16 Mart 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

16 Mart 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2231—336 UYANIŞ 207 SAHNEMİZİN “TEK, | müm öm 'iuyi se Ğ. rtugrul dddi'si Peyami Sâfa, (Sâdeddin Tek) e: “Türk sahnesinin biricik yagosu.,, demişti. Onu, Fatma Dürnev, Ercümend Behzad ve Hakkı Nezihi gibi ka- falı arkadaşlarla kurduğu “akade- mi, nin, - akademik - çalışmalara başladığı ilk gündenberi tanıyan ve tâkib edenlerdenim. “Darülbedâyi,, in ilk fakültesi sayılan (Ferah tiyatrosu) gibi: Ha- san elendi ve müâkiblerine kadar yaşayan hakiki mânâdaki “tulüatçı- lık,, ın, beşiği addolunan “Direkler- arasın,, da: Tarihi kıdem taşıyan yerlerden biri de (Şark tiyatrosu) dur! Bu şe'şe'alı “Şark, ın, bugün- kü “Hilâl, inde, - sanat ufkunun hilâli - halinde parlayan: Ertuğrul Sâdeddin ve arkadaşları'nın, O günkü “temsil, leri, hâlâ hatırım- dadır. Perde, (Ercümend) in, “tak- dim, şiirile açılmış; heycanlı “hita- be, lerden, maksat ve gayeyi izâh eder mahiyetteki - yüksek tahsil gençliği ile - yapılan: “Müsahabe, lerden sonra: “Temsil, e geçilmişti. Eserin son tablosunda : “Üserâ” yı teftişe gelen “gece nöbetçisi, - (Hakkı Nezihi) nin dehşeti, esir ro- lünü oynayan (Sâdi) nin, kütükleş- miş bacağı; sargıdan sızan kanların, pıhtılaşmış kabuğunu tırnaklarken: Yediği kamçı; ıztırab ve ihtilâci... Hele Oo: Yaralı bacağına inen kazma ile ayyük'a çıkan feryadı, ne müthiş bir haykırıştır! O canhırâş âvâz'ı hatırladıkça hâlâ tüylerim ürperir. Kendi telifi olan: “Bravo reji- sör, de, “Aman hanım biraz susl,, da, “Baykuş” ta, “Sekizinci, de, - (Raşid) le beraber - “Otello,, nun, *Yago,, sunda; - kırk senelik (Na- şid) i “Yago, yapıp - Oynadığı: #*Otello,, nun, bizzat kendinde, “Yekta efendi âilesin, de, Aktör Kin,, deki (Raşid) 1, delirten rolün- de; konuşan “Antoloji,, hâlinde di- le getirdiği “Artistler revüsün,, de, *“Hamlet,, deki hamlelerinde def'ât ile gördüğüm, alkışladığım, mutlaka sanatkâr olan (Sâdeddin) hakkında edindiğim kanaat şudur : Onun “janr,ı tahdit edilmez. O, ne yalnız “Türk sahnesinin bi- ricik yağosu,, ne facia aktörü, ne “Komediyen, ne bir şey; fakat her şey olabilen, “Vodvil, lere - kaşile, gözile - “Mizansen,, koyan; “facia,, larda “ibdâ,, yapan; ken- di kudretini, yalnız kendine, yâni: kendi varlığındaki iycat ve tasarruf kudretine medyun olan bu adam, kelimenin bütün manâsile : “artist,, dir. Çünkü artist yaratılmıştır. Kendinden de dinlediğim tarzda “Türk sahnesinde at koşturduğu,,söy- lenen (aktör Bürhaneddin,i, görme- dim. Fakat bildiğim ve dinlediğim (Sâdeddin)in, sanat tasarrufunu gör- dükten sonra: öğrendim ki: sahnede yalnız, “atkoşturmak, değil; (sanat fethi) yapmakda kabilmiş.(Raşit Rıza) çapında velüd iktidarile “tip,,lerinde, “sevkulceyş, harekâtı yapan : Ertuğ- rul Sâdeddin, sâdece temsil ve “te- messül,, & kumanda eden : eşsiz bir aktör değil; kafasında kültür taşı- yan muktedir bir rejisördür. (Akif) in “arüz, a hâkimiyeti nevinden, çok şayanı hayret bir kudretle: “vodvil, ve “komedi, leri, oyuncağa çeviren bu hünerver adamın, Seyhan taştı, Hamlet ve Otello gibi: ağır piyeslerde bizi hay- rân eden hususiyetlerindeki mahzı ibdâ olan “şah eser,lere, sahnemizin bir ikinci sanatkârında daha tesâ- düf etmek muhâldir. Binaenaleyh: (Server Bedi) in teklifine karşı: “artist, de çıkan bir yazısında: “ben Darülbedayii almıyorum.,, diyen (Sâdeddin) ha- ta etmemiştir. Doğruluğu bakımından hiçte “te- meddüh,, diyemiyeceğimiz,, bu ye- rinde çevabı, kültür kıymeti taşıyan sanatkârlardan ziyade: ekseriyeti, “Lâ Edri, lerden teşekkül eden bugünkü (Şehir tiyatrosu) na teş- mil etmekte mümkündür. (Naşid) in rahatsızlığı dolayısile; Tek'in sonat kiymetini tebarüz ettirdikten sonra Şehzadebaşın- daki yeni hüviyetinden şiköyet ediyordu. Revnakullâh Server de bu yazısında Ertuğrul Södi'nin sanat şahsiyetini tebarüz ettirmi- ye çalışıyor. “ Tek, adam, “ Hamlet, deki hamlelerinde. “Taksim, deki temsillerini, (Turan tiyatrosu) na nakleden (Ertuğrul Sâdeddin) ilk “akademi, sini tâkib eden (Raşid) ve (Naşid) ile çalış- masından sonra; (Turan tiyatrosu) na, daha doğrusu : “Şehzade başı, sahnelerine, dördüncü defa avdet etmiş bulunuyor. İki aydanberi : (Unutulan adam, Evdeki pazar..., Aktör kin, Nur baba, Süt kardeşler, Dehri efendi, Donanma gecesi, Çam sakızı, Ça- murda bir zambak, Karmakarışık, Kodret helvası, Kaynanm, Sevda macunu, Kontak yaptı, bir avuç ateş, kâtibler, üstad Fehim reper- tuvarından : Madam Mongoden Hamlet ve Cehennem) gibi yerli, yabanci, telif ve terceme bir çok eserleri, elindeki “itâat ilâm, ile, sahneye çıkaran sanaikâr, son günlerdeki mesaisini, Roma (Devamı 269 uncu sayıfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: