SERVETİIFUNUN Sahibi ve milesaisi A. İhsan Tokgöz Maşriyat Müdürü ; H. Fahri Ozansoy Fiyatı 15 Krş. UYANIŞ SİYASİ — EDEBİ —İLMİ —SOSYAL— HAFTALIK GAZETE o Kuruluşu 1891 ya 5) —cm 90 No. 2358 Tolgrat : Servetifünun İstanbul Telefon: 21013 30 Birinciteşrin 1941 Perşembe HAFT A HA S B LI HAL | Muharebe mahrumiyetleri — Geçinmek zorluğu — Dünyanın halinden İbret alalım — Ev ve barklarımızı kurtaralım — Refik Halid'in mühim sözleri Yazan : Avrupa kıt'asının büyük bir ya- nardağı oluşuna âlem şaşkın şaşkın bakıyor. Bu ate sağa vesola, öne ve arkaya kol salarak girdiği mem- leketleri yaktı kavurdu. Gireme- diği yerlerde her gün ağırlığı art- makta olan iktisadi belâlar doğu- ruyor, Bunun sonu ne olacak diye düşünmenin bile faydasız olduğunu hep anladık. İktisadi belâların bir tek çaresi vardır; o da iktisat fır- tınalarına göre istihsal tedbirleri almak ve istihlâkde son derece ta- sarrufa riayet etmekten ibarettir. Evvelki hafta hasbıhalimde yazdı- ğımız gibi mubarek yurdumuzun köylü halkı eskidenberi bu usule alışmıştır, biz bir az köylülüğe dönmeliyiz. Hem «ade köylülüğe değil, babalarımızdun ve anaları- mızdan gördüğümüz eskiden kalma «Ev» ve «Ocak» sevmeğe ve bunu köylüler gibi şehirlerde dahi sakla- mağa dönmeliyiz. Bugün gibi ha- tırımdadır: Beş yıl evvel «Evei- men» olmaktaki faydaları bir uu- tukta anlatırken şöyle demiştim: «Atalarımızın bir beddua tarzı vardır; fenalık edenlere - ocağın sönsün! - derler. Bugün Ankarada evierda ocaklar kendiliğinden sön- dü! Memuriyet peşinden koşan ve süs geven kadınlar evlerinde ocâk yakmaz oldular. Vaktile uzun bir sirik üstüne ciğerleri asan ar- Ahmed İhsan navut satıcılar nasıl «Hel! Hel!» diye sokaklarda gezerdi, şimdi de evlere sefertasiyle yemek dağıtan lokantalar O sefertaslarını böylece sırıklara asıp gönderiyor. Ama şu- nun adına dikkat ediniz; “defer tasıdır,, yâni bu ancak yolculukta kullanılacak demektir! Yoksa ocak söner! Bunu yapmazsak kurtuluş pek zor olur kanaatindeyim. Çün- kü Avrupada muharebenin mahru- miyetleri gittikçe ağırlaşıyor. Her gün aldığımız haberler bunun $ür- atle artmakta olduğunu ütlalıyor. Bir taraftan da insan #iesajslliİti mahsulü olan gemiler, Vapür!er, denizaltılar ve tayyareler mahvo- lup gidiyor. Artık öyle bir perva- sızlık geldi ki yüz, yahut bin ra- kamını vaktiyle taşkın gören ku- laklarımız, yüz bin yahut üçyüz bin askerin itiğf ve altmış bin to- pun tahrip edildiğini duyduğu za- man rakamın ne müthiş bir mah- rumiyet doğurduğunun farkında bile olmuyor!! Ben işte bir fena taraf görüyorum; o da Avrupa'nın dehşetli yangın tafsilâtını okurken veya dinlerken kendi halimizi ha- tırlıyanlara az rastladığımdır. Bu kadar adam öldürülmüş, bu kadar harp gemisi batırılmış, şu kadar tayyare düşürülmüş diye sayarken uydurma vak'alar inikâs ettiren sinema filmi seyreder gibi lâkayd TOKGÖZ İstanbul - 28 Birincileşrin - 1941 duruyorlar! Ve bunlara gülenler bile var!! Bize düşen iş, bu haberlere karşı yüreğimizdeki insaf ve mer- hamet hissini göstermek, bu gibi Afetlerden masun kaldığımız, he- men her dakikada şükür etmektir. Muharebe ateşinin yani topun tüfengin ve tayyare bombalarının dışarısındayız, fakat muharebenin yaratdığı iktisadi darlık, pahalılık bizim de yakamızı bırakmıyor ve birakmıyacaktır. Demek oluyorki ateşin içinde olmudığımıza nasıl her dakika teşekkür borcumuz ise iktisadi sıkıntılara dahi her dakika çare bulmak o derece ehemmiyet le borcumuzdur. Bu çareler dahi her dakika değişen iktisat kanun- ları gibi durmayıp tahavvüller göstermektedir, ve daha çok gös- terecektir. Şimdi kışa girdik; her ne olsa da başlıyan kış tam bir darlık ve pahalılık ayları olacaktır. Evcimen oisa idik her evde iik yazda alınmış ve saklanmış odun ve kömür hazır bulunurdu. Çolu- gun ve çocuğun kışlık yiyeceği olan tarhana, bulur, Kuru İasulte, un, turşular ve Tüçeller evin kile- rinde hazır İiuluünurdu. Geçmiş zaman olur ki hüyali cihan değer! Değilmi $ haniya o kilerler ? on- ların pek çoğu İlel! Hel! sırık- iarı gibi değişti. Hivlerde kiler kal- — Lötfen tyıfayı çeviriniz — 277 — Servetifânun — 2358