Sahibi ve müessisi A. İhsan Tokgöz “Neşriyat Müdürü ; H. Fahri Ozansoy Fiyatı 15 Krş. Yazan : Fransada çıkmakta olan gaze- teler, hususiyle kültür mecmuaları N harbin yarattığı tufanlar karşısın- “da acıklı bir hale düştü. Buna mukabil İaviçrenin Romand kıs- “mında fransızoa çıkan gazete ve “ meomualar hafif bir tevakkuf dev- — resi geçirdikten sonra eskisinden daha iyi bir hal aldı. Jurnal de denâve ve La Suisse ve Tribune de Genöve gibi günlük gazeteler | dört günde İstanbula geliyor. Haf- İİ tehk La Patire Suisse, L'İllustr6- “ Suisse okuyucusunu çok memnun edecek haldedir. . Geçen haftaki nüshamızda La © Patire Snisse'den bir köy mektubu #lmıştım. Son gelen nüshada aynı © #nnherririn köy mektubundan bir © tane daha var. Onun yanıbaşında da dağlık İsviçrenin köy ve aver- “lık hayatına mütaallik çok güzel © bir resim gördüm. Resmi aynen Ser- » vetifünuna &ldım. Haystını natü- Yün güzellikleri içinde kır havaları teneffüs ederek geçiren kara sa- kallı mes'ut köylü, kayalar ve te- peler içinde vurduğu yaban keçisi- ni sırtlamış keyifli bir halde köye Münüyor.... Avrupanın omamuriyetini ve medeniyetini yıkıp kavuran ve erlere seren müthiş muharebe ” #teşleri içinde İsviçreli köylünün svcılık hayatına gıpte ile bakma- mak elden gelmez. Zaten muhare- Ve “T TE UYANIŞ SİYASİ —EDEBİ—İLMİ—SOSYAL— HAFTALIK GAZETE o Kuruluşu 18491 Ahmed İhsan be tufanı içinde tekrarlanmakta olan toprağa dönmeli, yani reçğberliğe dönüş “nazariyesi bu düşünceden doğmuştur. Yaban keçisinin avcısına 88vgi ile bakarken gözümün önüne 8ö- 40 sene evvelki benim avcılık ha- tıralarım geldi. Çantamızı yüklenir, tüfeği omuzlar, dolakları ayağımı- za sarar, şimdi Yeşilköy denilen Ayastofonostan kışın her hafta, dört beş arkadaş Sinekli ormanlarına doğru giderdik, Tavşan yahut Ka- racü kovalamak, köy kulübelerinde yatmak en büyük sandetimizdi. Hele avcılık hikâyeleri dinlerken çanta yemeği ne tatlı gelirdi! Ne- rede o yemekleri eriten mideler ve o arkadaşlar? nerede asude avcılık hayatı ve birbirine bağlı dostluk- lar ? Geçen haftaki musahabemizde dah! yazdım. Avrupayi cehenneme döndüren bu müdhiş muharebe, günlerinde insanın ruhu ve dimâğı tabii bir cereyan ile asude zaman- ları yad ediyor ve ateşli ölümlü yabancı hadiselerin teferruatı dinlemek bile istemez oluyor. Agu- de ve sade hayat varken, Natü- rün doyulmaz güzellikleri karşı- mızda dururken, Sonbaharın em- salsiz ve mutedil sakin seması parlarken Avrupanın felâketine a- kıl erdirmek çok zor oldu!! “Geçmiş zaman elurki hayali cihan değer, UN U NN yu 50 — cın 98 No. 2300 Telgraf : Servetifünun İstanbul Telefomı 21013 19 Eyidi 1940 Perşembe AFTA HASBIHALI TOKGÖZ İsviçre kültür mecmuaları — İsviçrede asude avcılık — Geçmiş zamanın avcılıkları — Natür sevgisi — Sade kendini düşünme ! Değirmendere 19/10/ 1940 Şimdi İsviçre mecmuasındaki köy mektubuna geçiyorum. İşte ondan bir kaç cümle: «Bazı adamlar muttasıl sade kendi sıhhatinden, kendi mesle- Zginden ve kendi tasavvurlarından bahseder, Muttasıl şikâyet yapar: işin hakkından gelemiyorum! belâ- dan kurtulamıyorum ! patronum hakeizdir ! İş arkadaşlarım kıskanç- dır, der dururlar. «Bvet hayatarzu olunan güzel şekilden ekseriya çok uzakta kalır, Fakat insanlığın meziyeti olan merhameti yalnız kendi nefsine tatbik etmek en kötü bir buydur. Bir adam sade kendini düşünüp, durmadan kendi derdlerini anla tırsa - herkesin kendine göre der- di olduğu için - bu söylenen sözler pek tatlı dinlenmez. Hergün yeni bir mücadele sahası açılıyor, ye- pacak şey bu mücadele sahaların- dan mümkün olduğu kadar az yü- ralı olarak çıkmaktır ve merhameti bırakmamaktır.» » Bunun için çare nedir derseniz tekrarlıyacagım. o Memleketimizin nisbeten çok asüde bayatının kıy- metini bilmek, memleketimizin fevkalâde güzel natürünü sevmek ve toprağına bağlanmaktır. 217 — Servetifünun — 2300