No, 9201—516 UYANIŞ 341 “29 Birinciteşrin 1938 ,, 29 Birinciteşrin 19381 İki rakam ve iki kelime- de bütünlenen manâ: Türk inkilâbı 15 yaşında. Mucize: Bu kadar işin 16 yıla ve hebsinin iki rakam ve iki kelimeye sığışı. Bir darbımesel «söylen mesi kolay!» der. Doğru söz. Yüzlerce asırlık insan tarihi- ne, yepyeni bir hüviyet ve- ren, yüzlerce asırlık insan tarihinin, yüzlerce asırda tahakkuk ettiremediğini, 1ö yılda (o hakiketleştiren O bir «var» 1, iki rakam ve iki kelimede anlatabilmek. Bir rüyayı anlatırken bile, bir sürü tarif, bir sürü teşbih, bir sürü kelime harcarız, Bazan, gene de anlatamayız. Ya bu koskoca hakikati, bu kadar «İşi, nasıl oluyor da iki rakam ve iki kelimede, toplıyabiliyoruz. Hakikatler, bu derece, sâde yüslü müdür ? Hayır ! Bu sâdeliğin sırrını, gös- teriş ve &âlâyişi sevmiyen Türk ruhunda ariyalım; Türk ruhunun temiz hüviyetinde.. 29 Birinciteşrin 149381! İşte, 15 yıllık eseri, en sâde, en güzel anlatan remiz. Kitlelerin hayran ve mef- tun kaldığı sayısız güzel iş, bu tarihin söylediği hakikatte saklı, Bu tarihde ctarihsin en güzel inkilâbıyla beraber; yaratici İnsanın, en güzel kabiliyetleri de şekilleşiyor. 29 Birinciteşrin! yalnız Türkün değil, yüreğinde a- sil ve mükemmel insanın çarpıntısını taşıyan, bütün bir insanlığın bayramı, Çünkü, yalnız Türk mil- leti değil; siy sette, iktisatta, ilimde «istiklâl!» diye çır- pınan milyonlar, asırlardır tarihin en asil ve mükemmel adamını bekliyordu: Atatürk! Emperyalizmin gerileme- si, taassubun çökmesi, De- mokrasinin hakiki manâsını bulabilmesi için, ATATÜRK” ün milletinin başına geçmesi, Türklüğe ve beşeriyete yeni ve ışıklı bir yolu açnıası lâzımdı, Bunun içindir ki, bugün «29 Birinci teşrin» i yarata- un önünde, bütün bir insa- niyet hayran ve meftun iği- liyor. Gavsi Halid Ozansoy