Büyük Bayram kutlu olsun! Genç Türkiye Cümhuriyeti 18 inci yaşını idrak etti. Tarihin en eski ve ünlü bir milleti başındaki Büyük İnsanın etrafında ezim ve imanla toplanarak, kudretinden ve istikbalinden emin, neşe içinde bü- yük bayramı kutluyor. Şu dakikada 18 milyon yurdbaş bugünkü mesud realiteyi tahakkuk ettirenlerin, Ededi Şef Atatürk'ün, Milli Şef İnönü'nün ve kahraman "Türk ordusunun önün- de en derin sevgi, saygı ve minnet hislerile iğiliyor. Çünkü, ğin sancılar için- de inlediği, dünya milletlerinin harb ateşi altında tarumar olduğu bir de- virde idrak ettiğimiz bu saadeti on- lara borçluyuz. Bu saadeti tanımaya lâyık büyük ii millet olmakla gu- rür duyuyor ve istikbale sadece emniyetle bakıyoruz. Büyük millet, büyük bayramın kutlu olsun ! Servetifünun A Şimdi harp dolayisile ve evvel- ce para meselesinden geçinmenin zorlaştığını bilenierdenim, Fakat darlığın asıl sebebi süse ve eğlen- ceye düşkünlüktür; daha doğrusu evciliğimizi kaybedip sokağa düş- memizdir. oEtratıma bakıyorum evleri esrarlı bir bal bürümüş; Gece yarısına doğru bir takım yaşlı ve genç, kadın ve erkek hayaletleri duvarlara sürünerek 80- kaklardan geçiyor; loş kapılar u- sulcacık açılıyor; çekingen ayak sesleri ve şüphe arttırıcı hışırtılar | Bu nedir ? Aile yuvasına dönüştür! Baba oğluna, kız anasına, oğul dedesine görünmekten çekiniyor. Hoş bunu ulu orta pervasızca ya- panlarda var ya! Fikrimce evcil olmadıkça, hiç bir zam, aileyi ge- çim zorundan kurtaramaz. Bence Refik Halidin son 8öz- leri tasavvur olunamıyacak kadar mühimdir. Sevgili arkadaşım! Hay- di, bir dua edelim ; belki kabul olunur: Avrupayi yakan muhare- benin açtığı darlıklar ya bizim ev hayatını eski intizamına sokacak, yahud ev ve bark kalmayacaktır !! Ocuğımız sönmeğe mahküm olma- dan ve ev bark yıkılmadan tann bizleri lüksten, süsden ve israftan ayıran. Âmin ! Ahmed İhsan TOKGÖZ « | ACI BİR KAYIB Eskişehir Valisi Şükrü Yaşın'ı Mülkiye Mektebi ailesinden ve Büyük Millet Mevlizi arkadaşla- rından EBekişehir Valisi Şükrü Yaşın vefat eyledi. Bu acıklı ha- ber beni çok müteestir eyledi. Rahmetli Şükrü güzel tahsil gör- müş zeki bir idare adamiidi. Zekâsile beraber Şükrüde temiz ruh ve şen bir yaradılış vardı. (), kendisi ile tanışan ve görüşenle- re mutlaka kendisini sevdirirdi. Biz ona şen Yaşın derdik. Eski bir söz vardır; bir adamın ne ol- duğunu anlamak için ya onunla bir alış veriş yapmalı, yahud be- raber yoleuluk yapmalıdır derler. Bu çok doğru bir mehenktir. Rab- metli Şükrü ile 33 yılında Mon- tröde toplanan müzaharet konferan- sına gitmiştik. 36 da dahi yine beraberce İngilterede Glaskov yol- culuğu yapmıştık. Bu iki yolculukta Şükrü merhumun ne kıymetli ve samimi dost olduğunu anlamıştım. Konferanslarda dahi ilmi mahiyet ve iktidarını görüb iftihar eyle- miştim. Bu yolculuklarda ve Glas- kov konferansında Şükrü Yaşın hakikaten çok şen idi. Geçmiş zaman olurki hayali cihan değer derler! Avrupayı öyle bir felâket bataklığına çevirdiler ki Şükrü Yaşın arkadaşımla Belçikada Os- tende de vapura binip İngiltereye giderken geçirdiğimiz çok gen dörr. saati düşündükçe acaba o yerler min ne cehennem levhaları geçi- riyor diye üzüldüm Avrupa mede- niyetinin iflâsına acımamak kabil olmuyor !! Glaskovdan dönüşte rahmetli Şükrü Dower den Fran- saya geçen vapura bindi, bizden ayrıldı. Bizler yine Belçika ve Almanya yolunu tuttuk. Şükrü tahsil etmiş olduğu Parisi ve Fran. sayı bir daha görmek istiyordu. Marsilyağan vapura binip İstan- yolculuğunda başına gelen bir Marsilya vakasından sonra aldığım mektubunu okuyucularıma anlat- mak için bu tafsilâtı veriyorum. Benim şen Şükrü Yaşın Paristen tirene biner, fakat yataklı vagon bulamaz. Zarar yok der; sabah bula dönecek idi. Rahmetlinin bu , KAYBETTİK erkenden Marsilya, istasyondan, taksi ile doğru vapura gider yata rım. Zaten vapur öğle vakti kel kacak diye düşünür, Dediği gibi vapura gelir, kamarasını açarlar yatar. Bn tatlı uykuda iken ken- disini uyandırırlar: Gemi tayfaları kâmilen vazife- lerini terk eylediler, Vapurun se- feri 15 gün sonra derler. Artık bu tatsız haberden &onra rahmetli Şükrü eşyasını toplar, güç belâ bilet bedelini geri alır. Rin türlü hamal ve taksi zorluklarile Merhum Şükrü Yaşın uğraşarak Venedik'e giden bir tre- ne atlar. Trene binmeden istaşyon- dan bana yazdığı mektuptan Şu fıkrayı alıyorum : * Ab kardeşim! Lisanlarım öğ- rendiğim ve kendilerini çok sev: diğim Fransızlar hakkında fena halde bozulmuşlar! Franaızlarda idare hiç kalmamış! İçtimai hayat berbat! Allah encamlarını bayır eyliyeb Aramızdan ayrılmakia bizleri çok müteessir eden Şükrü hayata gözlerini kapamadan Fransa'nın aşına gelen son vak'aları gördü, dört yıl evvel yazdıklarının tahak- kukuna şahid oldu. Ahmed İhsan TOKGÖZ 2719 — Servetifünun — 2358