SERVETİFÜNUN No. 2287 —552 yet, Madelin Ozeray ile birlikte g06. £ gönder Billancourt yogi! <Mister Flow> 4 Bi, Sğinik kulağını Hikora içinde gezi- vey yakında <Oli- & vuku bulaçık hare- hda ve bir maguil- baxı- hı profiline çek: hakiki şahsi. in Bir yayımda Şor st bata yol ver- edimi, Bana dağ. ie mahremi bir Me Besi, küçük ih- Plane Flow: a ina- ) ile iş den biülsbücdiei > değil. peer .. By... İnanı- vabımı bekliye- aktör Louis J ouvet'le » Bir konuşma ! bd Henri Jeanson'dan Çeviren: Cahid Saffed * rek) haydi! (Kuvvetle) hayır, inanmıyorsun! (Daha az muka- vim) değil mi? inanmiyorsun? Ben — (Kuvvetle) evet! Jonvet — (Aldanmış) ah! Ben — Sizin için bu rol .fevkalâdedir. Jouvet — (Fazla beğenmi- yerek) sen bunu fevkalâde mi buluyorsun? Güzellik bunun neresinde? Ben — Kısadır. Jouvet — Bu bir menfaat. Ben — Kısa ve yıldırım. layıcı. Sen 4slâ buna benzer büyük adam oynamadın, Jonvet — Bu karışık bir şalisiyettir. Ben karışık şahsi- yetleri sevmeni. Ben — Karışık ve haya- SIZ... Jouvet — Hayasızlığınızda iyi yörüydisunuz. Ben — ve nükteci. Jöuvet — Sinema nüktesi. Ben — ve muztarib. Jouvet — Neticede o be- nim ıztırabım. Ben — Bu lâtif bir hayal. dirki hareketini garibleştirir. Jouvet — Garibleşmek azab değildir. Çünkü bu harekette' ve sizin içinizde fenalık yok- . Hat.. ya — Bu gülünç ve şey-: tani bir şahsiyettir. Jonvet — Evet: Bu yer mamussuzdur. Ve senaryo? Ben — Hangi senaryo? Jouvet — Sen, senaryoya. inanıyor musun? Ben — (Tevazuhla tevil ederek) Belki... Allahım... Jonvet — (Çok daha hoş- nutsuzlukla) böyle ayakta dur- mak iyi değildir. Ha... İtiraf, eder... Ayakta dik durmak iyi değil... Ben — Bahsi değiştirmek için geç kaldın. Jouvet — Değiştirmek ne- ye yarar? Bahis buna müşabih- tir! Tuhaf! (Lui Vivra Virra)l — Ya- şayan görürl) Şarab yorgun olduğu zaman içilir. İşte fiçı- nın içine çöken şarab tortusul. İçmeğel... Hayır: Daha sonra içeceğiz. Ben — Ne zaman? Jowvet — Takdim akşamı, pe Haziran 1937. Atina tiyatrosunda, Joüvet- nin yamında.. Gece yarısıdır. İkinci defa sahneye konan Eledtre'yin temsili (o bitmişti. Jouvet, ayakları (o bürosunun üzerinde, fötöyünde sallanıyor- du. Onu Sketch (Balo Karne- si) yine yaklaştırmak istediğim halde o, bu mevzun temas et- meksizin benimle mutemadiyen konuşuyordu. Ben — Nasıl! Jouvet — Ne? Ben — Sketeh. Jouvet — Hangi Sketch? Ben — (Balo Karnesi) Sketch'i. Jouvet — Ah! Evet... (Si- küt) evet... Okudum..