A İkinci Beyazıd ve Gem Sultan! pm nizam saltanatı korumak için bir kanun hazırlanmıştı. O, bunu bir bir kanun haline getir- mekle her zaman ve her yerde tatbik olunan, bir usulü devletin bir nizamı haline sokmaktan baş- ka bir şey yapmış olmayordu. Bu kanun, hükümdarın birader- lerini katle cevaz veriyordu. Bu suretle imparatorluk tahtına çıka- caklar dağdağasızca yerleşecek ve devletin mehamı umurile megul ol- mağa imkân bulabilecekdi. Bizans İmparatorluğunu yıkan ve Osmanlı devletini bir impara- torlink haline sokmağa muvaffak olan Fatih, kendi ölümünün akubinde bu kanunun hükümsüz kalabileceğini bir Iâhza düşünme- mişti. Böyle olmakla beraber Ba- yazit babasının yerine padişah ilân olunurken Karamandaki kardeşi Cem'i, taht saltanat için münaza- aya hazır buldu. Cem ibtilâ derecesinde <bir ez- vakı selahaf pereataneye müncezip» olmakla beraber müsaraada mahir ve bedeni mümaregelerle bunu tak- viye etmiş atik ve cesur bir şeh- zede idi. Zaten o Karamandaki sarayında tacsiz bir hükümdar gibi hüküm sürüyor, maiyetinde kalabalık bir erkânı maiyet bulunyordu, Bnnla- rın içinde Bayazidin devlet erkâ.- nındandaha âkil, padişahın kuman- danlarından daha cesur olanlar çokdu ve Cem az zamanda büyük bir ordu toplamaga muvajifak ol- muştu. Fatih'in vefatını haber alır al- Dudaklarının bir kıpırdanışının bir emri ilâhi, kolunun bir ha- reketinin bir işaretirabbani gibi karşılanacağı bir memlekette hükümdar olmak bütün cihan değer sefalardan da büyüktü, Yazan: M. s maz dakika fevt etmenin saltanat hülyalarına ebediyen veda etmeği intaç edeceğini düşünerek Bursaya doğru yürüdü, Osmanlı devletinin bu ilk ps- yıtahtını zapt ve orada padişahlı- ğını ilân ederse, durumunun bir az daha meşrniyete yaklaşacağını düşünmüştü. Cemin bahtı ilk anlarda ona yar oldu ve bir hamlede Bursayı ele geçirerek derhal hükümdarlığı- nı ilân etti. Artık Anadoluuun büyük bir kısmındaki camilerde okunan hut- belerde onun adı zikrediliyor, ba- gılan paralarda onun ismi mahkük bulunuyordu. Cem 18 gün bu hayali salta- nattan müsterihane iâtifade etti, Fakat Bayazidin topladığı ordu o- nun askerlerini çil yavrusu gibi dağıtıp, Cem soluğu Osmanlı ülke- sinden hariçte oldığı zaman; bu yerinde yeller esen saltanatın bir hayalden ibaret olduğunu ancak o zaman anlamıştı, Mısıra iltioaya mecbur kalan Cem'i Sultan Kaynhay bir evlâd gibi karşıladı ve saraylarından bi- rini ona ikametgâh olarak tefrik etti. Cem bir aralık Nil kenarında pür zevk ve safa hayatı geçirerek ami Tezi $ş avunmak istedi. Fakat koca Os- manlı saltanatı kolay kolay feda edilir bir şey değildi. Uçsuz bucak- sız bir ülkenin ve milyonlarca bir halkın hâkimi mutlakı olmak ve dudaklarının bir kıpırdanışının bir emri ilâhi, kolunun bir hareketi- nin bir işareti rebbani gibi karşıla- n&cağı bir yerde hükümran olmak bütün cihan değer safalardan da büyüktü. Bir aralık kardeşindeki mezi- yetsizlikleri hoş görüb ona bu ko- ca ülkeyi taksim ederek her biri- nin bir parçasında hükümran ol. masını teklif etti, Fakat İkinci Bayazit pek büyük mevsidi in'am ile biraderini iddiayi saltanatın tevlit edebileceği fitneden vaz geçirmek istedi ve: «Urus deviet iki rakip arasın da kabili teksim olmadığından atı- nın ayakları ve libasının eteğini hunı masumin ile lekedar etmiyerek Evwdüste varidatile sükün içinde imrarı hayat eylemesini» tebliğ etti. Zaten ona Mısır Sultanı hadsiz hesapsız tahsisat ayırmıştı ve kar- deşinin vereceğini vaat eylediği bihaye servet de onu tatmin €- demezdi. O mutlak bir hükümdar (Devamı son sayıfada)