Elli bir yıl evvelki Servetifünun'dan: Servetifünun'un 15 Mayıs 1891 tarihli ve 8 numaralı nüsbasındaki İstanbul golün yani Hafta hasbıhalinden parç Ramazanda ibadetle, gece gez- mesile ve biraz da uyku ile meş- guliyetten dolayı yapılamıyan işler hep bayram ertesine bırakılmıştı. Ramazanda iken pek uzakta gibi görünen bayram ertesi işte geli- verdi. Bayram ertesine diye n&- zikâne vaadle baştan savulmış 0- lan işler birer birer sökün eyliyor, herkes sözün ifasını istiyor. Lâkin bugünkü işi yarına bırakanlar ne acınacak adamlardır!! Sanki ya- rın veya öbür gün gelemezmiş! Bir iş bugün baştan atılmakla uhde- den dahi atılmaz! Bildiğim birar- kadaşın halini söyliyeyim: Bu zat- ten ramazanda ne istenilmiş ise, ya- pılacak gezmekten mâda; ne iş var- sa, ne verecek ne alacak bulunduysa hepsini bayram ertesine stmıştı. Bayramın üşüncü akşımıson bay- ram topları sanki bu arkadaşın beyninde patladı. Kendisini avut- tuğu teselliler rüzgâra karışan O topların dumanı gibi uçtu gitti. Hakikat nazarında tecelli eyledi. Derde bir çare aradı. Bulamayınca beş gün kadar ortadan kayboldu. Vasdlerimi hazırlıyayım da gene gelirim dedi ama bu da boş çıktı. Babalarımızdan kalan sözü unüt- mıyalım: «Bugünkü işi yarına bı- rakma !» Merhum Ahmed Raşim'in «Ah- maklik ve Eblehlik»? unvanlı ma- Eslesinden ; Bu, dimağ afetlerinden iki müt- hiş marazdır. Bu müthiş marazın önüne geçmek ve marizlerin sayı- sını bilmek üzere İngiltere ve Fran- sada çok uğraşıyorlar. Bunları Fran- mz âlimi Barnövil üç sınıfa ayı- rıyoruz 3 1 — Tam hamekat ki bunlar- da dikkatten eser asla yoktur, 2 — Adi ahmaklık ki zayıf ve zor dikkatle tebarüz eder. 3 — Belâhat ki dikkatle karar- gızlık vardır. Alâmetler şudur: 1 — Bakışı hiç bir şeyde sabit durmaz. 2 — Belâhat sahibinin kâh mır- lanması ve kâh gülmesidir. 3 — Üzvi hisler tamam ve bel- hi azgındır. 4 — Fikri ve dimağı çalışma, ya hiç yoktur yahut yok gibidir. 5 — Ekseriya obur olurlar. Uy- kuları bazan bozuk olur. 6 — Bunlarda bir şey öğren- mek yoktur, yalnız hayvani arzu- lar vardır. 7 — Çok hodgâmdırlar, ekseriya zalim olurlar, Her halde ahmaklar eblehlere tercih olunur ahmaklar faydasızdır; eblehler muzır olurlar. Karadağlılardan Sırblara geçdi. Sonra İtalya himayesinde Arna- vudluk oldu! Şimdi yine Sırblar oraya girdiler. Muhakkak ki İş kodranın ortasından geçen Dere yine aheste akıyor, bir gölden al- dığı suları götürüb denize dökü- yor. Şimdi orada bahar gelmişdir ağaçlar çiçek açmıştır. Fakat in- sanlar İşkodrada ve bütün Balkan- larda kan ağlıyor. ii Hafta hasbıhalinin burasına gelmişdim gözüme Jurnal dö Je- nevin 22 Mart tarihli nüshası iliş- di. Bir serlevha var: Hastaların günü İmzası Noelle Roger. Bu imze- nın sahibi memleketimizde iyi ta- nınmış olan Ceneve Üniversite Rektörü Prof. Pittard'ın zevcesidir. Kendiside yazı âleminde çok nam kazanmışdır. Hastaların Günü ma- kalesinden aşaki parçaları buraya alarak Hafta konuşmasını bitiri- yorum : Bu Martın otuzuncu günü şeh- 242 — Servetifünun — 2379 rimizin bastalarıne ithaf olunmuş- tur. Doktorlar, Pastörler ve hasta bakıcılar bütün şehir halkına bir hitabede bulundular. Sıhhatleri yerinde olanlar bu hitabeyi dinle- sinler ve30 Mart gününü şefkat hislerile doldursunlar. Hastahane- lerde olan ve bilhassa kendi ev- lerinde belki yalnız başına hasta- lıklar çeken derdliler, bir günlük olsun şefkatli, tebessümlü, dostane ziyaretler görsünler, Sevinmek için insana ufak bir şey kâfi gelir, tek söz, tek bakış bir el tutuş yahud bir ufak çiçek demeti... Bu ufak şefkat slâmetle- ri hastanın ruhunu izaz eder. 30 Mart Pazar günü gidip hastaları- mızı ziyaret edelim, dudaklarımız mütebessim olgun, onların ruhları- na kendi ruhumuzdaki kuvvetten hisse verelim, Ellerimizde çiçekler ve güzel hediyeler bulunsun. Bu arada hastaya en çok manevi kuv- vet verecek olan cihet hemcinsle- rinden gördüğü yürekden gelme insani sevgidir. i vs Kendi memleketinin ve şehri- nin evladlarına şefkatli bir ana dilile bu sözleri yazan Noelle Ro- ger'i burada hürmetle ünmamak kabil değildir. Otuz mart günü acaba nasıl geçdi? 29 marrttan sonra İsviçreden bu tarafa posta- lar nakliyatı gok zorlaşdığı için Gazeteler gelemedi ve öğrenemedik. Fakat levhası gözümün önünde.. Koca Avrupanın içinde en insani hareketler yapan İsviçreliler, Av- rupanın ber tarafını ölüm ve yi. kım sararken, kendi yurdunu mü- dafaa azminden ve insanlık hissi- yatına son derece İnkişaf vermek- den başka bir şey düşünmüyor. 30 Martda bütün Cenevre halkı hasta ziyaretine koşmuştur. Onla- rın hatırını sormuştur, gönüllerini almıştır. Bunda şüphe yoktur. Ahmed İhsan TOKGÖZ NT EZ iz