Onbeşinci asırda Türk edebiyatı: E miyr ———Şahsiyyeti ve Eserleri Nizâm Ali A9) ŞSiyr Nevâ'i — Peh Fâzıl! Medrifci Behâ Hehya oğluna — Yazan Yüzlerce yıllardanberi eserleri yalnız orta Asya Türklerinde, yalnız Çagatay muhitinde değil; Türk irfan dünyasının her tarafında okunan Dâhi şair ve mütefekkir Emiyr Nizâm, Ali Şiyr Nevâ'i hangi ta- rafdan bakılsa ırkımızın iftihar edebileceği bir şah- siyotdir. Gerek insanlık ve fazilet, gererek şiir ve san'at iytibariyle.. 17 Ramezân 844 - 9 Şubat 1441 de “Herat,, da doğan şairimizin meşhur olmayan dirğer adı (Emiyr Nizâmüddin) dir. Aslen Çagatay Türklerindendir. Pek ileride zengin ve nüfuzlu bir Türk asil zâdesi olan (Nevâ'i) nin tahsil ve terbiyesine fazlasile ehemmiyet veren babası Gicgine Behâdir, “Semerkand,, Sultanı Ebü Se'iyd'in veziri idi. En mu'temed adamların- dandı. Kendisi Timur hânedânına mensubdu. Nevâ'i pek küçük iken şiire başlamışdır. Daha çocukluğunda başka şairlerden ellibin beyit ezberlemişti. Şuur ça- gına gelinceye kadar Farsca yazdı. Hafız tarzında altıbin beyitden fazla tertib edilmiş divanı vardır. Otuza yakın Türkce eserlerinden ve pek iyi bil. diği klâsik Fars dili ve üslübiyle yazılmış divanından başka bu iki lisana ayni kudretde tesarruf etmesiyle meşhurdur, İran klâsik edebiyatının son büyük Üstadı Abdürrahman-ı-Câmi bile eserlerini ona tashih etdirir, fikirlerini iytirazsız kabul ederdi. O devirde ve on- dan sonra yetişen Ravzaüs-safa ve Babur Şah tezkire- si gibi eserler yazan müellifler, onun büyüklüğünü anlatımakda müşterekdirler.. Her iki dildeki geniş sa- I&hiyetine, ilmi şahsiyetine karşılık zül-lisâneyn unvs- nını aldı; «kalemin ve kılıncın hakiki efendisi» oldu. Tarih, Ali Şiyr'i şöyle tanır: «Elmütekellim İsm-i Celilinin mazharı - tâm-mı olan: m a Emiyr-i- Kebiyr Aliy Şiyr Nevâ'i Hazretleri.. Değumunun yılını kutlamak üzere Üniversitede yapılan ibtifalden iki gün evvel “Vakit,, de neşrettiğim uzun makalemde ve 8 Şubat 1941 Cumartesi günü akşamı saat 21 de “Şehremini Helk- evi, inde, - onun için yapılan merasimde - Ali Şiyr Nevâ'i ve hayatı mevzu'lu konferansımda onun ilmi karakter ve muhitini, onbeşinci asırda Türk edebiyatı üzerindeki tesirlerini, dilde ve üslübda yaptığı büyük inkılâbı mümkün olduğu kadar izah etmiş, otuzu aşgın eserlerinden örnekler vermiştim. Burada bu eserlerin küçük bir bibliyoğrafisini yapacağım. Te'lif ve terceme tarikiyle meydana getirilen ve orta çağ edebiyatında müstesna mevki' tutmak süre- tiyle devrinin fikri ve felsefi feâliyeti üzerinde geniş malümat veren bu mahsulleri - tedik etdiğim tarzda - sıralıyorum. 200 — Servetifünun — 2325 Cemaleddin Server En meşhuru: 1 — «Mecâlisün - Nefâis, Nefâi- sül - Mecâlis*: Çok kıymetli bir «tezkire-i-şü'arâ» mahiyetinde olan bu eserin diğer adı tezkire-i- Ali Şiyr Nevâ'idir. İlk defa olarak Türk şair ve ediblerinin biyoğrafisini meydana getirmiştir. Onbeşinci asırda orta Asyada, Çagatay ve İranda yetişen Türk ve Acem şairleri ve “Piyr,,leri hakkında mühim melümat verir. Ça- gatay edebiyatının aydınlatılmasma yarayacak €Ber- ler üzerinde tedkikat yapacaklara geniş bir sahadır. «Taşkend» de basılan bir nüshası varsada çok fenadır. Paris, Berlin, Kâbil ve İstanbulda mevcut onbir nüshadan Fatih Ali Emiyr kütübbanesindeki yazma nüsha, - ehvâl dolayısiyle - Anadoluya gönderilmişdir. 2 — «Münâcâtı - Bedergâh - Kaadıyyı - hâcât >: Gâyet lâtiyf ve samimi bir lisanla yazılmışdır. - İsminden de anlaşılacağı vechile - bazı lirik has- bıhallerle; iltica, “Miinâcât,, yâni Tanrıya yalvarışla- rını ve felgefi fikirlerini ihtiva eder.. Yalnız senâ ve ilticadan ibaret olmayıp orijnaldir, 3 — <Erbe'iyn Hadis: Kırk Hadis-i şerifin Çagataycaya birer kıt'a ile tefsir ve şerhinden ibaretdir. Sultan Hüşeyn-i- Bay- kara'ya hediye edilmişdir. Hazreti Peygambere ve dört arkadaşına beslediği samimi hürmet ve heye- canla yazdığı bu eseri, iki günde tamamladığını söyler, 4 — «Nazmül - Cevâhir> : Hazret-i İmam-ı Ali'ye atfolunan Nesrfl - Le'âliy nin, kıt'a kıt'a Acemceye tercemesidir. Bu da (Sul- tan Hüseyn)e ithaf olunmuşdur. Nesrül - Le'âli'nin Türkce bir şerhi daha vardır. Hieri 1123 de Mevlevi Nesib Yüsüf Dede tarafından meydana getirilen bu kitabın yazma nüshası, Fatih Ali Bmiyr kütübhanesindedir. 5 — «Sirâcül. Müslimiyn>: İslâmda “akan id, bahsine dâir Türkce bir man- zumedir. 6 — <Nesâimül-Mehabbe, min Şemâimil-fütüvve»: Kendi tavsiyesile Mevlânâ Abdürrahman Gimi'nin te'lif et- diği: «Nefehâtül « Üne, min Hazeratil - kude» isimli Fârisi eseri Çagataycaya çevirmişdir. Buna orta Asya Söfiylerinin hayat ve menakibi hakkınde zeyiller ve Feridüddin-i- Attâr'ın Tezkire-i- Eyvliyâ'sından ha- şiye, Türk ve Hind şeyhlerinin hâl tecümelerini ilâve etmişdir ki İşlâm meğrifinin tekke ve tesavvuf ede- biyatı tarihini tedkik edecekler için bulunmaz bir hazinedir. - Hicri 927 de Bursalı Lâmi'i Çelebi te- rafından «Terceme-i- Nefehâtül - Üne» adıyla dili- mize naklolunan bu eserin bir nüshası Bâyezid umü- mi kütüphanesindedir. — Devamı var —