Ahmet İhsan Tokgöz Türk basım ailesinin değerli evlâdlarından birini daha kaybet- tik, Daha mekteb siralarında iken bütün Türk çocukları ve gençleri gibi, ben de Ahmed İhsanın ki- tablarını ve “Servetifünun, unu zevkle okurdum, «Avrupada ne gördüm» adlı seyahat hatıralarını ve meşhur Fransız muharriri Jules Verne (Jül Vern) den tereüme ettiği bütün romanları, bir değil; bir kaç defa okumuşdum. <Avru- pada ne gördüm» daha çocukkeu | bende Avrupayı görmek hevesini uyandırmıştı. Meşrutiyet ilân edildiği zaman Ahmed İhsan «Servetifünunsu gündelik olarak da akşamları neş- re başlamıştı. 1908 ağustosunda ”Talebei Hukuk Cemiyeti, Selâ- nik ve İzmire bir seyahat tertip etmişti. Şimdi bir kısmı mühim mevkiler işgal etmekte olan, bir kısmının da yalnız hatıraları ya şıyan o zamanın genclerinden mü» rekkeb bir kafile ile beraber, ben de bu seyahate iştirak etmiştim. Seyahat intibalarımı, pek sevdiğim “Servetifünun, 8 gönderdim. Bu gündelik gazetenin Yazı İşleri Müdürü olan Mahmud Sadıkla Ahmet İhsan yazılarımı beğenmiş- ler ve gazetede neşretmişlerdi. Bu AHMET İHSAN İSU-K G7 | Yazan : ABİDİN DAVER| (İl sarı kâğıdlı akşam gazetesinde imzamı görünce pek sevinmiştim. Gerçi daha evvel Sultan Hamid devrinde bazı çocukea yazılarım ve kalem tecrübelerim haftalık mecmualarda çıkmıştı amma be- nim idealim, gündelik bir gazetede yazı yazmaktı. Nihayet, bu eme- lim de gerçekleşmiş, Abidin Daver imzası «Servetifünun» da çıkmıştı. Servetifünuna yazı yazıyordum amma gazetenin sahibi de, Yazı İşleri Müdürü de beni çahsan te- nımıyorlardı. Seyahatten dönüşte matbaaya giderek Mahmud Sadıkls tanıştım. Merhum, beni daha yaş- lu sapiyormuş. Henüz pek genç olduğumu görünce hayretini sak- lamamakla beraber güzel sözlerle beni yazı yazmağa teşvik etti. Servetifünuna amatör olarak yazı yazmağa devam ettim. Günün birinde üstad Ahmet İhsanla da tanıştım. O da, gençliğime ve tec- rübesizliğime rağmen, iyi yazı yaz- dığımı, çalışırsam iyi gazeteci ola- cağımı söyliyerek beni taltif ve teşvik etti, Böylece beni bu mesleğe gir- meğe teşvik eden ve bana yazı yaz- mak cesaretini veren Mahmud Sa- dık ve Ahmed İhsan olmuştur. Her iki üstada karşı, seneler geçtikçe asla eksilmiyen, bilâkis gittikçe artan bir şükran ve minnet duy- gusu besledim. Onların bana ce- saret veren teşvikleri olmasaydı, kimbilir, belki de, bugün ben ga- zeteci olmıyacaktım, 1908 ağustosundan sonra, uzun yıllar geçti, 1938 Eylülünde, kısa bir müddet istirahat ve tedavi için Bursaya gitmiştim. Fakat, orada da, yazı yazmadan duramadım. Bir gün, gene bu sütunda “Kala- fat,, başlığile bir yazı yazarak 1908 Ağustosunda gündelik “Bervetifü- nun, da başlıyan 30 senelik gaze- tecilik hayatımdan bahsetmiş, Mah- mud Sadıkla Ahmed İhsana olan şükran duygularımı tekrarlamıştım. Aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen, onların vaektile, benim gibi toy bir heveskâra karşı gös- terdikleri tevecciih ve teşviki unut- mayışım, Ahmet İhsanı çok müte- hassis etmişti. “Servetifünun - U- yanış, adıle çıkan baftalık gaze- tesinde, gazetecilik hayatım hak- kında çok güzel bir yazı yazarak beni tekrar taltif etmiş, şükran ve minnet duygularımı tazelemişti, Gazeteci, muharrir ve matbaacı olarak Türk irfanına büyük hiz- metlerde bulunmuş olan Ahmed İhsan, bugün artık yaşamıyor, fa- kat onun eserleri ve adı Türk bs- sın ve irfan öarihinde daima yaşı- yacaktır, Onun Değirmenderenin sesaiz ve sâkin mezarlığında, ebedi uykusunu uyumağa başladığı bu- günde, memlekete yaptığı hizmet- | leri kısaca &narken 34 yıl önce, beni gazeteciliğe teşvik suretile şahsıma yaptığı iyiliği bir defa daha yâdelmeği kadirginaslık bor- cu bildim. 84 — Servetifünun — 2419