31 Aralık 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

31 Aralık 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

za“ ri | muvakkaten nihayet AHMET İHSAN SERVETİFÜNUNU NASIL KURDU — 83 den devam — arttığını melunca takibeden onun juraalcılar hazırlamakta oldukları rbeyi indirdi. 1901 Teşrinievve- gı. gazetenin sahip imtiyazı Ah- d İhsan, muharriri Hüseyin Üâhid ve kontröl nıcıuuru Veled Celebi'yi cinayet mahkemesine tev. ii ettiler. O esnada mahud Baba Tahir (Musevver Malüm t)ı neş- rediyor ve Servetifünun'un kaçın- dığı Yıldıza hizmeti görülüyordu.'Te- şekkür olunur ki Adliye nazırı Ab- durrahman Pdşanın ve kurenaden Arif Beyin insanca davranmaları sayesinde üç ay sonra dervetifü- nun muharrirleri aleyhinde men'i muhakeme kararı verilmiştir. Şurada bir tuhaflık vardır; meni muhakemenin mauâsını anlamıyan Sarağ, bunu Babıaliden sormuş ve Abdürrahman paşa meni muhake- menin beraate akdem olduğunu cevaben bildirmek ceşaretini gös- termişgir, 1902/3/4/6/6/7 seneleri: Bu geneler zarfında Servetifünun'un neşriyatı, ziraatta gübrecilik, hıf- zıssıhhaya çocuğa bakmak gibi sırf maddi mevzulara münhasır kalmış ve artık Servetifünun mekteb ede- bisinin hayatına yıldızın gaddar eli çekmiştir. Yalnız Şervetifünuu garbin terak- kiyatına aid resimleri bol bol der- cederek dolayısile garbı anlatmak istiyordu. Kezalik renkli resim: iler tabına da memleketimizde ilk defa olarak, bu sırada başlamıştır. Servetifünun müessisi Ahmed İh- sanın refakatinde muharrir dostu Mahmud Sadık kalmışdır. ve Servetifünunun 38 inci sene sinde gene ufak böyle bir tarihçe neşrolunmuştu, bundan dahi aşağı daki parçayı nakleyliyoruz ; Böyle dönüm yerlerinde ben daima Ahmed Mithat efendi mer- hınun bir nasihatini yadetmiş- midir. O bana bir gün Karantina başkâtiplik odasında şöyle demişdi: Oğlum, sen terakki ve teceddüt âşıkısın: Bu bir yüksek idealidir. İdeal peşinden koşanların maddi müzaheretlere ihtiyacı vardır, Mad- di müzshereti hariçten beklemek ve aramak zordur, sen mutlaka teceddüt aşkına bir sanet ilâve etmelisin. Meselâ daha mükemmel bir matbaacılık. Yanl matbacılı- ğıu sınai kışmı.,, Bak ben memu- riyeğ kabulüne mecbur kaldım. Keşke içme su ticaretine daha ev- vel başlasa idim ! Merhum Ahmet Mithat efen- dinin kendi tecrübesine müstenit bu 'nasihatini ben tuttum, Servetilünunu teceddüt haya- tımıza rehber yapmağa çalışırken maddi ihtiyaçlarını temin için matbaanın sınai kısmına ehemmi- yet verdim ve onu inkişaf ettir- “dim. İşte bu inkişaf sseesindedir ki ben gazeteciliğin ellinci sene- sini buldum, Servetifünun 49 86- nedir yaşadı. Eğer matbaanın 8i- nai faaliyeti yardım etmese idi yani ben sade ilmi ve edebi gö- zete yüzünden yaşamak. istesey- dim ikimizde bugünü göremezdik. Çünkü Servetifünunn, mefküresi içinde yürütmek ve muhtelif za- manlârın siyasi mücadelelerine düşmekten korumak ancak mat- baanıu sınai kısmından gelen yar- dım ile temin olunmuştur. Eevet Servetifünunu pek yakın zamana kadar yalnız matbaacılık yağat- mıştır. Bu sözleri genç mütefek- kirlerimize, Ahmed Mithat efen- diden tevartiz eylediğim nasihati nakil için yazıyorum. Yalnız şu fark var ki koca üstad, bana bu nasihatı verdiği zaman teceddüt mefküresinin çok dikenli yolları içinde yırtılarak ve kanayarak yü- rüyorduk. O kârvanı teşkil eden yolculardan sağ kalanlar parmakla sayılıyordu, Gençler teşekkür et- sinler ki bugün iş öyle değildir; 1908 inkılâbının keşmekeşlerinden sonra Büyük Atatürkun yaptığı cezri teceddüd ve inkılâb o di- kenli ve kanatıcı yollara ımukabil gençliğin önüne açık ve düzgün bir ve yardımlı cadde açmıştır. Azm ile ve sây ile koşarak yürü- mek gençliğin vazifesidir. «Servetifünun» un bu ufak ta- rihçesini yaparken Servetifünun ailesini teşkil edeli mefküre arka- daşlarımı ve onlarla beraber dört simayi teşekkürle yâd etmeliyim, İkisi Türkiye müzesini yoktan var eden rahmetli Hamdi Edhemle kardeşi Helil Eâhemdir. Servetifünun matbaası gazete- den bir yıi önce 1890 da kurul- muştur. İlk unvanı «Âlem mat- baası Ahmed İhsan ve şüreklisi» idi. Biri eski matbaacı olarak iki şerik vardı. Matbaa da Ebüssuud caddesinde idi. İki yıl sonra Serve- tifünuu idatehanesini Büyük pos- tahane caddesinde eski şekerci Rı- fİatın yanındaki binaya naklolun- muştu. Edebiyatı Cedide orada doğmuştu. Şeriklerimden matbaacı olan vefat edince veresesinden his- sesi satın &liındı, Ve 1907 de diğer şerik merhum Mustafa Asım his- sesini dahi bize sattı ve bundan sonra Âlem matbaası Ahmed İh- san ve gürekâsı firması kalmıştı. Matbaa ile gazete idarehâne- sini birleştirip ve her ikisini de 1907 yılı başında Babıâlinin kar- şısındaki binaya nakledildi. 1908 inkılâbı Servetifünnnu ve arkadaş larını kiralanan bu yeni binada bulmuştu. Orasının siyari ve tari- hi çok hâigraları vardır, Buna aid hâtıralurı tazelemek için “Matbuat Hâtıralarım» unvanlı kitabın ikin- ci cildden aşağıki fıkraları hülâsa olarak nakleyliyoruz: Rumi Temmuzun onuncu per- şembe günü iğne üstünde yağşa- dım. Pendik'te demirli olan «Nes- rin» adli kotrama binip mutadım üzere Cuma ve Pazar günlerini De- ğirmendere'de geçirmek için Pen- dikten yola çıkimağa karar vermiş- tım. Bu kararı yapamâdım. — Devamı gelecek sayıda — 87 — Servetifünun -—— 2419

Bu sayıdan diğer sayfalar: