuna büyük bir alâka göster- miştir. Hatta daha ileri gi- derek yaz - tatilini Minnesota'- da geçirmeyi de kendi teklif etmiştir. Tilli işte bu tatil günlerin- de tatlı bir sevdaya düşmüş, arkadaşının genç oğlu Jorj'la sevişmiştir. Jorj'un da tiyatroya büyük İki sevdalılar, bir aşkı vardır. şehre döndükleri zaman ayni piyeslerde rol aliyor, birbirin- den hiç ayrılmıyorlar. Fakat Tilli' nin muvaffakiyeti — çok büyüktür. Ve bu hal, zamanla, Jorj'da kıskançlık - uyandırmıştır. Bu arada, tiyatroya, sırf Tilli'nin sayesinde kabul edildiğini öğ- renince, bundan son derece müteessir olmuştur. Piyes icabı, Tilli'nin kendi- sine atacağı tabancayı değiş- tirip yerine, sahici kurşun dolu bir silâh koymuştur. Piyes böylece bir facia ile bitmektedir. Fakat hayat ka- dar canlı, hazin ve hakikf bir intiha ile |.. aa ŞARK İSYANI BİR TETKİK Kör Hüseyin O_gulları Niçin İsyan etti? (Van - muhabirimizden Şeyhsulu geçidinden giren 2 150) atlısın şekavet maksadile değil bir isyan hareketinin ilk saf- bhasını hazırlamak için bir te- şebbüs yaptıkları ve altı günde askeri silindir. altında imha edildikleri malümdur. Fakat kör Hüseyin nin liılethym buy:hholâu%:;: isyan için hâareket etmedikleri de aşikârdır. Burada kapalı kalmış bir nokta vardır. Kör Hüseyin oğulları niçin isyan ettiler? İsyan safahatımı bilen her- kes, bu hareketin Kürdistan teşkili için alduğunu takdir etmez değildir. Kör Hüseyin oğulları, Yusuf Aptal, Resul Etem ve Barzan şeyhi işin ön plânını ve icrai vaziyeti idare edenlerdir. Bun- lar direktifi ve kuvveti başka yerden alıyor, Müstakil Kürdistan hudut- ları Türkiye dahilinde Beyant vilâyetinin Iğdır kazasının şark hududundan - geçerek — Van vilâyetinin Muradiye, Başkale, Saray kazalarını ve Şatak kaza- sının Kasrik mıntakasını,Hakâri vilâyetinin Gevar, Şemdinon kazalarını ve Çölemerik ve Beytüşşebap cenubunu, Süirt'in Pervari kazası cenubunu, Mar- din'in Cizre'den itibaren bütün hududunun ( 10-15) kilometro kadar yukarılarını ihtiva etmek üzere düşünülmüştür. Bu, bittabi böyle bir emel arkasında koşanlar için dar örülmüştür. Bu itibarla Kür- âıınn, İran ve İIrak'tan da epeyce bir saha alarak tesis olunacaktı. Şu halde bu isyan hareke- tinin bu iki devlete de şüm- lü lâzım gelirdi. Niçin yalmız Türkiye İlıudutlın çldnıh’i'linde kalmıştır? Irak'ta Taşnak'ların müza- heretinde toplanan kongrede Kürt rüesasına yurt tefriki için İran'dan ve İIrak'tan birer mü- him kısım vadedilmiştir. Yal- nız Türkiye'den matlup kıt'anın tefriki için böyle bir harekete olduğu kabul edilmiş ve bu husus etrafında vaki olacak siyasi ve taarruzi hare- ketlere Taşnak'lar tarafından para ve cepane temini sure- tile müzaheret ve muavenet tekarrür etmiştir. Taşnak'lar, Kürt'lerin naşiri efkârı olmak üzere bir de ga- zete çıkarmışlardır. Bu sene isyan hadisesinde ele geçen rüesadan da bu vaziyet bu suretle anlaşılmış- tır. Ayrıca Van mintakasının intihabında amil olan sebepler de buraların dağlık mintaka olması ve muhalif göçebe aşair ile meşbu bulunmasıdır. Hareket — temmuzda ladı ve — kongrede esaslar — tatbik — olunamadı ve nihayet malüm — şekilde bitti. Bu programa nazaran kör Hüseyin oğulları Resul ile Van isyanını idare edecekler ve Barzan şeyhi Hakâri'den ilerliyecek Mardin ve Urfa cenubundaki aşiretler de bu- ralardan hududu geçecekti. Eğer, bu hainler emellerinde muvaffak — olamadılarsa, bunu cümhuriyet'in fedakâr evlâtlarır lüzum baş- çizilen