T0 NİSAN 1941 Süncü Yü - No. 1052 GÜNLÜK SİYASI HALK GAZETESİI Hak ve adaleti temsil hür milletler de bir araya toplanmazlarsa da- vayı kaybetmeğe ve birer Börer mahvolmağa mahküm- kalkması ve Fransa işe müdaha- ettikleri tarihten itibaren, beşeriyetin tarihinde şimdiye kadar insan oğlunum geçirdiği devrelerin en müthişi, ve mü- cadelelerin en kanlısı başlamış oldu. İlk günlerde belki bu kav- ganın mahiyeti, şümulü ve neti- celeri hakkında aldananlar var- dı; ihtim: rihte gi tanesinin daha tekerrür ettiğini zannedenler olmuştu. — Fakat hakikatte büyük, müthiş ve mu- kaddes bir cihat başlıyondu. Öy- le bir kıyamet kopacaktı - ki ne şekilde biterse bitsin, beşeri- yet bunun neticelerini ilâ niha- ye hissedecekti. Alman Füh- rer'i hükmü bin sene sürecek bir devre açacağımı söylüyor. Demokrasi şefleri beşeriyeti Nasyonal Sosyalizmden kurtara rak hürriyet ve istiklâle, hak ve adalete kavuşturacaklarını — te- min ediyorlar. Ortadaki kavga hudnt geniş- letmek, ecnebi bir hâkimiyet al- tında yaşayan millettaşları kur- tarmak ve saire gibi yalnız bir iki memleketi alâkadar eden bir ihtilâf değildir. Kutup buz- karı içinde yaşıyan kavimlerden Afrika çölleri içinde kavrulan vahşilere varıncıya kadar — bü- tün insanlar bu boğuşmalardan hisselerini alacaklardır. — İşte harbin bu azameti ve cihanşü- mullüğü, gayenin her günkü il- H#lâflar üstüne çıkmamdır. ki - na bir “cihat,, vasfını veriyor. Şimdiye kadar biz bu vasfı yal- nız dini hareketlerde gördlik. Fakat bugünkü harbe saik olan idealler de bir nevi din teşkil et- mekte ve din kavgalarının bü- tün mutlak iddialarını ve ta-| assubunu muhtevi bulunmakta- dır. 1914 Cihan Harbi zuhur ettiği zaman, Müslümanlar hali- fesi, düşmanlarına karşı mukad- des cihat ilân etmişti. Fakat kendisine hücum eden düşman- lar arasında bu mukaddes ci- hadın istinat ettiği dine salik kiraseler de vardı! Bu itibarla bugünkü cihat ondan çok daha esaslıdır ve çok daha mutamssıp ve mutlaktır. Dünya, gün geçtikçe, ikiye ayrılıyor. Bir tarafta demokra- siler, bir tarafta mutlak ve müs- tebit hükümetler. Dediğimiz gi- bi, Cihan Harbinde Müslüman halifesine karşı harp eden gay- Fi müslim insanlar arasında bir çok müslümanlar da vardı. Fa- kat bugün demokrasiler aleyhin | de kılıç çeken müstebit mem- leketler arasında tek bir de- mokrat millet yoktur. Demok- rasiler tarafına geçmiş bir müs- tebit ve mütehakkim devlete de tesadüf edilmez. İnsanlar bir- birlerinden keskin surette fark- h iki ayrı bayrak altında top- lanıyorlar. Bu iki bayrak en uzlaşma kabul etmez, en yırtıcı ve kanlı din kavgalarmı gölge- de bırakır bir hırs ve giddetle en müthiş Haçlılar seferlerine yol gösteriyorlar. Birleşik Amerika harbe girin- ciye kadar bu kudsi cihat bü-| tün mutlakiyetini ve azametini iktisap edememişti. Mesele Av- rupa hudutları içinde miskin bir boğuşma gibiydi. Fakat A- merika dünyanın en berrak ve uzak görüşlü, en yüksek ve imanlı bir hamle ile hürriyet ve adalet bayrağı altına geçinco, artık vaziyetteki her türlü vu- zuhsuzluk, tereddtit ve güphe zail oldu. Herkes inanmıştır. ki artık dünyada iki ideal çarp- giyor! Amerika yardın kanununu kabul edinciye kadar yani har- be girinciye kadar üstünlük is- tindat ve mutk €t tarafında idi. Kastettiğimiz bu üstünlük ton, tüfek gibi maddf üstünlük değildir. Manevi kuvvete, ideale istinat eden yüksekliktir. Hür- riyet ve hak bayrağını açmış o- lan İngilterenin mücahedesi bü- tiin mânasını ve şümulünü ala- bümek için Amerikan demokra- Bisinin de