10 Nisan 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

10 Nisan 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEBE A Fi VW Ez Bu kahve günlerini beş kuruşa satan insanların kahvesidir. Sigara dumanları tavanlarda rumba oynarken; dertlerini avuta- mayan insanlar kabvenin önünden geçenlerin &hedini saymakla tesel- li bulmaya çalışırlar. Bizim kakve dima doludur, İhtiyar mütekailer sol köşede» ki masalarında diktatörvari nu- tuklar verirler. Yegane mefgaleleri günün bü- tün gezeterini, evlenme ilanlarına kapar okumak olan bu adamlar, kahvenin daimi müdavimlerinden- dir. Kahveci Ahmet, sormaya lu- zum dahi görmeden, okkalı kak- veyi ve yarım düzine gazetyi ön- lerine sürer: Kahveuin abonemalrının en mühim kısmı talebelerdir. Gençler günlerini burada cene- ze töreni yaparlar. Ve yine burada, felseyi öğrenirler, Kahvenin arka kapisı daima açıkdır. burası bir megtepliler kah- vesidir, Zira her hangi birS. O.S. vukuuna bu kapıdan azami dere- cede istıfade edielbilir. Gürültü ve kargaşalık içinde, cansıkıntısından patlayen insanlar ayaklarıyla step yapıp Fred As- taire,in son filmindeki bir melodi- yi ıslıkla çalarlar: Bazı canından bezmişlerin gö- zü karşıdaki saattdir. Onlar -yalnız vekit geçirmek için dakıkaların kaçışını, akrep ve yelkovanın birbirlerini kovalama. sını seyrederle, Eüme küme dagılmış mastaler- da, iskambil oynayan avare İn- sanlar, &aatlerini sinegin kızıyle değigir: Yelkovanla akrebin ezili yarı- şı bitmez, uzar: Ekseriya kör bir kemancı son moda bir şarkıyı çalıp, yanık bir sesle söylediği zaman romantik ruh- laların gözleri pırıldar. Ve sankı gözlerine sigara dumanı kaçmış gibi, elleriyle gözlerini saklarlar. Bununla beraber kemancının topladığı parso on kuruşu güç aşar. İşsiz, güçsüz serseriler, masa- ıarın mermerine alınlarını dayayıp düşünürler. 243 — Servetifünun — 2329 Bir kösede, Faruk Nafizin pek romantik bir şiirini okuyan insan- lar; içlerini çeker, hayala dalarlar; Ve sastler akar... i Dışarısının bekoru değişir. Göl- geler görünmez olur. Ankara radyosunun hassas gon- ku vurunca, mütakajtler gözlük- lerini takıp saatlerini ayar ederler. Ye yemeğe yetişmek için kal- karlar. Fakat bekâr mütakaitler diğerleriyle; “kılıbıklar,, diye alay eder. Ve 0“ Son Telgraf,,ın evlen- me sutununu üçüncü defa olarak okur Belkide aklından bazı hos şeyler geçr. Ahmet ağa para vermeden &i- vışan müşterileri yakalayabilmek için çırağını kapıya nöbetçi diker, Derken bir şangırtı, bir bardak kırılması... Bir küfür.. Ve sükut.. Radyo son siyasi haberleri ver. mektedir.. Kulaklar ayarlanır Gözler açılır. Şimdi kahvenin önünde resmi geçit başlamışdır. Bokâr mütakâit kadinların yürüyüşlerini dikkstle takip edip, yanındakilere uzun kon- feranslar verir, Cece Yağmur; Karanlık., Şimdi beş kuruşa mezara giren günün üzerine şon kürek toprak atılır. Fakat avara ve gayesiz İnsan- lar şimdide sinama ilanlarında ken- dilerine bir dost ve bir teselli a- rarlar.. Ve yelkovanla akrebin ya- rışı hiç bitmez. Oktay Akbal

Bu sayıdan diğer sayfalar: