No, 2237—552 kör kalacağı ihtar edildi, Vatanı- nı, ülkesini garezsiz ve ivazsız bir sevgi ile söven Milton buna karşı Şu cavabı verdi; Vaktile şiirlerimi feda ettiğim gibi, şimdi de İngiliz, hürriyeti mihrabında gözlerimi kuyıb, ve feda eimeğe hazırım. Muazzam Defensio pro Populo Angelicano isimli eseri, İngiliz edebiyatının en ustaca yar gılmış «Mukabele» nümuürelerin- den biridir. Bu sıralarda İngilterede mat buatın nüfuz ve kudreti de olduk- ça& hissedilmeğe başlamıştır. Yeni Commonwealıh de mevcudiyetini, kısmen OÜromwell'in o siyasetine kısmen de Milton'un nesrine borç- İadur. Milton'un bizzat gördüğü, gö- rerek yazdığı en son eseri Defen- siodur. Eserin son kısımlarında büşbütün kör olan şair, ömrünün sonuna kadar hep «zulmet» içinde çalıştı. Milton'un son devreleri, adebi: yat tarihinde eşine rastlanmayan, metrük, ıssız bir şahamet içinde geçmiştir. Krallığın yeniden ku- rulmasiyie, insanlık için yaptığı bütün fedakârlıkları, işleri unutul- du. Milton çekildiği inziva köşe- sinden, tahta geçer geçmez ilk işi, tebasını ezmek olan yeni Er&- hn kudumunu alkışlayan sesleri duyuyordu. Yeni rejim, şairi elbet- te ki sinesine kabul etmiyecekti, onun içiu de derhal idamına ka- rar verdi. Zavallı Milton aylarca saklandı. Fakir düştü eserleri de hükümet cellâdı tarafından sokak ortağinda yakıldı. Körlüğünde on- ların eline bakmak mecburiyetin- de kaldığı kızları, yazıları yazmak, ve ya icab eden şeyleri ona okumaktan bıkıp usa- narak isyan bayrağını kaldırdılar. Şeir bütün bu felâketlerden zer- rece meyus olmadı. Fütur getir- medi. Kör olduğuna aslâ içlenmi- yerek, ebedi nursuzluğunun Öte- Terine dalarak İngiliz edebiyatının eğine az rastlanır incilerinden bi- rini, büyük epik eserini, Paradise Bost'ı hazırladı. Milton yedi sene çalışarak 1665 dö bu eserini bitirdi. Bin müşkü- İâtia bir tabi bularak bastırdı. Bineğine muk&sbi!de inanamıyaca- ğımız kadar az bir para.aldı. Pa- redise Lost derhal tutuldn, edebi- UYANIŞ — Nurullah Afaç'a — Kütür kütür Marpuzlarını Çinli, Buharalı dostlarımı, Uçacaklardır aslı yok sabahlarıyle kuşlar avuçlarına İ Mavi kumlardan beyaz albatroslar kalkacaklar Evimizi barkımızı bırakıp arkamızda Başımızı alıp kaçacağımız bir yer olacak burasi, - Biliyorum, düşünmedik bunu henüz »ö sen, ne bep Belki bir kertenkele kadar uzanıp rahat Belki çocukluğundanberi düşündüğün bel Çıplak, şimâl çocuklarının boylu boyunca uzandıkları (Islak ve esmer bir kumsal açık hikâye anlatan ihtiyar kızlar). Belki sade hareketini seveceğimiz bir yer İşlenmedik günahlara hazırlanacağız. bi di Ve sen, bir yığın tutan ilâç şişelerini kıracakum “İ Ruhun için ne tütüne, ne afyona ihtiyaç kelacâk © Salkım salkım yıldızlar bize bütün serhoşluklarını Pr İçimizi bir çarşaf gibi eski günahlara açacağız P i Diz dize geleceğiz, yeniden, kalirolası arzularin Bütün geriyi düşünmez olacağız. Boşaltacaklar, şuramıza kocaman gemiler g Kollarında adım yazılı ZENCİ arkadaşlarımı A Ve serseri çocuklar avuç avuç getirecekler. Bize hiç işidilmedik hikâyelerini, #Kikâyeler Eğ 4 edeceğiz direkli di N. İlhan Berk imlâ ettirdiği - yat dünyasını bir güzellik, heycan ve his meğşalesiyle aydınlattı. Bir çok tenkidlere uğramasına rağmen, Dryden eserden, dolayısiyle şairden bahsederken: — Bu adam hepimizi, eskileri bile silip süpürüyor: Demeğe kadar vardı. (Kaybolmuş Cennet), Milton'un evine biraz güneş getirdi. Artık dünyanın en büyük yazıcıları aru- sına giren kör Milton'a dünyanın dört bucağından gelen ziyaretciler, engin bir beycanla taktirlerini, şükranlarını, iştiyaklarını subdular. Milton 1666 da Kazanılan Cen- neti (Paradise Megatned) 1671 de de. İngiliz edebiyatının Yunan üs hattâ Iübunda yazılmış ed kuvvetli dü matik nömunelerinden bizi, sayı Bamsön Agonistes'i çıkardı, sai sırt mail bir ideali sonuna terk etmediği için düşmanlarınih hücumuna uğrayan, münzevi, kör kahramanı, şairin kendisindeli: baş ka birisi degildir. İngiliz edebiyatının ön viyi ve en münzevi simalantdan bit olâğ Milton, 1674 senesinde 69 yaşmığlık olarak huzur içinde öldü. Gelecek yazımda şairin ci rini tahlile çalışacağım. İbralılde #ibyi Geçen yazımdaki! X dan dolayı, a a İR : i Mik