Elli bir Yıl Evvelki Servetifünun'dan: İstanbul Postasından — Şüunat — Yeni kitaplar 3 Teşrini ewel 1891 tarihli ve 31 numaralı “Servetifünun, dan: İstanbul Postasından : Maşallah! Bu sene lüfer azdı. Ondan ötür kadri büyük. Garabe- tine gelince azlığından dolayı her seferinde insanın yanaklarını bü- zecek, dişlerini gösterecek haller alıyor. «, Bakınız geçende ne olmuş. Lüfer merakında olduğu halde, kemeli ihtimam ile hazırlandı ol- taya o kurnaz balığı celbe muvaf- fak olmıyan bir zat dört beğ gün sonrw harikulâda olarak bir «akış ta üç balık yakalar. Adetâ, «Ko- fane» artık merak sahibinin ifti- hârından yanına varılabilir mi yaf Balık daha çamçağa düşmeden ızgarasına nasıl limon sıkıp tatlı lokmalarla nasıl göçüreceğini tah- lile başlar, bir yandan da ağzı sü- lanır. Ayıp değil ya! Mevzubahis zat yemeğin nefisine heveskâr. Fakat fenalığa bakınız ki üş balık o gece mümkün değil dört olamaz, Zevallı ltiferoi saat altıya kadar uğraşır! Nafile! mahzun bir halde eve dönmeğe karar verir. Şuünat: Almanyads işliyen demiryol şirketri hududun kâfesinde Green- vigh tül dairesibin onbeş derece- sinden geçen saati kabul ile tek- mil muakıf saatlerinin bu veçhile tashih lüzumunu Ilân etmiştir. Bel- çikada ayni şeyi kabul edecektir. #, Meşhur seyyah Stanley'in sıh- bi durumu çok naziktir. # Bürükselde bir «âfete kong. resi küşad olundu. «*, Gineşin rengi nedir? Bu hu- susta fen adamları ikiye ayrılmiş- lardır. Bir takımı mâni, diğerleri ise beyaz olduğunu iddia eder. Geçende Amerikada bir heyet gü- neşin arzdan görünüşünün mavim- trak olduğunu ispat etmiştir. Yeni kitaplar : Aorupa da neler gördüm ? Ahmed İhsan Beyin geçende yaptıkları Avrupa seyahatı müşa- hedatını havi neşre başlanılan se- yahatnâmenin birinci adedi neş- rolundu. Bu kitap gayet nefis kâ- gıda basılmış ve iki resimle süs- lenmiştir. Resimlerin birisi seyahat esnasında görülen yerlerin birer hatırasını sanatkârane bir surette kompoziaiyon halinde göstermekte ikincisi ise Ahmed İhsan Bey'in resmidir. miz kalmaz. Bulunduğumuz 4osyal şartlar içinde kültür bakımından dünya mikyasına nazaran bu hu susta ne nisbette geri kaldığımızı hatırlarsak, bunu anlamak tavazu- unu gösterebilirrmek mesele kendi- liğinden meydana çıkar, En güzel kadın güzelliğinden daha fazlasını veremez diye onu tenkıt etmeyecek de değiliz. Güzel ve iyi mükemmel olabilir, Bğer basit ve vasat bir seviyede kalmamak için çırpını- yorsa, kan'atkâr ilhamını yalnız kalbinden değil kafasının tekâmtü>- lünden beklemelidir. Ona yol gös- teren tenkide tahammül edebilmeli onu düşman telakki etmemelidir. Tiyatroya birkaç saat vakit ge- girmek maksadile gelen seyirci ile olgun bir fikri tahsüsle gelen mü- nevverin bundan alacakları inti- balar gayet tabii ayni şey olma- yacaktır. Hamleti parterden, para- diden seyir edenlerle lüks locadan temaşa edenler arasında eseri an“ layış bakımından arslarında mühim 300 — — Servetifünun 2359 fark olduğunu zan etmiyoruz. Şekspir'in dramlarını seyir et- meden evvel eserleri okunulmalı- dır, Onu tanımak lâzımdır. Seyir- cilerin veya müdavimlerin sine- maya gider gibi tiyatroya komedi veya dram gseyiretmek için gel- diklerini düşünürsek son perde de yere yıkılan Kralın tacını başına geçirmeye hazırlanan vârise Conte d'Ambras'ın söylediği gibi bir fa- ciamı görmeğe geldiniz demesi egeli hakikati ifade etmek bakı- mından bize de kâfi derecede bir cevap teşkil edebilir. Bu da Şekspir'in Conventionel olan şeylerle, aşağı yukarı ber &- sır da, her devirde ola geldi- ği gibi zamanın âdet ve hüküm- lerile alay etmeye, kiymet ölçü- lerini tanımamaya yalnız insanı ele alarak kafasından ve dehasın- dan doğan nura inanmaya yerden göğe kadar haklı olduğunu hakikat bize bir kere değil milyonlarca defa ispat etmiş bulunmaktadır. Resim ve Heykel sergisi — 294 üncü Sayıfadan Devam — biri de Anadoluya giden reşsam- larin eserleri teşkil eder, her sene Gümhnriyet Halkpartisi on ressamı yurdumuzun muhtelif vilâyetlerin- de iki aylık bir geziye gönderirler, Sanatkâr orada kaldığı müddetçe bulunduğu mahallin karakteristik ve pitoresk yerlerini tuvaletleri ne tesbit eder, bu çalışma ile bize yurdumuzun güzel vilâyetlerinden birini ve oranın mahalli kıyafet- lerini, âdetlerini, mimari ve tarihi güzelliklerin! gösterir ve sevdirir, Bu eserler ayrı bir juri tarafın- dan tetkik edilir ve birçokları mü- kâfatlandırır, Devlet resim ve heykel gergi- sinde eser teşhir eden #snatkârle rımızin bu sergi vesilesile daha büyük bir heyecan ve heyecan ve hevesle eser verdiklerini görüyo- ruş, bunun misali de Avrupa ser- gilerinde bir sanatkâr azâmi iki üç eserle #mclg iştirak ettiği hal- de bize de onbeş yirmi eserle iş- tirak edenler görülür.