Dönen yazılar A Fİ FE — 125inci Sayıfadan Devamı — kirköyünde,.. Akşam göklerden ini- yordu.,. Avluya çıktı,.. Adımı yor- gun ve müteredditti... İlkönce ge- ce, sonra ay geldi. Kafasında fikir- ler dağılıp coşuyorlardı. Onun 0 andaki yalnızlığı fikirlerini bir ara ya toplayan bir çağırış oldu. Ken- di kendine, bir şarkı gibi ismini tekrar etti: — Afifet.. — Afife!... Onu şimdiye kadar kimse böy- le güzel çağırmamıştı, Huzurun içinden ayrılırken gözleri dolmuştu. Fakst yine daldı. Rejlşör'ün 868İ : — Afife, sahneyel diye bağırdı. Etrafına bakındı, Korktu. Gidişi, her gidiş gibi küi ren. ginde ve ürkeklik oku oldu. Son kahkahadan arta kalan te. bessümün alevi yanan mor dudak- larında israr ediyor, ve büyük yolculuğa sallanan bir mendil gibi kalıyordu. Kspanan gözlerin kan linden mezarlerın gölgeleri ugtü... Ve o saatten itibaren Afife ufuk ve hayatın ötesine, büyük sahueye çıkarak, gavallı kaderinin acı bed- duasının kendine daima eş addet- tiği ebediyete dalıyordu... Yanımda, rüzgârın kemirdiği akşam, topraktan ve sulardan çıktı... Kalemimin omuzlarına yüklenip hatıranı yadedicek kelimelerin göz- yaşlarını toplayan elim yoruldu. Hiçbir ağlayış, bir hafta evvel- ki akşamının yanında hıçkırıkla- riyle sânaleremez, Afifel.. Sen bütün ağlayış ve bütün hatırlayışlardan ötede, yalnızlığın içindesin... Cavit YAMAÇ 132 «e Servetifünun — 7345 Harb Vaziyeti — İZ3 üncü Sayfadan Devam — tehdit eden tehlike şirdilik orta- dan kalktı. Bu böyle olmakla beraber, İn- giltere Başvekili söylediği yeni bir nutukta Britanya adalarının isti- lâsı tehlikesinden bahsediyor ve «1 eylül için hazır olunuz » diyor. Mister Çörçilin yanıldığını söy- leme için, ortada herhangi bir 86- beb mevcut değli, Zira İngiltere Başvekili pek az yanılan bir devlet adamıdır. Ancak, bizim kanaati- mizce Almanyanın, şark cebhesinde kanlı muharebenin uzayıp gittiği şu sırada garbda da büyük bir cebhe açarak, iki taraflı bir bar- be girişmesi sadece imkânsızdır. Şu halde İngiliz Başvekilinin söz. lerini nasıl tefsir etmeli * Kimbilir, bu gözler belki de bizzat İngilizlerin sonbahar için beslediği bazı niyet- leri gizlemek endişesile söylenmiş- tir. Kudret Cemil © Onaltıncı Asırda Dünya Edebiyatı - 126inc sayfadan devam -- lunur. Zaten kendisi mutlak bir iman şeklind şuna inanmıştır: *İn- sanlar hür, kavi, cömerd ve hakiki fazilete sahib olmanın zevkini an- cak tiyatro eserlerinden alabilirler,,. 1698 - 1782 de yaşıyan “Metastas, da müteaddit operalar, lirik dram- lar ve bazı tekidi eserler vermiştir. Bu asır nasirleri ise iktisadiyat, ta- rih ve siyasetle uğraşan adamlardan ibarettir. İtalya bir aralık Fransa'nın müt- tefiki bir devletti, Bu asırda İtalya- nın göttüğü en yüksek gaye bir İtalyan ittihadı vücude getirmekten ibaretti. Asrın eserlerinde hep bu gayeler göze çarpar. Şairler misra- larında; nâirler, tarihçiler, münek- kitler, tiyatro muharrirleri eserlerin- de kalemlerini ittihat ve hürriyet uğrunda çekilmiş birer silâh gibi kullandılar. Bu tek cephenin içinde bir sanat noktası daha var. Milliyet ve vatan dâvasındaki birliğe mu- kabil edebi telâkkilerde tam bir vahdetsizlik sezilir. Devrin edebi- yatçıları klâsik ve romantik mek» teplerine intisab etmişlerdi. Klâsik- lerin reisi, Ltupardi, idi. Roman- tikleri de “Manxoni,, temsil ediyordu. $. Nahit BİLGA İsttdatlar: Bekleyen var Sabah, sabahı gene sabah. Kuşların öttüğü sabah, Seherde uyanan sabah, Seni bekliyen var. Akşam, akşam gene akşam, Mavi, mor, kızıl bir akşam, Ufukta ürperen akşam, Seni bekleyen var akşam. Gece, gece gene gece, Yeşil çamlardaki geçe, Mehtaplı beyaz bir gece, Seni bekleyen var gece. 19 - VIrr - 1940 Heybeli — Ada Turhan ÖZMIZRAK Yeni harpte gaz maskeleri Alman - Rus harbinde tekrar mühim bir rol oynıyacağı söy- lenen gazlara karşı kullanılan maskeler 4 l