eyni ideal uğrunda nin nutku Churchill Balkan- lardaki harbi ve Edenin temasla- ruını anlattı Balkanlarda bir Türk- İngiliz- Yunan - Yugoslav cephesinin teessüsüne prens Paul mani olmuş SŞ di Londra, 9 (a.a.) — Başvekil B. Çörçil, bugün avam kamara- sında aşağıdaki kararın kabu-. Künü teklif etmiştir: Şimdi Afrikada, Yunanistan- da ve Akdenizde, deniz, kara ve) havalarda elde edilen son zafer- ler münasebetile avam kamara- gı, bu parlak harekâta iştirak e- den her sınıftan İngiliz kuvvet-| lerine ve keza anavatanda da mesai ve gayretlerile bu muvaf-. fakiyetleri mümkün kılan vası- taları temin edenlere, bu hizmet- lerinden dolayı yüksek takdirle- rini şükranla kaydeder. B. Çörçil bu teklifi yapt sonra vaziyet hakkında izahat' vermiştir. Ayağa kalktığı ve- kit alkışlarla karşılanan başwe-| kil demiştir ki: — Alman müdahalesile vüki olan Bingazinin ziyar ve Libyar dan çekilişimiz bilhassa Bingar zi etrafındaki kıymetli tayyare meydanları dolayısile zararlı - dır. Bu meydanlar şimdi düş - man ellerindedir. Bu mühim ci- het haricinde, bidayetteki İlerti hareketimizi Tobruk'ta durdur- makla da memnun olacaktık. Çünkü Balkanlarda tehlike ar- tıyordu. Fakat İtalyan hezime- ti bize kolayca ve ucuzce büyük topraklar kazanmağı mümkün kılmıştır. Üzerimize yeniden düş meğe başlıyan vecibeler dolayı- sile Libyada kazandıklarımıza ancak nisbeten hafif kuvvetleri tahsis edebilecek olmamıza rağ- men harekâta devami etmeği mu vafık bulduk. Biz daha Bingaziyi zaptetme- den evvel İtalyadan ve Sicilyari dan Alman hava kuvvetleri ve zarhlı kıtalarımın Trablusa hare- keti başlamıştır. Ve gerek tay- yarelerimiz gerek denizaltıları - mız Alman kıtalarını ve tank - larını taşıyan vapurlardan mü- temadiyen vergi almışlardır. Fakat bu, Almanların Afrika sahilinde büyük bir zırhlı kuv- | vet vücude getirmelerine mâni olmamıştır ve olamazdı. İşte bu kuvvetle Almanlar, komutanla- rımızın tahmin edebileceklerin- den daha kısa bir zamanda ve daha büyük mevcutlarla seri bir taarruz yapmışlar ve biz de daha kuvvetli ve müdafaaya da | ha elverişli mevzilere çekildik. | Libyadaki muharebelerin cere -| yanı ne olacağı hakkında keha- nette bulunmağa teşebbüs ede- mem. Maamafih şu cihet aşikâr (Sonu sayfa 5 sütun 2 de) Meclisin dünkü toplantısı Ankara, 9 (a.a.) — Millet Meclisi bugün R Büyük (e natez'in başkanlığında tor rak ruznamesinde bulunan mad- delerden devlet memurları aylık larının tevhit ve taaddiülüne dair kanunun yedinci maddesi özü- | nün devlet gürası âzalığına inti- hap edilenlere şumulü madığına ait tefsir fle cami ve mescitlerin t ne ve tasnif harici kalac çit hac has: a dair kar maddesine bazı fık olup ol-| ine v hakkındaki kanun | t tısmı cidale iştirak etmesi lâzımdı Çünkü öte tarafta Almanya, İtalya ve Japonya, yani bütün istipdat ve mutlakiyet rejimle- ri elele vermişl ve dünya hâkimi: göz dikmişlerdi Hak ve adaleti temsil eden hür milletler de bir araya tonplan- mazlarsa davayı kaybetmeğe ve birer birer mahyolmağa mah- / EVJE ı PLEVİE 'ı_ NiŞ G y — YENİ SÜ " ee çazarda — (P CA SL;VNA T BURGA K Fu.