10 —— Mis Dolar gezer- Azan Mis Dolardan bulsak, miş bi para! e © miş gibi pe dai sene ö yüzde otuzdan ni Balina niabek düştü ya !! Ne ya- #1 Dünyada, sabit ve sağlam gi; kalmadı! m iğin Fransız Giyilesinde makhlenin serlevhasti- İs iin kelimesini görüneb gölerek irdii, Baha ilk önce ud sitilinden behasluns- p gok yerinde süz“ IE YeTİyor. bi, sen ne gevimli , dememek elden iindeki bu muhâr- terdilme ” lar, SERVETİFÜNUN. : parçalar, yani genenin bölündüğü mevsimler, ve mevsimleri doldu. ran günler, günleri teşkil eden 88- atler, ellerimizi .meydena getiren parmaklar ve niliaydt her şeyi vi cude getiren atomların tadı ve lezzeti mutlaka artar. Düşünelim. Şehirlerde temel taşı gibi yaştğip kışi, âlibaharı ve hatta yazın ilk haftalarını iş bürolarında kasa baş- larında, banka gişelerinde ve hatta gazetelerin yazı odalarında geçi- ” renler mutlaka Mis Vakansın can» dan âşıkı olmalıdır. Çalışmak ay- larından ve günlerinden ve onların sahnesi olan yazıhgnelerden Mis Vakanş sayesinde ktırtulacak olan- Mis Vakansın cazibesi ile, yaşlı da olsalar çandan ve yürek- ten ateşlenmeliğir. Çünkü uputma- melı ki çok gdnelerdenberi bu se- nenin yazı kader hiğ bir yılın yazı, günlerin altından ne çıktcağı belli olmıyan bir piysngo sandığına ben- sememişti |! Onun için Miş Vakan- sın bahşeylediği tatil mutlaka bize huzur ve sükün vermelidir, güzel- lik ve serinlik dağıtanalıdır, Çünkü ne de olsa ve he de denilse ipaan- lar her şayğden ziyade süküns, sulha, güvercin gibi ötmeğe ve 86- getirecek ümtd İHapılarını, penos- relerini görmük ister.> Bara sorağtabız bu dediklerimi aran. İçin tenezzüh ke- tarlanın, faklım taklım binip terler yolculuk etmek istemem. Ban e- kalabalık İkoşuşma manza- valarıkı sinemada görmek isterim, yekan kenjlim tecrübe etmeği sev- emi Hem bunu ben şimdi ihti- yarlıkta değli, gönçliğimde bile asla sövemedim, Makalesinden parçalar m mubatririn dediği gibi te- n ile vapurlarının ni gwiuza gezmelerini ateğe sürülüp de, dikkatşizlik yüzünden orada bir kaç dakika Bıraklan No, 2240—555. Değirmendere 25-7-939 süt tenceresinin taşıp dökülmesine benzetirim. Çocukluğumda ve: genğliğimde bile benim sevdiğim Mis Vakans, âşüde tenha kırldrda, dönik klhar- larında oturup kana kana başımı dinlemek, tatlı tatlı uyumak ve tabiatın bin bir güzelliğine bakıp r&hatlık surhogu olmaktır. Daimi şalışmak ile kalabalık içinde, ya zıhanelerde, mağazalarda (o veya dükhânlarda hayatı geçtikten son- ra tabiidir ki insan Mis Vakansı kalabalıktan uzak ve natürün gü- geltiklerile taranmış, bezenmiş yer- lerde bulmak ve görmek ister, İşte onun için Değirmendete- mi severim. Ormanlık yüksek dağ- lardan süzülüp gelen ve şakırdı- larla akah soğuk suyun çevirdiği çok iptidai değirmenin kenârında- ki yıllanmış ağaçihiın gölgesinde oturuyordum. Değirmenin perva- nesi patırdı ile dönüyor; değirmen taşının dönmesinden çikan 808 müzika gibi idi. Taş üzerindeki şeytan ayağını masile buğ- dayların dökülüşünde bile bir &henk vardı; ördek yavruları su- da yüzüyor! Onların anaları olan tavuk mahzun mahzun yavruları- “ ya bakıyor. Ren de bunlara bakıp gitlerken natürün yüküek szameti, sade hayatın raha verdiği huzur içinde çok tatlı nefes alıyordum. Değirmende sade benim Mustafa dayı vardı; un çuvalına sırtını de- yamış, hafif uykuda idi. İşte Mis Yüakansı böyle severim. Ahmed İhsan TOKGÖZ Halid Fahri Ozansoyun en yeni güri: Madam Bovari GELECEK SAYIDA e L yo Ni Meri