İç, etmi Ül, ni. ehaçik görebiliriz, Hor- nepelidir, ve Kab ne wümeyyiz vasf- 2 inikâs # ettirirler, Mi, bümize igiy çarpışan di- ei Nesir- üsadelecidir. eN şiirler ir e be- WİLTON No, 2936—553 (1608 — 1674) ince Şair Salih Zeki Aktay'a ——— Yazan İbrahim Hoyi İşte tabiatın bu çağırışına in- Aasın ruhu; mesud olmak, hayatin "kazı tatlı sembollerini her çiçekte görüp, her âhenkte duymakla mu- kabele etmektedir. L'Allegro da ite hep bu hisleri tadıyoruz. Ji Penseroso ise, bu gezintinin bir devamı mahiyetindedir. Bu &efer, Çrepusenle (1) zemanı ile ay do- garken aynı yerlerde dolaşırız. Hava daha saftır. Ifırlıdır. Sem- bolizm, eğer böyle demek mümr- kün ise, eskisinden daha naglı bir surette güzeldir. Fakat gruptan sonraki kızıllıklarda hatırası daha yaşamakta ise de, o neşeli hava kaybolmuştur. Sabahın saf, temiz ve neşeli hislerinin yerine sakin bir tefekkür âlemi kaim olmuştur. Öyle ki, tefekkür âlemi ki kedere ortak olması tabii iken, hiç de ke- derli, tasalı değildir ve tabiatin karşısında beşeri hisleri derinden derine ihtizaz ettirmektedir. Bu şiirlerden, burada bir kaç mısra nskletmek isterdim. Fakat böyle bir hateketi âdetâ cinayet telâkki edeceğim. Zira Milton'un ruhünu yarattığı havayı anlayabilmek, gü- gelliklerini kavramak ve zevkle tadabilmek için iki şiiri de. yaşat- akları anlarda okumak icab eder, The Masgue 0/ Comus (Komus' un ipaskesi) bir çok. bakımlardan ni si gikemmel şiiridir. Lud- w şatosundu Tord Bridewater ie arkadaşlarının huzurunda, in- ge edilmek, oynanmak üzere 1634 - de yanılmış, gairin tabii akış- İı, hereketli âhenkli şerkilarla be- gediği bu eser İngiliz edebiyatında pastoral dramın en nefis örnekle rinden biriğir, e mm e Bİ Crepuscnle grubla gece arasında- kk zada denir. Comus da sahne tertibatı çok güzeldir. Musiki ve diğer maske- lerin de dansları vardır, İngiltere bu maske fikrini İtalyanlardan al- mış, ve bunu bir çok festivgilerde en başta gelen bir eğlence motifi olarak kullanmıştı. Milton o kuy- vetli Puritan ruhu ile bu maske- lerin alelâde eğlence mahiyetinden daha başka bir manâsı olmanı sızulamış, ve eserini ayrıca ahlâ ki gayelerle de şüslemişti. Comus'ün mevzau gsyet basit- tir, Fazileb ile masumluğun, bo dünyada daimi zararlara uğramak» sizin herhangi bir tehlikeden &1y- rılacaklarını hikâye öder. Ve iyi» nin İenaya karşı olan ebedi zafe- ri de, İngiliz edebiyat münekkid- lerinin «Zaferin fazileti» ismini veşdikleri Çomus de hârikulâde biş kudretle çağlar. , Ziydidns. Milton'un Horton şür- lerinin en sonuncusunu teşkil eden (Lyecidas 1637) bir pastoral mersi- yedir. Ve şair artık eski çağın ve risi değil, yeni bir devrin mübeş- şiridir. | Kolej (arkadaşlarından Edward King, Irish Sen da boğul- muştur. Milton zainânının ödetle- riye uyarak, eserde kendisi ile ar- kadaşını sahradâ - çen ri iki ço- ban gibi tasvir eder. * Milton, kendinden evvel gelen: * lerin kullandıkları satir, Denizkız- ları gibi bütün kembolizma mef- humlarını kullanmakla beraber, bu mülhid sembolizmadan Pek tati min edilemediği için ibaan rabla- rından mesül olan Hıristiyan ço- banının yeni bir sembolini yarattı,. ve bunu muarızı olan Royâlistle- rin aleyhine kiliselerdeki sniisti- malleri teşhirde kullandı. Milton'un yerinde başka bir şair olsaydı, muhakkak ki yüksek ahlâki düstur hocalığı ile şairliği. ni bağdaştıramazdı. Fakat şair, en asil şiirleriyle bu ahlâkı düstaren- Jağunu aynı kudretle imtizaç et tirdi. Netekim höriknlâde ustalıklı bitişi, ve tükenmek bilmiyen tag-