ıaE y X ği 4 E',(P,w;nr y . " Eİ ü RüyrfIR x. DKÜ L A/ a Almanlar Selâniği aldılar Btr kısım Yunan kıtaatı teslim olmuş ——— Yunan askerleri- nin büyük kahramanlıkları Struma vadisinde, çapraz a- teşleri ile işbirliği yapan Rinel, Ustia, Palioriones ve Karataş kaleleri, düşmanın geçemediği bir baraj teşkil etmişlerdir. Bü- hassa Ripel ve Usita kaleleri, bugün üçüncü gün, düşman ate-| #inin ve tank hücumlarının bü - tün şiddetine hiç sarsılmadan dayanmışlardır. Düşmamn mevrilerimizin ve- risine indirdiği paraşlitçüler im- ha edilmiştir. Bunlardan yetmiş kadarı esir Nevrekop vayifsında, yalnız | kıtalarımız tarafından değil fa- kat ayni zamanda kalelerin d- gında bulunan müfrezelerimiz tarafından şiddetli savaş yapıl- mıştır. Kalelerimiz çok müessir bir surette mukavemet etmiştir. Bunlardan birisi, Dasavli kalesi, düşman tarafından işgal edil - miş, fakat bir mukabil hücumla derhal geri alınmıştır. Lis kale- si, bugün de, düşman ağır top - çusunun şiddetli ateşine sarsıl- madan mukavemet etmiştir. Ka- lelerimiz dışındaki müfrezeleri - miz, bir mukabil hücumla, mev- ten el atmağa muvaffak oldu bir kaç noktasını istirdad etmiş lerdir. ; Mevzilerimizin sol cenahınc bir Alman motörlü fırkası, Yu- goslavya arazisine girerek dün akşam Yunan - Yugoslav hudu | du hizasına gelmeğe muvaffak | olmuş ve Doyranı işgal etmiştir. | Bugün şafaktan beri bu fı ğ | kfmdular. Cümhurreisi Roo: velt'in önayak olduğu yardım | hareketi demokrasilere muhtaç okluğu vahdet ve tesanüdü ver- di ve demokrasi adelesini gerçekten kudsi bir cihat mer tebesine çıkardı. Zafer bizim- dür, mü Hiseyin Cahid YALÇIN ” ŞETORREÇT T AD PU LN (| nizam, bir m C— İA t sö FYA: S Musavva da düştü Habeşistanda ve Eritrede İtalyan ordusunun ba- kiyeisuyufu dağlara çekildi Yazıyor: a Eritrede Kızıldeniz üzerinde- Ki Musavva limanmın rzaptı gi- malt Eritredeki İtalyan muka- vemetinin son halkalarının da kırıldığını göstermektedir. Mün hezim edilen İtalyan orduları - nan bakiyesi şimdi her türlü ta- arruz kabiliyetinden mahrum o- larak Habeşistanda Gondar ve Dessie'de feci akıbeti beklemek tedir. Şimdi İtalyanların elinde buluman yegâne liman Assab'dır. Fakat bu liman hiçbir ehemmi- yeti haiz değildir. Ve İngilizler tarafından lüzum görüldüğü gün işgal edilebilecek bir vaziyette- dir. Bu sahada artık muharebe (Sonu sayfa 6 sütun 8 de) —HARP— VAZİYETİ Almanlar, Bal- kanlarda ne ka- zanabilirler ? YAZAN: Emekli General Kerp__al Koçer 'Tek cepheli bir harple, za yıfa yüklenmek, bitaraf bırak mak vey hal et mek suretile ordunun yolunu azaltma diplom: ginin prensiplerindendir. ( | ye ise, ilk önc Avrupuda bir zden idare € 'ailen devletler siscemi kurmak:. tır. | —Avrupa cenuv | Aimanlarla görüş | makta ilk önc doğusunda | bir Rum: 'a ön | ayak olmuç, Bulgaristan onu İ takip etmi Bu yüzden Bal | üeü Siye0 senen VaX" | a— — — e - T | Ingiliz a ZROMANYA Başvekili- v P LA PLEVNE ?%E | kat ÇANARKALE BURSA TÜİRRİYE BALIKEŞİR YUGOSLAV CEPHESİ ARars —— sküp, Niş ve Perlepe sukut etti Almanlar ,Arna- vutluğa doğru ilerliyorlar Yugoslavlar da Draç yolunda ilerliyorlar (Atina, 9 (aa.) — Atina #jan- | m bildiriyor: Atinadaki Yugoslav sefareti Yugoslav büyük erkânıharbiye- ginin 7 ve 8 nisan tarihli resmi tebliğini almıştır. Bu tebliğde göyle denilmektedir: Düşman 7 ve 8 nisan tarihle- rinde büyük kuvvetlerle taarru- Zuna devam etmiştir. Anudane mukavemetlerine raömen kıta - larımız Üskübü tahliye etmek | mecburiyetinde kalmışlardır. Ka | çanikte düşman bombardıman tayyarelerimizin kendisine ver- | dirmekte olduğu azim zayiata rağmen hücumlarında ısrar et- mektedir. Düşman bu sabah Ça- ribrod mıntakasında da taarru- | za başlamıştır. Bu mıntakada | kıtaatımız anudane bir muka - vemet göstermektedir. Arnavutluktaki taarrurumuz (Sonu sayfa & sütun B de) İDARE YERİ Nturuosmaniye, No. 84 İstanbal "Pelgraf: YENİ SABAH İstanbul TELEFO! 