No. 2256 —510 UYANIŞ 35 Kemalizm'in manâsı - « İskenderden ve Napolyondan usta harbetti; ama, toprağını kür- tarmak, topraksızlara, yol göster- mek için. Harbettikleriyle, yakın ve sevişen dost oldu; sulhü yaşat- mak için. İnkilâblar yaptı; kurta- rlan bir toprak sahiblerini, bu toprakda ve bütün toprak sahibi olanlar huzurunda, «efendi» yap- mak için! yoksa, ne imkânsız bir hayal tasarladı, ne tadbiksiz bir nazariye ... Bütün inkilâplarında, millet ve insan için çarpan kalbinin, ya- raftığı «hayat» var.» Bir yıl evvel, bütün bir dünya ardından ağlarken, onu anlatmaya çalışmış ve böyle demiştim . Atatürk 1919 da bir millet ih- tilâlinin başına geçen adamdı. Büyük Harb, sadece Türkiyede değil, yeryüzünün daha birçok yerinde ihtilâller, inkilâblar doğur- du. Vakıâ bütün bnnlarda az çok bir kitle iradesi, insani bir şuur, milli bir kalkınış vardı. Fakat, tam manâsilb zaruretlerden doğ- ms, hesabiı ve kudretini yalnız kendi bünyesinde bulan bir «mil- leb hareketi» ni Türk istiklâl mücadelesinde bulunuyoruz. Harb #onraşının diğer o ihtilâllerinde muvaffak olan #adece o« kuv- vet » ti; kurtarılan ise, bir mil- evvel, bir ideoloji, bir zümre menfaati, bir sınıf. Evet, bütün aksi propagandulara rağmen, hakikat buydu. Atatürk ihtilâline gelince,. Bu mücadelenin en bariz cebhesi, hiç bir dış tesirin altında kalmayışı; bir milletin müşterek bir tarih istikbal arzusunda, müşterek bir isyan ve irade halinde toplanışıdır, Evet, “Atatürk'te ne macergape- rest İskender'e, ne hayalperest Na- poldona, ne de nazariyeci Marx'a rastlarız. Atatürk, bunun içindir ki, hep- sinin üstünde insandı. O enerjisini, hayallerden ve kitablardan almadı, Eserini hayattan, hayatın zaru- ret ve icablarından çıkardı. Kemalizm, bugün yer yüzünde en sağlam bir bina olarak duruyor- sa; bu, temellerini ideoloji fosilleri üstünde, kurmad.ğı içindir. Gavsi Halid Ozansoy BAŞKALARININ GÖZÜLE ATATURK Büyük insan en yakın dostu ile birarada Tarihde büyük bir diplomatın veya meşhur bir kumandanın ha- yatını okuduğunuz zaman onun yüzünü, sözünü, bakışlarını tebay- yül etmekten zevk duyar ve kendi kendimize; « Onu görsek ve tanısak ne iyi olurdu » deriz, Atatürkün heyecanlı hayatını yıllar geçtikten sonra hayranlıkla öğrendikleri zaman, hiç şübhesiz çocuklarımız da böyle düşünecek- lerdir, Ateşli bir inkilâba olduğu için haftalarca müddet sultanların zindanlarında yatan, kumandanlık yaptığı zaman galib gelerek ül- kesine istiklâlini kazaudıran, devlet reisi sıfatile Cümhuriyeti ilân edip kurumlandıran Atatürk'ün hayatı elbette ki heyecanlıdır. Büyük Millet Meclisi, Türk ulusunun en büyük oğlu Mustafa Kemale «ATATÜRK» adını verdi. İsmet Inönü, ona verilen bu adın çok yerinde olduğunu şöyle anlatmıştır : «Türk ulusuna tam bir istikiâi kazandıran ve ona ÖZ tarihile öz dilini bulma yolunu gösteren büyük adama en lâyık olan ad budur,» olan Gazi Atatürk'ün karakterinin bir cebhesini göstermek itibariyle; bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize, savâşlarından birisini anlatıyordu. Birdenbire durdu: « Görüyosunuz ya, dedi, bir çok zaferler kazandım. Fakat bun- ların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek, içimde derin bir keder duyuyorum.» Ces&ret ve zekâsındau başka yüreği bu kadar âlicenab olan böyle bir Şefin, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi? George Benneb 27 şubat 1935 tarihli “ VU, meemuasından. Kemal Atatürk, diğer memleketler maziye bağlılıktan kurtularak dev adımlarla ilerlerken ve hayat tarzlarında birçok inkilâblar yaratırken, kendi memleketinin &rf bu eski Aâdetlere bağlılık yü- zünden terakkiye ulaşamadığını görmüştü. Garblı görüşünü taşıyan ve Garb bilgilerini memleketine aşılamaya kalkışan İlk Türk Mustafa Kemaldir. Carel Hautman 1 eylül 1938 tarihli “ Belfat Telegraph, gazetesinden.