20795 Her yerde 5 Kurus Atatlirkün MUSTAFA misli faik düşman; Anafarta lar mailesinden tamamiyle te- mizlenmiş; Suvla bataklıkları Yazılmamış Hatıralar " — Müstesna bir ceza tatbiki e : LYazau. Cevat Abbas Gürer“l — Y z Grupumuz mevcuduma sekiz. | Hayatından KEMALİN ça na dilâverlerimizin bityük sav | letleriyle sürülerek sokulmuş; | top, tüfek, hattâ bir tabanca | (Bonu 3 üncü sayfada) î İstanbulu mek istiyen ailelere Hükümet bunların Anadoluya naklini meccanen temin edecek Müracaat müddeti beş gündür İstanbul vâyetinden tebliğ olunmuştur: İstanbulda oturan Türk te- baası vatandaşlarımızdan aşa- ğıda yazılı (2) inci maddede tasrih edilen hususatla ilgili bulunanlar ikamet ettikleri kaza kaymakamlıklarma 15 Nisan 941 salı günü akşamı- na kadar müracaatla kendile- rine verilecek beyannemeleri doldurmaları ilân olunur. 1 — İstanbulda oturan ve başka hiçbir iş ve gücü olma- aA Kaymakamlar hak- kında bir karar Kaymakamlar keyifle ve sık sık değiştirile- miyecekler Ankara, 9 (Hususi) — Dahi- liye Vekâleti vali muavinlerinin, mektupçuların ve bilhassa kaza kaymakamlarının tebdilleri hak- kında vilâyetlerden alınan tek- liflerin hemen ekserisinin yer değiştirilmesini icap ettirecek Bebeplere — istinat etmediğini ve bazılarmın da mahallen iş ve icraatı tetkik edilmeksizin — ve| (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) SABAHTAN SABAHA 10 kilometre uzunluğunda ri Irak petrolleri olmasaydı İn-| giltere petrolsuz kalmazdı; fa- şüpbe yok ki Afrikanın gi -| inen Musul petrol! borularta Akdeniz sal ve havalisi | malindeki ve şarkındaki İngiliz taarruzları daha güç olurdu. (Sanu sayfa 4 sütun 4 de) terk et- yıp ta aldığı tekaüt maaşile geçinen ve seferde de bir hiz- Met deruhte etmiyecek olan askeri ve mülkt mütekaitler ile eytam ve eramilin aileleri- le beraber (Trakya, İstanbul, İzmir, Erzurum, Ankara ha - riç olmak üzere) istedikleri yerlerin iskele ve istasyonla - Tma kadar Devlete ait vapur ve trenlerle mütesaviyen nü- fus başına elli kiloya kadar sandık ve denk &; alarite bir e) (Sonu wiyfa 5 atitun 1 BNU N Fıkra Ah Makedonya! Yazan : Aka Gündüz Bundan elli beş sene önce, yi- ne bu mevsimde idi ki ben ateş | ve kan deryası olan Makedon- yanın bir bucağında doğdum. Seferberlik varmış, babamın alayı cepheye giderken, asker- lerce lâtife makamında (büyük ağırlık) denilen aileler ka€lesi de cephe gerisinde bir mahalde toplanmak için hareket etmiş- ler.. Yüklü bir atın sırtında gi- den anamın ağrısı tutmuş ve beni o atın sırtından sevgili Ma- kedonyanın kucağına emanet etmiş. Çocukluğum ateş ve kan der- yası olan Makedonyada geçti. Gençliğim ve askerliğim o kan ve ateş deryasında yıllarca ve yıllarca kulaç attı. Ak saçlı, buruşuk bir ihtiyar oldum. Taşına toprağına kurban olduğum Makedonya yine kan ve ateş d kesildi. Ve ben heyecanımı kaybetmedim. Küçük Makedonyam şu daki- kada yüz otuz milyonla döğüşü- yor. Tanh)erı karıştırınız zünde Makedonya diye bir cen- net yurd kuruldu kurulalı " hiç düşman çizmesine yi- ösünü çiğnetmemiştir. Ne Roma, ne şarki Roma, ne bir akın Makedonyaya nüfuz edemem Nasıl olur da bugün varlığını şuna buna bi- rakır? Onun içindir ki silâhının binin bütün kuvvetile vu- ruşuyor. Vuruş Makedonyam Vuruş! Anadolu neyse Makedonya da odur. Neresinden olur: Isun bir avuç toprak alır sıkarsanız iplik iplik kızıl kan sızar. Nere- sini parmakla söyle bir € iz elinize bir kahraman kemiği r lonya! Ben senin ku- um, isterim ki se- la can vereyim, dağ Buş e gir laca kedonya! ü nutlaka müuzaffer 0- a benim gibi inan Ma-